• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Alternatif enerjide yeni kaynak: yosun

Sizce alternatif enerjilerin arasına girer mi?


  • Kullanılan toplam oy
    18
  • Anket kapatılmış .

Ercan Selvi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mayıs 2012
Şehir
Kocaeli
Firma
Gebze AAT
Dünyanın enerjisini yosundan sağlayan ilk binası görücüye çıktı. Hamburg’daki uluslararası bir fuarda görücüye çıkan ev, duvarlarında yetiştirilen yosunlarla biyoyakıt üretiyor. Enerjisini tamamen yosundan sağlayan bir bina, bu özelliğiyle de dünyadaki bir ilk. Biyoyakıt üzerinde çalışan araştırmacıların geliştirdiği proje Hamburg’daki uluslararası bir fuarda görücüye çıktı. Binanın dış cepheleri yosun yetiştirilen ince akvaryumlarla kaplı. Söz konusu bina ile ilgili bilgi veren bir yetkili,“Binanın dışındaki özel bölümlerde bazı katkı maddeleriyle yosunlar normal yosunlardan 10 kat daha hızlı büyüyorlar. Yağlanmaları sağlanan bu yosunların yağı toplanıp biyoyakıta dönüştürülüyor. Ve binadaki 15 dairenin ısınması için gerekli enerjiyi sağlıyor” dedi.

MALİYETİ EL YAKIYOR
Yosunların şehir ortamında, gerçek hayatta test edilmesinin ilk örneği olan bu uygulamanın dezavantajı ise şimdilik oldukça pahalı olması. Sistemin maliyeti 5 milyon avro. Oysa aynı enerjiyi sağlamak için güneş panellerinin maliyeti 911 bin dolar.
Yeşil altın olarak nitelendirilen su yosunu yeni, çevreci ve yenilenebilen enerji kaynaklarından biri olma yolunda. Henüz gelişme aşamasındaki çalışmalar, şimdiden fosil yakıt üreticisi şirketlerin de ilgisini çekiyor.

8tm3bj4Npzc

1277554.jpg

Benzin yerine yosun!
Petrol çıkarmak için artık yerin kilometrelerce delinmesine gerek kalmayacak, çünkü dalgaların altında yeni bir yakıt kaynağı bulundu. Bilim adamları deniz yosununun içindeki şekeri yakıta dönüştüren bir teknik geliştirdi. 3-4 yıl içinde yosundan üretilecek olan yakıt araçlarımızda kullanılabilecek. Mısır ya da şeker kamışı gibi çeşitli bitkilerden elde edilen bioyakıtlar zaten günümüzde kullanılıyor. Fakat bu kaynaklar aynı zamanda gıda maddesi olarak da kullanılıyor ve talep ediliyor. Bunların üretimi için bol miktarda toprak, temiz su ve gübre gerekiyor. Ancak deniz yosunu için bunların hiçbirine gerek yok. Ancak buna rağmen deniz yosununun biyoyakıta dönüştürülmesi oldukça zor. California'da bulunan Bio Architecture Laboratuarı'nın kurucusu Yasuo Yoshikuni, deniz yosunundaki hakim şeker molekülünün parçalanması çok zor olduğunu belirterek, "Son dönemdeki teknolojiler deniz yosunundaki şekerlerin tümünü çözmek ya da metabolize etmek için yeterli değildi" dedi.

Fakat, Bio Architecture Laboratuarı'ndaki ve Washington Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, mikroplarda aljinat parçalayan genleri bulmayı ve bunları E.coli bakterisine eklemeyi başardılar. Özel olarak oluşturulan bu E.coli, yenilebilir kahverengi deniz yosunu olan Kombu'dan biyoetanol üretilmesini sağlıyor. Biyoetanol benzinle karıştırılabilir ve çok az bir değişiklikle ya da hiçbir değişiklik gerektirmeden otomobillerde kullanılabilir. Yoshikuni, kahverengi deniz yosununun fazla miktarda şeker içerdiğini ve bu miktarın mısır gibi hiçbir tarım mahsulüyle yarışamayacağını söylüyor. Bu yosun türü kırmızı ya da yeşil yosun türlerine göre çok daha hızlı büyüyor. Bu konuda tek potansiyel engel ise yeterli miktarda kahverengi deniz yosununun yetiştirilip yetiştirilemeyeceği. Yemek için yıllık olarak birkaç bin ton ekiliyor, ancak deniz yosunu yakıt olarak kullanılırsa milyarlarca ton yetiştirilmesi gerekebilir. Tüm bunlara rağmen hızlı yol alan Bio Architecture Laboratuarı, Temmuz ayında deniz yosunu yakıtıyla ilgili bir pilot proje yapacaklarını duyurdu. Yosun kaynaklı yakıtın 3-4 yıl içerisinde ticarileşmesi bekleniyor.

yzfltzkE8yQ

biyoreaktc3b6ralg1.jpg

http://im4-tub-tr.yandex.net/i?id=202924702-42-72&n=21

Bu prototip masa, bitkilerin fotosentez aşamasından elektrik enerjisi üretmek için çalışılan, geliştirilmekte olan Biyofotovoltaik (BPV) teknolojisine bir örnek teşkil ediyor.Yosun Masası (Moss Table), ekibin gelecek vizyonunu bizlere sunuyor. Organik, sentetik, sürdürülebilir hibrid nesnelerle çevrili bir dünyaöneriyor. Bu öneri, gündelik ihtiyaçlarımızın karşılanması adına, temiz ve çevreci bir kaynak oluşturuyor.

http://content.architectureoflife.net/Content/ArticleContent/The%20Moss%20Table/The%20Moss%20Table1.JPG

http://content.architectureoflife.net/Content/ArticleContent/The%20Moss%20Table/The%20Moss%20Table2.JPG

http://www.ekofinans.com/application/static/data/611x395_107_4fd07506b5760.jpg

http://www.tarimsalhaberler.com/resimupload/5HCGNHWSamsunda-Pancar-ve-Yosun-At%FD%F0%FDndan-Yak%FDt-%DCretimi.jpg
 
Ercan Bey kahverengi yosunun türü hakkın da bir bilginiz var mı?
Paylaşımınızı çok beğendim teşekkürler.
 
Dünya, biyodizel üretiminde umutlarını tek hücreli canlılar olan alglere (yosun) bağlarken, Türkiye’de TÜBİTAK MAM, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Ege Üniversitesi ve KTAE Enerji Tarımı Araştırma Merkezi’nin ortaklaşa hazırladığı proje ile Türkiye’deki alg türlerinin belirlenmesi için araştırma çalışması başlatılıyor.
Bilindiği üzere, Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’nun (EPDK) 2011 yılında aldığı ve akaryakıt sektörünü baştan aşağıya etkileyecek karar gereği 2016 yılında mazotta yüzde 3 oranında biyodizel kullanma zorunluluğu getirildi. Türkiye’de kullanılan yağın 1 milyon tonu yağlı tohum veya ham yağ olarak ithal ediyor. Kararla birlikte bu ürünlerin ithalat oranının 1 milyon 480 bin tona çıkacağı ön görülüyor. KTAE Enerji Tarımı Araştırma Merkezi Bölüm Başkanı Mustafa Acar, “Ayçiçeği, soya, aspir, kolza, zeytinyağı gibi yağlar insan gıdası olarak kullanılıyor. Bizim zaten bu yağlarla ilgili açımız var, kendi ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Birde tutup bunları biyodizele yönlendirmek gibi bir politikayı benimsemiyoruz. Öncelikle beslenme için ihtiyacımız olan yağı karşılayalım, ondan sonra biyodizele yönelim, ya da insan ve hayvan gıdası olarak kullanılmayan değişik alternatif yağ kaynakları bulalım. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor” diyor.

Acar “Bu proje kapsamında bildiğimiz su algleri (yosun), tek hücreli canlılarla ilgili bir çalışma yürüteceğiz. Alglerin Türkiye’deki türlerini belirleyeceğiz. Bence Türkiye’nin biyodizel anlamında geleceği hatta dünyanın biyodizel anlamında geleceği alglerde. Bir kolza yüzde 40 yağ içerir, iyi şartlarda 1 dekardan 500 kilogram verim alırsınız. Dekara 200 kilogram yağ alırsınız. Bu 200 kilogram yağdan 200 litre biyodizel elde edersiniz. Dünyada üretilen biyodizelin yüzde 86′sı direk kolzadan elde edilir. Ancak alglere bakıldığı zaman dekardan alabileceğiniz yağ miktarı 4 ton ile 14 ton arasında değişebiliyor. Bununla ilgili araştırma çalışmalarını yürüteceğiz. Bu algler tanklarda, havuzlar içinde, torbalar içinde üretilebiliyor. Tatlı su, tuzlu su, kirli suda da yetişebiliyor. Şehrin kanalizasyon suyu denize deşarj ediliyor. Kanalizasyonun döküldüğü noktada alg yetiştirirseniz yetişmesi için gereken azot ve fosforu oradan temin ediyor ve aynı zamanda orayı temizleyerek doğal bir rafinerasyon görevi görüyor. Hem de daha ucuza mal edilmiş oluyor. Dolayısıyla çok yönlü faydaları olan bir ürün, bununla ilgili bir araştırma çalışması için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Benim şahsi kanaatim biyodizel ile ilgili olarak geleceğin alglerde olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Görünen o ki biyodizel kullanımının artması ile birlikte biyodizel üretimini mümkün kılan ürünler arasında da rekabet artacak. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de kolza ve ya soya tarlalarının yerini yosun havuzları alacak mı; bunu yürütülen proje sonuçları ve yatırımcıların ilgisi belirleyecek.

biyodizel-2.jpg

@Hande Öztürk
Hande hanım kahverengi yosunun türü hakkında bir bilgim yok fakat araştırmalarım arasına alayım :) birşeyler bulursam sizler ile paylaşırım elbet
 
San Francisco’da dünyanın deniz yosunuyla çalışan ilk aracı tanıtıldı. Melez arabadaki piston, nikel metalli bataryasıyla çevreci ham petrolle çalışıyor ve böylece benzin motoruna hiçbir değişiklik yapmaya gerek olmuyor. Yakıt üreticisi Rebecca Harrell’e göre fiziksel yapı oldukça etkili çünkü araç ülkenin bir ucundan öteki ucuna yaklaşık 94 litre deniz yosunu yakıtı kullanıyor. Rebecca Harrell “Deniz yosunu yakıtıyla çalışan arabalar, geleceğin Apollo görevi olabilir” diyor ve ekliyor “Çevreci yakıt bizim yerel gaz istasyonlarında satılmayacak şimdilik, ancak Sapphire Energy her yıl 2 milyon galon yosun tabanlı dizel yakıtı üretme planlarıyla, yosun tabanlı jet yakıtının üretimini yapacak bu yıl.” Ayrıca şirket çevreci ve yakıtı fosil yakıtları arasında fiyat rekabeti olacağını tahmin ediyor.

algaeus1.jpg

Kaynaklar:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Geleceğin binaları mikro yosunlardan elde edilen enerji ile beslenecek. Bu proje, Fansa’da bulunan Ennesys de Nanterre mühendislerinin gelecek hayali. Bir binanın atık suyunun, ısıtma ve elektrik üretiminde kullanılmak üzere dönüştürülmesi amaçlanıyor. Kullanılmış su organik elementler içerir. Bu elementler aydınlık bir ortamda mikro yosunlar için ideal gübredir. Mikro yosunları besler ve çoğalmasına yardımcı olur.
Jean-Louıs Kindler, Ennesys Genel Direktör’ü: “Binanın atık suyunu topluyoruz. Sonra bu suyu seyrelterek mikro yosunlar için uygun ortamın oluşmasını sağlıyoruz. Mikro yosunlar atık suda bulunan organik elementlerle besleniyor. Böylece filizleniyorlar. Daha sonra bu yosunlardan yağ ve bitkisel biyokütle elde ediyoruz. Elde edilen yağ yakıt olarak kullanılabilir. Mesela burada bir lamba için kullandık. Böylece elektrik ya da ısınma için enerji üretebiliriz.” Çatılarda bulunacak foto biyoreaktörler aracılığıyla üretilecek bu doğal yakıt, transparan borular ile binanın her yerine taşınacak. Böylece mikro yosunlar, ışık yardımıyla üretilecek.
Lauren Robelin, proje direktörü:
“Önceden yosun ayrıştırma işlemi santrifüjler tarafından yapılıyordu. Bu sistem, aşırı enerji tüketimine sebep oluyordu. Burada ise daha verimli bir sistem var. Elektromanyetik şok ve mikro köpürme yardımıyla suyun yosunlu kısmını ayrıştırıyoruz.”
Üretilen yakıt, kömür ile aynı enerji değerine sahip. Elde edilen su ise yağmur suyuyla aynı kalitede.
Pierre Tauzinat, proje yöneticisi:
“Bu sistem atık suyu temizleyerek enerji üretme ya da tam tersi, enerji üreterek atık suyu temizleme anlamına geliyor.”
Bir binanın enerji ihtiyacının yüzde 80’i bu sistem yardımıyla karşılanabilir. Ayrıca doğaya bir gram bile karbondioksit yaymadan.
 
Üst