Çsgb yetkilileri ile söyleşi

1 Kasım 2013 Cuma günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünü ziyaretimizde Genel Müdür Yardımcısı Sayın Ahmet ÇETİN’le gerçekleştirmiş olduğumuz söyleşide, değerli vakitlerini ayırmalarından ve görüşlerini paylaşmalarından dolayı kendilerine teşekkür ederiz.

Günümüzde farklı platformlarda alanlarında deneyimli, uzman kişiler tarafından gerçekleştirilen toplantılar, seminerler, paneller gibi çalışmalar imkânlar dâhilinde katılımcılara rehber olurken, en önemli bilgi kaynağı olarak görülen internet, ihtiyaç duyulan bilgiye ulaşmanın en kısa ve zahmetsiz yolu olmaktadır. Sosyal medya da bulunan birçok forum, portal veya bloglar bu ihtiyaçların karşılanması amacıyla doğmuş ve toplanma merkezi olmanın yanı sıra bilgi havuzu görevi görerek ihtiyaçlara cevap verme yolunda ilerlemektedir. Lakin en büyük sıkıntı, mevzuatın uygulanabilirliği aşamasında, deneyimli /deneyimsiz uzmanların kişisel yorumlarının sanal platformlarda paylaşılıp bu ortamlarda yayılmaları ile doğan bilgi kirliliğidir. Bu kirlilik, kaynağı belirsiz bilgilerinde yayılmasıyla içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Ortaya çıkan bu sorun, bilginin doğruluğu ve uygulanabilirliğinin yanı sıra değişen mevzuatla birlikte sorularına cevap arayışı içerisinde olan uzmanlarda, karşılaşılan farklı yorumlardan ötürü belirsizliğe sebebiyet vermektedir.

Doğru bilgiye kaynağından ulaşmak, sorularımızın cevaplarını alabileceğimiz gönüllülük esasına dayalı çalışmalarımıza bir yenisini daha ekliyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Sn. Ahmet Çetin’ e sorduk;

• İş Güvenliği Uzmanlarının karşılaşmış oldukları sorunların başında işveren-iş güvenliği uzmanı arasında vuku bulan mesleki bağımsızlıktır. Özellikle işten çıkarılmayı koz olarak kullanabilen işverenlere karşı uzmanlarımızın tutumları hakkındaki yorumlarınız nelerdir?

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu müeyyideleri oldukça açık bir şekilde ortaya koymuştur. 4857 sayılı İş Kanununda sorumluluğun büyük bir oranla işverende olduğu bilinmekteyken, yeni kanunla birlikte iş güvenliği uzmanına en az işveren kadar sorumluluk getirmiştir. Yasada işçi ve işverenin sorumlulukları belirlenmiştir. İşten çıkarılma korkusu bu sorumlulukların yerine getirilmesinin önüne geçmemelidir. Yapılmakta olan yeni çalışmalarla da artık işten çıkarılmalar zorlaştırılacaktır. Bilindiği üzere, iş güvenliği uzmanlarına yönelik ayrıcalıklı bir durum söz konusudur. Uygunsuz durumun giderilmemesi sonucunda iş güvenliği uzmanları tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirilen/şikâyet edilen işyerleri, uzmanlarını işten çıkartsalar bile, mahkeme kararıyla iş güvenliği uzmanları tekrar görevlerine iade edilmektedirler. Sorumlulukların paylaşıldığı yeni yasada görevini yerine getirmiş olmasına rağmen işverenden veya farklı etkenlerden kaynaklı ortaya çıkan olumsuzluklardan iş güvenliği uzmanlarının etkilenmemesi için dikkat etmesi gereken birkaç nokta vardır. Uzman arkadaşlarımız gerçekleştirmiş oldukları çalışmaları mutlaka yazılı olarak bildirmeli ve yazışmalarında ıslak imzalı bir nüshayı kendi dosyalarında saklamalılardır. İnternet ortamında gerçekleştirilen (mail) yazışmalarında ise elektronik imza teknolojisini kullanmalarını şiddetle öneriyorum. Bu basit ama önem arz eden önlemler, çalışmalarını layıkıyla yerine getiren uzmanlarımızın resmiyette tanınmasına olanak kılacak herhangi bir olumsuz durumlarda delil olarak ileri sürebileceklerdir. Bu ek önlemlere karşı uzmanlarımız çalışmalarını büyük bir ciddiyetle yapmalıdır. Uzmanlığı ,”işyerine uğramak” olarak görenlere karşı tavsiyem; o işyeri ile bir bütün olmaları gerekliliğidir. İşveren ve çalışanlar ile iletişimin önemine de değinmek gerekir. İşverenle diyalogun iyi olması, kararların hızlı alınmasında ve doğru çalışmaların yürütülmesinde etkilidir. Uzmanın o işyerinde bulunmasının temel nedeninin kanunların getirmiş olduğu yükümlülüklerden işvereni kurtarmaktan ziyade, işçilerin sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmaları için gerekli tedbirlerin yerine getirilebilmesinde işverenle işçi arasındaki bir aracı olunduğunun hissettirilmesidir. Bu çalışanların önemsendiği hissini uyandırırken uzman arkadaşlarımızın da verimliliğini ve işlerine karşı olan bağlılığı artıracaktır. Hoşgörülü bir yaklaşımla mevzuata hâkim uzmanlarımızın başarıyı yakalayacağına inanmaktayım.

• Müdürlük ücret politikası hakkında herhangi bir çalışma yürütmekte midir?

Genel müdürlük olarak buna tamamıyla karşıyız. Piyasa bu bağlamda kendini oluşturma eğilimindedir ve zamanla dengeye yaklaşmaktadır. Bir ihtimalle ilerleyen zamanlarda meslek primlerinin minimum düzeylerinin belirlenmesi bu seviyelerden ödenebilmesi için kontrol mekanizması kurulabilir ama şuan için bu tarz çalışmamız bulunmamaktadır.

• İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmet alımı ile ilgili tarihlerde öteleme olacak mıdır?

Böyle bir öteleme söz konusu bile değildir. Duyumlarımıza göre, ertelemenin yeniden gözden geçirileceği ile sahadaki uzman arkadaşlarımızın akılları karıştırılmaktadır. Ama öteleme olmayacaktır.

• Çalışma sahasına yeni çıkan uzmanlarımızın tecrübe eksiklikleri hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Müdürlük olarak, çalışmakta olan uzmanlar için mesleki gelişimine katkı sağlayabilecek eğitimler düşünüyor musunuz? Uzmanların çalışmaları hakkında ek bir denetim söz konu mudur?

Bu tarz bir eğitim veya ek bir denetim mekanizması düşünmemekteyiz. Eğitim kurumlarının önünün açılmasına rağmen verilen eğitimlerin ve gerçekleştirilen stajların yetersiz olduğu bilinmekte. Şuan piyasanın çat kapı denetlemesinde eminiz ki risk analizi oluşturmasını bilmeyen birçok uzmanla karşılaşacak olduğumuzdur. Biliyorsunuz ki birçok eğitim kurumu beraberinde bir OSGB ile kurulmuşlardır. Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra piyasaya hizmette sunmaktadırlar. Eğitim kurumlarına dernekleşmeleri gerektiğini ve kurumlarında eğitimlerini tamamlayan uzman adaylarını yan iştirakleri olan OSGB’ler de istihdam edilmelerini veya part time çalışmalarda bulundurulmalarının uzman kalitesini artıracağı önerisinde bulunduk. Aynı bölgede bulunmayan kurum uzmanlarının, konusunda uzman olan ve piyasada birbirine rakip olmayan farklı bir kuruma tecrübe edinmesi amacıyla gönderilmesi gelişimimize katkı sağlayacağı kanısındayız. Toplantılarımızda bu ve benzeri önerileri aktif rol oynayan kuruluşlara ilettik ve iletmekteyiz.

• Tüzüğün kaldırılıp kaldırılmaması hakkında sahada dolanan farklı görüşler bulunmaktadır.

Tüzük yürürlülükten kaldırılmıştır. Fakat mantığı halen devam etmektedir dolayısıyla uygulamalarda yön göstermesi amacıyla uzmanlarımız başvurabilirler.

• Çalışmalarımızda Genel Müdürlüğümüz ile nasıl etkin faaliyetlerde bulunabiliriz?

Genel Müdürlüğümüz olarak bu tarz gönüllük esasına dayanarak yapılanları, uzman arkadaşlarımızın gelişimlerine katkı sağlayan çalışmaları her zaman destekliyoruz. Avrupa’ya uyumda geçiş sürecindeyiz. Bulunduğumuz süreçte kaynaklanan problemler elbette söz konusudur. Bu aksaklıklar kişilerde sorumluluk almayı da reddetmelerine neden olmaktadır. Çalışmalarımız bu aksaklıkları hızla iyileştirmek ve geçiş evresini hızla tamamlamak olacaktır. Bu konuda aracılığınızla gerçekleştirecek olduğunuz çalışmalarınıza tarafım ve genel müdürlükten uzman arkadaşlarımızla katılmayı düşünebiliriz. Böylece bizlerde birinci ağızdan uzman arkadaşlarımıza önerilerde tavsiyelerde bulunabiliriz.


Kaynak ;