• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Bu Buluş Petrolü Bitirecek ! Buluş Karadeniz'den...

Bu buluş petrolü bitirir mi?


  • Kullanılan toplam oy
    7
  • Anket kapatılmış .

CMNet Okuru

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eylül 2015
Türk araştırmacılar, Karadeniz dibinde bulunan hidrojen-sülfürlü suyundan hidrojen gazı elde etmeyi başardı.

Hidrojen enerjileri üzerine ar-ge çalışmaları yürüten Dr. Mükerrem Şahin ve ekibi, tamamen Türk araştırmacılarla Karadeniz dip sularında yoğun olarak bulunan hidrojen-sülfürlü suyu geliştirdiği bir katalizör sistemi üzerinden geçirerek ekonomik koşullarda hidrojen gazı elde etmeyi başardı.

Araştırmacıların yaptığı fizibilite raporları, Karadeniz'deki mevcut potansiyelin, bölgenin 100 yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabileceğini gösteriyor. Dr. Mükerrem Şahin, Karadeniz'de hidrojen-sülfür oluşumunun jeolojik oluşumların etkisiyle sürekli olarak arttığının gözlendiğini belirtti.

Son yapılan araştırma sonuçlarının, Karadeniz'de hidrojen-sülfür oluşumunun giderek yükseldiğini gösterdiğini aktaran Şahin, ayrıca bu kaynaklara Karadeniz'in 30-40 metre altında bile rastlandığını belirtti.

Dr. Şahin, yaklaşık 5 yıl süren araştırmaları sonunda, Karadeniz dip sularında yoğun olarak bulunan hidrojen sülfürden hidrojenin ayrıştırılarak bir enerji üretimine yönelik ar-ge çalışmalarını tamamladıklarını bildirdi.

Şahin, araştırmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Çalışmamız, enerjiden kaynaklanan cari açığın yüksek değerlerde olduğu ve önemli bir sorun olarak tartışıldığı bu günlerde yerli bir kaynağın kullanılabileceği husunda ümitlerimizi arttırdı. Hidrojen sülfürlü suyu, geliştirdiğimiz bir katalizör sistemi üzerinden geçirerek ekonomik koşullarda hidrojen gazı elde etmeyi başardık.

Projemizde, Karadeniz'in 40 metre altında bulunan kaynağın değerlendirilmesi ve ülke ekonomisine katılması hususunda ilk ciddi sonuçlara ulaşıldı. Şimdiye kadar Karadeniz'deki rezerv tespitleri için yalnızca Rusya, Gürcistan, Ukranya, Romanya gibi ülkelerde çalışmalar yapılmıştı. Ülkemizin de bu konuda eş zamanlı çalışması lazım. "

Şahin, yaptıkları fizibilite çalışmalarında, mevcut potansiyelin Karadeniz bölgesinin 100 yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabileceğini gösterdiğini bildirdi.

Konu hakkında bir dizi konferanslar verip Üniversite öğrencilerinin ilgisini bu konuya çekmeye çalıştıklarını dile getiren Şahin, "Bunun bir devlet politika haline gelmesi ve pilot tesislerin kurulup bu potansiyelin değerlendirilmesi için çalışmaların yapılması gerekiyor" dedi.

Hidrojen-sülfürden ayrıştırılan hidrojenin, Sudan hidrojen üretiminden çok daha ekonomik olduğuna işaret eden Şahin, "Elde ettiğimiz hidrojen yanabiliyor, termik santralde kullanılabiliyor. Ayrıca elde edilen yakıt, araçlarda da kullanılabiliyor" dedi.

"Karadeniz'den beslenen bir santral hayal değil"

Şahin, çalışmalarının her türlü maliyet ve fizibilite çalışmalarının tamamlanmasıyla, bölgeye Karadeniz'den doğrudan beslenen enerji santrallerinin kurulmasının "hayal olmaktan çıkacağını" söyledi.

Özellikle Karadeniz'e kıyısı olan ülke araştırmalarının bu kaynağın değerlendirilmesi için yoğun çalışmalar yürüttüğünü belirten Şahin, "Litaratürü inceleyenler görecekler. Biz de istiyoruz ki Türkiye de bu konuda çalışma başlatılsın. Petrol azaldığında, yerine alternatif enerjiler kullanılmaya başlandığında bizim yanıbaşmızdaki kaynağı değerlendirir potansiyele sahip olalım. Aksi halde 20 sene sonra çok geç kalınmış olunacağından hazır teknolojiler almaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Projelerinde hidrojen enerjileri üzerine adını duyuran bilim insanlarıyla da ortak çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Şahin, ayrıca İstanbul'daki Milletlerarası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi'nin Kurucu Direktörlüğünü yapan ve ardından ABD'ye dönen Prof. Dr. Nejat Veziroğlu'ndan da çalışmaları konusunda büyük destek aldıklarını söyledi.

Ekli dosyayı görüntüle 11431

Kod:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
sıfır iş güvenliği. lateks eldiven tutuşursa nahoş bir aksiyon olabilir.

nejat veziroğlu ile tanışma fırsatım oldu. çok uzaktan ama.. sadece bir organizasyonda çalışırken yönlendirmelerde falan yardımcı oldum.
4 sene arsa ve tesis tahsisi istemiş, vermemişler, uyduramamışlar bir yeri. abd'ye işinin gücünün başına dönmüş. adamı bana sorarsanız sözle gereğinden fazla taltif ediyor hükümet ve bürokratlar. iş tesise gelince para vanaları tıss. halbuki veziroğlu'nun şu anki siyasi iradeyle anlaşamayacağı bir konu yok. burada teknoloji üretip yurtdışına kaçıracağını da sanmam. ayrıca kaçırırsa kaçırsın, yanında karadenizi de kaçırmadığı sürece sorun yok. siyasi olarak da yakınlar hükümetle. kimse ideolojik olarak önünü kesmez, aksine destekleri çıkar. galiba asıl mesele ar-ge de değil.
bu işi gündeme getirenlerin dahi ödenek alıp bir iş başaracaklarına inancı zayıf bence. finansman sorunu var, kimseyi "tamamen türk araştırmacılar buldu bunu" deyip gazlamaya da gerek yok, türk araştırmacılar işin tamamını üstlenip karadenizin ortasına platformları kurup 1000 metre derinden h2s çekebilecek ise, kazasız belasız işleyebilecek ise tamam.. da yok öyle bir gelenek bizde. eğer olurundan emin olursam gidip derhal bir su altı kaynakçı sertifikası bir de dalgıçlık sertifikası alıyorum, paraya para demiyorum. ağır işte çalışabilecek balıkadamlara tavsiye ederim.
 
@CMNet Okuru

Biz halk olarak neden bu kadar karamsarız? Yakında kendimize inancımız kalmayacak.
 
@Kadir ÜNAL

mühendislik ve finans sorunlarında inancın etkisi ihmal edilebilecek kadar azdır. bilimde teknikte geri kalmanın, yetişmiş insan azlığı ve kaynak sıkıntısının ne olduğunu da zamanında age of empires 2 oynayanlar iyi bilir.
 
karamsarlık/kötümserlik yakıştırmasıyla ilgili bir alıntı:

"Orta gelir tuzağı

Dünya Bankası, 2010 yılı verilerine göre kişi başına yıllık ortalama geliri 1.006 doların altındaki ülkeleri düşük gelirli, 1.006 dolar ile 12.275 dolar arasındaki ülkeleri orta gelirli ve 12.276 doların üzerinde olan ülkeleri yüksek gelirli ülkeler olarak sınıflandırıyor. Dünya Bankası, orta gelirli ülkeleri de ikiye ayırıyor ve 3.975 doların altında yıllık ortalama kişi başına geliri olan ülkeleri düşük orta gelirli bunun üzerindekileri de üst orta gelirli ülkeler kategorisine sokuyor. Bu sınıflandırmaya göre Türkiye 10.444 dolarlık kişi başına geliriyle üst orta gelirli ekonomiler arasında yer alıyor.
Bir ülkede kişi başına gelirin 10 bin dolarlar düzeyine gelip de o düzeyde tıkanıp kalmasına, yani ülkenin bir üst gelir gruba çıkamamasına orta gelir tuzağı deniyor. Orta gelir tuzağına düşen ekonomilerin tipik özellikleri arasında düşük yatırım düzeyi, imalat sanayiinde yavaşlama, sanayi üretimi farklılaşmasında sınırlı kalma, emek piyasasının koşullarının uygunsuzluğu gibi nedenler yer alıyor. Bu çerçevede bir ekonominin doğal kaynakları sınırlıysa, nüfusu büyük ve hızlı çoğalıyorsa, sanayide yeni buluşlara açık bir yapısı yoksa orta gelir tuzağına düşmesi kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye son beş yıldır 10 bin dolar düzeyindeki kişi başına yıllık ortalama gelirini 12.276 dolarlık sınırın üzerine taşıyamadığı için orta gelir tuzağına düşmeye aday ekonomiler arasında gösteriliyor. G.Kore’nin orta gelir tuzağına yakalanmamasının altında yatan en önemli neden olarak bilim ve teknolojiyi esas alan yaratıcılığı teşvik eden yeni bir eğitim sistemini oturtmuş olması gösterilmektedir. "

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


eğitim sistemi demişken eğitim sisteminin tepesindeki akademi hakkında:

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
@CMNet Okuru

Elbette, hak vermemek elde değil. Fakat şu varki inanç gayrete gebedir. Çok küçük bile olsa inancı bitirirseniz gayreti öldürürsünüz.
 
@Kadir ÜNAL

şüphesiz. sosyal konularda inancın etkisi muazzam. gayret-inanç ilişkisi de tartışmasız.
zaten bahsettiğim inancın etkisiz kaldığı konular kolayca sıfırdan üretemeyeceğimiz yüksek basınç pompaları, korozyona dayanıklı çelikler, tuzlu suda ve güneş ışığında sağlamlığını yitirmeden iş gören plastikler, büyük sondaj makineleri, ani basınca dayanıklı boru hatları (verimli bölge, 1000 metre s.s. 100 atm ediyor, yüzeye çıkan h2s stabil olmayacaktır), bunların hesabını yapıp pratiğe dökecek cesur mühendislerin masrafı falan.
cebimde bir milyar dolarım elimde devletin bana özel yetkilendirme belgesi olsa tam yapılacak iş.
şaka. cebimde bir milyarım olsa kurarım perakende zinciri keyfime bakarım. ya da azıyla arsa kapatır az da yedirir veririm bir müteahhite malımı ikiye üçe katlarım. kim uğraşır hidrojenle. bugün enerji yatırımı yaparsın, yarın iktidar değişir elindekini kaybedersin. zaten mali gücü olup inançla iş yapan bir tek yatırımcı görmedim.
 
@CMNet Okuru

:) Sizinle konuşmak keyifli. Bir de hızınıza yetişebilsem tam olacak.
 
aslında sadece konular üst üste iyi denk geldi. geçen de 600 milyar dolarlık petrol şeyl'i bulundu diye haber çıktı mesela. böyle bir kaya. içinde petrol gazları var. ne kadar işlenebilir, ne kadar mümkün belli değil. ama 600 milyar dolar değerinde olduğu belli. pek inanasım gelmiyor böyle haberlere. maksatlı yapıldığını düşünüyorum. bir arge yapılmış ama işin teknik olarak belki binde belki onbinde biri. mali olarak çok çok mütevazı bir kısmı.

not. sualtı kaynağı konusunda son derece ciddiyim.
 
@CMNet Okuru

:) kaç tane suyla çalışan araba gördük. Çok duyacağız böyle haberler.
 
@CMNet Okuru

Dikkatimi çeken bir haberdi. Kesinlikle asparagas olsun diye paylaşmadım. yada öyle bir haberdir, nihayetinde konuya vakıf değilim.
Sizin yorumlarınız gerçekten çok etkileyici. Yorumlarınızı okudukça da mutluluk duyacağıma emin olabilirsiniz. :)
Benim böyle haberlere inanasım gelsin istiyorum, istediğim için de paylaşıyorum.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

Umarım ve dilerim ki, artık İSG'ye de gerekli önem verilir:)
 
Üst