• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı ikiye ayrıldı



644 sayılı çevre ve şehircilik bakanlığının teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname ve

645 sayılı orman ve su işleri bakanlığının teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname

ektedir. Bilginize...
 

Ekli dosyalar

  • 644 SAYILI Ç.Ş.B.T.G.H.K.H.K..doc
    977 KB · Görüntüleme: 314
  • 645 SAYILI O.S.İ.B.T.G.H.K.H.K..doc
    736 KB · Görüntüleme: 211


@Okyanus

Zaten bizim işimizi biz den başka her meslek grubu yapıyor ve yapmak için can atıyor. E biz de onların işini yapar görünelim nolcak ki? bize bişey olmadıysa onlara hiçbirşey olmaz :) e sonrasında da acınacak halimize gülelim. :D
 


eee şimdi ne olacak.. biz çevre mühendisleri özellikle su kirliliği kontrolünde hem çevre ve şehircilik bakanlığı hemde orman ve su işleri bakanlığının talimatları doğrultusunda çalışacağız. özellikle çevre ve şehirciliğin içinde düşünmemiz gereken uygulamalar orman ve su işlerine bağlı mı olacak.. örneğin bir havzada bir su kirlilik tespit edildi. orman ve su işleri tespiti yapacak, çevre ve şehirciliğe "sen git bul bu kirleteni" diyecek, anladığım kadarıyla. bürokrasinin izin verdiği ölçülerde tabii...su kontrolüyle sorumlu iki bakanlık olması bence sağlıklı olmaz.
 


Evet arkadaşlar kulislerde konuşulan Çevre şehircilik bakanı olarak trabzonlu eski toki başkanı o gelicekmiş.Hocamız Veysel Eroğluda orman ve su bakanı ; bunun tek bir nedeni var.Başbakan 2sinide kabinede görmek için böyle saçma bir bakanlık uydurdu.Halbuki ormanı tarım ve köyişleri ile birleştirip icracı bir bakanlık yapıp gıda yönetimini genel müdürlük yada ondan daha üstte bakanlıktan altta bir pozisyonda değerlendirilmeliydi.Bizde Çevre şehircilik bakanımız hocamız kalma şartı ile devam etmeliydik.
Neyse uzun lafın kısası geleceğin mesleği Çevre Mühendisliği (yavaş yavaş bende inanmaya başlamıştım) az olan ağırlığınıda kaybetmiş olacak.Hatta bundan sonra çevre görevlisi sınavına bir tek biz gireriz.Diğer branşlar direk alır.Çünkü Çevre şehircilik bakanlığı müteahhit bakanlığı olacak bize orada yer olmaz.
Şahsen güzel bir bölümde yüksek yapıp kariyerime ordan devam etmek istiyorum...
 


Milliyet Gazetesi Yazarı Melih Aşık'ın 6 Temmuz'da yazdığı yazı;

Yazboz bakanlık

Geçen ay başında
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birleştirildi, tek bakanlık kuruldu:
“Çevre Orman ve Şehircilik Bakanlığı”
Aradan bir ay geçti geçmedi... Ne oldu biliyor musunuz?
Bu bakanlık da lağvedilerek bölündü, 4 Temmuz tarihli kararname ile iki yeni bakanlık kuruldu:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı”, “Orman ve Su İşleri Bakanlığı...”
Bu süreçte ne çevre, ne şehircilik, ne orman konularında uzman kuruluşlara görüşleri soruldu... Ne kamuoyuna merakları giderici bir açıklama yapıldı... Kimya deneyi gibi bakanlıklar bölündü, bakanlıklar birleştirildi... Bakanlık çalışanları şaşkına çevrildi...
Sorarız, bunlar ciddi bir iktidarın işleri mi?
Bu arada yeni yapılanmada Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilen şu yetki dikkatimizi çekiyor...
“Başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde yetkili idarelerce ruhsatlandırma yapılmaması halinde resen ruhsat ve yapı kullanma izni vermek”
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
’de gecekonduya bile iki ayda ruhsat çıkartamazsınız... Madde belli ki ruhsata uygun inşa edilmeyen yapıları teknik denetimden kaçırmayı ve
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
’dan doğrudan ruhsat vermeyi öngörüyor...
Müthiş bir sömürü ve talan habercisi...
Bakanlıklar neden yap boz tahtasına döndürüldü? Amaç nedir?
Bir bürokrat dostumuz diyor ki:
- Amaç doğal kaynak ve varlıkları en hızlı şekilde ranta dönüştürmektir... Bakanlık ona göre dizayn ediliyor...
Nedir bu yap boz oyunu... Hükümetin bu konuda bir açıklaması olmayacak mı?

...



 


Ben mesleğimiz konusunda daha milliyetçi düşünmekteyim. Madem ortada yeni bir yapılanma var bizim odaya düşen bu yapılanmada çevre mühendislerinin alanını geniş tutmaya çalışmak olmalıydı. Yani odamız bu süreçte var gücüyle bastırmalıydı halada bu şansı var. Bugün Başbakan basın açıklamasında belkide hayatında ilk defa "Çevre Mühendisi" terimini kullandı. Bu yeni yapılanmanın içinin boş olduğunu herkes biliyor ama bu sistemle savaşmak yerine kendi mesleğimizi düşünmeliyiz. Resmi gazetede yayınlanan Bakanlık görevleri madde 16 aşağıdaki gibi;
(2) Yüksek Fen Kurulu; bir Başkan ve onyedi üyeden oluşur. Kurul Başkan ve üyeleri; en az dört yıllık eğitim veren mühendislik ve mimarlık fakülteleri ile bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurtdışındaki yükseköğrenim kurumlarından mezun olmuş, kamu kurum ve kuruluşlarında en az oniki yıl hizmeti olan il müdürü, bölge müdürü, daire başkanı ve daha üst kamu görevlerinde bulunan Bakanlığın hizmet alanıyla ilgili teknik konularda deneyim sahibi kişiler arasından, en az dokuzu mühendis, biri mimar, üçü şehir plancısı olmak üzere atanır. Mühendislerin an az beşinin inşaat mühendisi olması gerekir.

Görüldüğü üzere yine inşaat mühendisleri. Bakanlığın adı Çevre ama içinde çevre mühendisi yok. Yazıklar olsun biz bu bölümlere ne yüksek puanlarla girdik ama şuanda puanlar yerlerde. Artık tek umudum odanın hazırladığı Çevre Mühendisliği Kanunu. Ama artık bence bu kadarı yetmeli. Artık derslerimizde makinacı, inşaatcı hoca istemiyoruz. Kendi hocalarımız olmalı. Arıtma tesisi ihalelerinde inşaat değil çevre mühendisleri anahtar personel olmalı olmuyorsada kaldırsınlar şu arıtma derslerini. Zaten gördüğümüz tek ders arıtma oda olmazsa ne yaparız artık bilemem. Yoksa bizim bölüm silinecek Türkiyeden benden söylemesi. Yine şuanda azda olsa bir itibarı var bölümün yarın öbürgün bunuda bulamayız.
 


Aritma tesisleri ihalelerinde tabiki insaat muhendisi olacak cunku ben bu zamana kadra hicbir okulda cevre muhendisligine yapi /betonarme vb konularda derslerin isletildigini duymadim. insaat muhendisleri bu dersleri surekli gormekte ve sizde biliyorsunuz ki bizlerden cok daha iyi bilmekte.
Ayrica eklemek isterim ki cevre muhendiligi sadece aritma tesislerinden ibaret degil. bunun okullara anlatilmasi gerekli ki cevre muhendisligini sadece aritma dan bilen mesketaslarimiz yetsmesin :)
 


Siz duymamış olabilirsiniz ama zamanında çevre mühendisleri kendi konutlarında imza yetkisine sahipti ve bu yetki daha sonradan kaldırıldı. Eğer tatmin olmazsanız resmi kaynakta gösterebilirim. İkincisi hadi anahtar personel inşaat mühendisi olsun. Öyle arıtma tesisleri söylerimki burada işletme müdürü olarak makina mühendisi ve inşaat mühendisi çalışıyor. İşletme mühendisi ise kimya mühendisi. Adamlara bu tesiste neden çevre mühendisi yok dediğimizde bize makina mühendislerinin prosesten daha iyi anladığını söylüyorlar. Yine başka bir arıtma tesisi varki sadece bir kimyager hem işletiyor hemde tesis müdürü. Bunların adlarınıda adreslerinide verebilirim sorabilirsiniz. O zaman biz bu arıtmanın inşaatından anlamayız işletmesinden anlamayız peki neden bu kadar arıtma dersi görüyoruz. Kaldıralım gitsin madem. Müfredat olayına gelince bizde müfredatta farklılık gösteriyor. Bizim okulda dersler full arıtma. Başka okulların müfredatlarına baktığımda çok çok farklı dersler görüyorum. Bunun nedenide bizim ne iş yaptığımızın kesin ve net olarak belirlenmemiş olması. Siz ne kadar itiraz ederseniz edin bana göre şu bir gerçek bizim yaptığımız iş başka mühendislik dallarına paylaştırılmış durumda. Diğer mühendislikler bizden daha fazla itibar görüyor ve kimse bize saygı duymuyor. Aşağıdaki kitaplarıda incelemenizi öneririm.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


İnşaat mühendisleri odasının suların arıtılmasına ilişkin bir yayını.
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Makine mühendisleri odasının çıkardığı bir diğer yayın; Büyük Şehirlerde Havanın Temizlenmesi.
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Hadi onlar inşaattan daha iyi anlıyor hava kirliliğindendemi anlıyorlar, suyun arıtımındandamı anlıyorlar. O zaman bizde inşaattan anlıyoruz kardeşim versinler yetkiyi atalım imzamızı. Bütün mühendisler bizim yaptığımız yaptığımız işten anlıyorda birtek biz kendi yaptığımız işten birşey anlamıyoruz yani öylemi. Bu arada aşağıdaki linkleride incelerseniz durumun ne kadar vahim olduğunu daha iyi anlarsınız;

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Lütfen ileri butonuna tıklayarak sayfaların devamınada göz atınız.

Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye’ye Olası Etkileri
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 


Belki Veysel Eroğlu da çevre mühendisi değildi ama en azından üniversitenin çevre kürsüsünden gelmişti.İSKİ de genel müdürlük yapmıştı.Çevre ile daha ilgiliydi. Yeni bakan TOKİ eski başkanı ... Yaptığı ilk açıklamada çevrenin ç si bile geçmemiş..

Çevrenin ayrı bir bakanlık olmasını dilerken bayındırlık bakanlığına bağlandık arkadaşlar ya...Böyle şey olur mu?

Kötümser olmak istemezdim ama iyimser olmak için neden göremiyorum
 


sitelerin linkleri pek çalışır durumda değil zaten,


veysel hoca gibi senelerce çevre mühendisliğinde eğitim veren bir inşanın bu su ve çevreyi ayırmasını anlayamıyorum.
 


İlk önce bir çevre mühendisi olarak değil de, sade bir vatandaş, hatta sadece bir insan olarak bakmak gerekiyor konuya.

Konu nedir, bakanlık adının ve işlevinin "Çevre ve Şehircilik" olarak değiştirilmesi ve başına da "arazi talanları" denilince akla ilk gelen isim olan TOKİ başkanı Bayraktar' ın getirilmesi.

Açıkça görüyoruz ki, her türlü arazi/doğa talanının önünde engel olması beklenen başlıca idari kurum olan "eski bakanlığımız" ve "eski çevre mevzuatımız" bundan sonra ne yazık ki tamamen bu talanların aracısı olacak.

Önce bir "insan" olarak ekosistem için bir mezar aramaya başlayalım, ondan sonra da "çevre mühendisi" olarak "acaba artık ne iş yapabiliriz" diye düşünmeye geçelim.

Sevgiler.
 


@CeydaK
öncelikle Ceyda hanım kamu sektöründe veya özel sektörde ne kadardır çalıştınız bilmiyorum ama konuştuğum çoğu inşaat mühendisi arıtma tesisi dizaynı ve hesaplamalarında ne yazıkki yetersiz çünkü onlar o dersleri senin kadar üniversitede almıyorlarki
onlar işin sadece yapı ve hidrolik kısımlarına bakarlar ama esas iş senindir ayrıca bu işten anlarmısınız bilmem ama her projenin bir tipi vardır bakanlık ve yetkililerce çıkartılmış olan her şey bu tip projelere göre yapılır bizdeki eksiklik üniversitelerde hala bizim branşlarının derslerinin tam oturmamasıdır avrupa ülkelerinenmen gerçekten bakarsan şu anda çevre mühendisliği çok iyi yerdedir ve ayrıca çvre mühendisliği inşaat mühendisliğinden kopmuş bir daldır yani kökeni oradadır sen git şimdi arıtma tesisini dizayn et ama seni anahtar personel olarak kabul etmesinler şu anda çevre mühendislerinin elinde olması gereken bir sürü imza yetkisi olmalıydı fakat türkiyede daha yeni bir dal olarak geçtiği için ve bizim işlerimizin çoğunu inşaat mühendisleri daha önceden yaptığı için senin böyle düşüüzücü
 
Üst