• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Eda yüksel halk için bilim, halk için mühendislik, halk için mimarlik sempozyumu 14-15 aralik 2013

Özgür Anaç

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Nisan 2012
Halk İçin Bilim, Halk İçin Mühendislik Mimarlık Sempozyumunu yapmaktaki amacımız; ülkemizde sistemin, bilim ve tekniğe nasıl baktığını, nasıl uyguladığını, ne için kim için kullandığını gözler önüne sermek ve ortaya çıkan sonuçların ışığında “Halk İçin Bilim, Halk İçin Mühendislik Mimarlık” kavramının temel ilkelerini ortaya koymak ve bu gerçeğe göre verilecek mücadeleyi halkımızla birlikte örgütlemektir.

Özellikle AKP iktidara geldiği 2002 yılından sonra emperyalist politikalar - uygulamalar daha hızlı bir ivme kazanmış ve etkileri hayatın her alanında daha fazla kendisini hissettirmeye başlamıştır.

Bir yandan üretilen politikalarla daha fazla rantın önü açılmaya çalışılırken bir yandan da devletin tüm kurumları, toplumun bütün katmanları mevcut değişime uygun olarak şekillendirilmek istemektedir. İşte bu yüzden en basit hak arama mücadelesinden olan basın açıklamalarına bile vahşice saldırılmakta, demokratik kurum ve kuruluşlara şafak operasyonları yapılmakta, roboski ve reyhanlı örneğinde olduğu gibi, gezi parkı olaylarında olduğu gibi katliamlar yaparak halkı sindirmeye çalışmakta, sudan sebeplerle önüne geleni tutuklanmakta, çeteler halkın üstüne salınmakta ve halkın örgütlenmesinin önüne geçebilmek suni gündemler oluşturularak yozlaştırılmak istenmektedir.

Tüm bu emperyalist politikalar hayata geçirilirken bir yandan da bu politikaların, uygulamaların, ülke ve halk çıkarları için olduğu demagojisi empoze edilmeye çalışılmaktadır. Bunun içinde vatan sevgisi, ülke çıkarları, milliyetçilik, inanç, güç, zorunluluk gibi gerekçeler sık sık kullanılarak bilinç bulanıklığı yaratılmaya çalışılmaktadır.

Bizler, yani kendini halktan yana mühendisler, mimarlar, şehir plancıları olarak görenler bu sempozyumda;

- bir yandan bu puslu ortamda gerçekleri, tüm çıplaklığı ve yakıcılığı ile ortaya çıkarmaya bir yandan da ülkemiz gerçekliğinde olması gereken mühendislik, mimarlık ,şehir plancılığını tariflemeyi

- sistemin kentsel alanları metalaştırma politikası olan kensel dönüşüm politikalarını mahkum ederek tüm yaşam alanlarının insanca yaşama uygun olarak ele alınmasını sağlayacak halkın çözümünü, yani yerinde iyileştirme ve yerinde ıslah kavramını tartışmayı

- sistemin çevre, ulaşım, enerji, sağlık, eğitim, emperyalist tarım ve GDO politikalarını değerlendirmeyi

- meslek alanlarımıza yönelik saldırıları ve bunun bir tezahürü olan yetkin mühendislik uygulamasını ele almayı ve ;

- çıkan tüm sonuçlara göre örülecek mücadelenin muhtevasını ve şeklini belirlemeye çalışacağız.



Sempozyumumuz boyunca; kentsel dönüşüm ile ilgili yaşanan örnekleri mahalle temsilcilerinden, halk önderlerinden dinleyeceğiz. Kurutulan, kirletilen, burjuvaziye peşkeş çekilen derelerimizi yine yöre halkından dinleyeceğiz. Emperyalistlere peşkeş çekilen kamu arazilerimizi, ormanlarımızı konuşacak, ulaşım politikalarını değerlendireceğiz. Üniversitelerdeki sanayi işbirliğinin bilimin gelişmesinin önünde nasıl bir engel olduğunu tartışacağız. Tüm bunları konuşurken amacımız yalnızca bir değerlendirme yapmak olmayacak, bunun yanında tüm bu meseleler için halkın mühendisleri, mimarları, bilim insanları ne yapmalıdır, neler yapabilir sorularının cevabını vereceğiz. Sempozyumumuz kafalarımızdaki kalıpları parçalamak ve daha özgür, daha yaratıcı düşünmek için bir kılavuz olacaktır.

Bu yıl birincisini düzenlediğimiz sempozyumumuzu bundan sonraki yıllar uluslararası hale getirmeyi hedefliyoruz. Daha önce defalarca kez ilkleri gerçekleştirdiğimiz gibi yine bir ilki gerçekleştirecek ve tüm dünyadaki mühendislik mücadelelerini birleştireceğiz.

Halkın Mühendis Mimarları kimdir?

Türkiye’de yaklaşık 30 yıldır mesleki mücadelemizin yanında bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesi veren devrimci mühendis mimar ve şehir plancılarıyız. Bizler; hiçbir zaman mücadelemizi kendi mesleki sorunlarımızla sınırlamadık. Emekçilerin sorunlarını kendi sorunumuz bilip halkın mühendisi, halkın aydını olarak mücadelemizi onlarla birlikte omuz omuza yürüttük. Ülkemizdeki işbirlikçi iktidarın, sömürü düzeninin ayakta kalması için emekçilere yönelttiği baskılara sessiz kalmadık. Emeğimizi sömürenlerin, doğal kaynaklarımızı gasp edenlerin,yaşam alanlarımızı sermayeye peşkeş çekenlerin , çevreyi – doğayı –ekolojik sistemi rant uğruna kirletenlerin, çetelerin ve onları halkın üstüne salanların, kısacası her türlü zulmün sorumlusu olan emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerinin karşısında olduk. Bu sömürüden nasibini alan emekçilerin bir parçası olarak örgütlü gücümüzle her fırsatta zulmün karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Meslektaşlarımızın ekonomik, demokratik haklarının kazanılması ve ülkemizin emperyalizmin sömürüsünden kurtarılması için bu güne kadar mücadele ettik ve etmeye de devam edeceğiz.

Bu mücadele kapsamında şimdiye kadar yüzlerce etkinlik gerçekleştirdik, dergiler, broşürler çıkardık. Halen daha Mühendislik, Mimarlık ve Planlamada Artı İvme Dergisi adlı yayınımızın çalışmaları devam etmektedir.

Onlarca panel yaptık, üniversitelerde kamu kurumlarında özel sektörde çalışmalarda bulunduk.

Kültür ve sanatın mesleğimizin ayrılmaz bir parçası olduğu bilinciyle tiyatro, müzik atölyeleri kurduk. Tiyatro sinema etkinlikleri düzenledik.

Çeşitli dönemlerde açlık grevleri yaptık, çoğu zaman mücadeleyi ya kendimiz örgütledik ya da içinde yer almaya çalıştık.

Düzenin kirlenmişliğini nerede gördüysek orada hemen karşısında yer aldık. Tutsaklar verdik. Şu anda halkın mühendis mimarları Egemen Akkuş, Erkin Kocaman ve Ali Erdoğan hala F tipi hapishanelerde tutulmaktadır. Gücümüzü geçmişimizden ve inancımızdan alıyoruz. Gücümüzü Eda yüksel, Kadriye Tülin Aydın, Hasan Balıkçı, Teoman Öztürk gibi mücadele eden ve bedel ödeyen meslektaşlarımızdan alıyoruz. Gücümüzü Halkımızdan ve Haklılığımızdan alıyoruz. Ve sizi de mücadelede yanımızda görmek istiyoruz.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Üst