• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Halkın çevre mühendisleri

Halil Korutürk Özcan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Haziran 2011
Firma
enerji tab. kay. bakanlığı
Mesleğimiz içi boşaltılarak çevre görevlisi olarak tanımlanmaktadır. Lisans eğitimimiz yok sayılmaktadır. Gücümüz haklılığımızdır.Biz bu yönetmeliği(Çevre Görevlisi, Çevre Yönetimi Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkındaki Yönetmelik) durduracağız.
 
Ankara şube seçimleri ve sürece dair siz meslektaşlarımıza…


Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi olağan genel kurulu ve seçimlerinin 4-5 Ocak 2014 tarihinde yapılacağını odamız internet sitesinde yayımlanan bir duyuru ile öğrenmiş bulunmaktayız. Duyurunun neden bu kadar geç yayımlandığını anlamamakla beraber yaklaşık iki hafta gibi bir süre sonrasında bir seçim gerçekleştirileceğini artık biliyoruz.


Bu seçim süreci öncesinde siz değerli meslektaşlarımızla sürece ve içerisinde bulunduğumuz duruma ilişkin görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz.


Kendimizi tanıttığımız yazımızda da belirttiğimiz üzere mesleğimizin geleceği bugün umut verici bir durumda değildir. Hepimizin bildiği “Çevre Görevlisi” meselesi açısından da böyledir, genel anlamı ile çevre sektörü açısından da durum böyledir, odamız açısından da durum böyledir.


Son günlerde belki de çoğumuzun gündeminde “Çevre Görevlisi, Çevre Yönetim Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik” yer almaktadır. Aslında taslak metnini uzun zaman önce okuduğumuz ve bizler açısından herhangi olumlu bir değişiklik olmadan son hali geçtiğimiz ay Resmi Gazete’de yayımlanan bu yönetmelik üzerinde doğal olarak çok söz söylenebilir. Bizler Çevre Mühendislerine belge alabilmemiz için sınav şartı getirmesi, danışmanlık firmalarına ağır şartlar getirerek sektörü tekellere bırakmanın yolunu açması, yeni mezun arkadaşlarımızı asgari ücrete belki de daha altına mahkum etmesi gibi ve daha saymadığımız bir dolu adaletsizliği getiren bu yönetmelik aynı zamanda içerisinde birçok iç çelişkiyi de barındırmaktadır.


Bu sorunların hepsi başlı başına önem arz etmektedir. Fakat bizler açısından asıl önemli olan ve kabul edilemez olan şey “Çevre Görevlisi” kavramıdır. Kanımızca sorunun temelini de bu kavram oluşturmaktadır. Odamız yönetimi de en azından bu noktada bizlerle aynı düşünmektedir ki bildiğimiz gibi “Çevre Görevlisi Değil, Çevre Mühendisiyiz” adı altında bir kampanya düzenlemiştir. Konu ile ilgili çeşitli aralıklarla yapılan üye toplantılarında gerek Ankara Şube yönetimimiz gerekse Genel Merkez yönetimimiz bu kavramı kabul etmeyeceklerini belirtmiş olup Bakanlığa tepkilerimizi iletmemiz, sosyal medyada konuyu işlememiz, Bakanlığın telefonlarını kilitlememiz ve hatta içerisinde açıkça emek düşmanı olarak nitelendirebileceğimiz insanlarında yer aldığı birçok köşe yazarına mail atmamız gibi bizce oldukça komik yöntemlerden bahsetmişlerdir. Yine hepimizin bildiği gibi ilgili yönetmelik yayımlandığında oda internet sitesinde bir yazı yayımlanmış ve bizlere içerisinde siyasi partilerden, bürokratlara birçok kişi ile konu ile ilgili görüşüldüğü belirtilmiştir. Daha öncede söylediğimiz gibi bu görüşmelerin sanırız pek bir faydası olmamıştır. Hatta net konuşmamız gerekirse hiçbir faydası olmamıştır. Son olarak ise geçtiğimiz hafta sonu odamız tarafından üyeler ve Bakanlık yetkililerinin katıldığı bir toplantı düzenlenmiş olup kapısında “Çevre Görevlisi Değil Çevre Mühendisiyiz” pankartı asılı olan bu toplantıda, Bakanlık yetkilileri bizlere sanki bilmiyormuşuz gibi yönetmeliği bir güzel anlatmıştır. Şaşkınlıkla takip ettiğimiz bu durum gerçekten bizler açısından üzücüdür. Ortada bir adaletsizlik vardır ve hakkımız savunmak için bizleri temsil eden odamız adaletsizliğin hazırlayıcısı ile bizleri baş başa getirmekte ve sanki anlaşmamızı beklemektedir.


Aslında bahsettiğimiz yönetmelik adına geçen süreç benzer şekilde mesleğimizi ilgilendiren birçok yönetmelik için maalesef benzer şekilde gelişmiştir. Aynı zamanda kendimizi tanıttığımız yazımızda belirttiğimiz üzere birçok toplumsal konuda süreç yine aynı olmuştur. Mesleki olarak doğrudan bizi ilgilendiren ve söz söylememiz gereken çevresel olaylarda meslek örgütümüzün maalesef sesi ya hiç çıkmamış ya da hiç duyulmamıştır. Bizce sorunun temelinde kimi zaman üyelerin “oda çok siyaset yapıyor” eleştirisinin de bir yansıması olan politik tavrı hiç olmayan ya da olması mümkün olmayan yönetimlerimiz bulunmaktadır. Kaldı ki tahminimizce mevcut TMMOB üyesi odalar içerisinde nerede ise emek mücadelesine teorik ve pratik olarak en uzak oda yönetimi maalesef bizim odamızın yönetimidir. Tam da örgütümüz TMMOB'a bağlı birçok odanın çeşitli Bakanlıkların denetimine sokulduğu ve emek mücadelesinde pasifize edilmek istenildiği bu günlerde odamızın politik duruşu daha da önem kazanmaktadır. Bizler hem odamızın hem de TMMOB'a bağlı diğer odaların devletin denetimine girmesini kesinlikle kabul etmiyoruz. Boğazına kadar pisliğe batmış devlet ne şekilde odalarımız denetleyebilecektir.


İçerisinde bulunduğumuz dönemde en basit mesleki kazanımını bırakın en temel toplumsal faydanın bile temelinde bir siyasi tavır bulunmaktadır. Taşeronlaştırmanın artık bir alışkanlık haline geldiği, işsiz sayısının her geçen gün arttığı, dünyanın en çok vergisinin ödendiği, dünyanın en pahalı akaryakıtının kullanıldığı, yoksulluk sınırının dört asgari ücretten fazla olduğu, her ay iş kazalarında onlarca insanın öldüğü, doğanın sadece bir rant alanı haline geldiği ülkemizde her sorun bir siyasi meseledir. En önemlisi ve asıl söylemek istediğimiz mesleki çıkarlarımızı savunmak bugün başlı başına bir emek davası haline gelmiştir ve zaten doğası gereği siyasi bir meseledir. Yoksa siyaset yapmayan bir oda maalesef sadece eğitim düzenlemek, otellerde yemek vermek, üye kayıt belgesi çıkarmak ve çeşitli bakanlık ve il müdürlüklerine ziyaret düzenleyip resim çektirmek faaliyetlerini gerçekleştirecektir ki üzülerek gördüğümüz gibi neredeyse içerisinde bulunduğumuz durum tam da böyledir.


Kısacası bugün sadece mesleğimize ve emeğimize sahip çıkmanın en asgarisi bile bir mücadele gerektirmektedir. Ve bunun yolu sadece belli kişisel ve ticari çıkarları bir kenara bırakıp doğrudan emek eksenli bir mücadele yürütmekten geçmektedir. Bizler mevcut yönetimimizin bu pratiğin çok gerisinde olduğunu düşünüyoruz…


05 Ocak 2014 Pazar Günü ise 09:30-17:00 saatleri arasında TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Hatay 2 Sokak 24/16 Kızılay/ANKARA adresinde gerçekleştirilecek olan 8.Dönem Şube Yönetimi seçimlerine Halkın Çevre Mühendisleri olarak katılacağımızı bildiriyor ve mesleğine ve emeğine sahip çıkmak isteyen tüm meslektaşlarımızı bizlere destek vermeye çağırıyoruz.


Aralık 2013 Ankara

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
"Kısacası bugün sadece mesleğimize ve emeğimize sahip çıkmanın en asgarisi bile bir mücadele gerektirmektedir. Ve bunun yolu sadece belli kişisel ve ticari çıkarları bir kenara bırakıp doğrudan emek eksenli bir mücadele yürütmekten geçmektedir. Bizler mevcut yönetimimizin bu pratiğin çok gerisinde olduğunu düşünüyoruz…" halkın çevre mühendisleri bu olsa gerek başarılar dilerim
 
Öncelikle başarılar diliyorum ve kazananin mesleğimiz olmasini diliyorum. Bu kapsamda bazi sorular sormak istiyorum musadenizle.

Yukarida bahsettiginiz aksakliklari gidermek icin nasil bir yol izleyeceksiniz. Hareket planiniz nedir?

Yazinizdan anladigim haklarin savunulmasi icin siyasetin kacinilmaz oldugu yonundedir. Peki simdikinden farkli olarak na siyasi yol ve hareket sergileyeceksiniz?

Kadronuz kimlerden olusmaktadir. Uzulerek soylemek istiyorum ki bu mucadele de zaman zaman yalniz kalabilirsiniz. Bu surecte eksigi nasil kapatmayi planliyorsunuz?
 
Teşekkür ederim Sayın Vildan,
Her zaman hedefimiz mesleğimiz kazansin oldu. Bu nedenle gözü kapali olarak birilerini desteklemedik. Insallah hep beraber bu meslegi bir adim daha one goturecegiz.
 
Fatih bey öncelikle teşekkür ederiz....

Sorularınıza cevap vermeye çalışırsam, doğal olarak tespit ettiğimiz ve aşağı yukarı hepimizin bildiği somut sorunlara ilişkin tabi ki bir haraket planımız var. Zaten bu sorunların üstesinden gelemeyeceğimizi düşünseydik yönetime talip olmazdık.Fakat malesef gelinen noktada arkadaşlarımızın bu sorunların üstesinden gelemeyeceğini düşünüyoruz.

İlk olarak siyaset konusuna gelirsek hem TMMOB genelinde hemde odamız öznelinde yıllardan gelen "Oda çok siyaset yapıyor" tarzında eleştiriler olmakta. Aslında özellikle on onbeş yıllık sürece bakarsak bu eleştirilerin haklılık payı da olduğunu düşünüyoruz. Takdir edersiniz ki yüzbinlerce üyesi olan bir meslek örgütü TMMOB.İçerisinde doğal olarak çok farklı ideolojik fikre sahip meslektaşlarımızı barındırıyor.Bu aynı şekilde bizim odamız içinde geçerli.Bu sebeple mesleki açıdan yapılan çalışmalar toplumsal meselelere verilen tepkinin gerisinde kaldığı zaman yukarıda belirttiğimiz eleştiri haklı olarak üyelerimiz tarafından dillendiriliyor. Bizim ise özellikle belirtmek istediğimiz nokta şu; bugün mesleki çıkarlarımızı savunmak başlı başına bir siyasi tutum haline gelmiş bulunmakta. Hepimiz sektörün içerisinde yer almaktayız. Bugün danışmanlık sektörünün hali malesef ortada.Bu aynı şekilde ÇED ve laboratuar, ölçüm hizmetleri içinde geçerli. Şirketler birbiri ile rekabet edebilmek için inanılmaz şekilde fiyat kırıyorlar.Başka şekilde ayakta durma şansları yok. Hal böyle olunca meslektaşlarımızın aldığı ücretlerde doğal olarak komik seviyelerde geziniyor. Biliyorsunuz TMMOB'nin belirlediği asgari ücret tarifesi var. Bizim ise aldığımız ücretler kimi zaman bunun yarısından bile az. Benim 700 TL'ye çalışan Çevre Mühendisi arkadaşlarım var. Sektör tamamen serbest piyasa olarak tasarlanmış durumda. Ve biliyoruz ki serbest piyasa dediğimiz şey tekelleri yaratır. Hal böyle iken üstüne birde ilgili yönetmelik yayımlandıktan sonra hem Danışmanlık Firmaları için hemde Çevre Görevlisi olarak çalışan meslektaşlarımız için durum daha da vahim bir hale gelmiş oldu.Gelinen noktada malesef tekeller oluşacak ve bu firmalar ayakta kalırken olan yine çoğunluktaki meslektaşlarımıza olacak. Siyasi mücadele derken bir nevi kastettiğimiz tam da budur. Tabi ki bizler Halkın Çevre Mühendisleri olarak talana,ranta ve çevre katliamlarına karşı,TMMOB'un yetkisizleştirilmesine karşı sesimizi yükselteceğiz, sözümüzü sokak dahil her platformda söyleyeceğiz fakat öncelikli olarak mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkacağız. Bu noktada uygulanabilecek tüm eylem biçimlerini kullanmadan malesef bir adım yol alınamayacağını düşünüyoruz. Mevcut yönetimin pratiği ortadadır. Gelinen noktada mesleki açıdan hiçbir kazancımız yoktur. Sadece dava açmakla yada Bakanlığı veya birilerini ziyaret etmekle hiçbir sorun çözülemez, çözülmemiştir de. Malesef arkadaşlarımızın aklına gelen en radikal yöntem Bakanlığın faksını kilitlemek olmuştur. Üyeler ile bağın kopuk olursa elinden ancak bu gelir. Sormak isterim mevcut şube yönetimimiz Ankara'daki üyelerin kaçta kaçı ile birebir diyalog kurmuştur? Şunu net söyleyebilirim yönetime geldikten sonra görüşmediğimiz Çevre sektöründe çalışan bir tane üyemiz olursa bize bu sözümüzü hatırlatın. Bu iletişimsiz ortamda hakkımızın savunulması tabi ki olanaksızdır. Bizler öncelikle tüm üyelerimiz ile iletişime geçip örgütlülüğümüzün getirdiği gücü kullanarak sesimizi yükselteceğiz. Mesele mesleki haklarımız olduğu için bu süreçte yalnız kalacağımızı düşünmüyoruz. Sorun hak arama mücadelemizin mevcut yönetimimiz tarafından bitirilme noktasına gelmiş olmasıdır.

Kadromuza gelince bireyler üzerinden haraket eden bir grup olmadığımız için mevcut yönetim adaylarımızı henüz açıklamadık. Daha çok düşüncemiz ile ilk etapta çıkış yapmak istedik. Önümüzdeki günlerde adaylarımızı açıklayacağız fakat şöyle söyleyebiliriz ki geçmiş dönemlerde yönetimlerde yer almış, başkanlık yapmış, mesleki olarak ve akademik olarak çok önemli meslektaşlarımızın desteği ile yola çıkmış bulunmaktayız.Daha önce birçoğu Toplumcu Çevre Mühendisleri içerisinde çalışma yapmış fakat çoğunluğu yönetimlerde yer almamış yeni arkadaşlarımızdan oluşan bir yönetim ekibimiz olacak. Burada önemli bir nokta Ankara şube adaylarımızın hepsi ücretli çalışan arkadaşlardır. Bu sektördeki firmaların haklarını savunmayacağımız anlamına gelmemekle birlikte ticari kaygılar gütmeden hizmet edeceğimiz anlamına gelmektedir. Bizce yüzde doksanbeşi ve belkide daha fazlası kamuda yada özel sektörde çalışan üyelerin olduğu bir örgütün yönetiminde işveren olarak çalışan arkadaşların bulunması hepimiz için bir adaletsizliktir. Bu durum hep beraber takip ettiğimiz geçtiğimiz iki yıllık sürecin aslında bir özetidir.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar umarım açıklayıcı olmuşumdur. Seçim süreci boyunca tespitlerimiz ve çözüm önerilerimize ilişkin daha somut bilgileri paylaşacağız...
 
Fatih Bey öncelikle teşekürler,
Mesleğimizle ilgili bahsettiğimiz sorunların çözüm yöntemi; diyalog , uzlaşı, hukuk ve sokaktır...

Odamızda ve ülkemizde demokrasi ve etik kültürünün eksik olduğunu düşünüyoruz.Bununla ilgili olarak somut öneri ve vaatlerimiz;
- Odamızın yönetim kurulunda veya şubelerimizin yönetim kurulunda yer alan arkadaşların çevre ile ilgili ticari faaliyetlerde bulunmasını etik bulmuyoruz, biz halkın çevre mühendisleri bu konuda söz verebiliyoruz.(Milletvekillerine ve belediye başkanlarına benzeri bir yasak var.)
-Odamızda, "biz başarısız olduk görevi başka meslektaşlarımız alsın" gibi bir kültürü oluşturmak istiyoruz. 31 Aralık 2014 tarihine kadar Çevre Görevlisi, Çevre Yönetim Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmeliği değiştiremezsek; Ankara şube yönetim kurulu üyeliklerinden istifa edeceğimize dair söz veriyoruz.
 
@Halil Korutürk Özcan
Buradan ne anlamalıyız bilemedim doğrusu.Eğer yönetmelik değişmezse istifa etmenizin bir anlamı olur mu?Gerekli mücadeleleri hep beraber verelim gerisi vicdanlara kalsın.Eğer ben bu işi yaparım diyen de çıkarsa hodri meydan Odanın Kapıları Sonuna kadar açık !!
 
Oğuzhan Bey teşekürler,

İstifa edeceğiz derken emin olmaktan ve başarısız olunca başarısızım diyerek başka arkadaşların önünü açmaktan bahsediyoruz...
Bu yönetmelik, 4 yılda almış olduğumuz eğitimi anlamsızlaştırıyor ve mesleğimizi başka mesleklere peşkeş çekiyor. Odamızın yönetim kurulunda veya şubelerimizin yönetim kurulunda yer alan arkadaşların çevre ile ilgili ticari faaliyetlerde bulunmasının da haksız rekabete yol açtığını düşünüyoruz.
 
@Halil Korutürk Özcan

Halil Bey
Bu söylediğinizde doğruluk payı var. Ancak eğer özel sektörü bilmezseniz, çevre mühendislerinin özel sektörde yaşadığı sıkıntıları tam olarak anlayabilecek misiniz?

Yönetimde sadece resmi kurumlarda çalışanlar mı görev alacak ?
 
Mehtap hanım burada kasteddiğimiz yöneetim kurulu adaylarımızın işveren değil ücretli çalışan arkadaşlardan oluşacak olması.İçimizde kamu personelide olacak özel sektörde çalışan arkadaşlarımızda olacak.
 
affınıza sığınarak bende birkaç parça bir şey söylemek istiyorum;

öncelikle muhalefet her zaman olmalıdır. Fakat doğru muhalefeet sonuç getirir. Danışmanlık firmalarını ayakta tutan kendi becerileri olduğu kadar rakiplerinin de yaptığı çalışmaları izlemeleridir.

4 türde çalışma yapılacak demişsiniz. ancak mevcut yönetimin bunlardan daha az çalışma yaptığına şahit olmadım. Önceki yönetimlerden destek alıyoruz denmiş, önceki yönetimde çevre görevlisi belgesi sınavla alınıyordu ki bende sınavla alanlardanım.

laboratuvar asgari fiyat tarifesi bu yönetimden sonra çıktı ama çok bağlantı olmayabilir. Yani bu yönetmeliğin çıkartılmasında direk mevcut yönetimi suçlamış görünüyorsunuz ama ben bu kadar da hatalı olduklarını sanmıyorum.

neden derseniz, 2009 dan önce oda toplantılarından haberimiz bile olmuyordu, web sayfasında ilan bile göremiyorduk. piyasa da daha az iş ilanı vardı ve belirttiğiniz rakamların çok altına iş bulursak şükür ediyorduk ki ettim doğrudur. yani önceki yönetimlerden destek almanız açıkçası çok bir anlam ifade etmiyor.

2009 yılı itibariyle meslektaşlarımı ve potansiyel firma sahibi rakiplerimi tanıdım. çünkü bu yapılan organizasyonlara aktif katılımlarla ve ısrarlarla oldu. tabi ki yeterlimi değil ancak daha önce 10 kişi ile durum toplantısı yapıldığını biliyoruz.

kısacası Fatih Bey'in söylediği çok doğru mesleğimizin kazanmasıdır önemli olan, kısa süreli sözler insanları ayakta tutmaz, yapılan işlemlere bakılır...

ayrıca kaybedilecek 1 yılımızın daha olduğunu sanmıyorum. Kumar oynamaktansa planlarınızı toplantılarda paylaşmanız orada kendinizi tanıtmanız da iyi olurdu kanımca.

çünkü iyi biliyorum, o gün bu yönetmeliği çoğu firma destekledi. karşı olan bu forumda yazan arkadaşlarımız. ama karşı olan grup o toplantıda yoktu. yani heves güzeldir ancak alt yapı daha kuvvetli olmalıdır. iyi şanslar dilerim.
 
Kaan Bey günaydın

2009 yılı ve öncesinde odamızın yönetiminde olanlar bizim arkadaşlarımız mevcut yönetimde olanlarda arkadaşlarımız...Biz mevcut ve öncesindeki yönetimlerden daha iyisini yapacağımızın inancıyla yola çıktık.
 
Günaydın Mehtap Hanım,

Oda yönetiminde bulunupta çevre ile ilgili ticari faaliyette bulunmanın fırsat eşitliği açısından etik olmadığını düşünüyoruz.Yönetimimizde özel sektör ve kamuda çalışan arkadaşlar var.
 
Üst