• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Bu da yeşil anayasa önerisi

Hakan Güngördü

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Şubat 2010
Firma
LimakPort Uluslar Arası Liman İşletmeciliği A.Ş.
Ekolojik Anayasa Girişimi, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda sunum yaptı.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden bilim insanı, hukukçu, aktivist ve siyasetçiler tarafından oluşturulan Ekolojik Anayasa Girişimi, yeni Anayasa’da olmasını talep ettiği maddeleri bugün TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sundu.
Ekolojik Anayasa Girişimi temsilcileri komisyona sundukları önerilerde temel olarak anayasanın, doğaya hükmetmeye çalışan insanı değil, Doğa’yı hak öznesi olarak tanıması gerektiğini ifade etti.
Ekolojik Anayasa Girişimi Çağrıcılarından, Yeşiller Partisi Üyesi Mahmut Boynudelik, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Üyesi Oya Ayman, Çevre Avukatı Mehmet Horuş ve CHP Milletvekili Melda Onur’dan oluşan heyet, önerdikleri anayasa metninde, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Doğa ’nın ve onun bir parçası olan insanın haklarına dayanan, demokratik, laik, ekolojik ve sosyal bir hukuk devletidir” ibaresinin yer almasını talep ettiler.
Sunulan Ekolojik Anayasa dünyayı gelecek kuşaklardan emanet aldığımız bilinciyle, doğayla uyum içinde yaşamanın esas alındığı; su, hava, gen, tohum gibi doğal unsurlar için doğal kaynak değil doğal varlık nitelendirmesinin benimsendiği, doğada olası zararlara yol açabilecek faaliyetlerde ihtiyatlılık ilkesinin benimsendiği, kamu yararında doğal dengelerin gözetildiği, yabani ve evcil hayvan haklarının güvence altına alındığı, sağlıklı su ve gıdaya ulaşım hakkının benimsendiği hukuksal düzenlemeler öneriyor.
Ekolojik Anayasa Girişimi Anayasa’da yer alan ve sağlıklı bir çevrede yaşamanın en doğal yaşam hakkı olduğuna ilişkin 56. maddenin önemine dikkat çekerek bu maddenin “Sağlıklı bir çevrede ve Doğa’da yaşamak bütün canlıların hakkıdır. Devlet ve vatandaşlar gelecek kuşaklar adına doğal varlıkların emanetçisidir. Doğayı korumak devletin ve vatandaşların görevidir” şeklinde geliştirilmesini ve ‘sürdürülebilir kalkınma’ ifadesinin, kalkınmayı öne çıkardığı ve doğayı feda ettiği gerekçesiyle yeni anayasada bulunmaması gerektiğini vurguladı.
Ekolojik Anayasa Girişimi üyelerini dinleyen komisyon üyeleri de 56. maddenin gerisinde kalmanın söz konusu olamayacağını belirterek emanetçilik kavramının önemine dikkat çektiler.
Komisyon üyeleri ayrıca yeni anayasanın “TC’nin demokratik, laik, sosyal ve ekolojik bir hukuk devleti” tabirini taşımasına sıcak bakabileceklerini ancak ekolojik kelimesinin daha anlaşılır ve Türkçe bir karşılığının bulunmasının uygun olabileceğini belirttiler.

Kaynak:
HTML:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Çevremiz açısından bakarsak İnşallah böyle bir şey olmaz, çünkü o maddede Türkiye Cumhuriyeti' nin demokratik bir hukuk devleti olduğu da yazıyor. Hukuku ve demokrasiyi kaybettik, mazallah çevremizden de olmayalım....
 
Üst