"DİL PASAPORTU" GELİYOR...
Tempo Dergisi /Nilüfer KAS
Bu yıldan itibaren ilköğretimden başlamak kaydıyla öğrenciler ve dileyen herkes Avrupa Dil Pasaportu alabilecek. Kişilerin hangi dilleri ne düzeyde bildiklerini, bu dilleri nasıl, ne kadar sürede ve nerelerde öğrendiklerini ayrıntılı olarak gösteren Avrupa Dil Pasaportu, Avrupa Birliği ülkelerinde serbestçe seyahat etme, oturma ve çalışma hakları kazandırmada büyük kolaylıklar sağlıyor. Dil pasaportu sahiplerine vize işlemleri, vatandaşlık veya AB''de eğitim için başvurularda öncelik gibi ayrıcalıklar tanıyor. Ayrıca, birden çok AB diline hâkim olanlar, tek bir AB ülkesinin vizesiyle Avrupa''da turist olarak serbestçe dolaşabiliyor.
Avrupa Konseyi Dil Geçerlilik Komitesi, AB ülkeleri arasında dil öğrenim standardı oluşturmak ve çok kültürlülüğü teşvik etmek amacıyla 2003 yılında başlattığı ''Avrupa Dil Portfolyosu Projesi''ne Türkiye''yi de dahil etti. AB ülkelerinde birden çok dil öğrenilmesini sağlayacak uygulamayla, normal pasaportun yanında, kişinin yabancı dil seviyesini gösteren Avrupa Dil Pasaportu artık Türkiye''de de verilecek.
Avrupa Dil Gelişim Dosyası Proje Koordinatörlüğü''nü, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Demirel yürütüyor. İstanbul, Ankara, Antalya''da 30''u ortaöğretim, 15''i ilköğretim olmak üzere toplam 45 pilot okulda Avrupa Dil Gelişim Dosyası projesi uygulanıyor.
Avrupa Dil Pasaportu, normal pasaporttan farklı olarak Dışişleri Bakanlığı yerine Milli Eğitim Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Diller Araştırma Uygulama Merkezi (TÖMER) tarafından verilmesi planlanıyor. Ancak, önce Avrupa Konseyi''nin akredite etmesi gerekiyor.
Genel politika olarak ilköğretimi bitiren öğrencilerin A1 düzeyine, ortaöğretimindekilerin A2 düzeyine, Anadolu Meslek Lisesi mezunlarının B1 ve Anadolu Liseleri ile özel okul mezunlarının da B2 ya da C1 düzeyine ulaşmaları bekleniyor.
Nüzhet Tolga
Özel Çevre Okulları Lise Müdürü
"Hayaldi Gerçeğe Dönüştü"
Hacettepe Üniversitesi''nden Profesör Özcan Demirel''in hayal olarak başlattığı bir projeden bahsediyoruz. Dil öğretmeni olarak 3 yıldır bu projenin içinde yer alıyorum. Tamamen öğrenciyi merkez alan, öğrencinin oluşturduğu hedefler doğrultusunda program geliştiriliyor. Öğrenen de (öğrenci de) farkındalık geliştiriyor. Öğrenci ''neden öğreniyorum?'' sorusunun yanıtını buluyor. Program dört ana başlıkta toplanıyor; Konuşmak, dinlediğini anlamak, konuştuğunu anlamak ve yazma becerileri. İki yıl önce Özel Okullar Derneği''nin Antalya''da düzenlediği seminerde ilk defa dil pasaportuyla ilgili bir sunum yapıldı.
Ankara ve Antalya''da pilot çalışmaya başlamışlardı. İstanbul olarak biz de pilot okullar arasında katıldık. Türkiye''nin bu konudaki en büyük sorunu Türkiye''de bir soru bankasının olmaması. Cambridge sınavlarıyla dil seviyesini ölçebiliyorsunuz ama Türkiye'nin tümünü düşündüğünüzde çok büyük maliyetler ortaya çıkıyor. Bu sınava girmek maliyetli bir olay. Pilot okullar soru bankası oluşturmak için çabalıyor. Özel Çevre Okulları olarak program için hazırlık sınıfını tercih ettik. 24 öğrencimiz bu yıl dil pasaportuna sahip olacak.
Nisan ayında çocuklar sınava girip sertifika alacak. Dil biyografisi bulunuyor. Dili nerede öğrendiği, hangi beceri seviyesinde bulunduğunun yanında aldığı sertifikalar da pasaporta eklenecek. Ancak halen Avrupa Dil Pasaportunu hangi merciinin onaylayacağı belli değil. Yaşam boyu öğrenmeyi hedef alan bir programdan söz ediyoruz. İlerde bu pasaportlar elektronik formata kavuşacak. 2023 yılında Cumhuriyet'in 100. yılında bu programın Türkiye''nin her yerinde uygulanabiliyor olmasını hedefliyoruz. Soru bankası oluşturmak çok önemli. YDS, ÖSS dil seviyesini ölçmüyor. Türkiye''nin bir sınav oluşturup Avrupa Konseyi''nin kabul etmesi lazım. Pilot okullar olarak biz bu noktada devreye giriyoruz.
Nasıl alacaksınız?
Dil pasaportu sahibi olabilmek için Milli Eğitim Bakanlığı''nca kabul edilen Türkiye''de geçerli bir kurumdan yabancı dil bilginizi gösteren sertifika almak ya da TÖMER''in toplam 8 hafta süren kurslarına katılmak gerekiyor. 8 haftalık kurs sonunda yapılacak sınavda, en az 70 puan alan herkese dil sertifikası ve Avrupa Dil Pasaportu verilecek.
"Bir yerde İngilizce biliyor olduğu varsayılarak işe alınan insanları test ettiğimizde, yüzde 90'ının bilgi düzeylerinin orta seviyenin altında (pre-intermediate) olduğunu görürüz."
EF Dil Okulu kurucusu Bora Gündüzyeli, Türkiye'deki çalışan kesim içinde dil bilenlerin durumunu böyle özetliyor. Belli düzeyde dil eğitimi almış ve yeterli insanların bile zamanlar rehavete kapıldıklarını anlatan Bora Gündüzyeli, "İş yerlerimizde yabancılar o kadar az ki, yabancı ortaklı ya da çokuluslu şirketlerde bile, insanlarımızın sahip oldukları yabancı dili konuşamama, kullanamama gibi bir şanssızlıkları oluyor." şeklinde açıklamada bulunuyor.
"Bize eğitim almaya gelen genç gruptaki kişiler daha iyi iş bulabilmek istiyor. Ancak onları test ettiğimizde de karşımıza elementary, preintermediate ve intermediate seviyelerde çıkıyorlar. Neredeyse işin başında oluyorlar. Üstelik bu arkadaşlar bir şey biliyorum ama daha iyisini yapmak istiyorum diye gelenler oluyor." diyen Gündüzyeli yakın zamanda yaptıkları bir araştırmanın sonuçlarını bizle paylaştı:
"Araştırmaya katılan 12 bin kişiden İngilizce'de hangi seviyede olduklarını beyan etmeleri istendi. Yaklaşık 600 kişi çok iyi biliyorum diye yazdı. Bu 600 kişi sınava çağrıldı ve yaklaşık 570 kişisinin aslında bu seviyede olmadığı anlaşıldı. Ancak yine de seviyesi daha iyi olabilir diyerek tekrar denenmek üzere 130 kişilik bir grup daha ayrıldı. Sınav yapılan son grup içinden sadece 80 kişi orta seviyenin üstünde (upper-intermediate) İngilizce bilgisine sahip çıktı."
"Bilgilerimiz bize şunu söylüyor: Türkiye'deki insanların yüzde 99'unun İngilizce bilmeye ihtiyacı var. Ancak yüzde 90'ı da dil öğrenimi için yurtdışına çıkılması gerektiğini düşünüyor. Bizler bunun yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ne kadar kaçılırsa kaçılsın, dil konusunda diğer konularda olduğu gibi kişilerin kendilerini geliştirmesi gerekir."
AB süreci içinde sertifikalandırılan tecrübe ve bilginin değerinin olacağını hatırlatan Bora Gündüzyeli, önümüzdeki seneden itibaren sadece dil için değil, hemen her konuda sertifika ilanları ile karşılaşacağımızı belirtiyor: "Yurtdışı ile işbirliği yapacak firmalar, çalışanlarının seviyesini belgelemek için bu tarzdaki sertifikalara ihtiyaç duyacaklar. Bazen çalışanlarını toplu halde sertifika sınavlarına hazırlatıp sonuç almaları gerekebilecek."