• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Tipler ve titrleri

Melih Coşar

Yönetim Grubu
Danışmanlık Grubu
Danışmanlık Grubu Yönetim Grubu
Katılım
3 Temmuz 2010
Şehir
Ankara
Firma
.
Çalışma hayatında rastladığımız tipler ve titrleri.
Siz hangisisiniz?

DAD: Devil's ADvocate
Karşı argümansız toplantıya girmez. “Uyandırma servisi” görevini üstlenmiştir. Görülmeyeni görür, düşünülmeyeni düşünür ve söylenmeyeni söyler. Sık sık anlaşılmamaktan şikayet eder.

MUM: Make Up your Mind
Bir türlü karar veremez; boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz. Düşünür taşınır, net bir şey söylememek için elinden geleni yapar. Araştırma üstüne araştırma yaptırmaya bayılır. En sevdiği söz “Emin miyiz?”

HMV: His Masters Voice
Piramidin en tepesindeki ne derse Allah kelamıdır. Patronun sözünden dışarı çıkılmaz, bir dediği iki edilmez. Söylediği her şey farklı bir ses tonlamasıyla tekrar ve tasdik edilir.

BUD: BUllshit Detector
Bundan hiç bir şey kaçmaz. Pek uyanıktır. “Hiç bir saçmalığı kaçırmayacam, taşı gediğine illa ki ben koyacam” derken işin özünü ıskalayabilir.

GOF: GO with the Flow
Rahat adamdır vesselam. Hayat akar, bu arkadaş bakar. Ne kokar, ne bulaşır. Uzun ve sağlıklı yaşar. Felsefesi “Su akar yolunu bulur”

CPO: Chief Panic Officer
Her şey acildir, her projenin teslimi dündür. Hep geç kalınmış, bir şeyler ıskalanmıştır. Ekipte bunlardan varsa ekibin iki yakası bir araya gelmez.

TOL: Thinker Out Loud
Kafasındaki karışıklığı “sesli düşünerek” dağıtmaya bayılır. Söylediğini kulağı duyduğunda iş işten geçmiştir. Toplantıları bir nevi terapi seansı gibi kullanma eğilimi gösterir.

OPS: Office Politics Slut
Her şey yolundaysa bir şeyler yanlıştır. Herkesin huzuru bu arkadaşı çok fena huzursuz eder. Enerjisini anlaşmazlıklar ve kuyu kazmaktan alır.

DUDE: Deadline Upon Deadline Executive
Bir iş bitmeden diğerini yumurtlar, odaksız bir hayat yaşar. Çoğunlukla deadline’ı kendi uyudurur. Sonra da ekiple beraber o deadline altında ezilir.

MELT: MEeting Lover Tantrum
Ona göre çalışmanın en etkili yolu toplantı yapmaktan geçer. Toplantı halinde olmadığı zamanlar kendini boşlukta, işe yaramaz ve önemsiz hisseder. Günde üç uzun toplantı yapmazsa rahat edemez, krize girer.

DIYO: Do It Yourself Officer
Kafasına göre takılır. Her işini kendi yapar. Yetki ve sorumluluk vermekten veba gibi kaçar. Devamlı iş yükünden şikayet eder ve o olmazsa işlerin nasıl da sarpa saracağından dem vurur.

JIKS: Jargon Is King
Her cümlesinin arasına, oradan buradan toparladığı terminolojiyi sıkıştırıp hayatını idame ettirme peşindedir. Anlamayıp soranlara aşağılayıcı gözlerle bakıp, kendinin de neden bahsettiğini bilmediğini çaktırmamaya çalışır.

DEPP: DEath by Power Point
Yüzlerce sayfalık sunumların şahıdır. Bakanı kör edecek küçüklükte rakamlar, anlaşılmaz infografikler, sembolizm dozu kaçmış görsellerle sunumuna maruz kalanları yavaş yavaş uyuşturup, kaçınılmaz sona hazırlar.

MOB: Master of the OBvious
Kendine havadan sudan bir kariyer kurmuştur. Malumu ilan etmezse rahat edemez. Günlük gazete bilgisiyle ve görünen, bilinen gerçekleri hatırlatmaktan öteye gitmeyen varlığıyla, olmasa da olur.


Kaynak:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Benden GOF olabilir henüz çalışma hayatına atilamadim ama su yolunu bulacaktır :)
 
Üst