• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

ÇMO "Değişime Çağrı Platformu" Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Seçimi

Raşit Avcı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Haziran 2009
Firma
Lider Ortak Sağlık Güvenlik Birimi San. Tic. Ltd. Şti.
2016 Yılı Ocak ayında yapılacak olan Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 11.Dönem Genel Kurulu’nda “ Asıl misyonu Çevre Mühendisleri meslektaşlarımızın sorunlarının çözümüne odaklanmış, mesleğin değerini en etkin şekilde korumanın peşinde olan, Çevre Mühendisliğinin meslek onurunun hak ettiği yerlere yükseltmek isteyen, Çevre Mühendisliğinin teknik ve teknolojik alt yapısının gelişiminde aktif rol oynamak isteyen” Çevre Mühendisleri olarak "Değişime Çağrı Platformu" olarak seçimlere katılıyoruz.
Herkesin gönlünce çalıştığı, ürettiği ve bu üretimin bir potada ergitildiği bir ortam oluşturmayı, bu bilgiyi değişik ortamlarda açıklamayı, yaymayı, iletmeyi düşledik. Yaşadığımız çağa, yaşadığımız kente tanıklık etmek ve "haddimiz olarak" Çevre Mühendisliği için Mesleğimiz için düşünmek, değerlendirmek, geliştirmek, olması gereken çalışmaları herkesin görüşlerine saygı duyarak dinlemek ve mühendisçe çözümler bulmak istedik.
Projelerimiz, düşüncelerimiz ve umutlarımızla düştük yola...
Çevre Mühendisleri Odası, Çevre konusunda meslektaşlarına yol gösteren, önüne çıkan konuları siyasi kavramlar içerisinde yoğurmaya çalışan değil, mesleğimizin onuruna önem ve değerine uygun hareket eden bir oda olmalıdır.
Çevre konularında yol gösterici, bilgilendirici ve kısmen denetleyici bir rol alan, teknik çalışmaları artıran, mesleği için düşünen, iyi Çevre Mühendislerinin yetişmesi adına üniversiteler, endüstri kuruluşları ve ilgili devlet kurumları ile iletişimi en etkin şekilde tutan güçlü Çevre Mühendisleri için elini her zaman taşın altına koyan bir oda olacağız.
Önümüze gelen konular ile ilgili muhalif bir yaklaşım değil, oturup değerlendirme yapabilen doğruyu veya yanlışı anlatabilen bir oda olacağız.
Çevre Mühendislerinin gelişimi için olumlu, ılımlı ve vicdanlı gür bir ses olacağız...
afis-1.jpg afis-2.jpg afis-3.jpg afis-4.jpg afis-5.jpg afis-6.jpg afis-7.jpg afis-8.jpg afis-9.jpg afis-10.jpg afis-11.jpg afis-12.jpg afis-13.jpg afis-14.jpg
 
Merhaba.
Seçimlere mevcut yönetimlere rakip olan diğer birçok grup gibi birimlerin politik duruşu üzerinden bir eleştiri yapılan bir metinle yola çıkmışsınız.

"Asıl misyonu Çevre Mühendisleri meslektaşlarımızın sorunlarının çözümüne odaklanmış, mesleğin değerini en etkin şekilde korumanın peşinde olan..."

Bu noktada Çevre mühendislerinin asıl sorunları nelerdir ve sizin çözüm önerileriniz nelerdir? Mevcut İstanbul şube mesleki sorunlarımızdan hangilerini atlamış ya da yanlış çözüm önerileri sunmuştur?

"Önümüze gelen konular ile ilgili muhalif bir yaklaşım değil..."
"Çevre Mühendislerinin gelişimi için olumlu, ılımlı..."

Bunları biraz daha açar mısınız? Ekolojiyi katleden meselelerde muhalefet etmeyeceğinizi mi anlamalıyız yoksa burada bir ifade eksikliği mi var? Gezi, Validebağ, 3. köprü, 3. havalimanı gibi hiçbir toplumsal uzlaşmaşı aramadan, İstanbul'a ve Marmaraya geri dönüşü olmayan çevresel etkiye sebep olabilecek projelere mi ılımlı yaklaşmayı düşünüyorsunuz? Yani ılımlılığınızın genişliği nedir?

Çevre mühendisliği kadınların güçlü olduğu nadir mühendisliklerden biridir. Siz bu kadar kadın meslektaşımızın olduğu bir ortamda 14 kişilik yk listesinde 13 erkek çıkarmayı nasıl başarabildiniz? İstanbul'lu kadın meslektaşlarımızı ne kadar temsil edebilirsiniz?
 
Merhaba Sayın Efem Bilgiç,
Sorunlarınıza tek tek cevap verelim efendim, bir Çevre Mühendisinin sorduğu sorular bizim için değerli ve önemlidir. Ama gördüğüm kadarı ile sizde sorduğunuz sorular ile bizi siyasi kavramlar içine çekmeye çalışıyorsunuz. Bu konuda tavrımız, duruşumuz nettir.
Evet Mesleğimiz için olumlu, ılımlı olacağız. Çünkü amacımız Çevre Mühendisliği sizin söylediğiniz gibi gezi, validebağ vb. gibi söylemlerde çevresel konuları ilgililer ile medenice konuşabilen bir tavrımız olacak. Nihayetinde Çevrecilik ile Çevre Mühendisliğinin karıştırmamakta fayda var. Tavrımız her zaman “Mühendisçe” yaklaşımların harmanlanarak ortak bir akıl çıkarmaktır. Bunu yaparken yıkıcı değil yapıcı olmakta fayda olduğunu düşünüyoruz.
Çevre’nin sosyal bir mesajdan daha fazla bir değeri olduğunun ve bunun için “Mühendisçe” çözümler üretilmesi gerektiğinin ve her şeyden önce “Mühendis” olduğumuzun tekrar hatırlanması gerektiğini düşünüyoruz.
Evet listemizde 13 erkek 1 Bayan arkadaşımız var. Bir sonraki seçimde 13 Bayan 1 Erkek adayımızda olabilir. Bu konu ile ilgili olarak ben ve benim ile birlikte hareket eden tüm arkadaşlarım bayrağı devretmeyi iyi biliriz. Temsiliyetimiz Çevre Mühendisi tüm arkadaşlarımız içindir.
Projelerimiz ile ilgili olarak kısa film şeklinde çalışmalarımız devam etmektedir. Bu çalışmaları buradan paylaşacağız. Buradan takip edebilirsiniz.
İlginizden dolayı teşekkür ederiz...
 
Tekrardan merhaba. İlginiz için teşekkür ederim.

İlk mesajınızda ifadeleriniz ucu açık olduğu için tam olarak eleştirilerinizin ve vaatlerinizin somut olmadığınızı düşünüyordum. Verdiğiniz yanıt maalesef bu fikrimi değiştirmedi. Zira hala belirsiz ifadeler kullanıyor, apolitizmi övüp, siyasete karşıyız derken bile siyaset yapıyorsunuz. Öyle ki, çevreye zarar veren eylemlerini meru göstermek isteyen çevre mühendislerinin en çok kullandığı argümanı dahi kullanmışsınız: "biz çevreci değil mühendisiz". Zaten çevre mühendisi olduğunuz için değil, insan olduğunuz için çevreyi korumak, geleceğimize yaşanabilir bir istanbul bırakmak sizin başlıca sorumluluğunuzdur. Mühendislik etiği de, ettiğiniz mühendislik yemini de bunu ister. Burada çelişen bir şey yoktur, bu yüzden bu argümanın arkasına sığınmak, en basit anlamda bir siyasettir. kadın sayısı meselesi özeleştiri vermeniz gereken bir konuyken, verdiğiniz yanıtta kullandığınız bayrak yarışı örneği yine çok basit bir siyasettir. her iki söyleminizden biri siyasetçi kıvraklıklarıyla doluyken, siyasi kavramlara uzağız söyleminizi tutarsız bulduğumu açıkça belirtmek isterim. Bununla beraber AKP'ye yakınlığı ve tetikçi duruşu ile bilinen AKİT gazetedesindeki bir köşe yazısında size verilen desteğin de sizin siyasetinizin tam da AKP'nin ekseninde olduğunun bir işareti gibi. Tabiki AKP'li olma özgürlüğüne sahipsiniz ancak siyasete karşı gibi duran söylemleriniz bu noktada çelişmektedir.

Mesleki sorunlarımızın ne olduğu konusunda herhangi bir şey yazmamışsınız. Projelerinizi yine aktarırsınız ancak mesleki sorunların ne olduğu konusundaki bakış açınızı merak ediyor ve önemli buluyorum. Çevre görevlisi kavramına karşı mısınız örneğin? Mühendislik asgari ücretine bakış açınız nedir?

Odamızın gelir kaynaklarından en önemlileri eğitim ve aidat denilebilir sanırım. Sizler meslek örgütümüzün önemli bir şubesine aday olurken, bugüne kadar aidat ödeme sorumluluklarınızı yerine getirdiniz mi? Adaylarınızın aidat borç bilgilerini bizimle paylaşacakkadar şeffaf olabilir misiniz? Eğer aidat ödemiyorsanız bunun gerekçeleri nedir?

Yanıtlarınızı ve ilgili videonuzu heyecanla bekliyorum.
Seçimde başarılar, iyi çalışmalar.
 

Ekli dosyalar

  • AKİT.jpg
    AKİT.jpg
    105 KB · Görüntüleme: 58
Sayın @efem bilgiç 'in dediklerini bugün ben yazacaktım. Ak-it ismindeki tetikçi gazetenin size desteğini nasıl yorumlamalıyız? akit denilen gazetede size ''ılımlı'' yaklaşılmışken size nasıl destek vermeliyim? İnanıyorum ben ve bir çok meslektaşım bu gazetede çıkan habere takılacaklardır.

Saygılarımla
 
Sayın Efem Bilgiç,

Tekrar söylüyorum duruşumuz çok nettir. Burada yazdığınız ısrarla siyasi söylemlerin içine çekmeye çalıştığınız sorulara cevap veremeyeceğim. Akit Gazetesi ile ilgili olarak yazdıklarınıza cevap verecek olursak Akit Gazetesi haber yapmış evet, isterdik ki diğer gazetelerde de haberimiz çıksın. İnşallah bir gün oda olur. Lütfen bunun altında bir şeyler arayarak sorular yöneltmeyin. Şeffafız amacımız siyaset olsa idi emin olun siyaset yapacağımız platform Çevre Mühendisleri Odası olmazdı. Kimlerin amaçlarının siyaset olduğunu tüm meslektaşlarımız iyi şekilde özümseye biliyorlar...

Amacımız hiç bir grup ile veya hiç bir meslektaşımız ile tartışmak, münakaşa etmek değil. Tek bir derdimiz var. Çevre Mühendisliği...

Tanıtım broşürlerimizi ekte bulabilirsiniz...

 

Ekli dosyalar

  • DCPbrosur.pdf
    5.1 MB · Görüntüleme: 28
öncelikle merhaba

benim oda seçimleriyle felan hiç ilgim olmaz hatta hiç bir eğitimede katılmışlığım yok ama

şuana kadar yönetim bakanlık,yönetmelik,tebliğler çıkmadan önce daha iş mutfaktayken hiç bişey yapmaması , yönetmelik çıktıktan sonrada çevre görevlisi değiliz çevre mühendisiyiz kampanyası yapılması bana inandırıcı gelmiyor. Bu zamana kadar odamızın yönetmelikler ve tebliğlerde konular daha işin mutfağındayken müdehaleleri oldu mu ? olduysa bana bir tane birisi göstersin Ya yönetim yeterince donanım ve bilgiye sahip değildi yada bakanlığı ikna edemiyordu. Yada sürekli politik muhalif duruş sergileniyordu. Muhalif duruş sergilenirken dahi bir anket yapılarak mühendislerin kamu oyu yoklanmıyor görüşleri alınmıyordu. bir mesaj geliyor arkadaşlar eyleme bu nedir ya

ben bir çevre mühendisi birey olarak şuan ki yönetim yaklaşımını beğenmiyorum değişim ve yenilenme tazelenmenin şart olduğunu eylemlerle teorilerle değil somut sonuçların ve mesleki kazanımların olduğu bir oda beklentisi içindeyim.
 
Tekrar Merhaba.

Şeffafız diyorsunuz ancak sorduğum tüm sorulara muğlak ifadelerle yanıt veriyorsunuz. Aidat ile sorduğum sorunun siyasetle ilgili herhangi bir ilgisi olmamasına rağmen aidat borçlarınız hakkında hiçbir şey söylemediniz. Çekindiğiniz bir şeyler mi var?

Akit gazetesindeki ise bir haber değil köşe yazısıdır. Haber denilen şey bilgilendirme amaçlı olur. Orada ise açık bir şekilde ideolojik bir destek var. Tekrar söylüyorum, ideolojiniz ya da seçim tercihleriniz önemli değil. Ancak siyaset yapmıyoruz deyip, akit'den destek almak, sorulan sorulara yuvarlak cevaplar vermek açık şekilde bir siyasettir. Ben siyaset yapmamanızı değil, tüm siyasi partilere eşit mesafeli olup tutarlı olmanızı bekliyorum. Ancak sizin net bir şekilde mevcut hükümete taraf olduğunuza dair izlenim aldım.

Ben çevre görevlisi kavramının bir ihtiyaç olarak doğduğunu düşünmüyorum. Daha önce defalarca bu kavramın mesleğimize zarar veren, ekoloji ve çevre sorunlarının büyümesine neden olan bir rant aracı olduğunu ortaya koymuştuk. Bu kavramı meşru gösteren bir hareketin mesleki sorunlarımıza çözüm getirebileceğine inanmıyorum.

Ben chp'den, akp'den, hdp'den veya herhangi bir partiden vekil olmak için odanın kullanılmasını istemiyorum. Siyasi partilerle organik herhangi bir ilişki de istemiyorum. Ancak Türkiye tarihinin gördüğü en büyük maden facialarından birinden sonra da sessiz kalan bir oda da istemiyorum. Ben Kerbela'da Hz. Hüseyin katledilirken, sessiz kalanlardan olamam, beni temsil edecek odanın da Yezid'in karşısında olmasını isterim. Bu siyasetin değil, vicdanın gereğidir. Yırca'da mahkeme kararına bir gün kala karar beklemeden ağaçlar kesiliyorsa, orada çevreyi korumakla yükümlü kişiler ancak savaş şartlarında kullanılan yasaları (acele kamulaştırma) yatırımcı(!) şirket için kullanıyorsa oradaki yanlışı eleştirmek odanın görevidir. Bunun da siyasetle ilgisi yoktur. Hukuken gerekenler yapılıyor ve sayısız dava da kazanıldı şu ana kadar. Davaların çoğunda bilirkişiler odaların mühendislik çerçevesinde ortaya koyduğu raporları tescilledi. Ancak hükümet yatırımlara zarar veriyorlar diye siyasetine alet etti. Siz de bu siyasetin argümanlarını kullanmaktan hiç de çekinmiyorsunuz.

Üzgünüm. Ne somut önerilerde bulunuyorsunuz, ne de mevcut sorulara net yanıtlar veriyorsunuz. Tıpkı siyasetçilerin yaptığı gibi ucu açık şeylerle destek istiyorsunuz. İstanbul'daki arkadaşlarımızın bu durumu değerlendireceğine inanıyorum.

Benim gönlüm KADINLARIN yönetimde olduğu, çevre görevlisine karşı mücadele yürütenlerden, zalimin zulmüne boyun eğmeyenlerden yana.

Herkese seçimlerde başarılar.
ÇMO ve mesleğimiz kazansın.

Bu da hakkınızdaki bir başka haber:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


"
AKP DESTEKLİ 'DEĞİŞİM GRUBU PLATFORMU'
İstanbul’da AKP desteğiyle oda seçimlerine giren ‘Değişim Grubu Platformu’, ilk olarak Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin 17 Ocak’taki Genel Kurulu’nda Rasim Bacacı’yı aday gösterdi, ama kaybetti. Seçimi ‘Demokrat Mühendisler’ kazandı.
Grup İstanbul’da, Ziraat Mühendisleri Odası’nın 24 Ocak’taki seçimlerinde Ünal Akgül’ü, Çevre Mühendisleri Odası’nın 31 Ocak’taki seçimlerinde Raşit Avcı’yı, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın 7 Şubat’taki seçimlerinde Mehmed Adsız’ı, İnşaat Mühendisleri Odası’nın 20 Şubat’taki seçimlerinde Atilla Üstündağ’ı ve Elektrik Mühendisleri Odası’nın 27 Şubat’taki seçimlerinde Mehmet Kürşat Çapar’ı aday gösterdi..."
 
Sn. Çevre Mühendisi meslektaşlarımız;
yıllardır siyasi tartışmalar ışığında oda faaliyetleri yürüdü.
mevcut oda yönetiminin siyasi bir bağlantısı var mı bilemem ama odanın siyasi bir tavrı son zamanlarda alenen ortadır.
aslında hepimize mühendislik eğitiminde de öğretildiği gibi olaylara teknokrat bir şekilde yaklaşıp mühendislik çözümleri sunmamız gereklidir.
baktığımız zaman artık çevre eylemleri dışında da birçok toplumsal ve ideolojik eylemlere katılan bir ÇMO olduk.
ne yazıktır ki siyasi irade hal böyle olunca da odayı siyasi ateşe atmış ve taraf yapmıştır.
ama tek suçta siyasi irade de değildir.
değişim grubunun demeçlerini dikkatle inceledim iki gruptan da şahsi olarak tanıdığım arkadaşlar mevcut ama değişim grubunu siyasi bir kimlik yaftalanmış bir oda yapısında karşıt bir siyasi kimliğe oturtmak ve böyle lanse etmek oldukça yanlış ve yersizdir.
çünkü grup yalnızca mühendislik çözümleri sunmak için odaya gelmek istediğini belirtmekte. ayrıca tespit ve önerileri de anlamlı ve yerinde.
kaldı ki siyasi bir kimlik yapıştırarak itibarsızlaştırmak ve oda seçimlerin dışında farklı bir kimliğe bürümek de ne kadar DEMOKRAT bir yaklaşım düşünmek lazım. demokrat çevre mühendisleri de değişim platformu ile aynı demeçleri vermekte ve beyan etmekte ancak yıllardır mesleğimiz bu kadar önemli hale gelirken NEDEN? saygınlık kaybettiğini düşünmeleri ve bunda ki paylarını kendi aralarında yüksek sesle tartışmaları gerekmektedir.
mühendis gibi düşünüp mühendisliğe yakışır bir seçim diliyorum ancak mesleki itibar için sanırım artık DEĞİŞİM ŞART....
 
Bu tartışmaya dahil olmak istemiyordum ama, @efem bilgiç 'in soruları geçiştirilmiş gibi geldi bana da. Ayrıca kimse sizi "siyasi söylemlerin içine çekmeye" çalışmıyor. Şu an sesli olarak ifade etmekten çekinseniz de, çok bariz bir şekilde belli bir ideolojinin temsilciliğini yapıyorsunuz. Eğer bunu ifade etmekten çekiniyorsanız, sizin bileceğiniz iş. Kimi desteklediğinizi, hayata nereden baktığınızı sorgulamak kimsenin haddine değil. Hatta bunun sorgulanması hiçbir şekilde doğru değil. Sürekli mevcut oda yönetimlerini politik olmakla eleştirmek de esasında politik bir tutumdur. Tüm eleştirilerinizi "ama oda yönetimi politik" ana fikrine dayandırmanız da tahminime göre, sizinle aynı politik çizgide olmamalarından ötürü. Buna da saygı duyuyorum. Grup tanıtımınızın akit gazetesinde bir köşe yazısında yapılması da bence çok normal. Sonuçta gazeteler herkes okusun diye basılmaz, belli kitlelere okumak istedikleri haberleri vermek ister gazeteler. Hiçbir gazeteyi ayrı tutmuyorum bu genellemeden.
Çok dahil olmak istemiyorum demiştim, ama "çevre görevlisi" demeden önce "zamanında belli bir ihtiyaçtan dolayı oluşturulmuş çevre görevlisi konusu" diyerek güzelleme mi yapıyorsunuz, çevre görevlisi saçmalığına kılıf mı arıyorsunuz bilemedim. Gerçi sizleri seçimden seçime gördüğüm için hakkınızda çok fikir sahibi sayılmam. Zira ortada mesleki bir mücadele varken, ya da bilimsel eğitimimiz görmezden gelinip; kıyılar, kentler, dereler talan edilirken göremediğimiz enerjiyi seçim zamanı görüyoruz. Bu da bir tercihtir, buna da saygı duyuyorum. Ama çizginizi inkar ediyor olmanız, hadi inkar demeyelim, "öyle değilmiş gibi" göstermeye çalışıyor olmanız düşündürücü. Bir de forum moderasyonundan bir ricam olacak, imla kuralları basit 6-7 madde ile sayfa başına sabitlensin. Uymayan çok oluyor.
 
Bu adamları Akp desteklese ne olacak desteklemese ne olacak onu anlamış değilim. Adamlar zaten açıklama yapmış gönül isterdi ki bütün gazeteler haberimizi yapsın demiş. Kötü bir şey dememiş. Gayet objektif konuşmuş tarafsız konuşmuş. Tek dertlerinin de Çevre Mühendisliği olduğunu dile getirmişler daha ne olsun yahu? Beğenmiyorsan seçmezsin arkadaşım bu kadar yüklenmenin anlamı yok.

@Yiğit Coşaner

Ak-it diye söylemde bulunan bir insanın yazdığı çizdiği şeyler kaç kişiye samimi gelir ki?

@efem bilgiç

Hz.Hüseyin'in katlinde Hz.Yezid'in hiçbir kabahati yoktur. Ama biz, "yezid" kelimesini yıllarca alevi propagandası yüzünden hep küfür manasında kullandık. Yıllarca şiilerin de desteğiyle alevilerin yezid propagandası yüzünden ehl-i sünnet müslümanlar olarak Hz.Yezid'e hep haksızlık ettik.

Hz.Yezid, babası Hz.Muaviye Şam Valisiyken, İstanbul üzerine sevk edilen ilk arap ordusunun kumandanıdır. Ebu Eyyûb el-Ensarî gibi bir büyük sahabe, onun emriyle İstanbul'a gelmiş ve burada şehid düşmüştür. Arapların İstanbul'a tam 7 muhasarası var. Bunun birincisi Hz.Muaviye'nin Şam Valiliği zamanındadır ve bu ordunun kumandanı da Hz.Yezid'tir. Ebu Eyyûb el-Ensarî hazretleri de onun emrinde bu topraklara gelmiştir.

Ama biz, alevi propagandası yüzünden meselelere mağlup bir beyinle bakıyoruz. Yıllarca da böyle yaptık. Ehl-i sünnet müslümanlar artık gerçekleri bilmeli ve kabul etmeliler. Ehl-i sünnet alimi geçinen adamlar muharrem aylarında televizyonlarda öyle konuşuyorlar ki, adeta midem bulanıyor. Sanki orada bulundular. Ne kadar alevi iddiası varsa ağlaya ağlaya sümüklü şov yapıyorlar. Gerçi ağlayarak bir şeyi anlatmak da marifet oldu artık.

Halbuki hatip ağlatır! Hatip ağlamaz! Ağlayansa artisttir, hakikatle alakası yoktur ve apaçık rol yapıyordur. Güya İmâm-ı Rabbânî onu tekfir etmiş deniliyor hepsi yalan bunların. Bu konuda en yakın ve en iyi kaynak Imâm-ı Gazzâlî'dir Ihya'u Ulum kitabını açın bakın Hz.Yezid'i tekfir caiz değildir. Ama işte yıllarca alevi propagandasına maruz kaldık ve olaylara mağlup bir beyinle bakıp Hz.Yezid'e haksızlık ettik.

@efem bilgiç

Türkiye'de kadınlar çok güzel yerlere gelebiliyorlar. Yeter ki bunu istesinler. İsteyince istediği yerlere gelen kadınları da görüyoruz. Bir kadın isterse savcı gibi büyük bir makama gelebiliyor. Bunu istesin yeter, öyle değil mi?

Ayrıca kadınların en güçlü olduğu meslek; eğitim, tıp ve hukuktur. Çevre mühendisliği değildir. Bakın çok taraflı konuşuyorsunuz farkında mısınız?

Elbette her mesleki alanda kadınlar olduğu gibi, çevre mühendisliğinde de vardır ve güçlüdürler ama bir eğitim, tıp ve bir hukuk mesleği kadar değil. En azından yoğunluğu kadar bile değil. Biraz tarafsız konuşun da cömertliğinizi görelim.

Bu arada Oda TV haberinde birisi yorum yazmış okudunuz mu? İyi bakın o yorum yazana ne yazmış şimdi okudum ve kendi kendime sordum şimdi niye cevapsız kalmış, niye ona birisi cevap yazmamış diye...
 
Merhaba.

@Stranger
Daha önce iki kere yazdım sanırım. AKP'li olma özgürlüklerine saygım sonsuz. Ama siyaset yapmıyoruz deyip, akp'den destek görmek tutarsızlıktır.

@Stranger

Tanıdığım en radikal sünni insanlar bile yezid'e lanet edereken sizin savunuyor olmanız şaşırtıcı. Hani çok rahatsız edici olmasın diye muaviye, ebu zerr karşılaştırması bile yapmadım. Muaviyeyi eleştirsek kimbilir başımıza neler gelirdi. Alevi veya şii nefretiniz sizin gözlerinizi kör etmiş. Yeri olmadığı için bu konuyu uzatmayacağım. Sizden de ricam mezhepçi söylemlerinizi kendinize saklayınız. O ifadede "yezid" sözcüğü rahatsız edici ise orayı "kerbala katliamını yapanlar" olarak okuyun. Çünkü burada Yezid'i eleştirmek ya da hz Hüseyin'i yüceltmek niyetinde değil, bu coğrafyanın en büyük acılarından birine gönderme yapmak niyetindeydim. Mutlu olacaksanız alevi de değilim. Gerçi alevi olsam da olmasam da size göre "kuffar"lardan biriyim sanırım (Yanılmayı umuyorum).

@Stranger
Bu konuya hiç girmeyeceğim. Gazali benim için bir referans değeri taşımamaktadır. Zaten dediğim gibi yeri de değil bu konunun. Ama ilgilenenler için her ortamda "İslam tarihinde bilim" konusuna değinen ve bu konuda müslüman bilim insanlarına büyük değer veren Neil deGrasse Tyson'ın sunumundan kısa bir kesit paylaşacağım. Tabi bu önemli astrofizikçi de zaten alevi propagandası yaptığı için dikkate almaya değmez.


@Stranger

Allah razı olsun. Savcı gibi BÜYÜK makamlara istese gelebiliyorlar. Bindiği dolmuşçu tecavüz edip katletmezse, gece evine dönerken silah zoruyla tecavüze uğramazsa, ailesi tarafından henüz daha oyun çağındayken zorla evlendirilmezse ya da eşi tarafından öldürülmezse savcı bile olabiliyorlar. Henüz cumhurbaşkanı olamadılar ya da mecliste azınlıktalar ama Savcı olabiliyorlar. Türkiye gibi bir ülke başta olmak üzere bu dünyada kadın olmanın ne kadar zor olduğunu görmemek için kör olmam gerekir. Ama sizi doğrulayan bir şey söyleyebilirim. Tüm zorluklara rağmen, İstanbul şube seçimlerinde kadınlar kazandı.

@Stranger

Nasıl bir ilişki kurdunuz hakikaten anlayamadım? Kadın vurgusu sizi neden bu kadar rahatsız ediyor? Eğer ki bu ifadeyi bana söylüyorsanız keşke dediğim ifadeyi alıntı yapsaydınız da biz de sizin dürüstlüğünüzü görseydik. Kadınların en güçlü olduğu meslek demedim. Kadınların güçlü olduğu mühendislik disiplinlerinden biri dedim. Dolayısıyla doğruluğundan şüphe ettiğim örneklerinizin de gerekliliği ortadan kalktı sanırım. Yukarıdaki ifadem:
@efem bilgiç

Son olarak, girişteki ifadenize atıfta bulunuyorum:
@Stranger
Bu sorular, mesleki mücadelemizde karşılaşacaklarının yanında hiçbir şeydir. Daha bu sorular ağır geliyorsa, bu süreçleri de yürütemezlerdi.Rahatlayacaksanız diye söylüyorum: Beğenmiyoruz ve zaten seçmedik arkadaşım. :)
 
Üst