• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Damacanadan su içmeyin!

musluk suyuna kesinlikle güvenemem, 5 lik petler mi damacanalar mı dersek hangisini neye dayanarak kullanabiliriz ki hepsi aynı değil mi?
 
belediyenin altyapısına güvenmiyorum, binadaki su deposuna da güvenmiyorum, su çok kireçli cildimi bile mahvediyo, hatta şimdi denemek amaçlı içtim, hoşlanmayacağım bir koku ve tadı var, ağzımda çok rahat fark edilir bir kayganlık ve yanma mı desem tam anlatamadım ama öyle işte :)
 
Peki içildiğinde koku hissedilmeyen,boğazdan yağ gibi geçen yumuşak suların depolandığı plastik türevi ambalajların sağlığa etkilerini anlatmaya gerek yok.yumuşak suların kullanıma bağlı olarak damar sertliği yaptığı,vücutta kalış süresinin kısalığı (kısa süreli tuvalet ihtiyacı) nedeniyle böbrek yetmezliği yaptığını bilmek gerekiyor.Kireçli dediğimiz (sert) sular insan vücuduna daha faydalı.Ayrıca şehir şebeke sularının diğer sulara göre daha sık denetlendiğini de açıklamak isterim.

favori kanserojeni seçmek lazım. bisfenol a mı, dibromo kloro metan mı? ilki için damacana ikincisi için şebeke.
 
böbrek yetmezliği ve vücutta kalış süresinden habersizdim, ben vücut dışsal olarak saçları sertleştirdiğini ve vücudu kurulaştırdığını fark ettim,iç metabolizmaya belki farklı etkir. en kaliteli bildiğiniz veya en pahalı satılan kapalı sularla kıyaslarsanız yine de şebeke suyu mu dersiniz ? her belediyede denetim sıklığı ve hassasiyeti aynı mıdır ? çok su tüketen bir insanım bu yüzden çok soruyorum kusura bakmayın tecrübenizden yararlanarak ona göre karar almalıyım, o zaman ben belediyeme güvenmektense su markasına güvenmeyi tercih edeyim :) siz ne kullanıyorsunuz?
 
Ben Şebeke suyu.

Zaten hayatımızın sonuna doğru kanser olacağımız kesin gibi, bu haberler de tuz biber oluyor...

Ev tipi (tezgah altı) arıtmalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Son zamanlar da bayağı rağbet var
 
En güzeli cam şişelerde 5 er litrelik kaynak suları... Bildik yerden almalı... Belediye suyuna kesinlikle katılmıyorum. Belediyede bu testler nasıl yapılıyor bilmek lazım önce... Düne kadar kanserojen maddeler yoktu diyorlardı sonra siyasi yönlendirmeler ile rasyonel analizler suyun hiç de iyi olmadığını gösterdi... Eee bir ara da bir devlet büyüğümüz çay içmişti karadeniz çayı :)
Bas kloru geç sistemi var belediyede... Yaz ayları yeni başlamıştı ki hastaneler doldu taştı neden ki... mevsim değişikliği ve bakteriyolojik artışlar... nedense herkesde isal kusma miğde bulantısı... evet birçok kişi dizanteri olmuştu... çöp sularının kanalizasyon sularının içme sularına karışma ihtimalini bile düşünmek istemiyorum bu kötü altyapı maduru Türkiyede...
Su akar TÜRK bakar derler...
 
İçmesuyunu düzenli ve yeterli klorlama yaparsan ishal gibi vak'alar olmaz bunu karıştırmayalım.Bulunduğunuz yerdeki belediye suyu klorlamıyorsa zemzem olsa içmeyin zaten.Bir su dezenfekte edildiğinde %50 arıtılmıştır zaten.Düzgün çalışan şebeke borularının içerisine çöp sızıntı suyu,kanalizasyon suyu giremez.Herkes belediyenin tesislerine gidip ne gibi çalışmalar yapılıyor görebilir bunu kimse engellemez.
Tezgaz altı arıtma cihazları konusunda bilinçli kullanılmalı,cihaz bünyesindeki filtreler zamanla kontrol edilerek değiştirilmeli.Bir kere aldım ömür boyu temiz su içerim diye birşey yok.Çok ciddi sağlık problemleri yaşatabilir.
 
İçme suyu hattı basınçlı sıyu taşımaktadır ve kesinti olmadığı sürece dışarıdan sızıntı olmaz ancak içeriden dışarıya olabilir. Depoda bir kontaminasyon riski olma durumu olabilir.
 
Bizim sitede kapıcı zamanında su deposunu dezenfekte etmek için bilmem kaç lt çamaşır suyunu boşaltmıştı depoya. Çeşmeyi bir açtım buram buram çamaşır suyu kokusu geliyor, aradım hemen tabi ne yaptın sen diye. Allahtan kimse o suyu içmedi o gün bugündür musluktan su kullanmam. Kullandığım zaman da önce bir koklarım çamaşır suyu var mı yok mu diye.

Bundan çok seneler önce damacanaların yeni yeni hayatımıza girdiği dönemlerde yıl kaçtı bilmiyorum ama rivayete göre bir anne bebeğine damacanadan su veriyormuş. Bebek yaşıtlarına göre geç gelişmiş yürümesi gereken yaşta ayakta bile duramıyormuş. Sonra doktora götürmüşler doktor çeşme suyu verin damacana suyu vermeyin içinde mineralleri yok o suların demiş. Anne de bebeğine çeşme suyu vermiş bir süre sonra bebek yürümeye başlamış diye anlatırlar bizim mahallede. Ama ben yine de içmiyorum nedense.

Havzaların temizlenme çalışmaları devam ediyor. Arıtma tesisleri projeleri hazırlanırken diğer yandan alt yapı çalışmaları da yapılıyor. Belki boru sistemleri yenilendikten sonra su içilebilir. Ama şimdi değil. belediyelerin çoğu alt yapıya önem vermiyor rant sağlanmadığı gözle görülmediği için ölü yatırım gibi görüyorlar. Onun yerine parklar bahçeler fıskiyeli havuzlar çiçek böcek derken zaman geçiyor. Büyükşehirleri bilemiyorum altyapı çalışmalarını ama il ya da ilçe belediyelerinde benim doğum tarihimden çok önce döşenen borular kullanılıyor ben 30 küsür yaşındayım gerisini siz hesaplayın. O borulardan su içmek pek sağlıklı gelmiyor bana. Buyurun siz için ben almayayım alana da mani olmayayım.
 
Aliosman arkadaşım çözmüş işin sırrını teşekkürler yorumlar için :) Göksel beyde güzel açıklamış... altyapısı kötü olan illerimiz var her bir çalışma su kesintilerini doğuyor bazı illerde... Su hattındaki basınç düştüğünde gerçekleşir bu hadise düzgün çalışmasıyla hiçbir ilgisi yok kesinti olması yeterli... Düzgün çalışıyordur ok ama bir kesinti ile malum sonuçlar ortaya çıkıyor. Klor evet iyidir... organik maddeler ile münasebetinde neler olur önce bir onu irdeleyin derim... Belki zararlı yanlarını o zaman anlarız. Çok gezen seyahat eden insanlara önerirler bu arada mesela kesinlikle gittiğin şehrin musluk suyunu içme diye... çünkü şehirden şehire bölgeden bölgeye bakteriyolojik dengeler değişmekte... Bu arkadaşlara özellikle şişe su tavsiye ederler... ( evet zararı da yok değil )
Belediyenin tesislerine gidemez kimse diye bir yorum yapmak da yanlış olurdu tabiiki. Tabi bakmak var görmek var herkes gidip bakabilir.
Saygılarımla
 
aliosmanyayla bey kendisinden çok emin olarak yazmış damacana su satanlara isyan eder gibi, fakat şunu da belirtmek isterim ki okuldayken Prof.Dr. Ayhan Şengil hocamızın bir lafı üzerine Bursa gibi bir yerde dahi susuz da kalsam çeşmeden su içmiyorum. Hocamız, meyveyi bile çeşmeden yıkayacağınıza yıkamadan yiyin derdi. O saatten sonra çayımı bile çeşmeden yapmıyorum.
 
Klor zaten arıtma tesislerinden sonra suya karışabilecek bakteriyolojik kirlilikleri yok etmek için verilir.Arıza durumları buna dahil.Musluğu açtığınızda su klorlu olarak gelir.Organik madde konusuna gelirsek doğrudur klor organik madde ile birleşirse klorlu bileşikleri oluşturur.sakıncalıdır.Ancak özel sularda dezenfeksiyon için ozon kullanılır.Kullanıldığı yerde çok etkili bir dezenfektandır.Sonradan kaybolur danacana üzerindeki pompanın emiş borusundaki bir biyolojik kirliliğe hiçbirşey yapamaz.Ayrıca organik madde ile reaksiyon sonucu bromat oluşturur ki kanserojendir.
Kişi mühendis ise baktığı anda görürde.
 
tezgah altı arıtma sistemleriyle ilgili çalışan arkadaşlar varsa bilgilerini aktarsın. arıtılan suyun kalitesi nasıl oluyor? sadece kulaktan dolma damacanaya nazaran daha iyi olduğunu öğrendim ama bakalım belgelerle konuşacak biri varmı
 
@MustafaKaptan
Katılıyorum ve merak ediyorum açıkcası

Tezgah altı arıtma cihazları Ters osmoz siteminin minyatürüdür.Su Polipropilen malzemeden üretilmiş filtrelerden geçmektedir.Çıkış suyu kalitesi saf su ayarındadır.iletkenlij 100 civarındadır.Ancak kontrol edilmesi gerekir.Kartuş filtreler,aktif karbon filtreleri kontrol edilerek değiştirilmeli.
 
bundan 2-3 ay öncesi evime geldiler tezgah altı cihaz satıyorlarmış. anlattılar anlattılar ben de dinledim. sözde çevre mühendisiyim ya anlatırlarken açık bir yer bulur umuduyla pür dikkat dinledim. sonra benden bir su bardağı çeşme suyu bir su bardağı damacana suyu istediler getirdim. ellerinde maşaya benzer iki uçlu bir cihaz vardı. (su elektroliz cihazı) söylediklerine göre sattıkları cihazın içindeki ekipmanmış. bardağın içindeki suya batırdı ( su elektroliz testi yaptığını söyledi ) bir süre sonra su öyle pis bir yeşil kahverengi oldu ki anlatamam şuan bu yazıyı yazarken yüz ifademin bile değiştiğini hissediyorum. bardağı o yeşil kahverengi pislikten arındırana kadar çok uğraştım. bardağa yapıştı kaldı çıkmaz. diğer damacanadan aldığım suya batırdılar o da sarımtrak bulanık bir su oldu dedim ki biz ne içiyoruz böyle sonra kendi su şişesindeki su için bardak istedi meğer o su arıtmadan geçen suymuş. ona daldırdı bu sefer diğerlerinde 1-2 dk. durduğu halde rengini değiştirdi. kendi getirdiği suyun rengi hiç değişmedi. üstelik daha fazla süre tutmasına rağmen. eğer satıcı çevre mühendisi olsaydı kesin alırdım. ama almadım hala daha kendime sorarım bu sistemler ne kadar faydalı / zararlı diye.
işin uzmanlarından cevap bekliyorum.
 
Üst