• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Metsomar'a Dikkat !

Can Avşar

Antalya İl Temsilcisi
Etkinlik Grubu
Katılım
25 Şubat 2009
Şehir
Antalya
Firma
ARÜV ÇEVRE MÜH. A.Ş.
http://i1103.hizliresim.com/2011/3/31/7113.jpg

"Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınıra çok yakın bir bölgede bulunan Metsamor Nükleer Santrali Türkiye'nin yanı başındaki saatli bombaya benziyor...!"

Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi (TÜRKSAM) Başkanı Sinan Oğan, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınıra çok yakın bir bölgede bulunan Metsamor Nükleer Santrali'nin Türkiye'nin yanı başındaki ''saatli bomba''ya benzediğini ifade ederek, ülkeyi Japonya'nın karşı karşıya kaldığı tehlikeden çok daha büyük bir tehlikenin beklediğini söyledi.

Japonya'da yaşanan deprem ve tsunami felaketinin ardından ortaya çıkan Nükleer santral kriziyle ilgili Oğan, Japonya'daki deprem sonrası nükleer santralden sızan radyasyon gazı tehlikesinin bir benzerinin Türkiye'yi de beklediğini iddia etti.

Ermenistan-Türkiye sınırında bulunan, eski ve köhneleşmiş bir sistemle çalıştığı belirtilen Metsamor Nükleer Santralinin ''çok tehlikeli'' olduğunavurgu yapan Sinan Oğan, ''Geliyorum diyen felaket Metsamor Nükleer Santrali acilen kapatılmalı'' dedi.

TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan, konuyla ilgili şunları söyledi:''Ermenistan sınırımızın hemen ardındaki Metsamor Nükleer Santrali, yanı başımızdaki saatli bomba. Iğdır ve civar bölgelerde yaşayan halkın yıllarca Metsamor Nükleer Santrali'nde yaşanan sızıntılar sebebiyle nasıl bir etkiye maruz kaldığını kimse bilmiyor. Maalesef Türk medyası ve kamuoyu bugün Japonya'da yaşanan deprem, tsunami ve nükleer tehlike sebebiyle bu konuya dikkat çekmektedir. Ancak, kimse hala yanı başımızdaki nükleer tehlikenin farkında değil.''

Türkiye'ye sadece 16 kilometre uzaklıktaki santralin 9 şiddetindeki depremlerin olabileceği bir fay hattı üzerine kurulduğunu anlatan Oğan, 1988 yılında bölgede, Spitak şehrinde yaşanan depremde 50 bin kişinin öldüğünü hatırlatarak, o depremde nükleer santralin de kullanılamaz hale geldiğinibelirtti.

Ermenistan'ın depremde nükleer santralde oluşan çatlak ve yarıkları beton dökerek kapattığını anlatan Oğan, ''Ermenistan bu santralleri yeniden kullanıma açtı. Şimdi olabilecek en ufak bir depremde Japonya'dakinden çok daha büyük bir felaket Türkiye'yi ve bölgeyi beklemektedir. Gönlümüzün dost ve kardeş Japon halkı ile beraber. Ancak, asıl dikkat edilmesi gereken Metsamor Nükleer Santralidir'' diye konuştu.

Oğan, Iğdır ve yakın bölgelerde yaşayan halkın yıllarca santrallerdeki sızıntılar sebebiyle nasıl bir etkiye maruz kaldığının bilimsel olarak araştırılması gerektiğini kaydetti. Oğan, bölgedeki incelemelerinde özellikle sınıra yakın yerlerdeki bitki örtüsünde meydana gelen kurumaların, hayvanlarda artan sakat doğumların, insanlarda kanser, sakat doğum ve ölü doğum ile çocuk ölümlerinde meydana gelen artışların nükleer santral sebebiyle olup olmadığının araştırılması gerektiği sonucuna ulaştıklarını bildirdi.

Oğan, Metsamor Nükleer Santralinde yaşanacak muhtemel bir kazanın Türkiye'nin yanı sıra Azerbaycan, İran, Nahçivan, Gürcistan ve Ermenistan halkı için de bir felaket olabileceğini ifade etti.

METSAMOR NÜKLEER SANTRALİ

Iğdır'a yaklaşık 16 kilometre, Ermenistan'ın başkenti Erivan'a ise 30 kilometre uzaklıkta kurulan Metsamor Nükleer Santrali 1979 yılında tamamlanarak faaliyete geçti.

Ermenistan'ın enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ını karşılayan santral, 1988 yılında yaşanan büyük depremin ardından, hasar gördüğü ve gövdesinde çatlaklar oluştuğu gerekçesiyle kapatıldı.

Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ı işgal etmesinin ardından Türkiye ve Azerbaycan'ın uyguladığı ambargo sonucu enerji dar boğazına düşen Ermenistan, 1993 yılında nükleer tesisi yeniden açma çalışmalarına başladı ve 1995 yılında santralin 2 ünitesi faaliyete geçirildi.

Ermeni yetkililer, bölge için büyük tehlike oluşturduğu ve güvenli olmadığı gerekçesiyle ABD ve AB'den gelen baskılar üzerine 2007 yılında santralin kapatılması kararını aldı. Nükleer santralde kullanılan VVER 440 model reaktörler, Doğu Avrupa ve eski SSCB ülkelerine yapılmış 66 santraldeki ''en eski ve en az güvenli'' kategorisinde bulunuyor. Metsamor nükleer santralinin kullanım ömrü 2016 yılında tamamlanacak.

Santralin kapatılması karşılığında ABD ve AB'den finansal destek sözü alan Ermenistan'da yetkililer, 4-5 milyar dolar arasında bir maliyetle yapılacak yeni nükleer santralin bin megavat güce sahip olacağını ve inşaatına 2011 yılında başlanacağını belirtiyorlar.
 
Üst