• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Krize Çözüm "Yeşil Binalar"

Akın Y.

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ocak 2009
Firma
ŞİŞECAM
Ekli dosyayı görüntüle 11565

Krize Çözüm "Yeşil Binalar"
Çevre dostu binalar, Amerika ve Avrupa'nın içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkış yolu olarak görülüyor.

Enerji tüketiminde yüzde 24-50, CO2 salınımında yüzde 33-39, su tüketiminde yüzde 40 ve atıklarda yüzde 70'e varan bir düşüş sağlayan çevre dostu binalar, Amerika ve Avrupa'nın içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkış yolu olarak görülüyor.

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Genel Başkanı Haluk Sur, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki yapı sektörünün sürdürülebilir ilkeler ışığında gelişmesine katkı sağlamak amacıyla kurulan Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneğinin 100'den fazla üyesinin bulunduğunu söyledi. Günümüzde binaları çevresel etkilerine göre değerlendiren pek çok sistem geliştirildiğini ifade eden Sur, bu sistemlerin, yeşil dönüşüm sürecinde etkili bir araç olduğunu vurguladı. Dünyada birçok yeşil bina sertifika sistemi olduğunu dile getiren Sur, yeşil bina sertifika sistemi oluşturmuş ülkelerde yeşil bina sektörünün hızla geliştiğine dikkati çekti.

Bugün itibarıyla Türkiye'de 22 projenin yeşil bina sertifikası aldığını, 70'e yakın projenin de yeşil bina sertifikası almak için kayıt yaptırdığını bildiren Sur, ''Türkiye gibi yapı stoku 18,5 milyon olan bir ülkede 70 bina az gibi görünse de sertifikalı yeşil binaların artış ivmesi gözönüne alındığında sektörün hızla büyüdüğü görülür'' dedi.

Yeşil binaların yarattığı pazar büyüklüğüne bağlı olarak bu yapıların Amerika ve Avrupa'nın içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkış yolu olarak görüldüğüne işaret eden Sur, şöyle devam etti:

''ABD 130 milyonluk yapı stokunun sadece yüzde 1'inin yeşil binaya dönüşümünü gerçekleştirerek 50 milyar dolarlık bir pazar yaratmış. Yeşil binanın alt sektörleri diyebileceğimiz, güneş panellerinden arıtmaya, geri dönüşüm yaratan, zehirli atık bırakmayan malzeme kullanımından ısı ve su yalıtımına pek çok alanı harekete geçiren 5-6 trilyon dolarlık bir pazar ortaya çıkıyor. Türkiye'de inşaat sektörünün ekonominin lokomotif sektörü olduğu ve yeşil binalara duyulan ilginin her geçen gün arttığı dikkate alınırsa, yeşil bina pazarının ülkemizde hızla büyüyeceği öngörülür.''

Bir binanın yeşil olması için tasarım aşamasından inşaat bitimine kadar binanın çevresel etkilerinin değerlendirdiğini ve bu etkilerin azaltılması için önlemler alındığını anlatan Sur, ''Yeşil binalar konuttan alışveriş merkezine, ofisten hastaneye, okuldan endüstriyel binaya kadar her tür yapı için uygulanabilir. Yeşil binaların en önemli avantajı işletme maliyetlerini düşürmesi ve kullanıcılar için daha konforlu ortamlar sunması'' dedi.

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneğinin, binaların sertifika alarak yeşil bina kriterlerine göre yapılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının desteğini aldığını vurgulayan Sur, Enerji Bakanlığı, Mimar Mühendisler Odası ile İMSAD gibi kurumlarla da görüşme halinde olduklarını ifade etti.

Türkiye'de geliştirilecek bu sertifikanın, diğer uluslararası sertifikalara göre en büyük avantajının sertifika gelirinin yurt içinde kalacak olması olduğunu belirten Sur, böylece dışarıya kaynak transferinin de engelleneceğinin altını çizdi.

Günümüzde ''sürdürülebilir'', ''ekolojik'', ''yeşil'', ''çevre dostu'' gibi pek çok isimle anılan doğayla uyumlu yapıların, yapının arazi seçiminden başlayarak yaşam döngüsü çerçevesinde değerlendirildiği bütüncül bir anlayışla ve sosyal-çevresel sorumluluk anlayışıyla tasarlandığı, iklim verilerine ve o yere özgü koşullara uygun, ihtiyacı kadar tüketen, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş, doğal ve atık üretmeyen malzemelerin kullanıldığı katılımı teşvik eden, ekosistemlere duyarlı yapılar olarak tarif edilebileceğini kaydeden Haluk Sur, şunları söyledi:

''Bir binanın yeşil olması için tasarım aşamasından inşaat bitimine kadar binanın çevresel etkileri değerlendirilir. Binada enerji ve su tüketimini azaltmaya yönelik sistemlerin olması, kullanılan yapı malzemelerin çevre dostu olması, bina içerisinde kullanıcı rahatlığına ilişkin aydınlatma, hava kalitesi, konfor gibi konuların dikkate alınması yeşil binanın ana konuları arasındadır.

Bir binanın yeşil olmasını belgelemek amacıyla yeşil bina değerlendirme sistemleri oluşturulmuştur. Bu standartlar aynı zamanda yeşil bina tasarlamak isteyen mimar ve mühendisler için kılavuz niteliği taşır. Amerika'da yapılan bir çalışma, 'yeşil' veya 'çevreci' olarak tabir edilen binaların enerji tüketiminde yüzde 24-50, CO2 salınımında yüzde 33-39, su tüketiminde yüzde 40 ve atıklarda yüzde 70'e varan bir düşüş sağlanacağını ortaya koymaktadır.''

Yatırım ve maliyet açısından, yeşil konulara yapılan yatırımların uzun vadede yatırımcıya geri döndüğünün görüldüğünü vurgulayan Sur, yeşil binalarda kullanılan bazı sistemler nedeniyle standart binalara göre maliyetin biraz artsa da bu oranın yüzde 1 ile 8 arasında olduğunu ifade etti.

Çevre Dostu Yeşil Binaların maddi açıdan en önemli katkısının işletme maliyetlerinin büyük oranda düşmesi olduğunu dile getiren Sur, ''Araştırmalar, yapılan ilave yatırımla elde edilecek tasarruf sayesinde, ilave maliyetin binanın kullanım süresi içinde 10 katına varan seviyelerde geri döndüğünü göstermektedir'' diye konuştu.

Derneğin aynı zamanda Dünya Yeşil Binalar Konseyinin (WGBC) Türkiye temsilcisi olduğunu belirten Sur, toplumsal farkındalığı artırmak, inşaat sektörünü bu ilkeler ışığında yapılan uygulamalara teşvik etmek amacıyla eğitimler düzenlediklerini, yerel yönetimler, üniversiteler ve konunun tüm ilgilileri ile örnek projeler ve çalışma modelleri geliştirip bunların yaygınlaşması için çalıştıklarını anlattı.
 
Üst