Çevre Görevlisi sınavlrında ne soruluyor? eğer mevzuat ise, sınav sadece çevre mühendisleri için değil herkes için gereksiz. Mevzuata hakim olma olayını zaten hiç anlamadım. Zaten mevzuat sürekli değişiyor. İnsanlar beyinlerini ihtiyacı olmayan bilgilerle doldurmalı mı? Örneğin Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği'nde Ulusal Atık Taşıma Formlarının renkleri ile ilgili bir kısım var. Kaba bir tabir ile ''bana ne ki?'' bunu aklımda tutsam ne olur, açıp yönetmelik'ten baksam ne olur?
Burada Çevre Görevlisi'nin işi muvzuatı ezberlemek midir yoksa Atık Minimizasyonu, atıkların değerlendirilmesi, sınıflandırılması vb. konularda yorumlar getirerek işletmenin çevreyle uyumlu bir şekilde faaliyet göstermesini yasalar çerçevesinde sağlamak mıdır?
Bence ülkemizde Çevre Mühendisi anlayışı baştan aşağı yanlış.
Hatta abartıp bu insanlar Çevre Mühendisi falan hak etmiyorlar diyebilirim.
Öyle ki Çevre Mühendisliği'nin iyi par kazanabildiği, başka bir deyişle saygın olduğu ülkeler hep gelişmiş ülkelerdir.
Oysa ki Türkiye'de Çevre Mühendisi işveren gözünde sadece masraftır.
Aynı şekilde danışmanlık hizmeti verilen kuruluşlarda da bunu gördüm.
Aslında sadece 6 aylık bir süre için danışmanlık hizmetine dahil oldum, ana işim değil.
Ama gördüğüm kadarı ile bu yanlış algılama sorunu bu hizmeti alan kuruluşlarda da var.
Belki Çevre Mühendisleri beraber çalıştıkları kuruluş çalışanları ile arkadaş, dost vs. olabiliyorlar.
Nitekim benim de böyle diyloglarım oldu.
Ama bu ilişkinin dışında Çevre Mühendisi kuruluş için biraz sıkıntılı bir personel.
Ayrıca bir TAT firması ile iş görüşmesi yapmıştım geçmişte.
Bana düşük ücret önermişti. Önemli değil, alışkınız bu yaklaşımlara.
Sonra da bu işi aslında muhasebecisine yaptırabileceğini ancak yönetmelikler nedeni ile Çevre Mühendisi alması gerektiğini söylemişti.
Bu kişinin Çevre Mühendisinin yaptığı işten anladığı pazarlama değil midir şimdi?
Yani bana müşteri bağlasın ve Bakanlık ile iletişimi sağlasın.
Her neyse yönetmeliğe gelince, doğru bulduğum kısımları yok değil.
Ancak bir işsizlik problemi ortaya çıkacak.
Böyle bir sıkıntı yarattığı takdir de işsiz kalacak olan insanlara bir alternatif sağlamalı.
Fakat işin bu kısmı ihmal edilmiş.
Muhtemelen her şeye sustuğumuzdandır.
Yanlış anlamayın, Çevre Mühendisleri olarak susuyoruz demiyoruz.
Her konuda, her meslekten, her sektörden insan olarak susuyoruz zaten.
En son olarak diyeceğim, söz konusu yönetmelik zaten AB mevzuatlarından çeviridir.
Büyük oranda.
AB ülkeleri arasında İsveç var, Danimarka var.
Ham madde olarak kullandıkları çöpleri biten ülkeler var.
Şimdi o mevzuat buraya uyar mı?
Burada hala atık ayrıştırma diye bir şey bile yok.
Bu şartlarda zaten her şey kağıt üzerinde ve belli standartlar çerçevesinde.
Üzülerek demek istiyorum ki bu yönetmelik başından beri zaten Çevre Mühendisi'nin ya da herhangi bir meslek dalından insanın teknik birikimine, çevre teknoloji vs. bilgisine ihtiyaç duymuyor.
Standartlar oluşturuyor, buna göre yapın diyor.
Üretmiyorsun, ama mühendis üretir.
Tuhaf bir sistem.
Çok uzattım lafı, evet karşıyım ama başından beri karşıyım, biraz farklı açılardan karşıyım.