• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Fıkralar

Uğur Balbay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Aralık 2008
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."

Temel ve Maymun
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"

Rize - Trabzon
Trabzonlu imamlarla, Rizeli imamlar turnuva düzenleyip maç yaparlarmış; ama her defasında Rizeli imamlar yenerlermiş. Trabzonun takım kaptanı Temel Hoca demiş ki; "uşaklar bu böyle gitmez, bizim Trabzonsporlu Hami'yi takıma alalım, diyelim ki bu bizim merkez caminin yeni hocası." Diğerleri de kabul etmişler ve maça gitmisler Rize'ye. Dönüşte takım kaptanı Temel Hoca'ya sormuşlar, "mac ne oldu? diye; "2-1 yenildik" demiş. "Peki golleri kim attı?" diye sormuşlar; Temel "bizim golü Hami Hoca attı; onların golleri de Del Pierro Hoca ile Roberto Carlos Hoca attı.." demiş.

İngilizce biliyormuş

Temel Çımacı olmuş, ilk kez yurt dışına gitmişti. Gemi Liverpool Limanı'na yanaşırken, Temel iskeledeki İngiliz'e bağırdı: - Tut şu halatı! İngiliz anlamadı bir şey.. Temel yine bağırdı: - Tut şu halatı! İngiliz'de gene hareket yok.. Temel ortaokuldaki ingilizcesi ile bağırdı: - Do you speak English? - "Yes.. Yes.." dedi İngiliz; Temel öfkeyle bağırdı: - O zaman tut şu halatı..!

Sinyal
Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp duruyordu. Aynı trafikçinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak etti ve Temel'i durdurup sordu: - Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz? Temel: - Sol sinyal takıldı da..

Aldatmaca
İlyas ile Temel karşılıklı oturmuşlar sohbet ediyorlarmış. Konuşma sırasında iş kimin daha zeki olduğuna gelip dayanmış ve iki uşak birbirine bilmece sormaya karar vermiş. İlk bilmeceyi İlyas sormuş: - "Saridur, kafestedur, öter... Pu nedur, pill bakayrum..." Temel hemen, "Kanaryadur" cevabını yapıştırmış. Fakat İlyas hayır anlamında kafasını kaldırır. Temel, birbiri ardına bütün kuşların adını sayıp döker. Fakat her seferinde İlyas hayır deyince pes etmek zorunda kalır. İlyas büyük bir sevinç içinde, - "Haçan insan hamsiyu pilmez mu?" deyince Temel hemen atılır. - "Hamsi saru değuldur ki?" - "Boyamuşumdur.." - "Kafeste midur?" - "Koymişumdur.." Temel şaşırır: "Peku öter mu hamsi?" - "O da aldatmacasıdur işin daa!.."
 
temel saatlerın gerı alınacagını duymuş toplamış evdekı butun saatlerı saatci dursuna getırmiş:D
ula dursun saatler geri alınacakmıs he, bende bunmları senden aldım al bunları ver bana paramı geri:D
dursun:ula temel yok öyle dava sadece bır saat geri alınacak .demiş:D:D
 
Delinin biri hastanenin bahçesinde el arabasını ters çevirmiş ve sürmeye uğraşiyormuş,

Bunu gören doktor; öyle sürülmez düzeltsene arabayı..

Deli hemen cevap verir ;

- Geçen gün senin dediğin gibi sürdüm akşama kadar kum taşıttılar, enayimiyim ben?.
 
Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"

ABD'li otomotiv üreticileri Dünya üzerindeki otomobil fabrikalarını dolaşıp yeni teknolojiler ve uygulama durumunu inceliyorlarmış. Japonya'da Mazda fabrikasının girişinde bir çok kafes ve içinde kedi olduğunu görüp ilgili mühendise sormuşlar. Japon mühendis şüöyle açıklamış:
- Biz ürettiğimiz otomobillerdeki yalıtımı kontrol etmek için her 1000 otomobilden bir tanesinin içine bir kedi koyup kapılarını ve camlarını kapatıp akşam eve gideriz. Sabah geldiğimizde kedi havasızlıktan öldüyse yalıtımba bir problem yoktur, ama eğer kedi yaşıyorsa üretimde bir sorun olduğunu anlayıp tüm üretim kademelerini gözden geçiririz.
Deyince ABD'li mühendisler hayran kalmışlar. Daha sonra Türkiye'deki fabrikaları gezerlerken TOFAŞ'ın girişinde benzeri kafesleri ve içindeki kedileri görmüşler. Teknolojiyi hemen öğrenip uyguladığı için TOFAŞ'a hayran kalmışlar. Yinede Türk mühendisten açıklama istemişler. Bizim mühendis anlatmaya başlamış:
- Biz ürettiğimiz otomobillerdeki yalıtımı kontrol etmek için her 1000 otomobilden birisinin içine bir kedi koyup akşam eve gideriz. Sabah geldiğimizde kedi arabanın içinde ise bir sorun yoktur. Eğer kedi kaçtı ise üretimde bir sorun olabilir diye düşünürüz ama yinede üretime devam ederiz...

Pazar günkü ayinin sonunda, rahip her zamanki gibi Pazar sohbetini yaptı ve konuşmasını şu soruyla bitirdi:
"Demek ki, Rabbim adına ne yapmamız lazım, düşmanlarımızı affetmemiz lazım....
Öyleyse, bu sohbetimiz ardından, aranızdan kaçı düşmanlarını affetti?"
Cemaatin %80'i ellerini kaldırmıştı.
Rahip, sorusunu yineledi...
Bu kez hepsinin elleri havadaydı, yukarıdaki yaşlı teyze hariç...
Rahip sordu:
-Mrs. Neely?? Hayırdır?
Düşmanlarınızı affetmek size bu kadar mı zor mu geliyor??
-"Düşmanım yok ki!!" deyiverdi titrek ve son derece şeker haliyle!!
Cemaatten uğultular, şaşkınlık ifadeleri yükselmişti.
Rahip devam etti!!.
-Ooo bu gerçekten inanılmaz güzel bir şey!
Kaç yaşındasınız mrs. Neely?
-98!
Cemaat ayağa kalkmış, gözyaşları içinde alkışlıyordu...
-Mrs Neely, lütfen, şöyle yanıma gelirmisiniz??
Yavaş.. yavaş.. aman dikkat...Hah! şimdi, cemaate dönelim... evveeett!!
Lütfen buradaki müminlerimize bu işin sırrını söylermisiniz??
Nasıl oluyor da insanın 98 yıl gibi uzun bir ömür zarfında hiç düşmanı olmaz????
Yaşlı kadın küçük ve titrek adımlarla rahibe sırtını dönüp, cemaate baktı:
-"Hepsi Öldü şerefsizlerin.!!!
 
Tren yoluna yakın bir yerde evi olan kadın tren geçerken sallanıp ses çıkaran gardrobunu tamir etmesi için bir tamirci çağırır.
tamircinin geleceğinden işe giden kocasının haberi yoktur. Tamirci gelir fakat sorunlu vidayı bulamaz . gardroptaki sesin kaynağını bulamayan adam şöyle bir teklif sunar, "abla ben gardrobun içine gireyim tren gelince sesin kaynağını buluruz der.. " gardroba girer ve bekler ... kadının kocası kapıda gördüğü erkek ayakkabılarına bir sürü mana yükleyip evi basar ... ve yatak odasına dalar kadın bir şey söyleyemeden ""noluyo lan burda"" diyerek gardrobun kapısını açar""" İçerideki cevap verir ..
-Abi ... tren bekliyorum diyecem biliyorum inanmican.....:)

DEVENİN BAŞI

Hoca, karısının evde eğirdiği iplikleri pazara götürüp satarmış. İplikçiler yok pahasına alırlarmış hep. Sonunda Hoca dayanamamış:
- Size bir oyun edeyim de görün! demiş kendi kendine.
Bir gün bulduğu bir deve başını evine götürmüş, iplikleri bunun üzerine sarmış. Kocaman yumağı gören iplikçi kuşkulanmış:
- Bunun içinde başka bir şey olmasın?
- Yok devenin başı! demiş Hoca.
İplikçi inanmış, akçeleri verip yumağı satın almış. İçinden deve başı çıktığını görünce, ertesi gün Hoca’ya:
- Hile yapıp yalan söylemeye utanmaz mısın? demiş.
Hoca diklenmiş:
- Sorduğun zaman “devenin başı” demedim mi?

Birgün KGB ,CIA, ve bizim Türk polisleri Mısıra özel bir göreve gönderilmişler..Görevleri piramidi içindeki Firavun 1. seti nin yaşını öğrenmektir... Kgb takım taklavat girmiş inceleme yapmış 2 ay sonra çıkmış ve demişlerki 2500-3000 aralığında bir yaştalar...CIA girmiş laboratuvar gibi aletlerle 3 ay kalmış 2250-2500 arası bir şey demiş.. Bizim İşkenceleriyle ünlü Türk polisi Anadan doğma Girmiş 1 gün sonra çıkmış tam 2378 yaşındaymış demişler. Millet şaşırmış bu kadar kısa sürede nasıl tahlil ettiniz diye sormuşlar.. ELCEVAP: Zor oldu ama sonunda konuştu godaman demişler ..:)
 
PERİLERIN CINSIYETI
60′li yaşlarındaki evli bir çift evliliklerinin 35inci yılını sakin, romantik bir restoranda kutlamaktadırlar.
Aniden önlerinde zarif ve güzel bir peri belirir ve şunu söyler:
- Bu kadar uzun bir süre örnek bir çift olmanız ve hep birbirinize sadık kalmanız nedeniyle birer dileğinizi yerine getireceğim.
-Ah, ben sevgili kocamla tüm dünyayı görebileceğimiz uzun bir seyahat yapabilmek istiyorum’ demiş, kadın, sevgi dolu gözlerle kocasına bakarak.
Peri sihirli değneğini sallamış ve gerekli tüm uçuş, gemi, otel, yemek ve eğlenceleri içeren voucher’lar kadının eline gelivermiş.
Sıra kendisine gelince adam biraz düşünmüş ve:
- Evet, demiş, tüm bunlar harika ve çok romantik. Ama böyle bir fırsat insanın ömrü boyunca sadece bir kez eline geçer ve artık ömrümüzün sonuna yaklaştık.Kusura bakma hayatım,ama benim dileğim benden 30 yaş daha genç bir karım olması.
Kadın ve peri oldukça büyük bir hayal kırıklığı içine düşseler de, dileğin yerine getirilmesi gereklidir. Bunun üzerine peri değneğiyle bir daire çizer ve…
Adam 92 yaşına gelir !!
Erkekler akıllı olabilirler fakat, PERİLER DİŞİDİR !!!!
 
Üst