@sefertunca ben mi yanlış okuyorum? öyleyse düzeltilsin biri ama belli bölümler seçilmiş, bunların lisans öğrencilerinin "lisanstaki uzmanlığı üzerine" ilaveten "çevre müh. yüksek lisansı" yapmaları ve belge için bakanlığın istediği "şartları" sağlamaları gerektiği söylenmiş. aradaki bağlaç "ve". "veya" değil. bu da demektir ki o bölümler bitecek, çevre müh. y.lisansı yapılacak (yani kendi lisansıyla aradaki fark dersler falan alınacak), bakanlığın işleminden geçecek ve size göre hala ve hala çevre görevlisi olamayacak, öyle mi? üstelik iddia ettiğinizin aksine bakanlığın (odanın değil) eğitimlerini ve sınavlarını başarıyla geçmek zorunda. bunda yanlış olan nedir? odanın rant beklentisi olduğunu buradan mı çıkarıyorsunuz? değilse hangi maddeden çıkardınız?
madde 6 tamamen gitmiş. sorunu olan mı var hala?
bakın gitmiş yani şu madde hiç yok, önerilen bu:
ç) (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında çevre görevlisi belgesi alan kişiler, çevre mühendisleri ile aynı hakka sahip olarak kabul edilir.
yani bunda ne gibi bir yumuşaklık var?
(3) 6 ncı maddenin ikinci fıkrası gereğince çevre görevlisi belgesine sahip olan kişiler, çevre mühendisleri ile aynı hakka sahip olarak çevre yönetim birimlerinde çalışabilirler.
keza bunda? bu madde de gitmiş. ben bakanlık çalışanlarının böyle havadan unvana konmalarını istemiyorum. oda da bunu demiş. bunda sıkıntısı olan var mı?
önceki yönetmelikle sektörde belli konuma gelmiş meslek dışı elemanın hakkına saygımız var denmiş. bunun tek sebebi kazanılmış hakları. sektörde farklı uzmanlıklardan gelen insanlara kapıyı göstermek bize kalmadı. kimsenin hayatını kazandığı mesleğini elimizden almaya hakkınız yok. sorunu olan var mı? üstelik, farklı sektörlerde farklı uzmanlıklardan gelip (misal kimya, makina, jeoloji) bizimle çalışabilecek meslekler bizim sektörde yer etmemize yardımcı olacaktır. "ben çevre mühendisiyim, öyleyse her şeyi tek ben bilmeliyim" diyen meslektaşımın yüksek lisansı olan bir kimya mühendisi karşısında ne kadar üstün gelebileceğini düşünmek istemiyorum.
@sinan_yildiz bi laf var. bilir misiniz bilmem. dere geçerken at değiştirilmez. söz bu konuya biraz kaba kaçtı ama en yanlış yönetim bile olsa bu şekilde meşruiyetini reddetmek yersiz. kaldı ki okuduğum kadarıyla, yani ilk elden eleştirilen maddelere baktığım kadarıyla sorun da yok. neyin eleştirildiğini anlayabilmiş değilim.
@sefertunca şu kısmı ayrıca ilginç buldum. atık önlemeyi nasıl becereceksiniz sayın meslektaşım? yani sıfır atık çıkaran sistemleri hangi bilginizle kurmayı düşünüyorsunuz? okulda ileride muhtemelen girebileceğiniz her sektör için olası bütün prosesleri içeren bir mühendislik eğitimi mi aldınız? formasyonunuz nedir? çevre mühendisi tanımınız gerçekçi mi sizce? atık çıkacak, belgeleyeceksiniz ve iş vereninizden hatta iş arkadaşlarınızdan mühendis unvanına yakışır saygı görmeyeceksiniz. çevre mühendisinin kaderinde bu var. itiraz edebilir misiniz?
son olarak şu dört yıllık okul tecrübesi olayını çok gözünüzde büyütmeyin. toplamda en az 15 yıl eğitim görüp daha türkçe konuşmayı beceremeyen meslektaşlarımı gördükçe çevre mühendisinin yetkilerinin kısıtlanması fikirlerine sempati duymaya başlıyorum.
birkaç saate mülakatım var. olmasa kalanını da okuyacaktım taslağa yorumların ama o da akşama kalsın artık.
göz gezdirirken madde 17 ye düşülen şerhi okudum mesela şimdi. siz buna mı yumuşak diyorsunuz? hayır sertlikten anladığınızı örneklerseniz belki durumu anlayacağım ama bu haliyle sanki bana oda görüşü okunmadan yorum yapılıyor gibi geliyor.
şunun sertlik derecesi bana uyuyor mesela:
"Bakanlığın daha önce yaptığı çevre görevlisi sınavlarında ortaya çıkan spekülasyonlar, sınavlara ve Bakanlığa olan güveni zedelemiştir. Sınav sorularının bilim dışı, yöntemsiz bir biçimde hazırlanması, soruların güvenliğinin sağlanmasındaki sıkıntılar, sınavın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılması v.b. gibi problemler uzun süredir gerek sektör gerekse sınava giren kişilerce tartışılmaktadır.
Çevre alanı, görevlerin önemli bir bölümünü oluşturuyor olmasına rağmen, çevre alanındaki asli mühendislik dalı olan Çevre Mühendisliğine sahip çıkmayan ve ülkemizdeki Çevre Mühendisliği bilgi birikiminden şüphe duyan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çevre mühendisliği eğitimine, beyin göçü ile kaybetmeyi önleyemediğimiz yetişmiş teknik personele ve sektöre, çevrenin ve çevre mühendisliğinin yıllar içerisinde almış olduğu yolu göz ardı ederek, büyük haksızlık etmektedir. Ülkemizde hiçbir meslek dalının uğramadığı bu hakarete maruz kalan Çevre Mühendisleri derhal yapılan yanlışlıktan dönülmesini beklemektedir.
Bu madde iptal edilmelidir."
Eyüp Bey'in tespitleri doğrudur. Dikkatli okumak gerekiyor. Odanın görüşleri ile ÇMNet'te hazırlamış olduğumuz görüşlerle birebir olmasa da paralellik gösteriyor.
6. madde iptal, diğer branşlarda yüksek lisans şartı aranıyor. Aslında ön yargılı davranmamak gerekiyor. Dikkatli okumakta fayda var.
Burda 2 yol vardı. 1. "Çevre Görevlisi" kavramını kesinlikle reddetmek . 2. "Çevre görevlisi" kavramını kabul edip , Çevre mühendislerinin en az etkilenecek şekilde hareket etmek.
Odamız ilk çıkan tebliğden bugüne 1. yi yani "Çevre Görevlisi" kavramını reddetiyor. Ve buna uygun güzel bir görüş sunmuşlar.
Ama bu memlekette Çevre mühendisliği önemsenmiyor. Ve önemsenmeyecek.
Odanın bu tutumu ve çalışması takdir edilir. Ancak ben bakanlığın bu görüşü okumasından bile şüpheliyim.