• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Eğitimini yarıda bırakan üniversiteli sayısının 1 yılda yüzde 92 artması

    Konu Sahibi
Yükseköğretimde eğitimini yarıda bırakan üniversiteli sayısı 2017-2018 döneminde %92,2 oranında artışla 408 bine ulaştı. Üniversiteyi bırakan öğrencilerin temel sebepleri ise maddi sorunlar ve gelecek kaygısı. Yükseköğretimdeki piyasalaştırma saldırıları ve ekonomideki krizin derinleşmesi üniversite öğrencilerinin yaşamlarını da altüst etti. Resmi verilere göre; üniversite öğrenimini yarıda bırakanların sayısı 2017-2018 eğitim döneminde bir önceki yıla göre %92,2 oranında arttı ve 408 bini aştı.

Üniversite eğitimini yarıda bırakan öğrenci sayısı 2013-2014 döneminde 135 bin, 2014-2015 döneminde 161 bin, 2015-2016 döneminde 197 bin, 2016-2017 döneminde 212 bindi. Verileri Cumhuriyet’e değerlendiren Eğitim-Sen Genel Sekreteri Özgür Bozdoğan, üniversite öğrencilerinin eğitimlerini yarıda bırakmasının temel nedenlerini şöyle sıraladı:

  • Maddi sıkıntılar yaşanması.
  • Üniversitelilere sağlanan burs ve kredi desteğinin gereksinimlerin gerisinde kalması.
  • İstihdam olanağı azalan üniversite bölümlerinin varlığı.
  • Üniversitelerde planlama ile ilgili sıkıntıların devam etmesi.

22410
 
Bu denli bi köklü değişim eğitim sisteminde 50 yılı alır , tabi o mantalitede bakanlarımız olursa..
 
Üniversitelerin adeta bir dershane mantığı ile türemesi, üniversite giriş sınavlarının deneme yanılma yöntemi ile sürekli değiştirilmesi, eğitim sistemindeki büyük sorunlar, yurtdışı eğitim sistemini yerinde görmek ve uygulamak için görevlendirilen kişilerin bunu turistlik gezi haline getirmeleri, eğitimcilerin sürekli kendilerini tekrar etmeleri ve eğitim kalitesinin gün geçtikçe düşmesi, öğrencinin lise sonrası ne olursa olsun yeter ki ünv okusun diyen zihniyete karşı çıkamayıp puanına göre tercih yapması, bölümlere yerleşen kişilerin belli bir standardı olmaması (matematik bilmeyenin sınavda iki matematik sorusu yapanın mühendislik fakültesi kazanması gibi), okuduğu bölümü benimseyemeyen öğrencinin başarısız olması ve beraberinde gelen depresiflik, kendinden yaşça büyük üniversite mezunu kişilerin aldıkları eğitimin yetersiz görülüp önlerine sertifika, KPSS gibi engeller çıkarılması ve bu engeller uğruna genç beyinlerin heba edilmesi vs vs. Bu liste uzar gider...

Üniversitelerin yada üniversiteye yerleşen kişi sayısının artması ile övünmek yerine eğitim sistemindeki kaliteyi arttırmayı hedeflemek gerek. Nacizane...
 
@Ferhat Elçi bence gayet normal bir oran daha okul bitmeden borç yularını boynundan geçiriveriyorlar. Sonra okul bitecek.Birkaç kendini bilmezin yanında sırf o borcu ödeyebilmek adına bütün yapılanlara katlanmak zorunda kalacaklar. En iyisi kendi işini kurmak.Zaten ülkemiz üreten değil ticareti seven bireyler için ortam hazırlıyor.Mantık bu okuyan ne kazanmış iş bile bulamıyor diye övünen ilkokul mezunu belki de değil işverenlerimiz var bizim heheyt!!
 
Artık üniversiteyi okumak malesef birşey ifade etmiyor, parası olan para kazanıyor okuyanlar da ucu ucuna ay sonunu getirirse oh şükür diyor. Ülkemiz de malesef okuyanın pek önemi kalmadı ve gereken değer verilmiyor. Umarım bir gün gelir de hem eğitim sistemimiz düzene girer hemde okuyan insanın değerini anlarız...
 
Ülkenin gerek ekonomik gerek de sanayi alanında yaşadığı daralma sonucu artık salt lisans eğitimi insanı bir yere götürmüyor. Yani eğitimlinin eğitimlisi istenen... Tabi belirtmeden de geçmeyelim, liyakate dayalı istihdam ve personel arayışının da bilhassa önemli bir yeri var.

Üretmeden, fark yaratmadan, parlak çocukları çıkaracak eğitim sistemine sahip olamadan ülke olarak bir yere gitmemiz mümkün gözükmüyor.

"Beyaz zambaklar ülkesinde"... Cumhuriyet kurulması akabinde Kurucu Lider tarafından aslında eğitim politikası ortaya konulmuş lakin gel gör ki aynı devamını getiril(e)memiş...
 
Üst