• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Çevre mühendisleri iade-i itibar istiyor!

Burcu Türkmen

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Şubat 2009
Çevre mühendisleri iade-i itibar istiyor!
Yazı Tipi Boyutu:
Yeni Çevre Denetimi Yönetmeliği, “çevre görevlileri”yle “çevre mühendisleri”ni aynı kefeye koymakla eleştiriliyor. Tartışma, duruma tepki gösteren mühendislerle bakanlığı karşı karşıya getirdi.

İŞ'TE İNSAN - 27.12.09
Elif AKIN
elif.akin@sabah.com.tr

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Kongresi’nde küresel ısınmaya karşı hükümetler alınacak önlemleri tartışırken, yeşilin önemini fark eden şirketler geleceğin mesleklerine yatırım yapmaya başladı bile. Dünya devlerinin yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yönelimi, Ar- Ge çalışmalarının artırılması ve çevre mevzuatları, çalışanlar arasında yeni bir sınıf yarattı. Şimdiye kadar mavi ve beyaz yakalı olarak ayrılan çalışan kesimin arasına çevreci “yeşil yakalılar” da katıldı.

İmalat, tarım, hizmet ve Ar-Ge sektörlerinde insanlığın karşı karşıya olduğu çevresel tehditleri gidermeyi hedefleyen işlerde çalışan yeşil yakalılar, en çok yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, organik tarım ve yalıtım sektörlerinde istihdam ediliyor. Dünyada yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sektörlerinde şu anda 8.5 milyon kişinin çalıştığı düşünülüyor. Bu rakamın 2030 yılında 40 milyona ulaşabileceği varsayılıyor.

Yeşil işlerin popülerlik kazanması kariyer sitelerinin de gözünden kaçmamış. Yahoo Hot Jobs, yeşil meslekler konusunda açtığı yeni bölümle sadece enerji, organik tarım ve yalıtım sektörlerindeki iş ilanlarını duyuruyor. Ayrıca
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
ve
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
gibi sitelerde de sadece yeşil mesleklere yönelik iş ilanları yayımlanıyor.

Türkiye’de ise bu alanda kesin veriler olmasa da sekiz bin 500'ü kamuda olmak üzere 50 bin yeşil yakalının çalıştığı tahmin ediliyor. Sektörlere göre bakıldığında ise şu anda yalıtımda 15 bin, organik üretimde 14 bin, rüzgar enerjisinde ise iki bin 400 kişi çalışıyor.
Yeşil işlerin yanında ülkemizde çevre konusunda başka gelişmeler de yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta Brüksel’de düzenlenen Hükümetler Arası Katılım Konferansı’ndan Türkiye için çevre faslının açılması kararı çıktı. Ancak bu başlıkta müzakereleri başlatmak için ülkemizde çok önemli reformlar yapıldığını söyleyen Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile çevre mühendisleri hala ortak bir payda da buluşabilmiş değil.

1 Ocak 2009’da yürürlüğe giren ve 22 Ekim 2009’da değiştirilen Çevre Denetimi Yönetmeliği’nde “tesis veya faaliyetlerde, çevre yönetim birimlerinde veya yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmalarında çalışacak ‘çevre görevlileri’nin, en az dört yıllık yükseköğretim kurumlarının mühendislik, fizik, kimya, biyoloji bölümlerinden veya veteriner fakültesinden mezun olması” zorunlu hale getirildi. Ayrıca bu kişilerin, bakanlık tarafından düzenlenecek çevre görevlisi eğitimine katılıp, eğitim sonunda yapılacak sınavda başarılı olması ve Çevre Görevlisi Belgesi’ni alması da şart koşuldu.

Yani iş bulma konusunda sıkıntı yaşayan çevre mühendislerinin istihdam umudu, farklı bölümlerden mezun olanlara verilen bu hakla iyice kırılmış oldu. Diplomalarının anlamını yitirdiğini söyleyen mühendisler, belirtilen sertifikayı alabilmek için eğitime tabii tutulan herkes gibi sınava girecek olmaktan da rahatsız.

Yönetmelikle, çevre denetimi konusunda gerekli kuralları uygulamak için 18 ila 24 ay süre tanınan şirketler ise bakanlığın bu adımını farklı yorumluyor. İçlerinde bu durumu, çevre konusunda yeni çözümler geliştirmek için “temel oluşturma” faaliyeti olarak görenler de var, yönetmelikteki değişikliklerin “çelişki” yarattığını söyleyenler de. Bazıları ise eğitimli mühendislere “haksızlık” yapıldığı kanaatinde.

Mühendis sayımız yeterli değil!

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Çevre Denetimi Yönetmeliği ile çevre mühendislerinin sektördeki yolunun tıkandığını düşünmüyor. Aksine çevrenin disiplinlerarası bir konu olduğunu ve diğer meslek gruplarının bu alan içerisinde yer alması gerektiğini savunuyor. Eroğlu, yönetmelikteki listelerde enerji, inşaat, kimya ve petrokimya, gıda ve atık yönetimi gibi alanlarda faaliyet gösteren yaklaşık 100 bin tesisin bulunduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bu listelerdeki tesis veya faaliyetler, çevre yönetim birimi kurmak veya çevre görevlisi çalıştırmak ya da Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalardan bu amaçla çevre yönetim hizmeti satın almak zorundadırlar. Tüm bu tesis ve faaliyetler için yeterli sayıda çevre mühendisi ülkemizde bulunmamaktadır” diyor.

Eroğlu, bu görüşünü 4 Kasım 2009’da yayınlanarak yürürlüğe giren “Çevre Denetimi Yönetmeliği ve Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik Kapsamında Çevre Görevlilerine, Çevre Danışmanlık Kurum ve Kuruluşlarını Yeterlik Verilmesi Hakkında Tebliğ” ile de destekliyor. Zira tebliğe göre faaliyet ve tesislere danışmanlık hizmeti verecek kurum ve kuruluşlar, kamu veya özel sektörde mesleğiyle ilgili olarak en az iki yıl çalışmış bir çevre mühendisini sürekli ve koordinatör olarak çalıştırmak zorunda.

Çevre mühendisleri ayakta

Şu anda TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’na (ÇMO) kayıtlı yedi binin üzerinde çevre mühendisi var. Yetkililer aynı oranda mühendisin de üye olmadığını tahmin ediyor. Yani 14 binden fazla potansiyel bir işgücü gücü söz konusu. Ancak sektörde işsizlik en büyük sorun. Yeni yönetmelikle bu duruma “tuz biber ekildiğini” belirten TMMOB ÇMO Genel Sekreteri Burçak Karaman Uysal, çevre mühendisliğinin en tanımlı hizmet konularından birisini yapabilmek için mühendislerin “çevre görevlisi” unvanı almasının, bunun için eğitim ve sınava tabi tutulmasının hak gaspı olduğunu vurgulayarak, “ÇMO olarak meslek alanımızı, mesleki - siyasi rant çevrelerine ve piyasa koşullarına teslim edemeyiz” diyor. Çalışan üyelerinin yüzde 58’i özel sektörde, yüzde 16’sının kamuda, yüzde 14’ünün belediyelerde, yüzde 10’unun üniversiteler ve araştırma kurumlarında, yüzde 1,08’inin sivil toplum kuruluşlarında görevli olduklarını söyleyen Uysal, yüzde 0,92’sinin ise yurtdışında faaliyet gösterdiğini belirtiyor.

Umutlar tükeniyor

İşsizliğin nefesini mezun olmadan enselerinde hissetmeye başlayan genç mühendisler ise yönetmeliğe ateş püskürüyor. Çevre mühendisliği lisans bölümlerinden her yıl bine yakın öğrenci mezun oluyor. Ancak kontenjanların giderek artması, nitelikli iş gücü ve işsizlik sorununu kaçınılmaz kılıyor. On Dokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden 2008 yılında mezun olan Sevda Geçmen de işsizlikten dert yananlardan. Bugüne kadar başvurduğu şirketlerden “tecrübesizsin” denilerek geri çevrilen Geçmen, yetkililere soruyor: “Beni kimse işe almazsa nasıl tecrübe kazanabilirim?” Yeni yönetmelik konusunda ise okuduğu dört yıl için oldukça üzgün olduğunu dile getiren Geçmen, belgeyi alsa dahi tecrübesiz ve torpilsiz olduğundan iş bulabileceğine inanmıyor.

Eğitim ücretleri cep yakıyor

Çevre Görevlisi Belgesi’ni almak sadece 15 günlük -yani 107 saatlik- bir eğitimle mümkün. Bakanlık tarafından Antalya’da gerçekleştirilen eğitimler iki aşamadan oluşuyor ve pazar günleri veriliyor. Çevre yönetimine ilişkin genel esasları kapsayan ilk bölümde dersleri üniversite öğretim görevlileri veriyor. Bakanlığın Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Çevresel Etki Değerlendirme ve Planlama Genel Müdürlüğü’nün mevzuatını içeren ikinci bölümde ise Bakanlık personelleri tahta başına geçiyor. Tüm eğitim masrafları ise katılımcılara ait. Bakanlık tarafından yapılan duyuruda 55 TL (tek kişilik oda), 80 TL (iki kişilik oda), eğitim bedeli olarak bin TL, sınav bedeli olarak da 220 TL ücret belirlendiği yazıyor. Bu fiyatlara göre 15 günlük eğitim toplamda bir kişiye iki bin 45 TL’ye mal oluyor.

Ancak çevre mühendisleri bu programa daha ‘uygun’ fiyatlarla dahil olabiliyor. Duyuruda, çevre mühendislerinin temel çevre eğitimine katılmayabileceği ama çevre mevzuatı eğitimine katılmalarının zorunlu olduğunun belirtildiğini söyleyen Burçak Karaman Uysal, “Yani eğitim bedeli 500 TL oluyor. Böylece çevre mühendisleri sadece bin 545 TL ödemek zorunda kalıyor” diyor.

Şirketler yeşilden yana

Yönetmelik doğrultusunda sorumluluklarını yerine getirmek için birçok düzenleme yaptıklarını dile getiren Polisan Boya A.Ş. Kalite ve Çevre Müdürü Dilek Sarıaslan, “2009 yılında yaklaşık 890 tonu tehlikeli atık olmak üzere 980 ton atığı ekonomiye geri kazandırmayı başardık” diyor. Şirketin çevre biriminde ise iki çevre mühendisi, iki kimya mühendisi ve bir jeoloji mühendisi görev yapıyor. Çevre Görevlisi Belgesi’ni 18 aylık süre içinde almayı planladıklarını belirten Sarıaslan, dört yıllık mühendislik eğitimi almış çevre mühendislerine çevre görevlisi eğitiminin zorunlu hale getirilmesinin çelişki yarattığı kanısında.

İçme suyu ve atık su arıtma tesislerinin ekipman tedariğinde aktif olarak çalışan Wilo Türkiye’nin Genel Müdürü Ercüment Yalçın ise yönetmeliği, çevre konusunda belirli bir standardı oluşturma yönünde atılan adımlardan biri olarak nitelendiriyor. Başlangıçtaki sorunların ve dönüşüm çalışmalarından edinilen deneyimlerin, yeni çözümleri beraberinde getireceğine inanıyor. Yani Yalçın’a göre bu çalışma “temel oluşturmadan” ibaret. Şirkette dört çevre mühendisinin çalıştığını söyleyen Yalçın, İstanbul Tuzla’da kurulacak pompa sistemleri üretim tesisinin en gelişmiş çevreci binalardan biri olacağını iddia ediyor ve ekliyor: “Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (U.S. Green Building Council/USGBC) tarafından geliştirilen Çevre Dostu Bina Sertifikası olan LEED’i Türkiye’de alan ilk şirketlerden olacağız. Aydınlatmada güneş ışığından, ısınma sistemimizde ise toprağın ısısından yararlanacağız.”

Şirketler çevreci atılımlarına devam ederken, bakanlığın çevre görevlisi hamlesine karşı TMMOB ÇMO da yönetmeliğin ve eğitimin iptaline ilişkin dava açtı. Mühendislerin bu hak mücadelesini kazanıp kazanamayacağını ise zaman gösterecek.

Ebru Şenel ERİM / Unilever Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü
Çevreye duyarlı bir şirketiz

Üretim tesislerimizde yapılan, atıkları kaynağında önleme, arıtma ve enerji tasarrufu yatırım ve uygulamalarıyla 2000’den 2008 sonuna kadar üretilen ton başına; kükürt dioksit emisyonunda yüzde 91, katı atık miktarında yüzde 62, karbondioksit salımında yüzde 59, enerji ve su tüketiminde ise yüzde 50
oranında azalma sağladık. Ayrıca Unilever Türkiye çay fabrikaları olarak sektörde doğalgaz kullanan ilk fabrikayız. Yeni ofisimiz ise gün ışığını azami kullanan, geri dönüştürülebilir ofis mobilyalarıyla dekore edilmiş, yağmur suyu depolayan bir yeşil yapı. Yönetmeliğe göre Türkiye’deki yedi fabrikamızda minimum dokuz çevre görevlisi bulundurmamız gerekiyor. Kadromuzdaki çevre görevlilerinin dördü ise çevre mühendisi.
 
Evet ben de okudum bu haberi. 27/12/2009 Pazar Günü, Sabah Gazetesinde işte insan ekinde ilk sayfa ve arka sayfasında gördüm. Sevinçten o sayfaları aldım. Tarama imkanım olsa tarayacaktım.. Teşekkürler paylaşım için. İnş kamuoyu oluşturacağız. Gelişmeler görüyorum :)
 
Üst