• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Çevre mühendisi kimdir?

Fatih Özcan

Site Kurucusu
Katılım
7 Aralık 2008
Şehir
Yurt Dışı
Firma
ABL Group
ÇEVRE ve ÇEVRE KİRLİLİĞİ NEDİR?
Çevre, insanların ve diğer canlıların yaşama ortamını oluşturan hava, su ve toprak gibi ortamlardır. Denizler, göller, akarsular, bataklıklar, kumsallar, ormanlar, tarım alanları, dalyanlar, kırlar, dağlar korunması gereken çevreyi oluşturan alanlardır. Bu alanlar insanlar dahil bütün canlıların üreme, beslenme ve yaşam ortamlarını sağlar.
Çevre kirliliği ise insanların faaliyetleri sonucu havada, suda ve toprakta yani doğal ortamda meydana gelen olumsuz gelişmelerle doğal dengenin bozulmasıdır.

MÜHENDİS
Genel olarak mühendislik; matematik ve doğal bilimler alanında çalışma, deneyim ve pratik yapmayla kazanılmış bilgilerin muhakemeyi de katarak doğanın malzemelerini insanoğlunun faydası doğrultusunda ekonomik olarak kullanmak şeklinde tanımlanabilir.
Yukarıdaki tanımlama, mühendisler ve bilim adamları arasındaki temel bir farklılığı ortaya koymaktadır. Mühendislere göre bilim adamları keşfeder, mühendisler ise onu uygulamaya koyar ve çalışır hale getirir.

ÇEVRE MÜHENDİSİ
Çevre mühendisliği; hava, su, toprak ve diğer doğal kaynakların en iyi biçimde kullanılması, doğal kaynakların korunması, bunların kirlenmesine neden olan etkenlerin ortadan kaldırılması, kirlenmenin yol açtığı estetik ve ekonomik kayıpların önlenerek insan ve canlı sağlığına uygun çevre şartlarının sağlanması, çevre ve halk sağlığına uygun çevre koşullarının oluşturulması için çalışan disiplinler arası bir mühendislik dalıdır. Diğer mühendislik dallarından farklı olarak, doğal kaynakları tüketmeyi değil bu kaynakların verimli biçimde kullanılmasını ve kullanılan bu kaynakların doğaya zarar vermeyecek formlarda doğal ortama geri verilmesini amaçlamaktadır.

Özetle, çevre mühendisliği her türlü fiili ve potansiyel çevre sorunlarını tanımlayan ve bu sorunları çözmek üzere planlamalar ve uygulamalar yapan mühendislik disiplinidir.

ÇEVRECİ - ÇEVRE MÜHENDİSİ ARASINDAKİ FARK NEDİR ?
Çevresel sorunların çözülmesini isteyen ve bu yolda gönüllü çaba harcayan herhangi bir meslek grubuna dahil olan yada olmayan herkes çevreci olarak tanımlanabilir. Çevreciler genel olarak çevreye hiçbir zarar gelmemesini savunurlar.
Çevre Mühendisi ise, çevresel sorunların ÇÖZÜMÜ için bilim ve teknolojinin olanaklarını kullanan çözüm önerilerinde bulunan ve çevre, ekonomi, sanayi üçlüsü arasındaki dengeyi sağlayan meslek grubudur. Çevre Mühendisleri gelişim için sanayiye ihtiyaç olduğunu ama uygun teknolojiler kullanılarak oluşabilecek kirliliğin asgari seviyede tutulabileceği görüşündedir ve çevre, ekonomi, sanayi arasında denge kurma amacındadır.
çevreci -çevre mühendisi.PNG

ÇEVRE MÜHENDİSİ NE DEĞİLDİR
Çevre mühendisliği mesleği genellikle ziraat mühendisleri, peyzaj mimarlığı ve orman mühendisliği gibi meslek dallarıyla karıştırılmaktadır. Çevre Mühendisliği ilgi alanları içerisinde diğer meslek dalları yanı sıra bu üç meslekte bulunmakta fakat çalışma konuları tamamen farklı olmaktadır. Çevre mühendisliği konumu itibariyle tüm mühendislik dallarının çevre konusunda koordinasyonunu gerektirmektedir.

  1. Park, bahçe düzenlemek
  2. Ağaç dikmek
  3. Çiçek sulamak
  4. Hayvanları korumak
gibi işler Çevre Mühendisliği çalışma alanları değildir !

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİNİN TARİHÇESİ
İnsanlar, sağlık ve refahlarının bulundukları çevrenin kalitesi ile ilişkili olduğunu fark ettiklerinden beri, çevre kalitesini iyileştirmek için itinalı bir şekilde sürekli çalışmışlardır. Eski Mısır uygarlıklarıyla ilgili kazılar sırasında, yağmur sularının toplanması ve kanalizasyon deşarjlarına yönelik bir çok bulguya rastlanmıştır. Bu yaklaşık olarak M.Ö 3400-2450 yıllarına tekabül etmektedir. Antik Harappa uygarlığı bazı bölgelerde kanalizasyon sistemi kullanmıştır. Romalılar kuraklığı önlemek ve şehre sağlıklı, temiz su temin edebilmek için su kemeri inşa etmişlerdir. Bavaria 15. yy ‘da, Alpine ülkesinin kalkınması sağlamak ve dağılmasını engellemek için su dağıtım hatları inşaa ettirmiştir.

Bu alan, su ve çevresel kalitedeki düşüşle birlikte kirlilikteki artışın halkın endişelenmesine neden olması sonucu 20. yy’lın üçüncü çeyreğinde ayrı bir çevresel disiplin olarak ortaya çıkmıştır. Ancak bunun kökleri toplumsal sağlık mühendisliğinin eski faaliyetlerine kadar uzanır. Modern çevre mühendisliği 19. yy ortalarında kolera gibi su kaynaklı hastalıklarının görülme sıklığını azaltmak amacıyla Joseph Bazalgette ’in ilk büyük kanalizasyon sistemini tasarlaması ile başladı. Başlıca ölüm sebeplerinden biri olan su kaynaklı hastalıklar, sanayileşmiş ülkelerdeki içme suyu ve atık su arıtımına başlanması ile azaltılmıştır.

Birçok durumda, toplumların gelişmesi ve topluma yarar sağlamak amacıyla yapılan çalışmaların çevresel kaliteyi arttıran uzun vadeli etkileri vardır. Örnek olarak, 2. Dünya savaşı sonrasında tarım zararlılarını kontrol etmek amaçlı yaygın olarak DDT uygulanmıştır. DDT kullanımıyla tarımsal faydalar ve ürün verimi önemli ölçüde artmıştır. Böylece dünyada büyük ölçüde açlık azaltılmış ve sıtma daha önce hiç olmadığı kadar kontrol edilmeye başlanmıştır. Birçok tarım zararlısı DDT ‘nin üreme döngüleri üzerinde etkisiyle yok olmaya başladı. DDT hikayesi Rachel Carson ’ın ‘Sessiz Bahar’ sözü ile anılarak modern çevre hareketlerinin ve modern çevre mühendisliği gelişiminin doğumu olarak kabul edilmiştir. Her ne kadar DDT kıtlığın oluşmasını engellemiş olsa da günümüzde insan sağlığına olan zararlı etkilerinin fark edilmesi üzerine birçok ülkede DDT kullanımı yasaklanmış veya sınırlandırılmıştır.

Doğal kaynakları koruyucu ve çevreye zarar verici eylemleri kısıtlayan yasalar binlerce yıldır çeşitli toplumlar tarafından geliştirilmiştir. 19. yy da Londra ve Paris ‘teki kanalizasyon inşaası kararnameleri ve 20. yy başlarında ABD milli park sisteminin oluşturulması önemli örneklerdir.

Uluslararası kamuoyunda oluşan çevre koruma bilincinin Türkiye’ye yansımalarını 1980 sonrasında gözlemleyebilmekteyiz. Bu süreçte çevre ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmış, bir takım resmi kurumlar ve sivil toplum kuruluşları kurulmuştur. Bu kurum ve kuruluşlar Türkiye’de çevre konusunda faaliyetlerde bulunmaya başlamış ve dünden bugüne birçok başarılı işlere imza atmışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasaları arasında ilk olarak 1982 Anayasası “çevre” ile ilgilenmiş ve 1983 yılında Türkiye’nin ilk çevre kanunu kabul edilmiştir. Çevre Kanunu, kirleten öder prensibini benimsemiş ve çevre ile ilgili bir takım tanımlamalar yapmıştır.
Ülkemizde ilk Çevre Mühendisliği bölümü 1975 yılında Ege Üniversitesinde açılmıştır. Kurucusu alanında yurt içi ve yurt dışı bir çok başarılara imza atan değerli hocamız Prof. Dr. Ahmet Samsunlu’ dur.

EĞİTİMİN SÜRESİ VE İÇERİĞİ
Çevre Mühendisliği bölümünde eğitim süresi 4 yıldır. Ancak, bazı okullarda 1 yıl yabancı dil hazırlık programı uygulanmaktadır.
Çevre Mühendisliği bölümünde okutulan belli başlı dersler şunlardır:
1.jpg
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ NERELERDE ÇALIŞABİLİR?
Çevre mühendisleri genel olarak aşağıda belirtilen alanlarda çalışabilmektedirler.
2.jpg
ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BULUNAN ÜNİVERSİTELER
3.jpg
 
Sayın arkadaşlar,

Bir yazıda çevre mühendisliğinin doğru tanıtılmadığı ile ilgili bir serzenişte bulunulmuştu. Bizde bir çalışmaya başladığımızı iletmiştik. Yukarıda bir kısmı derlenme bir kısmı tarafımızca oluşturulmuş bir metin yer almaktadır. Bu metini sayfamızda sabit olarak tutacağız fakat bundan önce görüşleriniz ile son şeklini vermek istedik. Başlıkların sıralaması, tanımlar, yanlış anlaşılmalar yada eklemek/çıkarmalar ile ilgili görüşlerinizi iletirseniz memnun oluruz.

Ayrıca ön çalışmada katkılarını esirgemeyen Murat Erdem ve Göksel Kurtuluş 'a teşekkürlerimi iletiyorum.

İyi çalışmalar...

NOT : Yapılan çalışma aşağıdaki adreste sabit olarak yer alacaktır. Talep edilen değişiklikleri de yine aşağıdaki adresten takip edebilirsiniz.
https://www.cevremuhendisleri.net/pages/cevre_muhendisi/
 
Arkadaşlar, ekleme, düzeltme veya çıkartma önerilerinizi metin üzerinde işaretleyerek/renkli yazarak / çıkartma var ise üzerini çizerek göstermeniz, derleyip toparlama kolaylığı ve önerilerinizin arada kaynamaması açısından önemlidir. Yazıyı kopyalayıp word üzerinde çalışabilir ve yorumunuzu o şekilde belirtebilirsiniz.

Fatih Özcan ve Murat Erdem 'e yoğun uğraşlarından ötürü teşekkür ederim.
 
Arkadaşlar, Çevre Mühendisliği bulunan üniversiteler arasına Zonguldak'ta bulunan Bülent Ecevit Üniversitesi'ni de ekleyebiliriz:)))
Bu arada haziran 2012'ye kadar üniversitenin adı Zonguldak Karaelmas Üniversitesidi:))
 
sanırım günümüzde yaşadığımız en büyük sorunlardan birisi mesleğimizin yanlış anlaşılması ve eksik bilinmesi...bana iki yıllık mı?peysaj mimarlığı mı?gibi sorularda geliyor...mesleğimizi en iyi şekilde insanlara tanıtmamız gerektiğini düşünüyorum...güzel bir anlatım olmuş bu arada emeğinize sağlık..
 
bazı güzel insanlarla aramızda gecen bir diyalog:

-hangi bölümde okuyosun?
--cevre mühendisliği :) (tabi bölümümü sevdiğim için sevinçle söylüyorum bunu)
(uzun bi sessizlik..agız burun kıvrılır..veeee muhtesem son:: )
-heee agac dikip bahce yapmaya mı okuyosun? cok güzel cok güzel...
 
Ayrıca Sakarya Üniversitesi ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi' nde de "çevre mühendisliği bölümü" mevcuttur. Böyle bir çalışma yaptığınız için teşekkür ederim, ellerinize sağlık
 
@Fatih Özcan
Yazı çok güzel olmuş emeğinize sağlık, çevre mühendisi nerelerde çalışabilir kısmına LPG sorumlu müdür görevini de ekleyebiliriz.
 
Üst