• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Trabzon değirmendere zehir akıyor!

Yasemin Aslantürk Çebi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Aralık 2010
Firma
ÖZEL SEKTÖR
2000 yılında KTÜ’nün hazırladığı ve tozlu raflara kaldırılan Değirmendere Çevre Düzenleme Projesi’ne rağmen dere yatağı zehir akmaya devam ediyor.

Trabzon’un en büyük deresi olan Değirmendere’de büyük bir çevre katliamı yaşanıyor. Derenin kenarlarına yapılan hazır beton, kömür, yemek, çamaşır, asfalt gibi fabrikaların zehirli atıklarının denetimsiz olarak dere yatağına bırakılması çevre ekolojisini yok ediyor.. Gelişi güzel ve damıtımsız olarak dere yatağına bırakılan atıklar nedeniyle yıllar önce berrak akan dere artık simsiyah akmaya başladı.

SU SİMSİYAH

KTÜ’nün hazırladığı ve 2000 yılında dönemin Valisi Adil Yazar ve Rektör Türkay Tüdeş tarafından tanıtılan bir basın toplantısıyla kurtarıcı niteliğinde tanıtılan Değirmendere Çevre Düzenleme Projesi tarihin tozlu raflarına kaldırılmış durumda. Kendi kaderine terkedilmiş olan dere yatağı çevresinde yaşayan vatandaşlar bu duyarsızlıktan şikâyetçi.
ATIKLAR DEREYE AKIYOR
Dere güzergâhında evi bulunan Ayhan Kalayçı,” Biz burada doğduk büyüdük, halen burada yaşıyoruz. Dere yatağı çevresine kurulan bütün fabrikalar, bütün şantiyeler atıklarını dereye bırakıyor. Kömür depolama ve paketleme firmaları sularını hiç süzdürmeden dereye akıtıyor. Asfalt üreten fabrika hiç utanmadan bütün zehrini dereye akıtıyor. Değirmendere adeta zehir deresi haline geldi. Eskiden içerisinde yüzdüğümüz, suyunu içtiğimiz, balığını tuttuğumuz deremiz yok oldu. Birçok yere başvurduk. Devletin bütün kurumları bu katliam karşısında sessiz kalıp izlemekle yetiniyor. Dere zehriyle denize akıyor, denizdeki balıkla da sofralarımıza giriyor. Kimse bunları düşünmüyor. Bindiğimiz dalı kesiyoruz. Jandarmaya birçok kez şikâyette bulunduk, onlar da şu açıklamayı yaptı, “Elimizden bir şey gelmiyor, tutanak tutup uyarıyoruz” diyorlar. Artık bu duruma belediye müdahale etmeli. Biz deremizi geri istiyoruz” diye konuştu.1_20130409110250.jpg
 
Üst