• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Halkın çevre mühendisleri

Halil Korutürk Özcan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Haziran 2011
Firma
enerji tab. kay. bakanlığı
Mesleğimiz içi boşaltılarak çevre görevlisi olarak tanımlanmaktadır. Lisans eğitimimiz yok sayılmaktadır. Gücümüz haklılığımızdır.Biz bu yönetmeliği(Çevre Görevlisi, Çevre Yönetimi Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkındaki Yönetmelik) durduracağız.
 
Değerli Meslektaşlarım;

Öncelikle adaylık sürecinde sizlere başarılar diliyorum. Öncelikle adaylık sürecinde yapılan eleştiriler kesinlikle yapıcı olmalıdır. Yerine doğru olanın izah edilmediği eleştiriler yersiz kalır ve bu süreçte şahıslara değil Odamıza zarar verir.

Oda yönetimlerimizi biz "Çevre Görevlisi" sıfatını tanımıyoruz ve "Çevre Görevlisi Değil Çevre Mühendisi" dediği için, bu konuda meslektaşlara yapılan;
+Sosyal medyada tepki göstermesi
+Bakanlığı telefon yağdırmaları
+Köşe yazarlarına mail atılarak, konuya dikkat çekilmesi

çağrılarını yetersiz görüp, komik olarak nitelendirmişsiniz. Sizin için doğru mücadelenin ne olduğuna, durum ile ilgili farkındalığın nasıl oluşturulacağına değinmemişsin. Kaldı ki günümüz konjonktüründe Sosyal Medya konuya dikkat çekip, mücadelenin örgütlenmesinde en etkin rolü oynamaktadır.

TMMOB'a bağlı odaların Bakanlığa bağlanması hakkında tek söylediğiniz şey bu durumu tanımadığınız ve kabul etmediğiniz. Bu açıklama, mevcut yönetimin eleştirdiğiniz tepki yönteminden farklı değil hatta eksik bile diyebiliriz.

Mevcut yönetimin yapmış olduğu görüşmeleri eleştirip faydasız oldukları konusunda bir eleştiri yapmışsınız. Bu görüşmeler bahsettiğiniz yönetmelik mücadelesi için yapılması gereken görüşmeler olarak görüyorum. Siyasi iradelerin Yönetmelik hazırlarken kendi kafalarına buyruk davranışlarından dolayı bu görüşmeler sonuç vermemiştir. Bununla ilgili de yukarıda komik bulduğunuz çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca bildiğim kadarı ile şuan dava açılıyor.

Mevcut Yönetimlerimizin, bizim konularımızda yer alan Çevresel olaylarda görüş bildirmediğini yada yeteri kadar ses çıkarmadığını söylemektesiniz. Oysa ki gerek sosyal medya gerek yazılı ve görsel basında Oda Genel Merkezimiz ve Şubelerimizin "3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, Kuzey Otobanı, Nükleer Santraller ve HES'lere" yönelik bir çok eleştirisini ben gördüm. Hatta İstanbul'da yapılan ÇED Konferasında, Oda Genel Kurul Başkanı Baran Beyin, Müsteşar Yardımcısı ve daire başkanlarının katılımı ile yapılan bir panelde bunları dile getirip, bakanlık personeli tarafından bile alkış toplayan bir konuşmasının da şahidiyim.

Bu yüzden bu seçim sürecinde sorunlara çözüm olacağını sunup oy isterken, diğer yönetimlerin yapmış olduğu çalışmalara haksızlık seviyesinde eleştiriler yapmak en başta, Emek mücadelesinin savunucusu olan TMMOB'un kültürüne ve yapısına aykırıdır. Sizlere çalışmalarınızda bir kez daha başarılar dileyerek, bundan sonraki duyuru ve çağrılarınız da bu husumetlere dikkat etmenizi rica ediyorum.

Saygılarımla,
 
Merhaba Sevgili Meslektaslarim,

Bizler Halkin Cevre Muhendisleri olarak CMO Ankara Sube secimlerine adayiz. Cunku mevcut yonetimi yeterli gormemekteyiz. Amacimiz kimseyi rencide etmek ya da "baskan" sifati takmak degildir. Amacimiz sizlerinde istedigi gibi meslek onurumuzu korumak ve rant icin degil halk icin muhendislik mucadelesi verebilmektir.

Bir onceki yorumlara hitaben sunlari eklemekte fayda oldugunu dusunuyorum:
-Yonetmelikleri koyanlarla gorusulerek yonetmeliklerin degistirilebilecegine inanmiyoruz. Nitekim mevcut durum bunu bizlere gostermistir. Ayrica ulkemizde yasanan hak arama mucadelelerine baktigimizda muzakerelerle kazanilmis bir hak oldugunu gormek nerdeyse mumkun degildir. Ancak bakanliklarla gorusulmez diye bir tabumuzda yoktur, sadece bunun bir cozum kapisi olmadigini meslektaslarimiza anlatmaya calisiyoruz.
-Hak arama mucadelsinde sosyal medya kullanilmaz mi? Elbette kullanilir hatta kullanilmalidir ancak bu da bir cozum degildir. Kazanim saglanilamaz. Sadece duyarlilik konusunda destekci bir eylem olur.
-Haklar hukuki yolla aranamaz mi tabiki aranir. Ama unutmamak gerekir yasalari koyanlar bizlere "Cevre Gorevliligi"ni yakistiranlardir. Bu sebepten yeterli degildir.
- Tarihe de bakildiginda hak arama mucadeleleri ciddi eylemliklerdir. Kararli olunulmali gerekirse bedeller odenmelidir. Bu kararlilik ve israr fiziki guclede dogru orantilidir. Bu fiziki guc tutunda bir afis, basin araclarindan faydalanma, duzenlenen yuruyusler ya da bakanligin onunde yapilacak nobetler olabilir. Bizler varligimizi kararliligimizi ve israrci oldugumuzu karsi tarafa gosteremedigimiz surece hic bir hakkimizi birakin kazanmayi sahip olduklarimizi kaybettigimiz bir duzende yasamaktayiz.

Kisacasi bu yonetmeligi kaldirabilmek icin direnmemiz gerektigini cok iyi biliyoruz ve biz Halkin Cevre Muhendisleri Direnen Cevre Muhendislerinin sesi olmak icin secimlerde adayiz.Elbetteki biliyoruz tum bu israrciligimizi ve kararliligmiz siz meslektaslarimizla birlikte gerceklestirebiliriz. Ve desteklerinizi bekliyoruz.

Unutmamak gerekir direnenler her zaman kazanamaz ama kazananalar her zaman direnenlerdir!

Umarim daha aciklayici olabilmisizdir. Sizden gelen tum elestiri, oneri, sorular bizler icin cok onemlidir ancak bu sekilde mesleki orgutumuzu buyutebilir ve bir yerlere gelebiliriz.
 
@MayN

Yukarıda yazdıklarınıza bakıyorumda;
- Yönetmelik koyanla bu durum çözülmez, bakanlıklarla görüşmek faydasız , gerek yok ,bedel ödenmeli, hukuki yol yeterli değil fiziki güç kullanalım( buradan benim anladığım yakalım yıkalım), her tarafa afiş yapalım, oturalım kalkalım, yürüyelim vs demişsiniz.

Bu yaşa kadar alınan eğitimin sonucunda böyle çözümlerle geliyorsanız, ben bunu ciddiye almadığımı ve desteklemediğimi belirtmek isterim.

"Bir şey söyle bana,
Bana bir laf et ki binlerce,
Onbinlerce görüntü anlatamasın. C. Süreya"

Kolay gelsin.
 
Sizin oneriniz nedir Fatih bey?

Ayrica sanirsam okuduklarinizi yanlis yorumladiniz. Elestirilenler yapilmamali demiyoruz, yetersiz diyoruz. Yazdiklarimizi oldukca yanlis yorumlamissiniz. Bizim onerilerimiz su an da yapilmayanlar. Eger sizin daha yaratici ve cozum olacak bir oneriniz varsa paylasin birlikte yapalim. Ne dersiniz?
 
Saraylar saltanatlar çöker
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşelerde açılır üstümüzde
leylaklarda güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...
Adnan Yücel
 
Bundan onceki yonetimlerde sahada bol bol eylem yapiliyordu diye hatirliyorum. Sonuc hic birsey yanlissam duzeltin lütfen. Ben acikcasi onumde hala somut bir eylem plani goremedim. Eksiklikler mutlaka olmuştur fakat simdiki yonetim önce masada cozum diyor diye dusunuyorum. Haydi sahaya eylem var dese acikcasi cok gidenin olacagini da dusunmuyorum :)
 
Sevgili meslektaşlarım,

Biz şu sitede, facebookta, twitter'da, oda toplantılarında,maillerde vs.. taslak olan yönetmeliklere ve/veya değişmesi istenen yönetmeliklere insanın başını bir şekilde belaya sokmayacak, fişlenmeyecek, işinden atılmasına doğrudan veya dolaylı olarak neden olmayacak bir çözüm yöntemi olarak sadece sesini duyurmayı, Bakanlığa ve Oda'ya görüş vermelerini, kanun ve mevzuatlar çerçevesinde istiyoruz. Genelde meslektaşlarımızdan aldığımız geri dönüşler hep bilindik kişilerden gelmekte ve diğer arkadaşlar nedense iş icraata geldiğinde en basit tabirle; arazi olmaktadır.

Yanlış anlamayın ama sizlerin eylem, afiş vb eylem planlarınız Nasreddin Hoca'nın Fil hikayesine dönmesin sonra? Hayır kaybeden hepimiz oluruz o saatten sonra bir de düzeltmeye çalışmanın cidden bir manası da olmaz.

Not: Fatih'te benim düşünüklerimi de yazmış şimdi gördüm:)
 
@Melih Coşar

Merhaba Melih Bey,
Inanin yasalar bizden yana olmus olsa dediklerinize katilmamak elde degil. Goruslerimizi bildirelim, muzakereler yapalim, isimizden olmayalim, fislenmeyelim. Ama biz "bu yonetmeligi kaldiracagiz" iddasiyle buradaysak gercekci olmada fayda var. Gundemi takip ediyorsunuzdur eminim ki. Kendi yasalarina uymayan, durumlarina gore yeni yasalar cikarabilen bir hukumetin altinda yonetilmekteyiz. ve bu hukumet bize "cevre gorevlisi" unvanini layik gordu.
Size soruyorum, inaniyor musunuz ki simdiye kadar yapilmis tepkilerle eylemliliklerle bu yonetmeligi kaldirabiliriz. Gercekten bu mumkunse sokaga cikmaya gerek elbetteki yok.
Onceden sokaklarda eylemler yapilmis bir sonuc alinmamis olabilir. Ama onemli olan nicel degil niteliktir. Gezi Park'i sureci belkide bizler acisindan en ogretici olan surectir. Halk o parki vermek istemedi ve direndi. Ve gezi parki hala gezi parki. Onemli olan da budur.
Bizler Cevre Gorevlisi Degil Cevre Muhendisiyiz ve oyle kalmaliyiz.
 
Hamit Bey;

Yazınıza cevap vermeye çalışacağım fakat öncelikle şu cümlenizin üzerinde durmak gerekiyor:

"Bu yüzden bu seçim sürecinde sorunlara çözüm olacağını sunup oy isterken, diğer yönetimlerin yapmış olduğu çalışmalara haksızlık seviyesinde eleştiriler yapmak en başta, Emek mücadelesinin savunucusu olan TMMOB'un kültürüne ve yapısına aykırıdır."

Öncelikle sondan başlayalım...Birincisi kimsenin bize TMMOB kültürünü ve emek mücadelesini anlatmaya hakkı olamaz.Bu çok net. Özellikle mevcut yönetimi savunurken bunu söylemeniz hem bizi tanımadığınız hem mevcut yönetimdeki arkadaşlarımızı tanımadığınız anlamına gelir diye düşünüyorum.Ortada bir eksiklik var ise bu tespit edilir ve dile getirilir.Adı üstünde bu bir şeçim süreci.Seçimlere çok inandığımızdan yada bu tip seçim siyasetini çok iyi yaptığımızdan değil aksine hiç hoşlanmadığımızdan seçimdeki rakiplerimiz için söylenebilecek sözlerin belkide yüzde doksanını bile söylemedik.Ticari konularda konuşmadık..Emin olun bu bizim siyasi ahlakımızdan kaynaklıdır.

Şimdi diğer söylediklerinize tek tek cevap vermeye çalışacağım...

"Sizin için doğru mücadelenin ne olduğuna, durum ile ilgili farkındalığın nasıl oluşturulacağına değinmemişsin. Kaldı ki günümüz konjonktüründe Sosyal Medya konuya dikkat çekip, mücadelenin örgütlenmesinde en etkin rolü oynamaktadır."
Hamit bey sizin de sıraladığınız yöntemler tabi ki komik yöntemlerdir.Bizler bir hobi kulübünün yada derneğinin üyeleri değiliz.Meslek örgütünün üyeleriyiz.İsterseniz bir inceleyin TMMOB tarihinde bu eylem biçimlerini yegane eylem biçimi olarak kullananlar hiç olmuş mudur? Yada mesela üyelerine Taha Akyola mail atıp derdini anlatmasını söyleyen olmuş mu? Faks kilitlemek nedir yada? Sosyal medyanın mücadelenin örgütlenmesinde en etkin rolü olduğuna ise kısmen katılmakla birlikte eğer siz sosyal medyayı gerçekten insanları örgütlemek mücadeleye katmak için kullanırsanız doğru kullanmış olursunuz. Mesele o sosyal medya üyeleri ve emekten yana insanları bir eyleme çağırmak için neden kullanılmıyor?
Bizim için doğru mücadele şudur anlatayim Hamit Bey;
Daha önce şunu net olarak söyledik, bizler şu an belki TMMOB içerisinde mesleki açıdan en zor durumda olan meslek grubuyuz. Bu durumda Resmi makamlarla yada üyelerle yaptığımız toplantılara kaç kişi geliyor hepimiz biliyoruz.Daha önce bir arkadaş en azından mail atılıyor haberimiz oluyor demiş. Evet 3000 kişiye mail atmak tahminen bir insanın beş dakikasını bile almaz. Şurada sizce de bir hata yok mu, mesleği "çevre görevlisi" diye bir kavramla elinden alınmak istenilen onbinin üzerinde insan var.Ve bunların bir meslek örgütü var.Normal şartlarda yer yerinden oynar. Ama gelinen noktada somut durum malum.Burada bizler siyasi düşüncemiz gereği meslektaşlarımızı sorumlu tutmayız.Mesleğine sahip çıkmıyorlar demeyiz. Meslek örgütünün insanları harekete geçiremediği için sorumlu tutarız. Kaldıki bu topraklar halkın kendisi için mücadele ettiğini bile bilmediği ama halkı için canını veren binlerce yiğit insanla doludur.Buradaki esas sorun meslektaşlara derdini anlatamamaktır. Bunu zaten her zaman belirtiyoruz. Çok net olarak şunu söylüyoruz, yönetime geldiğimizde eğer ulaşıp görüşemediğimiz bir tane bile üyemiz olursa bir sonraki dönemde seçime girmeyiz.Fakat bunu yapabilmek ve bu şekilde düşünmek belli bir siyasi teori ve pratiği gerektirir.Mevcut yönetimlerde bunun olmadığı çok nettir.Bu sebeple yapılanlar yeterli görünmektedir...

"Oysa ki gerek sosyal medya gerek yazılı ve görsel basında Oda Genel Merkezimiz ve Şubelerimizin "3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, Kuzey Otobanı, Nükleer Santraller ve HES'lere" yönelik bir çok eleştirisini ben gördüm. Hatta İstanbul'da yapılan ÇED Konferasında, Oda Genel Kurul Başkanı Baran Beyin, Müsteşar Yardımcısı ve daire başkanlarının katılımı ile yapılan bir panelde bunları dile getirip, bakanlık personeli tarafından bile alkış toplayan bir konuşmasının da şahidiyim."

Hamit Bey; buradaki esas sorun zaten hep söylediğimiz gibi şudur. Bizler mühendisiz ve olaylara bilimsel bakarız. Bu durumda somut durumun somut tahlilini yaparsak bu yapılanlar hiç bir fayda sağlamamıştır. Somut durum budur...Siyasi tavrı olmayan bakış açısı burada şu şekilde işler; "elimizden geleni yaptık olmadı" Bizde diyoruz ki..Senin oda olarak emek davasında çıkarlarını savunmak zorunda olduğun üyelerinle ilişkin olmazsa ancak bunları yaparsın.Binlerce üyenin on tanesini bile pratik olarak mücadeleye katamıyorsan sosyal medyada yada toplantılarda konuşursun sadece..Biz net olarak üyelerimizin gücünü mücadeleye katacağımızı söylüyoruz.Ayrıca başından sonuna izlediğimiz bahsettiğiniz toplantıda eğer söylenmesi gerekenler söylenseydi Müsteşar "Bey" ler yada benzerleri alkışlamaz yüzleri kızarırdı..


"Siyasi iradelerin Yönetmelik hazırlarken kendi kafalarına buyruk davranışlarından dolayı bu görüşmeler sonuç vermemiştir."

Hamit Bey; hiçbir siyasi irade hiçbirşeyi özelliklede Yönetmelik gibi çok önemli şeyleri başına buyruk yada kafasına göre hazırlamaz..Eğer böyle düşünüyorsanız Devleti aanlamamışsınız demektir..Zaten diyecek birşeyimiz olamaz...

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
@Melih Coşar


Hocam kanun çerçevesi dışı nedir bir anlatırmısın? Yada baş nasıl belaya girer?
Fişlenmekten korkuyorsanız, düşüncenizden dolayı sizi işten atacak bir patronunuz var ise ve siz bundan da korkuyorsanız, sizin adınıza inanın şu an çok üzlüdüm..
 
@Fatih Çoban

Fatih bey ben 29 yaşındayım bu yaşa kadar aldığım eğitimle bu hale geldim malesef..Ben sizi ciddiye alıyorum merak etmeyin..Dediğiniz gibi desteklemezsiniz olur biter..Yalnız size kısa bir bilgi belli ki sevdiğiniz C.Süreya 1974'de Emperyalizm: Kapitalizmin En Yüksek Aşaması eserini Türkçe'ye çevirmiştir.Ve tahmin edersiniz ki bunu ticari kaygı ile yapmamıştır...
Saygılarımla...
 
@Aytekin Ayaz

Aytekin Bey,
Sanırım yukarıdaki yazıda MayN kullanıcı ile aynı yöne bakıyor ve aynı şeylerin yapılmasını istiyorsunuz. Dediğim ve sizinde anladığınız gibi yukarıdaki fikir ve davranışları desteklemeyeceğim.
Ayrıca kapitalist yaklaşım bana göre değildir, ama herkesin beğenilecek bir kaç cümlesi vardır bu hayatta C.Süreya gibi.
Sizin yapacağınız şeyleri de bekleyip görmek lazım. Size de kolay gelsin diyorum. İyi geceler
 
@CMNet Okuru

Demir Bey ilk sayfadaki yazımızda bu konuya değinmiştik..Kısacası gelinen durumda mesleki çıkarlarımız için mücadele etmenin zaten bir siyasi mücadele olduğunu söylüyoruz...Size bahsettiğim yazımızdan alıntı yapmak istiyorum;

Aslında bahsettiğimiz yönetmelik adına geçen süreç benzer şekilde mesleğimizi ilgilendiren birçok yönetmelik için maalesef benzer şekilde gelişmiştir. Aynı zamanda kendimizi tanıttığımız yazımızda belirttiğimiz üzere birçok toplumsal konuda süreç yine aynı olmuştur. Mesleki olarak doğrudan bizi ilgilendiren ve söz söylememiz gereken çevresel olaylarda meslek örgütümüzün maalesef sesi ya hiç çıkmamış ya da hiç duyulmamıştır. Bizce sorunun temelinde kimi zaman üyelerin “oda çok siyaset yapıyor” eleştirisinin de bir yansıması olan politik tavrı hiç olmayan ya da olması mümkün olmayan yönetimlerimiz bulunmaktadır. Kaldı ki tahminimizce mevcut TMMOB üyesi odalar içerisinde nerede ise emek mücadelesine teorik ve pratik olarak en uzak oda yönetimi maalesef bizim odamızın yönetimidir. Tam da örgütümüz TMMOB'a bağlı birçok odanın çeşitli Bakanlıkların denetimine sokulduğu ve emek mücadelesinde pasifize edilmek istenildiği bu günlerde odamızın politik duruşu daha da önem kazanmaktadır. Bizler hem odamızın hem de TMMOB'a bağlı diğer odaların devletin denetimine girmesini kesinlikle kabul etmiyoruz. Boğazına kadar pisliğe batmış devlet ne şekilde odalarımız denetleyebilecektir.

İçerisinde bulunduğumuz dönemde en basit mesleki kazanımını bırakın en temel toplumsal faydanın bile temelinde bir siyasi tavır bulunmaktadır. Taşeronlaştırmanın artık bir alışkanlık haline geldiği, işsiz sayısının her geçen gün arttığı, dünyanın en çok vergisinin ödendiği, dünyanın en pahalı akaryakıtının kullanıldığı, yoksulluk sınırının dört asgari ücretten fazla olduğu, her ay iş kazalarında onlarca insanın öldüğü, doğanın sadece bir rant alanı haline geldiği ülkemizde her sorun bir siyasi meseledir. En önemlisi ve asıl söylemek istediğimiz mesleki çıkarlarımızı savunmak bugün başlı başına bir emek davası haline gelmiştir ve zaten doğası gereği siyasi bir meseledir. Yoksa siyaset yapmayan bir oda maalesef sadece eğitim düzenlemek, otellerde yemek vermek, üye kayıt belgesi çıkarmak ve çeşitli bakanlık ve il müdürlüklerine ziyaret düzenleyip resim çektirmek faaliyetlerini gerçekleştirecektir ki üzülerek gördüğümüz gibi neredeyse içerisinde bulunduğumuz durum tam da böyledir.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
@Aytekin Ayaz

Bu yazdıklarınızı okumuştum yanlız benim sormak istediğim şey farklıydı. Haksızlıklara karşı muhalefet etmek ayrı şey belirli bir ideolojinin arkasından gitmek ayrı şey.

Sorumu şu şekilde sorayım sizce TMMOB mevcut bir ideoloji üzerinden siyaset yapmalımıdır? Yani odaların mevcut bir siyasi görüşü ve/veya ideolojik ( kapitalizm, kominizim... vs gibi ) olmalımıdır?
 
@CMNet Okuru

Bizce sadece mesleki olarak üyelerinin haklarını savunması bile zaten bir emek mücadelesi olduğu için bunu yapsa yeterlidir..Tabiki toplumsal meselelerde kendisini ilgilendirdiği için sözünü söylemeli pratiğini uygulamalıdır..Ama yüzbinlerce üyesi olan bir örgüt tabi ki ben Sosyalistim yada liberalim yada başka birşeyim diyemez...Bunu üyelerine dayatamaz..Adı üstünde meslek örgütlenmesidir..
 
Üst