• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Çevre görevlisi taslak

Murat Çelebi

Yönetim Sistemleri Grup Lideri
Yönetim Grubu
Yönetim Sistemleri Grubu
Katılım
8 Nisan 2016
Şehir
Ankara
Firma
x
İnceleyelim arkadaşlar :)

Çevre Görevlisi, Çevre Yönetim Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik Taslağı ve Ekleri - Görüş Bildirme Formu
Kirletici Salım ve Taşıma Kaydı Yönetmeliği Taslağı
Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik Taslağı
Çevre Denetimi Yönetmeliği Taslağı - Görüş Bildirme Formu
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliği Taslağı

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 

Ekli dosyalar

  • icerikbelge2991.docx
    116.6 KB · Görüntüleme: 133
  • icerikbelge2992.docx
    17.6 KB · Görüntüleme: 76
  • k-rlet-c--salim-ve-tasima-kaydi-yonetmel-g--taslagi-20190220165313 (1).pdf
    780.6 KB · Görüntüleme: 53
  • k-rlet-c--salim-ve-tasima-kaydi-yonetmel-g--taslagi-20190220165313.pdf
    780.6 KB · Görüntüleme: 41
  • yonetmel-k-taslagi-22-mart-2018-goruse-acilan-20180326162319.pdf
    589.5 KB · Görüntüleme: 85
Son düzenleme:
isg de ve tmgd de etkilemiyor burda da etkilemez heralde. kesinlikle gelmeli boyle bir uygulama. madem sirket kurmayi bu kadar zorlastiriyorlar, bireysel çalışmalari da desteklemeleri lazim...
 
Bu 16 rakamını da düşürmeleri gerekir yeterince yıpranıyoruz haa birde maaşın yetmedi mi al sana bağımsız olarak 1 firmaya bak der gibi olmuş sağolsunlar iyilik yapıyorlar. Sorumluluk firması düşsün 7-8 e daha çok istihtdam olsun
 
@jn6zo çevre görevlisi bulundurma zorunluluğu olan firmaların ne ölçekte firmalar olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. Bu firmalar genelde yeni mezun meslektaşlarımızın tecrübe kazandığı yerler ve dediğiniz gibi 8 firmaya bakma durumu söz konusu olursa yeni mezun arkadaşların iş bulmakta zorlanacağını düşünüyorum. Yaklaşımımı yanlış bulabilirsiniz belki ama ne yazık ki 5 yıllık tecrübe şartı olması halinde bile 8 firmaya bakan tecrübeli çevre mühendisine hak ettiği ücret verilmeyecektir. Mevcut koşullarda en azından 8 kişi tecrübe kazanma şansı yakalıyor. Tecrübeli mühendise hakkının verileceğine inansaydım yaklaşımınızı çok çok mantıklı bulurdum ama malesef ki koşullar ortada bu nedenle böyle düşünüyorum.

@Tolgay Doğan İsg ve Tmgd'de de olumsuz etkilediğini düşünüyorum.
 
Detaylı inceleyemedim ancak ilk gördüklerim danışmanlık firmalarında 5 kişinin çalışma şartı ve mesleki deneyim şartları. ben de danışmanlık firmalarında 5 kişinin çalışmasını ilk baştan beri savunuyorum .Bunun nedeni de devletin çevre müh. alımını az yapması bu yüzden de iş bulamayanların kendi işlerini yapabilmesi için danışmanlık firmalarına yönlendirilmesi. özel sektörde iş alanı açılması.Ülke şartları gereği bu koşulları sağlayabilecek kaç firma var bilemiyorum. Ancak mesleki deneyim koşullarını sağlayabilecek kişiler zo bulunacak görünüyor. Bu şart süreleri düşecektir.
 
Çevre görevlisi ifadesi zaten kaldırılmamıştı.

Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun teklifi (Ocak 2019) (ilgili konu için tıklayınız)

2872 sayılı Çevre Kanunu ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisinde bekleyen değişiklik teklifinde, çevre görevlisi ifadesi tamamen kaldırıp çevre mühendisi ifadesi geliyor.

Fakat, onda da 2000'den fazla diğer meslek mensubu çevre görevlisine, Kanun gereğince çevre mühendisi yetkisi veriliyor. O metnin de düzeltilmesi gerekiyor.

Eğer Kanun teklifindeki 4. madde ile diğer kişilere çevre mühendisi yetkisi verilirse yarın artıma tesisi işletmecisi, depolama tesisi işletmecisi, proje onay yetkisine vb. kadar gider...

Gerekçe okunduğunda iyi niyeti ama Kanun değişiklik metnine böyle işlenmemiş.

Bu konu hakkında da sinerji önemli, ilgili başlıktan bakabilirsiniz.



BAKANLIK BÜROKRATLARI mevzuatta kendilerine ayrıcalık göstermekten ne zaman vazgeçecekler?

Buna kim dur diyecek?

Siteyi takip eden bürokratlardan vicdanlı olan birileri umarım düzelttirir.

Sadece bu Yönetmelik değil ki;

Düzenli Depolama Tesisleri Uygulama Projesi Hazırlanmasına İlişkin Genelge'de bile "onaylamış" kelimesini ekleyerek kendilerini imtiyazlı hâle getirdiler.

Bu nedir böyle!

22324




Çevre Görevlisi, Çevre Yönetim Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik Taslağı hakkında görüş sunulmasıyla ilgili çalışmalıyız.

Tüm maddeleri değerlendirmeliyiz.

Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'e göre görüşlerin bildirilmesi (
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
):

"Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları da taslaklara ilişkin görüşünü otuz gün içinde bildirir. Süresinde görüş verilmezse olumlu görüş verilmiş sayılır."

Kamu için de 30 gün.

Yönetmelikte açıkça üniversite yazmaktadır. Çevre Mühendisliği Bölümleri de umarız görüş bildirirler.



Kanun'daki çevre görevlisi ifadesi henüz kaldırılmamış olsa da Yönetmelik ile çevre görevlisi belgelerinin, çevre mühendisi olmayanlara verilmemesi sağlanmalıdır.

Mevcuttakileri ise vize süreleri sonunda yenilenmemelidir.

Yönetmelik Taslağı'nda yer alan Geçici Madde 1'deki bu ifade diğer meslek mensupları için de geçerlidir:

"Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihinden önce verilen çevre görevlisi belgeleri vize sürelerinin sonuna kadar geçerlidir."

İnşaat görevlisi, makine görevlisi? Yoksa inşaat mühendisi, makine görevlisi mi?

Diğer mühendisliklerin "görevlileri" yokken, SGK'nin esas aldığı Türk Meslekler Sözlüğü'nde meslek adı olarak bile yer almıyorken, çevre görevlisine mevzuatta yer aldığı için meslek kodu bile oluşturulmuş.

Yazık ki ne yazık!




Aşağıda ortalı çizili şekilde işaretlediğim gibi ilgili cümleler Yönetmelik Taslağı'ndan çıkartılırsa çevre mühendisi olmayanlarda, dört sene sonra çevre görevlisi belgesi bulunmayacaktır ve yetki sahibi olmayacaklardır.


"(1)Çevre Görevlisi;

a) (Yönetmelik Taslağı'ndan çıkartılması gerekir) Üniversitelerin mühendislik bölümlerinden veya fen/fen-edebiyat fakültelerinin fizik, kimya, biyoloji, biyokimya, jeoloji bölümlerinden veya veteriner fakültelerinden mezun olanlardan, Bakanlıkça yapılacak veya yaptırılacak temel çevre bilimleri ve çevre mevzuatı konularında eğitime katılarak, düzenlenecek sınavlardan 100 üzerinden 70 ve üzeri alarak başarılı olanlara, çevre görevlisi belgesi verilir.

b) (Yönetmelik Taslağı'ndan çıkartılması gerekir) Bu maddenin birinci fıkrasının a ve c bentlerinde belirtilen bölümlerden mezun olup, Bakanlık veya mülga Çevre Bakanlığı veya mülga Çevre ve Orman Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatlarının;
ı) Çevre yönetimi, çevresel etki değerlendirmesi, çevre izni, çevre lisansı ve çevre denetimi ile ilgili teknik birimlerinde çevre mevzuatı kapsamında en az 4 (dört) yıl çalışmış olanlara,
ıı) Çevre yönetimi, çevresel etki değerlendirmesi, çevre izni, çevre lisansı ve çevre denetimi ile ilgili teknik birimlerde şube müdürü, il müdür yardımcısı, il müdürü, daire başkanı ve üstü görevlerde en az (3) üç yıl çalışmış olanlara durumlarını belgelendirmeleri halinde;

c) Üniversitelerin çevre mühendisliği bölümü mezunları ile çevre mühendisliği, çevre bilimleri veya çevre teknolojileri konularında yüksek lisans ve üzeri eğitim almış olanların mezuniyet belgeleri ile, sistem üzerinden başvurmaları halinde;
çevre yönetim hizmeti vermek üzere yetkilendirilirler."



Çevre mühendisliği lisans mezunu olup diğer mühendisliklerden yüksek lisans diploması olanların imza yetkisi olmadığı gibi

(alan dışı yüksek lisansta, yüksek mühendis unvanı kullanılamayacağına ilişkin de YÖK görüşü var);

Lisans mezuniyeti çevre mühendisliği olmayanların da çevre mühendisi yetkisine sahip olması kabul edilemez.

Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun boşuna mı yürürlükte?



Vaktiyle yapılan yanlışı düzelttirebilmek için uğraşıp duruyoruz.

Dedesi koruk yer, torununun dişi kamaşır.

Kanun'da çevre görevlisi ifadesi hiç yer almayacaktı.


İletişimde kalmak önemli işte;

2006'da Kanun değişikliği gerçekleştirilirken (ki Kanun değişiklik taslağı yılar öncesine dayanıyor; 1995)

22342


Odamızın o dönemdeki yönetimi Bakanlık ve Çevre Komisyonu ile çevre mühendislerinin teknik donanımlı ve yeterli sayıda oldugu hakkında görüşmüş müdür?

Hocalarımızın yani akademisyenlerin kaçı çevre mühendislerinin sıkıntılarını dert edip mevzuat ve uygulamalara ilişkin görüş bildirmiştir?

Kanunda çevre görevlisi ifadesi yer alır mıydı?


Peki Kanun'da çevre görevlisi ifadesi yer aldıktan sonra Yönetmelik yayımlanmadan önce, diğer mesleklere yetki verilmemesi konusunda ne derece başarılı olduk?

Mevzuatı o yıllarda ve şu an robot yazmadığına göre bazı insanlar metinleri yazdı, bazıları da onayladı.

Bakanlık bürokratlarının mevzuat açısından kendilerini ayrıcaklı hâle getirebilmelerini önleyebildik mi?



Şimdi ne yapmalıyız;

Sadece bu Yönetmelik değil, mevzuatın tamamında biz çevre mühendislerinin haklarını koruyacak ve geliştirecek, mesleğimize ve ülkemize değer katacak çözümler üretmeliyiz.

Mahmut Akif Yılmaz
 

Ekli dosyalar

  • Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun.pdf
    193.3 KB · Görüntüleme: 10
  • Düzenli Depolama Tesisleri Uygulama Projesi Hazırlanmasına İlişkin Genelge.pdf
    2.9 MB · Görüntüleme: 16
  • Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik.pdf
    789.7 KB · Görüntüleme: 3
  • Yönetmelik taslağı 20.02.2019.docx
    29.2 KB · Görüntüleme: 10
  • Yönetmelik taslağı eki 20.02.2019.docx
    28.6 KB · Görüntüleme: 11
  • Yönetmelik taslağı görüş bildirme formu.docx
    17.8 KB · Görüntüleme: 12
Son düzenleme:
Genel olarak Bakanlık, Çevre danışmanlık Firmaları'nın kalitesinin artmasını ve bu hizmeti daha güçlü bir ekiple yapmalarını istemiş. Bunun dışında kiilit bir değişiklik bulunmuyor gibi.

Ancak bu yönetmeliğin yayınlanması ile Çevre Danışmanlık Hizmeti İşlemlerini / Çevre Denetimlerini faciya götürecek bir durum oluşacak. Şöyleki;

Mevcut Durum:

Çevre danışmanlık hizmetlerinde sabit bir asgari fiyat uygulaması olmaması, - denense bile el altından geri ödeme ile sabit fiyat uygulamasının delinecek olması- sebebiyle ücret skalası çok aşağılarda. (ek-2 tesisler için 500 TL gibi rakamlar söz konusu) doğal olarak Çevre Danışmanlık Hizmetlerinin kar marjları çok da yüksek değil. Hal böyle olunca; Maden Firmaları, ÇED firmaları, Laboratuvar Sahipleri vb işletmeler Çevre Danışmanlığı yan iş olarak yapıp, bir nevi eşantiyon hizmet olarak pazarlıyorlar. Yani; "Danışmanlığını da yapalım da firma elimizden kaçmasın" mantığı var biraz. Ayrıca düşük kar marjı , düşük maaaş skalasını doğuruyor ve doğal olarak personel kalitesi yerlerde sürünüyor veya gelişemiyor.

Taslak Yönetmelik yasalaşırsa;

Asli işi Çevre Danışmanlık olan işletmelerin yaşaması çok zor. Büyük bir çoğunluğu farklı işler yapmak zorunda kalacak. Hele ki küçük firmalar kesinlikle ayakta kalamayacak. Çünkü sadece personel yeterliliğinin karşılığı bile 40.000 tl/ay civarına tekabül edecek (maaş, sigorta, yemek, yol vb). Bu durumda ayakta kalmanın tek makul açıklaması yukarıda bahsettiğim ikincil iş, eşantiyon iş mantığı ile kurulmuş firmalardan olmak. Bu sisteme asgari fiyat getirseniz de bu eşantiyoncu firmalar o sistemi delecekler (bkz. Çevre laboratuvar hizmetleri).

Nihayetinde gelinen nokta şu olacak;

Çevre denetimlerini daha iyi bir noktaya taşımaya çalışırken; asli işi bu olan firmaları zorlayıp, karsızlaştırarak; ya kapanmasına yahut hizmet kalitesini düşürmesine neden olacaksınız. Personel maaşları azalacağı için yetkin olmayan denetleme ekipleriyle dolacak piyasa. Çevre Denetimi gibi önemli bir iş kolunda; para kaygısı yüzünden hiçkimse işletmelere doğru düzgün bir baskı oluşturamaz hale gelecek. Ve uzun vadede Çevre Danışmanlık sektörünü çökertecek kadar bu makas keskinleşecek.

Çözüm;

Bu yönetmelik ile birlikte (eş zamanlı olarak) merkezi atama sistemi getirilip (MELBES uygulamasının benzeri) ciddi bir fiyat üzerinden sabit fiyat uygulamasına geçilecek ve işletmeleri sistem danışmanlık firmalarına atama yapacak. Aynı işletme aynı firmaya iki yıl üst üste atama yapılamacak. Firmaların danışmanlık hizmeti almasına ilişkin Çevre İl Müdürlükleri yıl sonuna kadar denetim yapacak. Denetleme sonrasında, denetleyen memur sisteme danışmanlık talebi açma zorunluluğunda olacak. Ayrıca 181'den gelen şikayetleri 15 gün içerisinde denetleme ve sonuca bağlama zorunluluğu olacak. Böylece sisteme girmemiş kaçak firma açığı kapatılacak, Danışmanlık Firmaları kar edecek, niteliksiz ve danışıklı danışmanlık hizmetleri azalacak, personel maaşları artacak, denetleme kalitesine bağlı olarak İl Müdürlüğü yükü azalacak, çevre mevzuatına uyum artacak. Aksi taktirde bu sektör batma noktasına gelebilir. Dikkatli olunmasında yara var.
 
@Melike Yıldız Ücretlerin düşük olmasının nedeni çevre mühendislerinin düşük maaşa çalışmayı kabul ediyor olmasıdır. Hangi işveren 3000 tl ye çalışmayı kabul eden bir kişiye senin hakkın 6000 TL der. Bu şekilde olursa en azından tecrübeli mühendisler kendi imkanlarını oluşturma şansına sahip olurlar. Danışman firmalar da yüksek maaş vermezse kendi imkanlarıyla iş bulmayı tercih edebilecek mühendisler olacağından maaşları yükseltmek durumunda kalır. Tecrübesiz mühendis de bu taslak yönetmeliğe göre danışmanlık firmasının çalıştırmak zorunda kalacağı 2 kişilik kadrolarda tecrübe edinecek, ayrıca tecrübe şartını sağlayamıyorsa sadece 1 firmaya - o firmada sürekli çalışma şartıyla bakabilmesinin devamlılığı sağlanabilir.

Danışmanlık firmaları ücretleri karşılayamayacak ise teklif fiyatlarını yükseltme yoluna gidecekler. Her firma aynı yükseltmeyi yaparsa ücretlerin karşılanamaması gibi bir durum kalmaz.
 
(1) İlgili kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları, taslaklara ilişkin görüşlerini en geç otuz gün içinde bildirir. Bu süre, ivedi durumlarda Başbakanlık tarafından kısaltılabilir. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları görüş vermek için ek süre isteyebilir. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları görüş bildirmekten kaçınamaz. Süresinde görüş verilmezse olumlu görüş verilmiş sayılır.
(2) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları da taslaklara ilişkin görüşünü otuz gün içinde bildirir. Süresinde görüş verilmezse olumlu görüş verilmiş sayılır.
(3) Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları taslakları öncelikle kendi görevleri açısından inceler ve düzenleyici etki analizinde belirtilen hususların yerinde olup olmadığını değerlendirir.
 
@deryanil 'in de dediği gibi ortak bir etkinlik başlatmamız şart.
@[SB] 'nin çözüm önerileri akla yatkın.
@Mahmut Akif görüş bildirmek için odamızın çalışmalara başladığını belirtmiş.

Bu noktada ise benim önerim şu. Yayımlanan taslaktan Ankara merkezli büyük firmalar dışında kimsenin memnun olmadığı ortada. görüş bildirme üzerinde ortak bir çalışma yapalım. ben sekretaryasını yürütmeye de hazırım.

memnuniyetsizliğimizi ve çözüm önerilerimizi bakanlığa resmi kanalla ulaştırabileceğimiz görüş formunu madde madde belirleyelim ve bu konuya paydaş olmak isteyen danışmanlık firmaları, çevre mühendisleri olarak talebimizi ortak bir metinle iletelim.

böylece kamuoyunun bu taslak üzerinde ortak bir memnuniyetsizliğinin ve çözüm önerisinin olduğunun farkına varılacak. sesimiz duyulabilecek.
 
Ortak bir görüş metni mantıklı olabilir. Sonuçta şikayetlerimiz de ortak. Bir görüş bildiriminin altında onlarca veya yüzlerce imza ile başvurmak etkili olabilir. Ayrıca cmnet olarak da ortak bir duruş sağlamış oluruz.

Sekreterya için bütün görüş formlarını bir kişiye gönderip organize edilmesini sağlayabiliriz. Görüşlerin sekreteryaya son iletim tarihi belirlendi lazım. Ör. 1 Mart, 5 Mart gibi... Ortak metni de buraya yükleyip çoğunluk kararına ile imza listesi hazırlayıp bakanlığa ve etkisi olabilecek bakanlık çalışanı ve siyasi nüfuz sahiplerine iletiriz. İşe yarama olasılığı artar kanımca.
 
Yanlış anlamışsınız @Tunç Bozkurt Bey, yazdığınız gibi bir şey belirtmedim.

Memnuniyet veya memnuniyetsizlik her meslektaşımızda aynı değil. Danışmanlık firmalarında çalışan çevre mühendisleri ile işveren çevre mühendisleri aynı görüşteler mi?

Danışmanlık firmalarından ziyade üst ölçekte çevre mühendisi istihdamına ve sektörün kalitesine katkısı da irdelenmelidir.

İlgili Yönetmelik eklerinin mevcuduna göre ek-1 tesislerinin bir çevre mühendisi istihdam edebilmesi daha çok meslektaşımız için yararlı olacaktır. Bunu çevre danışmanlık firması sahibi bazı meslektaşlarımız neden istemezler?

Çevre sektörüne ilişkin sistemin kurgulanması baştan yanlış, böyle yavaş yavaş düzeltilmeye çalışılıyor ama doğruluğu tartışılır.

Ayrıca, Ek-1, Ek-2, Ek-3 şeklinde ayırıp;

Ek-1'e iki tam zamanlı çevre mühendisi,
Ek-2'ye bir tam zamanlı çevre mühendisi,
Ek-3 işletmeleri ise ister kendi bünyelerinde isterlerse danışmanlık hizmeti alabilmeleri çevre mühendisi istihdamı açısından tartışılabilir ve geliştirilebilir.

Ortak paydada buluşulabilir.
 
Son düzenleme:
"
Ayrıca, Ek-1, Ek-2, Ek-3 şeklinde ayırıp;

Ek-1'e iki tam zamanlı çevre mühendisi,
Ek-2'ye bir tam zamanlı çevre mühendisi,
Ek-3 işletmeleri ise ister kendi bünyelerinde isterlerse danışmanlık hizmeti alabilmeleri çevre mühendisi istihdamı açısından tartışılabilir ve geliştirilebilir."

Yukarıdaki yaklaşım sistem açısından çok doğru bir yaklaşımdır. Yıllardır da kendi aramızda en makul gördüğümüz düşüncedir.

Ancak görüş bildirimi aşamasında yönetmeliğin bu halinden oraya evrilmesinin hiç kolay/mümkün olmayacağını düşünüyorum. Çünkü metin hazırlayacak olanların tüm listeleri revize etleri gerekecek. Bu yüke gireceklerini sanmam.

Benim şahsi kaygı bu mesleğin ederi ve değerinin artması. Bunu da yolu ekonomik güçlenmeden geçiyor. Sektöre giren para arttıkça sektör büyüyecektir ve bir dönem sonra paydaşların gelirleri de artacaktır. Bu firma mühendisi, danışmanlık firması sahibi, danışmanlık firması çalışanı her biri için geçerli. Mesleğin cazibe merkezi olmasını da ancak böyle sağlarsınız. Bu da totalde size sürdürülebilir çevrenin oluşturulması yönünde en temel adımı sağlar.
 
İşletme bünyesinde tam zamanlı olunduğunda 14001 Çevre Yönetim Sistemi uygulamasını da düşünebiliriz.

Herhangi bir fabrikada çalışmış, mühendis olarak görev almış meslektaşlarımız beni daha iyi anlayabilirler.

Çevre mühedislerinin ilgili Yönetmelik'teki hükümlerden dolayı hakkının kısıtlandığı, işletmelerin danışmanlık hizmeti almaya zorlanması ne derece doğrudur?

Fabrika üzerinden gidecek olursak;

Her işletme, iki çevre mühendisi çalıştırabilecek yapıda değildir.

Vaktiyle Ek-1, Ek-2, Ek-3 olarak gündeme getirdiğimde, EÇBS üzerinde de Ek-3 seçeneği eklendiği söylenmişti.

Şu an çevre sektöründe çalışmadığım için sistemden göremiyorum.

Bakanlıktaki karar veren bürokratlar, çevre mühendislerinin istihdamı açısından da konunun önemini kavrayabilirlerse Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliğinin ekindeki işletmeleri üçlü şekilde sınıflandırmak kolay.

Ek-1 Çevreye kirletici etkisi çok yüksek düzeyde olan işletmeler
Ek-2 Çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler
Ek-3 Çevreye kirletici etkisi olan işletmeler
 
Son düzenleme:
Merhaba;

Bir ara tamamen sistemin değişeceğinden bahsedilmişti. Çevre izni süreci vs yapılanması değişecekti. Tesislerin kümülatif etkisine göre, bazı puanlama sistemleri ile seviyeleri belirlenecek ve kapsamları, çalışma denetim sistemleri yeniden yapılandırılacaktı. Örneğin ufak bi arıtması, bir iki bacası olan ve çevre izni alan bir firma ile, çok miktarda tehlikeli atık oluşturan ama atıksu, emisyon etkisi az olanların kafa kafaya paunlandığı durumlar vs. Sanki bu anlamda köklü bir değişim yaşanması daha yaralı olabilir. Son bir kaç yıl içinde sürekli değişime uğrayan bir yönetmelik var önümüzde, diğer tarafta da yıllardır hala değişememiş, kemikleşmiş sorunlar doğurun (bence daha acil ) düzenleme bekleyen yönetmelikler var. SKKY gibi.
Mevzuatları yazanların sahaya inip şöyle bir duruma bakmaları lazım.
MELBES olsun yada başka merkezden atama sistemleri olsun, kişisel rüşvet vs riski taşıdıkları sürece bu işlerde düzelme olması zor bence.
 
Köklü değişikliğe niyet edilip geri adım atılmış gibi görünüyor.

Sahaya hakim olan mevzuat hazırlayıcıları, sektördeki sorunların çözülebilsine katkıda bulunurlar.

Ayrıca, emekli olacağı günleri düşünüp de kendilerine iş oluşturan, mevzuatta kendilerini kayıran bazı insanlara ne denmeli?

Bu bazı insanların kazanacakları paranın ne bereketi olur ne de hayrı ama şu an farkında değiller.

Hak yemeye devam etsinler, bir yerlerden çıkar.
 
Üst