• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Çevre Mühendisleri Hidroelektrik Santraller hakkında ne düşünüyor?

Ülkemizde HES?


  • Kullanılan toplam oy
    33

Özdemir Ufuk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Nisan 2012
Bu konudaki düşüncelerinizi, bilgilerinizi varsa dökümanlarınızı paylaşırsanız sevinirim.
 
Yapılmalı taraftarıyım lakin yapılmalı deyipte adım başı HES yapalım değil benim düşüncem. Doğaya en az tahribat şartı sağlandıktan sonrasında projeler onaylanmalı ve yapılabilir görülmeli. şu zamana kadar gezdiğim HES lerde gerçekten ciddi bir tahribat söz konusu idi. 1-2 tanesi hariç "doğayı nasıl daha az tahrip ederim" düşüncesine sahip değildiler. Ki görüyoruz doğanın önünde durduğumuzda Samsunda neler yaşandı herkes gördü. Bu sadece benim düşüncem tabi.
 
yılda 40-50 milyar dolar verip dışardan doğalgaz alıp elektrik üretiyoruz..elimizdeki potansiyeli sonuna kadar kullanmalıyız..4 tane ağaç keser 4000 tane dikebiliriz..yok doğayı bozmakmış yok bilmem ne bence bunlar sadece istikrara karşı çıkmaktan başka bişey değil..elin adamı 50 tane nükleer tesis yapıyor kimsenin gıkı çıkmıyor 8 tane greenpeace ciden baska..bize gelince önce bizim milletimiz zıplıyo o nolcağımış öyle deprem neyin olur yıkılır kafamıza falan filan..enerji için heryol mübah kardeşim.bunun için doğayı birazcık da biz kirletelim..saygılar
 
@Volcano

Enerji için her yol mübah değildir arkadaşım, bizler çevre mühendisiyiz, bizim görevimiz sorun değil çözüm üretmektir. Söz gelimi madem santralden konuşuyoruz, santralin kurulumunda, mevcut olan çevreye zararın belirlenmesi, bu kirliliğin azaltılması ve önlenmesi için yapılacak çalışmalar, çevreye en az zarar verecek şekilde bir proses seçimi şarttır. Doğa zaten her türlü kirlenmekte, esas kirliliğin kaynağı zaten bizleriz. Burada maksat kirliliğin, önüne geçilebilecek, etkisi aza indirgenebilecek bir kirlilik olmasıdır.
 
Enerji tasarrufu taraftarıyım. Yasal düzenlemeler yapılarak ısı yalıtımlı evler zorunlu hale getirilmeli ve bunun kontrolü yapılmalıdır. Her evin çatısında güneş enerji panelleri görmek mutlu edecektir beni.
Kayıp kaçak enerji miktarının azaltılması için gereken teknolojik yatırımlar yapılmalıdır.

Bunlar yapıldıktan sonra sıfır nükleer santral ve ekolojik olarak sıkıntıya düşülmeyecek yerlerde yapılacak HES 'ler ile enerji problemi ortadan kalkacaktır kanaatindeyim.
 
@Melih Coşar


ben kendi fikrimi söylüyorum bana göre herşey yapılabilir..elbette esas olan çevrenin korunması bunu üçyüzkere söylemenin bi anlamı yok özellikle çevre müh. için..fakat kalkınma arıyorsan üretime,üretim için enerjiye enerji için de fedakarlığa! ihtiyaç vardır bana göre..ha ev yalıtımıdır tasarruftur onlar ayrı.benim yaptığım tasarrufla adam milyon dolar kazanaksa sen tasarruf yap kardeşim..herkes refah için yaşıyor..
 
Şimdi herkes bir şeyler yazmış HES ler yapılmalı mı yoksa daha farklı enerji kaynakları mı? öncelikle HES ler yapılmalı fakat çevresel etkiler en aza indirilerek ve ÇED denen bir şey olduğunu hepimiz biliyoruz ve hepimiz biliyoruz ki bir kaç bin tl ye her yere temiz bir ÇED çıkarılabilir etkiler sıfır denebilir bunu önleyemediğimiz sürece bunun önüne geçmediğimiz sürece bu tartışmalar devam edecek biz tartışırken de bu HES ler yapılacak kuru gürültüden başka hiç bir işe yaramayacak bu yazdıklarımız. Bir ikincisi de ülkemizde bilmem kaç milyon Kw rüzgar enerji gücüne sahip, bilmem kaç milyon Kw güneş enerji gücüne sahip, bilmem kaç milyon Kw biyogaz mış biyomas mış güce sahip demekle olmuyor bu işler öncelikle bunlar faaliyete geçmediği sürece böyle konular hep tartışılacaktır. yani anlayacağınız biz burada konuşuyoruz yakınımız da bir yerlerde bu kadar enerji potansiyelinden faydalanmak yerine doğamızı kirletiyoruz bunları düşünmeden konuşmayalım lütfen...
teşekkürler...
 
@aldemir072


sen bu yazıyı düşünüpte mi yazdın şimdi....

Kw biyogaz mış biyomas mış güce sahip demekle olmuyor bu işler 'öncelikle bunlar faaliyete geçmediğimiz sürece böyle işte yani anlayacağınız' biz burada konuşuyoruz. özellikle tırnak içindeki cümle çok harika..senin gibi düşünürler eksik olmasın kardeş.Allahını seven biri şu düşünülmüş cümleyi açıklayabilirmi lütfen..!
 
@Volcano
ben bunları yazarken sadece genel bir bilgi vermek amaçlı yadım sen yazılara takılma bence biraz acele ettim ondan oldu sen içeriğe takıl arkadaşım sen böyle yazılara takılırsan senin işin zor kolay gelsin...
 
sizi düşüncesizlikle itham etmedik kendimi de kattım içine bende sizin gibi burada yazdığım için bende o kitlenin içine giriyorum ama illa bana öyle deme diyorsan seni çıkarıyım VOLCANO arkadaşımız yazdıklarımın tarafı değildir bilginize.
teşekkürler....
 
Arkadaşlar karşılıklı atışmalar konuyu pasifize etmekten başka bir şeye yaramayacaktır.
 
Arkadaşlar biz neyin tartışmasını yapıyoruz. Hepimiz çevre mühendisi değil miyiz. görevimiz nedir? İnsan ihtiyacı için gerekli olan faaliyetler yapılırken bunların verdiği zararı en aza indirmek değil mi? Enerjiden vazgeçemiyorsak Hes ler gerekli, bizimde görevimiz bunlardan oluşabilecek zararları en aza indirmektir. ayrıca Hes lere tepki gösterene kadar cebimizde kullandığımız cep telefonları, evde kullandığımız pc ve tv ler çevreye ve bize daha çok zarar veriyor. Vazgeçebiliyorsanız öncelikle bunlardan vazgeçin sonra Heslere sıra gelsin
 
Su fakiri olan bir ülkede HES ler de gerekli RES'lerde GES'lerde gereklidir. Bu bir ihtiyaçtır. Yalnız ekosistemi bozmayacak şekilde tedbirlerin alınması ve ileri teknolojiler kullanılarak yapılması şartıyla..
 
Şuana kadar kimse tarafından tartışılmayan bir diğer gerçekse günlük içilen sigaradan çıkan duman ve sigara üretiminde kullanılan kağıtlar. sadece türkiye için konuşacak olursak nerdeyse 40 milyon kişi sigara içiyor. toplamda çıkan duman miktarı en tehlikeli fabrikanın bacasından çıkan dumandan daha fazla eder. sigara üretiminde kullanılan kağıtta cabası. Daha büyük gerçek ise heslere karşı çıkanların eminim yüzde 70 i sigara içiyordur:) Soruyorum şimdi bu bir çelişki değilmidir:)
 
@İsmet Arslan

kaynak? konuyla ilgili yapılmış bir hesap? ölçüm değeri?

@İsmet Arslan

ben bu farazi hesaptaki %30'danım. o halde istediğim gibi eleştirebiliyor muyum?
 
Üst