• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Boğazımı Sıkma ! 3. Köprüye HAYIR!

asdfghjkl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şubat 2012
Firma
bghdfgh
slide.jpg


TEMA Vakfı, Doğa Derneği ve TÜRÇEK Gönüllüleri ile Atlas Dergisi Okurları, 3.veya başka köprünün İstanbul’un ulaşımına ilişkin sorunları çözmeyeceğine, aksine doğal yaşam ve sosyo-ekonomik açıdan ciddi sorunlara yol açacağına dikkat çekmek üzere 12 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Boğazı’nda eylem yaptı. Beşiktaş’ta Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı önünde toplanan Gönüllüler teknelerle İstanbul Boğazı’nda “Boğazımı Sıkma! 3. Köprüye Hayır!” pankartı açtılar.

Konuyla ilgili açıklama yapan Doğa Derneği Başkanı Dr. Güven EKEN, “Üçüncü Köprü ekolojik, ekonomik ve sosyal açılardan hem İstanbul hem de ülkemiz genelinde olumsuz etkiler doğuracaktır. Tüm Türkiye ve İstanbul’un üstün kamu yararı için bu tür yatırımlar yapılmadan önce şu soru net olarak yanıtlanmalıdır: İstanbul’u daha ne kadar büyütmek istiyoruz? Bu sorunun yanıtı şeffaf ve bilimsel temellere dayanarak verilmediği sürece hiçbir kamu kurumunun ülke kaynaklarını 3. Köprü Projesi’ne yönlendirme hakkı yoktur.” dedi.

TEMA Vakfı Kurumsal İletişim ve Çevre Politikaları Bölüm Başkanı Özgül ERDEMLİ MUTLU ise “3. Köprü ve bağlantı yolları, orman ekosistemi üzerinde tahribata yol açacak, ormanın ve mevcut yaban hayatı alanlarının bütünlüğünü bozacaktır. Ayrıca, yeni 2B adayı alanlar oluşabilecek, biyolojik çeşitlilik kayıpları yaşanacak, endemik bitkiler yok olacaktır. Ek yapılaşma baskısının yanı sıra yeşil örtünün azalması sonucunda daha fazla karbon doğada serbest kalarak hava kirliliğine ve küresel ısınmanın artmasına neden olacaktır” dedi ve 3. Köprü’nün yeni onaylanmış İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda yeralmadığını da belirtti.

3. Köprünün yapımı ve yer seçimi için alınan kararın akılla, mantıkla ve bilimsel gerçeklerle alınmadığının altını çizen TÜRÇEK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kerem ATEŞ, “İstanbul’a ve İstanbul halkına ait olmayan bir proje için diretilmektedir. Köprüler yolları ve sevenleri birbirine kavuşturur, ancak 3. Köprü İstanbul’u doğasından ayıracaktır, İstanbul’un akciğerlerini ve su depolarını kurutacaktır.” dedi.
3. Köprünün, dünyanın en güzel boğazını ve şehrini , dünyanın en yaşanmaz yeri yapacağını ifade eden, ATLAS Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Özcan YÜKSEK, “Üçüncü Köprü İstanbul halkının doğayla kurduğu köprüleri yıkacak, İstanbul'un iki yakasını yakınlaştırmayacak, tam tersine uzaklaştıracaktır.” dedi.

Sonuç
3. Köprü meselesi, sadece İstanbul’un ulaşımı ile ilgili bir konu değildir. 3. Köprü, gelecekte nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizle ilişkili bir konudur. 3. Köprü, aynı zamanda daha fazla karbon emisyonu, ormansızlaşma ile daha az karbon tutulması; daha fazla kuraklık ve daha fazla sel, daha az temiz içme suyu demektir.

İstanbul Boğazı’ndaki mevcut köprüler insan değil araç taşımaya yöneliktir. Bu, sürdürülebilir bir çözüm olmadığı gibi, gerekçe gösterilen trafik sorununu da çözmeyecektir. 1. köprünün yapılmasından sonra, 1973’ten 1974’e, boğazı geçen taşıt sayısı %200 artarken, taşınan yolcu sayısındaki artış sadece %4’tür. 2. köprü yapıldıktan sonra ise, taşıt sayısı %1180 artarken, yolcu sayısındaki artış %170 olmuştur.

Görülmektedir ki ne kadar köprü yapılırsa yapılsın, artan, köprüden geçen insan değil, araç sayısıdır.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde ve büyük şehirlerinde kullanılan ulaşım yöntemlerinin büyük bir yüzdesini raylı sistemler oluşturmakta ve nüfusu 1 milyonu aşan kentlerde toplu taşıma raylı sistemler ile yapılmaktadır. İstanbul’da trafik sorunun çözümü araç taşımaktan değil, insan taşıyacak demiryolu ve denizyolu ağırlıklı toplu taşıma sistemlerinin kurulmasından geçmektedir.
 
Istanbulda özel araç kullanma sınırlandırılmali hatta yasaklanmalı, toplu taşıma kullanılması ise teşvik edilmelidir. Başka çaresi yok çünkü.. Trafik yoğunluğuna odaklanmak çözüm değil ki insanların ferah ve konforlu bir şekilde toplu taşıma araçlarını kullanmaları sağlanmalı
 
insanlar metrobüsün kalabalık olmasından şikayet etsede, metrobüs istanbul için büyük nimet. avrupa yakasında ayrıca metrolar neredeyse her yere gidiyor. anadolu yakasındaki metroda bir faaliyete geçse süper olacak. bana kalırsa tek çözüm raylı sistemlerin güzergahlarının artması
 
bence ulaşımda yeterli gelişime sahip olunmadan kimse kimsenin terinin altında ezilmek istemez, yasaklanamaz da, en fazla 2 vesaitle her yere, konforlu, kaliteli toplu taşıma hizmeti sağlanabilmesi kimse de araba kullanırken yorgunluğu, trafiği, araç giderine hobi olarak katlanmaz hergün hergün.
 
herşeye hayır demenin bir anlamı da yok hayatın devam eden akışı içindeki gelişmelere dur demek manasız....

Şunu diyebilseler ve arkasında dursalar "Toplum olarak tüm yapılanlara müdahil olmak ve yapılacakları kendi iyiliğimiz için (tabiata uygunluğu ve insan hayatını olumsuz etkilemesini önlemek için) yönlendirebilme inisiyatifi istiyoruz." bu bence bir adım olacaktır.

Bir projeyi engellemek istersen onun çözeceklerini çözecek, onun oluşturacağı sorunları da önleyebilecek alternatif bir fikrin ve projen olmalı.
 
@selcuk_kucuk

Ben raylı sistemlerin daha çok gelişmesi ve ulaşımın bu şekilde yapılmasından yanayım. İnsanlar her yere yere metrolarla tramvaylarla rahatça gidebilirse kolay kolay kimse trafik derdi çekmez diye düşünüyorum.
 
Mustafa Bey size katılıyorum insanların toplu taşıma araçlarını kullanması için mutlaka büyük adımlar atılmalı.
İnsan bildiğiniz gibi cazibesini çeken ve ihtiyacını karşılayabilecek şekilde hayatını yaşıyor ...buna odaklanıp amacı es geçmeden projeler hayata geçirilmeli

hatta şöyle olabilir şehrin ana hatlarına tali hatlardan kapasitesi daha az olan metrocuklarla (gemicik gibi oldu metrocuk :)) taşıma yapılabilir böylelikle büyük inşa maliyetlerinin önüne geçilir ve kapasite artışının imkanı olur ....gibi gibi yeter ki insan çözüm üreteceğim diye çırpınsın....buraya yüzlerce sorun çözümü yazabilir herkes esas olan ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz vesselam...
 
Üst