• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Gediz Deltası’ndaki arazinin yüksek bedelle özel mülkiyete devrinde rant şüphesi

ÇMO İzmir Şube Başkanı Helil Kınay'a göre, rekreasyon faaliyeti dışında herhangi bir amaçla kullanılmayacak bir arazinin bu kadar büyük bedelle satılmış olması, bölgenin yapılaşmaya açılabileceği endişelerini arttırıyor.


İzmir‘in TOKİ tarafından satışı yapılarak özel mülkiyete devredilen rekreasyon alanının kaderi, yerel yönetim ve kent savunucuları başta olmak üzere İzmirlileri endişelendiriyor.

Geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer‘in de “söz konusu alanların ranta kurban edilmesine karşı her türlü yasal mücadelenin verileceğini” açıklaması üzerine, 21 bin 432 metrekare büyüklüğündeki arazinin kime ve ne yapılmak üzere satıldığı tartışılmaya başladı. 1. Derece Doğal Sit Alanı kapsamındaki Gediz Deltası‘nda yapı inşa edilmesi, yasal olarak mümkün değil. Bununla birlikte satışın 718 bin 400 TL gibi yüksek bir rakamdan yapılmış olması soru işaretlerini artırıyor.

‘Dünyada eşi benzeri yok’
Soyer, Karşıyaka Belediyesi
‘nin de katılımıyla pazartesi günü yaptığı basın açıklamasında Delta’nın bir kısmının satışını, özellikle Mavişehir özelinde eleştirmişti. Yeşil Gazete olarak görüşlerine başvurduğumuz Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Emine Helil İnay Kınay ise devrin yalnızca Mavişehir özelinde ele alınmaması gerektiğine değiniyor ve satışın iki önemli boyutuna dikkat çekiyor.

1076743.jpg


Bunlardan biri, kamuya ait bir arazinin bir satış yoluyla özel mülkiyetin eline geçmesi, yani kentin kullanımına açık olan bir rekreasyon alanının özel şahıslar tarafından alınması. Diğeri ise, bu alanın İzmir Kuş Cenneti olarak bilinen alanı da içinde barındıran, aynı zamanda uluslararası sözleşmelerle korunan ve UNESCO Dünya Mirası‘na kabul sürecinde olan Gediz Deltası alanında olması ve sulak alan olan bölgenin doğal yapısının korunması gerekliliği:

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
‘Bu kadar büyük bir bedel karşılığında devri, soru işaretlerini büyütüyor’
Kınay, yatırımcıların ve planlamacıların satışı yapılan bölgenin “boş arazi” olduğu, sadece “küçük çalıların vs. olduğu” yönündeki yorumlarıyla ilgili olarak da şu eleştirilerde bulunuyor:

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
Kınay, kentteki yapılaşmaların yıllar içinde bölgeye bahsettiği zararlara da değiniyor. Kınay’ın anlattığına göre, çevredeki yapılaşmanın, sanayi bölgesinin, hava limanının, atık su arıtma tesisinin etkisiyle zaten yeterince yıpranan Delta’nın bu süreçte çok daha hassas bir biçimde korunması gerekli.

Bu bölgelerde gerçekleştirilmesi planlanan tüm çalışmaların bölgenin doğal ve ekolojik yapısına zarar vermeyecek biçimde koruma kriterlerine uygun olarak değerlendirilmesinin önemine değinen Helil Kınay’a göre, bölgede doğal yapıya baskı oluşturan bir çok etken mevcut. Kınay bunun pek çok kentte örneğine rastlandığı gibi, önce yasal olmayan biçimlerde yapılıp daha sonra “kitabına uydurulduğunu” anlatıyor:

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Üst