• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Emisyon tekrar ölçümleri

Sertaç Kelebek

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Ocak 2011
Firma
Cimtas Pipe
Merhaba,
SKHKKY'ye göre 2 yılda 1 yapılması gereken ölçümler için Emisyon Raporundaki hangi tarih baz alınmalıdır?
Ölçüm Tarihi mi? Rapor Onay Tarihi mi?

1 aylık bir gecikme ile tekrar ölçümlerin yapılması durumunda cezai bir durumla karşılaşır mıyız?
 
@realastala
1. çevre müdürlükleri neden tübitak'la anlaşma yaptı anlamadım. her birinin ayrı sözleşmeye yetkisi mi var, tübitak böyle bir işe neden girişsin?
2. çevre müdürlüğünün akredite laboratuvarın ölçümünü uygun bulmama yetkisi mi var, bu yetkiyi kim veriyor? en fazla raporun düzenini beğenmez.
3. tübitakı şimdi çağırsam ne zaman gelir?
4. velev ki geldi bu kime neyi kanıtlayacak?
 
@Dejavu
İl Müdürlüğü ölçüm sonuçlarını uygun bulmayınca,kendi gelip ölçüm yapamıyacağı için Tübitakla bir protokol imzaladı.Sen diğer soruları bana sormamlısın. İl Müdürlüğüne sorabilirsin.
 
@realastala
konuyu sen attın ortaya kimse sorayım?
hangi il müdürlüğüymüş bunu yapan?
"ölçüm sonuçlarını uygun bulmayınca" diye bir ifade kullandın. emin misin bundan?
 
@Dejavu

Birkaç yerde buna şahit oldum.Ben il müdürlüğü çalışanımıyımda Tubitağı çağırsak ne zaman gelir bilecem? Neyi Kanıtlayacağını nerden bileyim olan birşeyi anlatıyoruz
 
Konular birbirine girmiş sanırım:D

Birinci husus:
Öncelikle SKHKKY, Teyit zorunluluğu başlıklı 14 üncü maddesinde (Değişik:RG-13/4/2012-28263);
"(1) İşletmeci veya işletme sahibi; çevre izni veya emisyon izni bulunan işletmeler için, emisyon iznine veya çevre iznine esas ölçüm raporunun tarihini esas alarak, Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmeliğe göre çevre iznine ve lisansına tabi işletmelere iznin verildiği sırada öngörülen verilerden herhangi bir sapma olup olmadığını ve tesiste gerçekleştirilen iyileştirmeleri her iki yılda bir, rapor etmek zorundadır. Ölçüm raporu, standartlara uygun numune alma şartları ve ölçüm metotları dikkate alınıp, emisyon ölçümleri yapılmak suretiyle Ek-11’deki formata uygun olarak hazırlanır. Raporun bir nüshası işletmede muhafaza edilir, talepleri hâlinde yetkili mercilere veya denetimler sırasında denetim görevlilerine sunulur."

Teyit ölçümünü şart tutan maddenin kendisinde; İl Çevrenin süreyi haber vermesi, raporu alıp kontrol etmesi vb. bir hüküm yok ki.

Eğer İl Müdürlüğü firmayı arayıp teyit ölçümünü hatırlatma gereği hissediyorsa, tesis çevre görevlisi gitsin aldığı belgeyi Bakanlığa teslim etsin (eğer kendine ve mesleğine saygısı varsa)

İkinci Husus:
Teyit ölçümlerinin izin sistemine yüklenmesi ve izin birimi tarafından kontrol edilmesi, hem mevcut personel sayısı ile hem'de sistem imkanları açısından mümkün değil. Ayrıca teyit ölçümü SKHKKY'nin bir gerekliliği iken, izin sistemi ÇKAGİLHY'e göre dizayn edilmiş bir sistemdir.

Denetim şubede yeterli sayıda elemanı bulunan iller raporu isteyerek değerlendirme yapabilir ama bütün illerde bunun uygulanabilmesi çok da mümkün değil.

Üçüncü husus:

İzne esas raporlarda İl Müdürlükleri onlarca eksik bulmuyor. Laboratuvarlar raporlarını onlarca eksikle sunuyorlar (ikisi çok farklı şeyler:koptum:)

Dördüncü husus:

İl Müdürlüğü elinde "teknik bir belge,kanıt, gerekçe" olmaksızın yeterlilik almış bir laboratuvarın raporunu kabul etmiyorum diyemez. Bu hem akreditasyon hemde Bakanlığın yeterlik mantığı ile uyuşmaz. Ama elinde bir gerekçe var ise laboratuvar ceza puanı alır, gerekirse yetkisi askıya alınır, gerekirse yeterliliği iptal edilir.

Ama bu rapor formatı üzerinden olamaz, ancak "standartlar" kapsamında olabilir. Çünkü akreditasyonlar ve yeterlilik, standart kapsamında verilir. Rapor formatı ise Yönetmelik eki, yada Bakanlığın herhangi bir mevzuatında yayınlanan bir husustur. Bu nedenle rapor formatına uymadığı için laboratuvara işlem yapılamaz.

Burada şöyle bir nüans var; raporu laboratuvar hazırlar, yetkili makama sunan ise çevre görevlisidir. Çevre görevlisi yönetmelik gereği yetkili merciin istediği bilgi ve belgeyi istenilen format ve zamanda sunmak zorundadır. Bu nedenle formata uygunsuzluktan laboratuvar değil ama çevre görevlisinin ceza puanı alma ihtimali olabilir. :eek:kyrm:

Beşinci husus; "Tübitak ve İl Müdürlüğü protokolü"

Öncelikle hazırlanan raporlar ölçüme esas "numuneler için" geçerlidir. Buna ek olarak işletmeler sürekli olarak sınır değerleri sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle ölçümü bulunan bir kaynakta İl Müdürlüğü tekrar ölçüm isteyebilir. Ölçüm sonucunun uygunsuz çıkması uygun çıkan ilk raporun yanlış olduğu anlamına gelmez.

Bu nedenle İl Müdürlüğünün bahsedildiği şekilde Tübitakla bir protokol yapması ve ben bu ölçümü uygun bulmadım gelsin Tübitak ölçüm yapsın deme hakkı yok.

Peki nasıl bir hakkı var? Ben bu kaynaktan (şu şu .... nedenlerle) tekrar ölçüm istiyorum deme hakkı var. Bu durumda ölçüm yaptırır, ölçüme nezaret edebilir vs...

Olayın hangi ilde olduğunu ben size (devlet sırrı olmadığı için:islik:) bildiğim kadarıyla söyleyeyim. Kocaeli İl Müdürlüğü ile Tübitak arasında böyle bir protokol var. Denetim kapsamında İl Müdürlüğü ölçümleri (ani olarak) tübitak laboratuvarına yaptırıyor. Bakanlığın belirlediği fiyat tarifesi üzerinden ölçüm ücreti işletmeye fatura ettiriliyor.

Bu denetimin etkinliğini arttırmak için, Kocaeli İl Müdürlüğü tarafından uygulanan ve bence çok güzel olan bir uygulama şekli, ama (bildiğim kadarıyla) diğer illerde böyle bir uygulama yok. Diğer illerin böyle bir şansı da yok zaten. Heryerde tübitak laboratuvarı mı var ki...

Neyse uzadı... mevzu bundan ibaret (bildiğim kadarıyla, farklı bir durum varsa öğreniriz. iyi de olur)

@Sertaç Kelebek

Bu arada bu konuda en çok kafa karışıklığı yaşanan,farklı uygulama rastlanan konu; teyitlerde hangi tarihin baz alınacağı konusudur.

Konuyla ilgili olarak;

SKHKKY , Tanımlar başlıklı 4 üncü maddesinde;

“j) (Değişik:RG-30/3/2010-27537) Emisyon Ölçüm Raporu Geçerlilik Süresi: İlk ölçüm tarihi esas alınarak, Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik (Değişik ibare:RG-13/4/2012-28263) kapsamındaki işletmeler için emisyon ölçüm raporu geçerlilik süresi iki yılı,” tanımı ile


Teyit zorunluluğu başlıklı 14 üncü maddesinde (Değişik:RG-13/4/2012-28263);

“(1) İşletmeci veya işletme sahibi; çevre izni veya emisyon izni bulunan işletmeler için, emisyon iznine veya çevre iznine esas ölçüm raporunun tarihini esas alarak, Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmeliğe göre çevre iznine ve lisansına tabi işletmelere iznin verildiği sırada öngörülen verilerden herhangi bir sapma olup olmadığını ve tesiste gerçekleştirilen iyileştirmeleri her iki yılda bir, rapor etmek zorundadır. Ölçüm raporu, standartlara uygun numune alma şartları ve ölçüm metotları dikkate alınıp, emisyon ölçümleri yapılmak suretiyle Ek-11’deki formata uygun olarak hazırlanır. Raporun bir nüshası işletmede muhafaza edilir, talepleri hâlinde yetkili mercilere veya denetimler sırasında denetim görevlilerine sunulur.” hükmü yer almaktadır.


Yani teyit ölçüm raporu ile, ölçüm raporunda yer alan ölçümlerin geçerliliği hususları iki farklı konudur.


Bu nedenle ölçümlerin; yapılan ilk ölçüm tarihi esas alınarak iki yıl sonra başlatılması,

Ölçüm raporunun ise rapor tarihi dikkate alınarak iki yıl sonra hazırlanmış olması, gerekir.

Bu durumda bir aylık bir gecikme ihlal midir. Evet ihlaldir ceza gerektirir. Ama bu durumdan dolayı ceza uygulanır mı? Zannetmiyorum.
 
@Muharrem

Ban şu şu nedenlerle dediğin nedenleri açıklayabilir misin? kocaeli çevre müdürlüğü madem o kadar meraklı ölçüme nezaret etmeye, bakanlık uğraşmış panel kurmuş en az on gün önceden bildiriyorsun, sistemden görülüyor gelsin ona nezaret etsin ne hakkı var insanlara masraf çıkarmaya.

bu uygulamanın nesinin güzel olduğunu düşünüyorsun, gerçekten o kadar gerekliyse ben sana çok daha güzel bir uygulama söyleyim. bakanlık bütün bacalara sürekli emisyon izleme sistemi zorunlu kılsın hem daha ucuza malolur hem de daha efektif olur bu dandik protokol sisteminden. nedir bunu engelleyen maliyetler mi, maliyetse ikisi de maliyet, tesislere şu kadarın üzerinde maliyet çıkarmayalım diye bir limit mi belirlemişler. bir ölçüm bedeli kadar daha yüklenelim fazlasına gerek yok diye gizli bir anlaşma mı var?

@Muharrem
diğer illerin de var böyle bir şansı gider özel labortuvarla anlaşır. tübitak olunca ne oluyor? bakanlığın yetki verdiği türkakın akredite ettiği laboratuvara mı güvenmiyor çevre müdürlüğü. tübitakın ölçtüğü cihaz daha mı hassas ölçüyor, personel probu daha mı üstüruplu tutuyor, belirsizliği daha mı az, bacaya daha mı senkronize çıkıyor? bana bir tane mantıklı sebep söyleyin lütfen tübitak'ı tercih etmek için.
 
@Dejavu

Ölçüme nezaret etme merakını ve ölçüme nezaret edilmesiyle ilgili düşüncelerinizi Kocaeli İl Müdürlüğü ile paylaşabilirsiniz. Size katılacaklarından eminim. Beni ilgilendirmeyen bir husus. Konuya dönecek olursak...

İl Müdürlüğünün izne esas ölçümler veya teyit ölçümleri dışında ölçüm talep etmesinin; önceki ölçümlere nezeret edilmiş/edilmemiş olması ile veya ölçümün tübitak tarafından yapılmış/yapılmamış olması ile bir ilgisi yok.

Bir çok yakma tesisinde veya proseste farklı çalışma modları varken ve yönetmelik her bir çalışma şartında ölçüm yapılmasını zorunlu tutarken, izne esas ölçümlerin %99,9999999'u tam rejimde yapılır. Bu durumda sürekli şikayete neden olan bir tesis için İl Müdürlüğünün denetimde ne yapması gerekiyor acaba?

Aaaaaaa ölçüm yapılmış, size masraf olmasın biz iki yıl sonra tekrar uğrarız diyerek, Şikayetleri yada kirlililik tespitini de; tesisin raporu var rapor sonuçlarına göre sınır değerler sağlanıyor, lütfen tesisi şikayet edip bizi de tesisi de rahatsız etmeyin diye sonuçlandırması gerekiyor herhalde?

Anlaşılan size göre; izne esas ölçümde kullanılan yakıt kalitesinin değiştirilmesi, tesisin farklı modlarda çalıştığının tespiti, emisyon azaltcı tedbirlerin çalıştırılmaması, tesisin bir şekilde daha önce (uygunlukta, VTR'de yada denetimde) tespit edilen halinden çok farklı bir kirlilik oluşturulduğunun görsel olarak tespiti (yada tespit yerine zannı demek lazım)... ölçüm istemek için yeterli sebepler değil anlaşılan.
Neyse...

@Dejavu

Ben öyle "düşünüyorum" elden ne gelir? Bakın mesela bende sürekli ölçüm sistemlerine karşıyım... Ama hangi durumlarda sürekli ölçüm istenebileceği mevzuatta tanımlı sizde sürekli ölçümü zorunlu hale getirin yada getirebilecek yerlere bu düşüncenizi iletin. Ben denetimde gerek duyulan kaynaklardan ani ölçümlerin (tesisin gerçek çalışma şartlarında yapılan ölçümlerin) ölçüm uygulamaları içerisinde en mantıklı olanı olduğunu (müsadeniz olursa) düşünüyorum.

@Dejavu

İllerinde özel laboratuvar olmayanlar ne yapsın peki?:) Birden fazla olanlar kaç tanesi ile yapacak? Hepsine ne kadar ölçüm yaptıracak? Nasıl belirlenecek? Bu iş çok su götürür...

İthal kömürler konusundaki uygulamayı biliyorsunuz. İl Müdürlüğü numuneyi belli bir sıraya göre laboratuvarlara gönderiyor. Kaç laboratuvar kaç il müdürlüğünü kaç kez şikayet ediyor, kime ne kadar numune gönderildiği ile ilgili haberiniz var mı? Özel laboratuvarlarla bu işi yapmaya kimse yanaşmaz, çok şaibe oluşur. Tübitak'ın avantajı özel olmaması... Bunu ölçüm kalitesi açısından söylemiyorum. Laboratuvara ölçüm yaptırıp haksız kazanç elde ettiriliyor iddiasının oluşmaması açısından söylüyorum....

Neyse... Aktarmaya çalıştığım şeyler mevzuat/mevcut uygulamalar açısından, ideal olduğunu düşündüğüm şahsi fikirlerim değil.

Şahsi fikrim; çoğu laboratuvarın ölçümüne nezaret edilse bile ölçüm sonuçlarına güvenilmeyeceği yönünde, Tübitak ise laboratuvarlar arasında en kötülerinden biri bence...

Bana kalsa çoğu sektör için ölçümü falan kaldırırım, işin özü proses kontrolünde bence... ki AB Çevre Mevzuatının şuan yoğunlaştığı ve bundan sonraki süreçte de yoğunlaşacağı konuda bu. En azından IPPC tesisleri için öyle.

Sonuç itibariyle, benim bildiğim, benim fikirlerim böyle. Aksini düşünmemi gerektirecek (sizin tanımınızla mantıklı) bir neden görmedikçe de böyle olacak.

Benim için doğru olanların sizin için yanlış ve mantıksız olmasını da yadırgamıyorum açıkcası.

Kolay gelsin. İyi ramazanlar.
 
Tartışmanın seyri bilgilendirici ve güzel. Teşekkürler arkadaşlar:). Buraya yazmışken, Herkes için adalet diyorum bende ! Mevzuatların seçili kişilere uygulanması değil, herkese aynı şekilde değerlendirilmesinden yanayım. Resmi kurumlarında tamamen onay merci olmaları yerine daha gerçekçi ve uygulanabilir çözümlerle yol gösterici de olmaları problem çözümlerini daha da kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum.
 
- aslında labaratuvara refakat ederken tecora, madur gibi cihazların fişleri oluyor bunlar alınarak saklanmalı raporla kıyaslanmalı.
- il müdürlüğü refakat etmeli mi etmeli çünkü çoğu labratuvar personeli ölçüm yapmayı bilmiyor yada işi savsaklıyor.
- il müdürlüğü tübitakı çağırmasına gerek yok en yakın labaratuvardan numune aldırabilir.

asıl can alıcı nokta il müdürlüğü bu konulara ne kadar hakim ölçüm karışık bir konu ölçüm yapan analizinden anlamıyor analiz yapan ölçümünden.

birde şu nokta var ki teyit ölçümü kadar saçma bir olay yok.

emisyon raporun var mı ? var arkadaş...
 
@Muharrem

Öncelikle benim itiraz ettiğim konulara açıklık getirmemde fayda olacağını düşünüyorum çünkü tam olarak anlaşılmamış olabilir. birincisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetki verilern, denetlenen ve sürekli baskı altına alınan özel çevre laboratuvarlarına güven olmadığının her platformda ısrarla söylenmesi ve alternatif olarak bir tübitak fetişizmi. tartışmayı başlatan da bir üyenin böyle bir iddiada bulunması ( tübitak'a yaptırılan ölçümlerin laboratuvarlara olan güvensizlikten kaynaklandığını belirtmişti özetle) ve sizin de tübitak'a olan aşırı güvenli yaklaşımınız (ilerde bahsedeceğim). ayrıca bu gün başka bir üye laboratuvarlar uygulamalarıyla ilgili sıkıntılarını belirtmiş ki tam tuz biber olmuş. hal böyle olunca insan ister istemez soruyor insanların bildikleri bir şeyler var da söylemiyolar mı, yoksa laf olsun millet zan altında kalsın diye mi konuşuyorlar.
ikincisi de yine aynı bakanlığın koyduğu kanunları yeterli görmeyip birimlerin kendilerine göre yorumlarla yeni uygulamalara girişmesi.

ikinci olarak şunu belirteyim ki savunduğunuz konuların tamamında muhatap olarak sizi görmek durumundayım, çünkü ben kişileri değil uygulamaları eleştiriyorum ve uygulamayı destekliyorsanız neden sorusuna verilecek bir cevabınız vardır diye düşünüyorum.

çevre müdürlüğü tarafından sonradan yaptırılan ölçümlerin sebebini ve hangi parametrelerin ölçüldüğünü bilmek lazım öncelikle. ben burada mantık yürüterek gidiyorum, tahmin ediyorum ki siz de mantık yürütüyorsunuz. kocaeli gibi hava kirliliği konusunda hassas bir bölgede kirliliği önlemek için ilave tedbirlerin alınmasını yadırgayacak değilim. ben kendi mantığıma ve burada yazılanlara göre şöyle bir sonuç çıkarıyorum, ölçümler yapılmasına rağmen il müdürlüğü özel laboratuvararın raporlarına güvenmiyor, bna rağmen ölçümlere katılmıyor ve en ufak sorunda da zaten özel laboratuvar ölçtü şu ölçümleri bir kontrol edelim diyerek tübitakla beraber denetime gidiyor. tahmin ediyorum ki böyle bir mantık varsa, siz de bana hak vereceksiniz böyle bir ölçümün ne kadar gereksiz olduğunu.
sizin mantığınıza göre ise, tesis denetim ölçümleri tesiste bir şekilde oluşan değişiklikten dolayı gerçekleştiriliyor. yazdığınız sebeplerden bir kısmı (tesisin farklı modlarda çalıştırılması, emisyon azaltıcı tedbirlerin çalıştırılmaması vb) zaten doğrudan emisyon ölçümünü geçersiz kılıyor. bu durumda tekrardan ölçüme bile gerek olmadan ne yapılması gerektiğini sanırım gayet iyi biliyorsunuz. yakıt kalitesinin değiştirilmesi ise ölçümün dışında çözümü bulunabilecek bir konu yine kanaatimce, sadece bir alternatif olarak, yakıt tedariğini değiştiren firmaların eski ve yeni yakıtlarına ilişkin analizlerini talep etmek basit bir çözüme başlangıç olacaktır. sonuç olarak bunların hiç biri bence tübitaktan ölçüm istemek için yeterli sebep değil benim açımdan, bu anlaşılıyor.

olaya tekrar tübitak/özel laboratuvar penceresinden bakmak istiyorum. şu anda uygulamada şöyle bir olay var, devlet müteşebbisleri laboratuvar kurmaya (bir şekilde) teşvik ediyor (git kur demesi gerekmiyor kanuni destek sağlıyor), insanlar yüzbinlerce lira yatırım yapıyor,personel istihdam ediyor, sistem kuruyor, denetlemeden geçiyor, sonra bizzat devletin kendisi "yok kardeşim ben senin yaptığın ölçüme güvenmiyorum" diyor. bravo... özel işletmelerin temelde herkesçe bilinen tek bir amacı vardır "kâr etmek". siz devlet olarak insanları yatırıma teşvik ettikten sonra onların kazançlarını engelleyecek işlemlerden kaçınmalısınız ki bir katmadeğer oluşsun. bunun birkaç boyutu var, örneğin yeterli denetleme yapılmaması sonucu ölçüm yaptıran tesis sayısının az olması laboratuvarların kazancını olumsuz etkileyecek bir durum. asıl dikkat çekmek istediğim boyutu ise, onlarca laboratuvar milyonlarca liralık yatırım yapmışken bizzat devletin kendi eliyle kazancı özel sermayeye değil de devletin farklı bir birimine "aktarması". şimdi özel laboratuvarların ölçüm kalitesi konusunda bir şeyler ekleyebilirim. kâr amacı ile kurulan bu tür işletmelerin (laboratuvarların), bir şekilde önündeki engelleri kaldırmayıp devlet olarak bir de üstüne köstek olursanız, bu insanlar kâr edemez. olması gereken şartlarda kâr edemeyen işletme, yatırım ve işletme maliyetlerini çıkarmak için "bir şekilde" kâr etmenin yolunu aramaya başlar. bu durumda devletin yürütücüsü olarak kendi ellerinizle kurduğunz bu "çürümüş" düzende eğer insanlar işlerini layıkıyla yerine getirmiyorsa, bundan öncelikle kendinizi sorumlu tutmalısınız, eğer gerçekten kendinize saygınız varsa o koltuğu daha fazla işgal etmemelisiniz. (bu cümlenin muhatabı siz değilsiniz)

konu buraya gelmişken ilave etmek istediğim bir husus daha var. gerek laboratuvarları gerekse danışmanları kaliteli iş yapmaktan alıkoyan en önemli engel, denetlediği kişinin aynı zamanda işvereni olması ve parasını onun ödemesi. madem siz istediğiniz zaman istediğiniz tesisi istediğiniz yere ölçtürme yetkisine sahipsiniz, aynı işi özel laboratuvarlara ta en başından aynı sistemle yaptırın, hiç değilse insanlar kafalarındaki maddi kaygılarını gidererek işlerini yapsınlar (bunun muhatabı da siz değilsiniz)

forum kullanma beceriksizliğimi bağışlayın, paragraflardan alıntı yapamıyorum ama şöyler bir ifadeniz var. "sizde sürekli ölçümü zorunlu hale getirin yada getirebilecek yerlere bu düşüncenizi iletin". tavsiyeniz için teşekkür ederim, tabi ani ölçümlerle ilgili zorunlu olduğuna ilişkin kanunlarda o kadar çok madde koymuşlar ki sanırım benim sürekli ölçüm sistemlerine yer kalmamış olabilir. tabi siz bana yardımcı olursanız bu konuda belki bir şeyler yapabilirler. örneğin siz bu ani denetimleri zorunlu hale getirirken bakanlıkta görüştüğünüz kişiler için bir aracılık edin belki sizin teklifinizi kabul ettikleri gibi benimkini de ettirirsiniz. tabi sırf sizin için en mantıklısı bu olduğu için kabul ettilerse yine sıkıntı tabi.

kömür analizlerinde ne oldu bilmiyorum açıkçası bu kadar yanlış uygulamadan sonra çok ta bilmek istemiyorum. yalnız bir sır vereyim kamu ihale kanunu diye bir kanun var, inanılmaz. adamlar yıllar önceden kestirebilmiş böyle olumsuzlukların olacağını ki buna göre sistem kurmuşlar. itiraz olacaktır tabiki de itirazsız iş mi olur hem kaliteyi arttırır. lakin illa itiraz edilecek bir şey varsa ben olsam sorgusuz sualsiz bütün rekabet kurallarını ihlal ederek tübitak'a verilecek ölçümlere itiraz ederdim.

laboratuvarların güvenilirliği ve ölçümlerin kaldırılması konusundaki fikirlerinize katılamayacağım. bence laboratuvarlarla ilgili bildiğiniz bir şey varsa bakanlıkla ya da savcılıkla paylaşın. entegre kirlilik kontrolü mantıklı ama izin aşamasında ölçümler gerekli, ayrıca veri envanterinde de kullanıldığı için devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.

sonuç olarak fikirlerinize saygı duyuyorum ama değiştirmek için de elimden geleni yapıyorum kusura bakmayın :)
iyi ramazanlar.
 
Öncelikle belirtmem gerekiyor ki Kocaeli Çevre ve Şehircilik İl Müdürü falan değilim. Benim söylediklerim mevcut uygulama üzerine yorumlarım. Daha öncede belirttiğim gibi, "ideal olanın" bu olduğunu da söylemedim. Mevcut şartlar içerisinde diyorum yine...

Bir daha büyük harflerle yazayım bari; "TÜBİTAK'A ÖLÇÜM YAPTIRILMASI İLE ÖZEL LABORATUVARLARIN ÖLÇÜMLERİNİN GEÇERSİZ OLMASI VEYA ÖZEL LABORATUVARIN DAHA AZ KALİTELİ OLMASI" ARASINDA BİR BAĞLANTI YOK.

Böyle bir neden OLAMAZ; böyle bir şey Bakanlığın yeterlik sistemi ile taban tabana zıt olur.

Ama şahsi düşüncem; Ölçümlerin çoğunluğuna güvenmiyorum, TÜBİTAK özelinde söylemek gerekirse bir çok özel laboratuvardan daha kötü olduğunu düşünüyorum :D

Tüm bunlara rağmen denetimde ölçümü (dikkat: ölçümü diyorum, Tübitaka yaptırılıyor olmasından dolayı değil, ölçüm yapılıyor olmasından dolayı) çok mantıklı ve güzel bir uygulama olarak görüyorum.

Söylediklerinizde maalesef fikirlerimin değişmesini gerektirecek bir şey bulamadım. keşke olsaydı... Yazılarınızda olan tek şey "özel laboratuvar" savunma refleksinden başka bir şey göremiyorum ben...

Bakanlığa ben bir şey kabul ettirmek için ne talebim oldu, nede bir şey kabul ettirdim. Ani denetim, denetimde ölçüm zorunlu diye bir şey de yok zaten. Neyse...

Ama size yardımcı olayım; ÇYGM taslak mevzuatlar listesinde hala SKHKKY duruyor, görüşlerinizi kesinlikle iletmelisiniz. Hem kamu ihale kânunundan da mutlaka bahsetmelisiniz bence.

Bu arada bildiklerimi paylaşılması gereken yerlerle mutlaka paylaşmayı çok önemserim ve gereken bilgiler gereken yerlerle paylaşılıyor hiç şüpheniz olmasın.

Hatta şuan bile bunun için burda değil miyiz?


Bu arada ani ölçüm için verdiğim örnek durumlarında ölçüm yapılmadan ne yapılabilir acaba?
 
@Muharrem

yine birşey hatırlatarak başlamak istiyorum. beni laboratuvarları savunmak için refleks oluşturmaya itecek hiç bir sebep yok. ben sadece gördüğüm haksızlığa karşı birşeyler söylüyorum. emin olun ilerde bir gün bir haksızlığa uğradığınızda sizi de savunmak için söyleyecek birşeylerim olacaktır.

büyük harflerle yazdığınız yazıları hiç üzerime alınmıyorum, çevre müdürlükleri ve ölçümlerin kötü olduğunu düşündüğü için tübitaka yaptırıldığını düşünenler pay çıkarmalı bence.

gariptir ki insanların emisyon ölçüm sistemi ile olan sorunları onları alternatif çözüm arayışına itiyor. merak ediyorum bu konuda sistemi kuran bakanlık ne yapıyor. muhakkak şikayetler gidiyordur, kurduğunuz sistem bir anlık ölçümleri gösteriyor, daha kötü şartların oluştuğu durumlarda uygulama işe yaramıyor diye. eminim çözümü kendiniz bulun deyip başından savıyordur. ben çevre müdürlüğü olsam bütün tesislere sürekli ölçüm cihazı taktırırdım böyle bir durumda.
alternatif çözüm demişken, acaba bu alternatif çözüm ne kadar başarılı onu da merak ediyorum. hangi parametrelere bakılıyor bilmiyorum ama büyük ihtimalle yanma gazı voc falan bakılıyordur. şu zamana kadar ellerinde değerlendirme yapmak için yeterince veri toplanmış olması lazım. hiç bu veriler analiz edildi mi, ölçümlerin ne kadarı izin aşamasındaki ölçümlerle uyuşuyor. örneğin kaç tesis izin aşamasında yaptırdığı ölçüm limit değerlerdeyken denetimde yapılan ölçüm limit değerleri aşmış. bu verinin analizi şunun için gerekli. eğer örneğin bu tesislerin %30'unda ölçümler arasında fark varsa bakanlığın kurduğu sistemde ciddi sıkıntı var demektir, acilen bakanlığa bildirip mutlaka çözüm bulunması gerekir. ama mesela %3'ünde böyle bir fark varsa çevre müdürlüğü boşuna uğraşıyor demektir. (biliyorum bunlar sizinle alakasız)

benim bu konuda çevre bakanlığına iletemek istediğim bir görüşüm yok, zaten her şey mevzuatta açık olarak yazıyor. siz mevzuatı kendinize göre yorumlayarak uygulayabiliyorsanız, ben de hiç bir değişiklik yapmadan uygulayabilirim demek istemiştim.
 
Çevre müdürlüğünün laboratuvarların yanlış ölçüm yaptığını kanıtlamaya çalışması sebebiyle mi bunu yaptığını zannediyorsunuz yani ? Bu kadar söylenenden sonra? :koptum::koptum::koptum:

Evet sonuç olarak mevzuat açık. Ve her alanda en önemli olan şey hukuk, herkesin ihtiyacı var.

Onun için mevzuata aykırı uygulamaları, kendine göre yorum ve uygulama yapanlarla ilgili bildirimleri gerekli mercilere mutlaka yapmalıyız.

Bu hem mesleki hem de vatandaşlık görevimiz. :harika:

Son olarak; denetimde ölçüm, ölçümü yapılan kaynaktaki durumun tespiti için yapılır. Laboratuvarların karşılaştırılması için değil.

İstediğinizi istediğiniz gibi uygulayın. Benim için konu burada bitmiştir. (yazıyla= nokta)
 
Teyit ölçümleri kaç yılda bir yapılması gerekmektedir? Bu ölçümler aynı rapor formatında mı hazırlanacak? teyit ölçümlerini hangi parametlere için yapacağız? baca gazı işine yeni gireceğiz. bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim. Teşekkürler
 
@Tansel Özgür
merhaba,
ortam havalandırma bacaları biraz farklı bir durum yanıltmak veya şüphe atmak için söymeiyorum, fakat bize gelen müfettiş otam havalandırmalarından neden ölçüm yaptırdınız dedi. yani sizin sahanızda yeterli emiş gücüne sahip toz toplamalarınız veya yağ buharı toplamanız var ise ve düzgün çalışıyor ise ,ortam havalandırmadan bir şey atmıyor olmalısınız.Ortam havalandırmanın amacı adı üstündedir. Bence durumunuzu bakanlıktan birine anlatın derim,
saygılarımla
 
@Taylan Bunarbaşı

Teyit ölçümleri 2 yılda bir yapılır, çevre izni başvurusunda hangi parametrelerden ölçüm yapıldıysa aynı parametrelerde ölçüm yaptırılır ve raporu aynı formatta hazırlanır. yani bakanlığın emisyon ölçüm raporu formatında.
 
Üst