• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Mobbing'in toplumda giderek yaygınlaşması

Tuğba Coşkun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mart 2009
Firma
Serbest
Ülkemizde henüz yasal bir yaptırıma konu olmadığı için duygusal tacize maruz kalan çalışanların içinde bulundukları durumu ispatlamaları ve mobingcinin cezalandırılmasını sağlamaları oldukça güçtür. “Duygusal tacizin en çok tartışıldığı ülke olan ABD, bu konuda hukuki açıdan istenilen düzeye gelememiştir. İşyerinde Zorbalık Kanunu Tasarısı senatodan geçemeden yok olsa da, kamuoyunda tartışmaları güçlendirmiştir. İsveç’te 1993′te çıkarılan “İşyerinde Kişilerin Mağdur Edilmesi” adlı kanun dünyada ilk örnektir. Çalışana sürekli olumsuz davranışların nasıl cezalandırılacağını tanımlamıştır. Avusturalya’da bir diğerinin çalışmasını engelleyecek şekilde rahatsız eden çalışan, üç ay ağır hapis cezası alabilmektedir. Fransa’nın 2002 tarihli “Sosyal Modernizasyon” kanunu, İngiliz ve Kanada kanunları gibi işyerinde duygusal tacizi konu ederken, kamu ve özel sektör çalışanlarına eşit yaklaşmadığı eleştirisi almaktadır .

Duygusal tacize maruz kalan çalışanların, duygusal tacizde bulunan kişiye taciz edici söz ve davranışlarını durdurmalarını açıkça söylemeleri ve bu konuşmayı yaparken gerekirse tanıklık edebilecek bir kişinin tanıklık etmesini sağlamaları, yaşadıkları olayları, verilen anlamsız emirleri ve uygulamaları yazılı olarak kaydet-meleri, tacizde bulunan kişiyi bağlı bulunduğu birimin en üst amirine, İnsan Kaynakları departmanına ve/veya Yönetim Kurulu’na raporlamaları, hem yardımcı olması hem de kanıt oluşturması bakımından gerekiyorsa tıbbi ve psikolojik yardım almaları ve iş arkadaşları ile durumu paylaşmaları faydalı olacaktır.

İşverenlerin, duygusal tacizi önleme konusunda yapmaları gerekenler ise, öncelikle kısa bir eğitim ile tüm çalışanları bu olgu ve ögeleriyle tanışmasını sağlamaları, çalışanların katılımı sağlanarak bir politika oluşturulup yazılı hale getirilmesi, kötü bir çalışma ortamından ayrıcalıksız tüm çalışanların korunması, duygusal tacizin tanımlanması, bu olgunun yıkıcı olduğunun resmen ilan edilmesi, uygulanan duygusal tacizin ihbar olarak kabul edilmesi ve soruşturma başlatılabil-mesi için koşuların belirlenmesi, hedef olan kişinin hakları korunmak koşuluyla, taciz zanlısından derhal ayrılarak başka bir departmanda çalışmasının sağlanması, tüm çalışanların adil ve geçerli olduğunu kabul ettiği bir soruşturma yönteminin saptanması, şahitlerin güvenliği korunarak tanıklık etmeleri için koşulların belirlen-mesi (Bu tür soruşturma asla İnsan Kaynakları veya kuruluşun içindeki başka bir birim tarafından yürütülemez, çünkü sadakat çatışması veya yönetimin desteğini elde etme amacı oluşabilir. Son kararlar her zaman en az üç karar verici tarafından yapılmalıdır ve hiçbir şekilde kuruluşun tek bir yöneticisine bırakılmamalıdır.), maddi ve manevi zararın saptanması ve yazıya dökülmesi (Tıbbi teşhisler, ücretli izinler, kaybedilen sosyal haklar), bir şikayet bildirildiğinde, işverenin olumlu ve zamanında vereceği tepkinin, şikayetçiye doğrudan bildirilmesinin zorunlu olduğunun belirtil-mesi, işverenin düzeltmek amacıyla duruma müdahalesinin nasıl olacağı konusunda çeşitli olasılıkların tanımlanması (Tacizcinin alenen özür dilemesi, işyerindeki konu-munun düşürülmesi veya yer değiştirmesi, şikayetçinin gönüllü olarak başka bir birime transferi, ayrılması durumunda her iki tarafında onayladığı bir tazminat paketinin oluşturulması ve iş bulma konusunda yardım sağlanması), tacizi kesinle-şen ve suçlu bulunan kişinin cezalandırılması (var olan bir disiplin cezası ya da bu politikayı yerleştirmek üzere oluşturulmuş yeni bir ceza ile) ve misilleme veya intikam almayı engelleyen tedbirlerin alınarak bunun yeni bir taciz olarak kabul edileceğinin belirtilmesidir .

SONUÇ:
Günlük yaşantımızın büyük bir kısmının geçtiği işyerlerinde duygusal taciz, sistemli olarak uygulanması halinde psikolojik savaşa dönüşmekte ve kurbanların işten ayrılmalarının dışında başka bir seçenekleri kalmamaktadır. Örgütsel verimsiz-liğin ve etkinsizliğin en önemli nedeni olan duygusal taciz, dünyada ve ülkemizde tüm kamu ve özel kuruluşlarda var olan ancak tanımı üzerinde bir uzlaşma olmayan psikolojik bir savaş olarak sürüp gitmektedir. Akılcı ve insan kaynağına değer veren yönetimlere sahip şirketlerde duygusal tacize az rastlanır. Genellikle kuralların yazılı olmadığı, iletişim kanallarını kapalı olduğu ve karlılığı en öncelikli değer olarak gören şirketlerde duygusal tacize daha sık rastlıyoruz. Tatminsizlik, örgütsel çatışma, işgören devir hızında artma, verimsizlik, etkinsizlik ve daha pek çok olumsuzluğa neden olan duygusal tacizin tanımlanabilmesi için ilgili kuruluşlarca duygusal tacizin kabul edilemeyecek bir davranış olduğunun ve adalete bile yansıtılabilmesinin koşulları oluşturulmalıdır.

Alıntıdır..
 
"MOBBING" NASIL UYGULANIR?

Kişiye yetenek ve becerilerinin çok altında veya uzmanlık alanına girmeyen işler verilir. İşle ilgili tüm önerileri reddedilir. Geliş gidiş saatleri, telefon konuşmaları, çay kahve molaları ayrıntılı olarak kontrol edilir. Sürekli eleştirilir veya küçümsenir. Kişi, işle ilgili önemli gelişme ve haberlerin dışında bırakılır.


Kişinin arkasından çeşitli söylentiler çıkartılır. Heinz Leymann kitabında “mobbing” yöntemlerini şu şekilde anlatıyor (2):

1. Kendini göstermeyi ve sağlıklı iletişimi bozmak: Sık sık sözünüz kesilir, yaptığınız iş sürekli olarak olumsuz eleştirilir. Jest ve bakışlarla rahatsızlık verilir. Tehdite kadar iş uzar.

2. Sosyal ilişkilere saldırı: Sosyal ortamdan tecrit edilmesine çalışılır. En ufağından her türlü ilişki kesilir. Yok gibi kabul edilir ki bu ağır bir taciz yöntemidir.

3. İtibar ve şöhrete saldırı: Sürekli dedikodu üretilir. İmajınız zedelenmeye ve böylece güvenilirliğinizin yitirilmesine çabalanır.

4. Kişinin yaşam standartları ve mesleki konumuna yönelik saldırı: Yetenek ve birikimlerinizle orantısız işler verilir. Sürekli iş değişiklikleri yapılır.

5. Kişinin sağlığına yönelik saldırı: Fiziksel olarak kaldıramayacağınız yoğunlukta işler yaptırılır.
 
Türkiye 'de de birçok yerde de uygulanan bir yöntem fakat bizdeki fark işveren bunu farkında olmadan yapıyor. Mühendis personeline sekreterlik yaptırmak, çay servisi yaptırmak bence içimizden en güzel örnekler..

Tabii bunu işveren yapıyorsa işler karışıyor. İşverene yaptırım yapacak yasların çıkarılması bence birçok ülkede çok güç.
 
Tubaco çok güzel bir alıntı paylaşmışsınız.Benim söylemek istediğim şu;birileri bunu yapıyorsa bilin ki ego tatmininden veyahut sizden korktuğundan dolayı yapıyordur.Eğer bunu bilirseniz psikolojik olarak etkilenmezsiniz.Tabii burda durumun dozu önemlidir.Kişiler(statü) önemlidir ve şöyle bir düşünün insanlar bu tip şeylerle uğraşabiliyorlarsa şirkete katkısı ne kadardır?Buna vakit buluyorlarsa çok fazla işleri de yok demektir. Günümüz çağında insanların insani davranışlarını kaybettiğini görüyorum.Bu sadece iş yerinde değil,dünyada her alanda böyle. Kusura bakmayın ama gittikçe kalitesizleşiyoruz. İnsanlık adına endişeliyim..
 
Çok güzel bi konu bende mobbing e maruz kaldım. yaptığım işler küçümsendi ve bunu yapan muhasebe elemanıydı benim işten ayrılmam için elinden geleni yaptı ama çıkmadım tabi bunların olmasındaki en büyük neden iş yerinin aile şirketi olması ve küçük bi yer olması. ama tek gerçek varki çok yıpratıcı ve bi okadar sinir bozucu.
 
malesef sadece küçük şirketlerde böyle olmuyor, neredeyse asırlık, kurumsallaşmış yerlerde de oldukça sık yaşanıyor. hatta zincirleme şekilde genel müdür müdüre, müdür kendine bağlı çalışanlara tabiri caizse iş hayatını zindan edebiliyor. bununla ilgili devletin ciddi çalışma yapması lazım, tabi bu çalışmayı yapacak olanlar da mobbing uyguluyorsa yanmışız...
 
@belen

Aynı durum benimde başıma geldi..ben akıl sağlığım için ayrıldım ama..Bu durum farklı yerlerde benzer şekilde olabiliyor.Maalesef kadınlar bu duruma daha çok maruz kalmakta..
 
Bir de Türkiye için bu dediğin kesinlikle doğru daha yıllar öncesinden kalma usta çırak ilişkisi işlemiş insanların beynine...
 
Konu biraz yönünü değiştirmiş. Arkadaşlar mobbing işyerindeki kötü ilişkilerden daha çok, hiyerarşik olarak üstte olan birisinin altındakiye kötü davranışıyla alâkalı. Genelde yapılma amacı da son zamanlarda "işten çıkartmak yerine bezdirelim" mantığı üzerinedir. Bu tür bir davranış için ben kelime bulamıyorum açıkçası.
 
İşten atılırken bebeğini düşürdü, mobbing davası açtı

mobbing-davasi.jpg

İlaç mümessili Fecriye Ermemiş Ayhan, 10 yıldır çalıştığı iş yerinden 2 yıl önce, yeni atanan bölge müdürü F.B. tarafından 'randevularına gitmediği, işe geç geldiği ve mesai saatinde yıkattığı otomobilin 10 liralık fişini iş yerinden tahsil ettiği' iddiasıyla tazminat ödenmeden çıkarıldı. Açtığı işe iade davasını kazanan Ayhan, işten çıkarılırken psikolojik olarak etkilendiği için 14 haftalık bebeğini düşürdüğü ve ayırımcılık yapıldığı iddiasıyla ayrıca mobbing davası açtı. 8 aylık tazminatı verilerek işe iade kararı uygulanmayan Ayhan, 20 bin lira manevi tazminat istedi.

İstanbul merkezli özel bir ilaç firmasının Eskişehir Bölge Müdürlüğü'nde mümessil olarak görev yapan 32 yaşındaki Fecriye Ermemiş Ayhan'ın çalıştığı birime, mesai arkadaşı F.B. 2 yıl önce bölge müdürü olarak atandı. İddiaya göre F.B., bölge müdürü seçimi yapılırken birlikte genel müdürlüğe çağırıldığı 10 yıldır aynı yerde çalışan Fecriye Ermemiş Ayhan'ı kendisine rakip olarak görerek, göreve başladıktan sonra işten çıkartmak için girişimlerde bulunmaya başladı.

SAVUNMASI İSTENDİ
İlk olarak Ayhan'dan iş yeri ile iletişim kurmasını sağlayan 'PDA' adlı cihazla bağlantı yapmadığı gerekçe gösterilerek savunması istendi. Bu olaydan bir ay sonra da iddiaya göre serbest zamanlı çalışma sistemiyle görev yapan Ayhan'dan 15 dakika işe geç geldiği için yine savunması istendi.

BEBEĞİNİ DÜŞÜRDÜBu olaylar yaşanırken ikinci çocuğuna hamile olan Ayhan, iddiaya göre yeni bölge müdürünün göreve başlamasının üçüncü ayında kendisine karşı yapılanlardan etkilenip 14 haftalık bebeğini düşürdü.

10 LİRALIK OTO YIKAMA FİŞİYLE İŞTEN ATILDI
Bebeğini düşüren Ayhan'ın, bu kez firma tarafından tahsis edilen otomobilini mesai saatleri içinde yıkatarak 10 liralık yıkama fişini firmadan tahsil ettiği, randevusuna gitmediği iddiasıyla savunması istendi. Alınan savunmalara rağmen Ayhan'ın istifa etmemesi üzerine, oto yıkama fişi gerekçe gösterilip parayı zimmetine geçirdiği ve yüz kızartıcı şuç işlediği iddiasıyla tazminat ödenmeden işten çıkarıldı. Yaşadıklarını kaldıramayan Ayhan'a, başvurduğu doktor tarafından işten atıldığı için davranış bozukluğu teşhisi konularak 10 gün iş göremez raporu verildi.

İŞE İADE DAVASINI KAZANDI, TAZMİNATINI ALDIHaksız yere işten atılmasının ardından hukuk mücadelesi başlatan Ayhan, Avukatı Önder Özer aracılığıyla İstanbul Bakırköy 15'inci İş Mahkemesi'ne işe iade davası açtı. Yaklaşık 1,5 yıl süren davada Ayhan, PDA cihazı bozuk olduğu için firmaya gönderdiğini ispatladı. Ayrıca atılmasına neden olan oto yıkama fişinin verildiği yazar kasanın, işletmeci tarafından saati ileriye alınmadığı için otomobilin yıkanmasının öğle yemeği molası saatleri arasında olduğu, belirlenen randevu ile görüşmeyi gerçekleştirdiğini tanıklarla kanıtladı. Mahkemeheyeti de, Fecriye Ermemiş Ayhan'ın işe iadesine karar verdi.

Kararın Yargıtay tarafından da onanması üzerine çalıştığı firma tarafından Ayhan'a, kıdem ve ihbar tazminatıyla birlikte, işe iade edilme kararı uygulanmadığı için de 8 aylık maaşı karşılığında tazminat ödendi.

MOBİNG DAVASI AÇTI
İşe iade davasını kazandıktan sonra hukuk mücadelesine devam eden Ayhan, bu kez yeni bölge müdürünün göreve başladıktan sonra 5 ay süre içerisinde uygulanan baskılar ve bu baskılar sonucu psikolojik olarak etkilenip 14 haftalık bebeğini düşürdüğü iddiasıyla eski işyeri hakkında avukatı aracılığıyla mobbing davası açtı. Açtığı davada 20 bin liralık manevi tazminat isteyen Fecriye Ermemiş Ayhan, uygulanan mobing kapsamında İş Kanunu'nun 5'inci maddesi gereğince, iş yerinde çalışırken aldığı 4 aylık maaşa takabül eden, 'eşit davranma ilkesine aykırılık ve ayırımcılık' tazminatı istedi. Ayrıca işe iade için açtığı davada eksik hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatından kalan 46 bin 178 lirayı talep etti.

'BANA HAKSIZLIK YAPTILAR'Balıkesir'de yeni bir ilaç firmasına girerek mümessil olarak çalışmaya devam eden Ayhan, yaşadığı günleri unutmak istediğini ama unutamadığını söyledi. O dönemde psikolojik olarak etkilendiği için 14 haftalık bebeğini kaybettiğini öne süren Ayhan şunları söyledi:

"Bir annenin çocuğunu düşürmesi çok acı bir durum. Bunun acısını sürekli hissediyorum. Ben 5 aylık süre zarfında büyük bir kabus yaşadım. Yapılanlar karşısında psikolojik olarak etkilendim ve 10 gün rapor almak zorunda kaldım. Şimdi eşim ve çocuğumla birlikte yaşamıma devam ediyorum. Ama hukuk mücadelemi sürdüreceğim."

'BU DAVA MOBBİNG'İN BOYUTLARINI GÖSTERİYOR
Bakırköy Nöbetçi İş Mahkemesi'ne açtıkları mobbing davasının çok önemli olduğunu kaydeden avukat Önder Özer de şunlarıc anlattı:

"Bu dava ve yaşanan olaylar, mobbingin nerelere kadar ulaşabileceğini ve insana nasıl zarar verebileceğini gösteriyor. Kötü sonuçlarını ortaya çıkarıyor. Burada müvekkilim, uğradığı mobbingden dolayı hem psikolojisi bozulmuş hem de bebeğini kaybetmiştir. Bu dava ile çalışanların bir köle olarak değil de, daha insanca muamele görmesini sağlamaya çalışıyoruz. Ayrıca yöneticilerin de yaptıkları ile ilgili yargıya hesap verebilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Biz bu haksız uygulamaların bir müeyyidesinin olması gerektiğini düşünerek davayı açtık."
 
Arkadaşı medeni cesaretinden dolayı ve kararlı oluşu nedeni ile kutluyorum.
Bu aşamaların varlığından habersiz yaşayan ve yaşatılan o kadar çalışan var ki saymakla bitmez .
Mobbing ile ilgili daha geniş zamanda yazacağım çok şeyler var .
Para bende her şey yaparım diyenler, paranın kiri içinde kaybolup giderler,
Tebessüm dolu hayatların yaşanması dileği ile,
 
Konu ile ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yayınladığı bir rapor. Zor bir süreç ve ne yazık ki işten atılma korkusu ile kimse elini taşın altına koymuyor.
 

Ekli dosyalar

  • mobbing_2014.pdf
    548.7 KB · Görüntüleme: 38
Tanımlanması 1980'lere dayanmasına rağmen Türkiye'nin çalışma hayatında son birkaç yıldır kendine yer bulabilmiş mobbing, hem kadınların, hem de erkeklerin yaşadığı en travmatik, sonuçları en ağır problemlerden. Bu yazıda, mağduru intihara kadar sürükleme potansiyeli bulunan ve ülkece farkındalığımızı arttırmamız gereken mobbing konusuna değinelim.

1. Mobbing kısaca, bir bireyin herhangi bir başka birey tarafından veya grup içerisinde zorbalığa maruz kalması olarak tarif edilir.

Ailede, arkadaşlar arasında, okulda, işyerlerinde, komşuluk ilişkilerinde ve çeşitli topluluklar içerisinde görülebiliyor, yatay veya dikey olabiliyor. Birçok grup içerisinde görülse de, zamanımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz, ailemiz ve arkadaşlarımızdan daha çok etkileşimde olduğumuz işyerleri, mobbing konusunun en çok öne çıktığı ortamlar.

2. Mobbing'in tanımı ilk olarak 1966 yılında, Avusturyalı etolojist Konrad Lorenz tarafından kuşlar ve hayvanlar arasında yapılıyor.

1970'lerde ise İsveçli Fizikçi Peter Paul Heinemann, Lorenz'in bu kavramsallaştırmasını bir grup çocuğun başka bir çocuğu hedef alarak eziyet etmesi, saldırması şeklinde uyarlıyor. 1980'lerde ise İsveçli Pedagojik Psikolog Dr. Heinz Leymann bu kavramı; işyerlerinde çeteleşme, örgütlenme olarak kullanıyor; ve mobbing bu günlere geliyor.

3. Leymann iş yaşamında mobbing kavramını şu şekilde literatüre geçiriyor:

"Düzenli, tekrar eden ve kasıtlı olan, çalışanın onurunu zedeleyici bir psikolojik terör davranışı."

4. Türkiye'de son 4 yılda, Alo 170 hattına mobbing iddiasıyla tam 15.762 kişi başvurmuş.

2011-2015 yılları arasındaki verilere göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi Alo 170 hattına başvuran bu 15.762 kişinin 11.629'unun özel sektörden; ve ağırlıklı olarak 29 ila 33 yaşları arasında.

5. Tabii birçok mağdur (veya seyirci), işini kaybetme korkusuyla mobbing'i şikayet edemiyor veya henüz maruz kaldığı davranışın bir tanımı olduğunu bile bilmiyor.

İnsan kaynakları birimlerine bu konuda çok iş düştüğü söylense de, onların yapabileceğinin farkındalık yaratma veya bu konuda bir takım kural, prosedür vb. yöntemler oluşturmaktan öteye geçecek güce sahip olacağını da söylemek zor.

6. En önemli sorumluluk yönetime düştüğü halde, şikayet hattını arayanların %67'si yöneticileri tarafından mobbing'e maruz kaldıklarını belirtmişler.

Bu da yönetimdeki genel müdür vb. pozisyonların önemli bir kısmının, işi yönetebilecek kapasiteye sahip olsalar da iletişimi ve ilişkileri yönetebilecek, adaleti gözeten özellikler bakımından yoksun olabileceklerini düşündürüyor.

7. Mobbing konusunun gündeme gelmesi Türkiye'de çok yeni sayılır.

Bununla birlikte bazı yasal düzenlemeler de var; örneğin 19 Mart 2011 tarih ve 27879 sayılı Resmi Gazete'de "İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi (Mobbing)" Başbakanlık Genelgesi yayımlandı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde "Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu" oluşturuldu. Mobbing konusuna ayrıca 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda da yer verildi. Çeşitli sivil toplum kuruluşları bu konudaki farkındalığa destek vermekle birlikte, tamamen bu konu özelinde kurulan Mobbingle Mücadele Derneği, çeşitli il temsilcilikleri vasıtasıyla hizmet veriyor.

8. Mobbing 5 kategoride inceleniyor ve mağdurlar genellikle en hassas oldukları konularda zorbalıkla karşılaşıyorlar.

Burada mobbinge maruz bırakılmış mağdurların ilgili kategorilerde ne gibi tepkilerle karşılaştıklarına dair cümlelere de yer verelim. (Mağdur yorumları ERA ve Future Bright araştırma şirketlerinin 2012 yılına ait Türkiye Mobbing Araştırması raporundan alınmıştır).

*Birinci kategori; iletişime yönelik saldırılar:

Kişinin çevresiyle iletişimini sınırlamaya yönelik davranışlar, sürekli sözünün kesilmesi, yüksek sesle azarlanması, karar süreçlerinin dışında tutulması, sözel saldırı ve tehdit alması. "Beni bir hastalık gibi gösterip, etrafımdaki insanları korkutmaya ve beni yalnız bırakmaya çalıştılar."

*İkinci kategori; sosyal ilişkilere yönelik saldırılar:

İş arkadaşlarının ve amirlerinin mağdurla konuşmaması, yokmuş gibi davranmaları, odasının diğerlerinden izole bir yere taşınması. "Adeta siz görünmez olmuşsunuz gibi davranılıyor. Günaydına bile cevap alamıyorsunuz, kimse size tepki vermiyor, yok sayılıyorsunuz."

*Üçüncü kategori; kişisel imaja yönelik saldırılar:

Mağdur hakkında söylentiler yayılması, yaptığı işle, bir özrüyle alay edilmesi, konuşmasıyla, yürüyüşüyle, etnik kökeniyle ilgili alaycı espriler yapılması, isim takılması. "Bu işi X'e verecektik ki neler yapardı, üstelik senden çok daha kısa sürede."

*Dördüncü kategori; mesleki kariyerine yönelik saldırılar:

Mağdura ya hiç iş verilmemesi ya da kapasitesinin altında veya çok anlamsız işlerin verilmesi. "En önemli toplantılar nedense benim katılamayacağım zamanlarda yapılmaya başlandı, sonrasında sizinle bilgi de paylaşılmıyor, ister istemez geride kalmanız sağlanıyor."

Ve beşinci kategori; kişinin sağlığına ve vücut bütünlüğüne yönelik saldırılar: Mağdurun tehlikeli, ağır ve zor işler yapmaya zorlanması, şiddet, hatta doğrudan cinsel taciz uygulanması.

9. Bu vakaların mağdurlar üzerindeki etkisi ise çok ağır ve uzun süreli olabiliyor.

Gerginlik ve öfke, kalıcı uyku bozuklukları, aşırı kilo alma veya verme, alkol veya madde bağımlılığı, sık geç kalma-hastalık izinleri, şiddetli depresyon, panik ataklar, kalp krizleri, ciddi hastalıklar, kazalar, ağlama nöbetleri, intihar girişimleri ve üçüncü kişiye yönelik şiddet görünen etkiler arasında sayılabilir.

10. Peki ne oluyor da şirketlerde mobbing vakaları yaşanıyor?

PERYÖN ve Towers Watson tarafından 2013 yılında yapılan Mobbing Araştırması'ndaki verilere göre, şirketlerde mobbing'e neden olan en önemli etkenin %45'lik bir oranla "yetersiz liderlik" olduğu tespit edilmiş. Yetersiz iç iletişim ve yetersiz çözüm mekanizması da ilk sırayı takip eden diğer önemli etkenler arasında yer alıyor.

11. Şirketlerin yaklaşık %65'inde raporlanan mobbing vakası yok, tabii bunun en önemli nedeni bunu raporlayacak bir mekanizma yok.

Yani zaten bu konuda yol gösterici bir prosedür / yöntem belirlenmemiş ve eğitim de verilmiyor; komite vb. bir yapılanma da mevcut değil.

12. Kaba tabirle söylemek gerekirse, "ortalık bu kadar boşken" zorbaların yolu ne yazık ki çok açık...

Rekabetin ağırlaştığı iş dünyasında bu gibi yönetim zafiyetlerinin giderilmesi, kişilerin daha da bilinçlendirilmesi, mobbing vakalarının kayda alınması ve yönetilmesini sağlayan mekanizmaların oluşturulması, çalışan memnuniyetini daha ön planda tutan yönetim yaklaşımlarından standartlarından faydalanılması, işe alım süreçlerinde profesyonel yeteneklerin yanında kişisel gelişimini belli bir seviyeye getirebilmiş insanların seçilebileceği kriterlerin kullanılması, yasal düzenlemelerin geliştirilmesi, sivil toplum kuruluşlarının daha aktif hale gelmesi gerekiyor ki, zorbalıkların önü biraz olsun kesilebilsin. Umuyoruz bir sonraki dünya mutluluk gününde daha sağduyulu, kişisel hırsların, egoların bir kenara bırakıldığı, yönetilebildiği, farklılıklardan beslendiğimiz, ötekileştirmelerin olmadığı yerlerde yaşıyor ve çalışıyor oluruz.

Eliz Esra Şimşek
Harvard Business Review Türkiye, Mart 2016
 
Merhaba ,
İş güvenliği uzmanı olan arkadaşlarında burda olduğunu düşünerek Mobing ile ilgili birşey sormak istiyorum bilgisi olanlardan cevap vermelerini rica ediyorum. İş yerine girerken belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladım. Şuan net ücretten brüt ücrete geçiş yaptığımız için yeni sözleşme imzalatmaya çalışıyorlar. Ancak yeni sözleşmede bununla ilgili bir madde yer almıyor ve verilen hakları (maaş,tatil,servis,vardiyalı düzene geçiş vb) istediği zaman geri alabileceğine dair sözleşme maddeleri yer alıyor. Bu sözleşmeyi imzalamazsak ne olur ? Zaten ilk işe girişte birkaç sayfalık birşey imzalandı.
 
Yaşamın her alanında, özellikle de iş hayatında önemli bir sorun haline gelen mobbing hakkında bilginiz var mı? Ne olduğunu, nasıl yapıldığını biliyor musunuz? Latince kökenli (mobile vulgus’tan türemiştir) olan mobbing için yeni bir terim diyebiliriz. Zira günümüzde pek çok kişi mobbing ne demek bilmiyor bile! (Aslında mobbingin ne olduğu gayet iyi biliniyor ama bu bilgi teoriden değil pratikten geliyor diye düşünüyorum.) Her neyse; konuya dönelim.

Yukarıda da söylediğim gibi mobbing; taciz etme, psikolojik şiddet gösterme, aşağılama, yıldırma, gücü kötüye kullanıp kişiye kasıtlı olarak zarar vermek isteme gibi anlamlara geliyor. Yani sizin de anladığınız üzere mobbing kavramına pek de yabancı sayılmayız. Sonuçta; ülkemizde birilerinin birilerini taciz etmesi “ne yazık ki!” şaşırılacak bir durum değil. Nitekim etrafımızda tacizle ilgili sayısız canlı örnek var. Hatta belki de bahsettiğim üzücü durumla siz de karşılaşıyor olabilirsiniz.

Ancak şu da bir gerçek ki son yıllarda yaşanan gelişmeler ve getirilen yeni kanunlarla; mobbing artık göz yummak zorunda olduğumuz bir olgu değil! İşte bu nedenle; herkesin mobbing hakkında detaylı bilgi sahibi olması ve mobbing ile başa çıkmak için neler yapılması gerektiğini öğrenmesi gerekiyor.

Mesela; iş yerinizde size sürekli kötü davranan bir üstünüz varsa, davranışına mobbing diyebilmek için bazı şeylerden emin olmalısınız. Ya da mobbing karşısında izleyeceğiniz hukuki süreçte dikkat etmeniz gereken şeyleri öğrenmelisiniz. Özetlemek gerekirse; mobbingin nasıl yapıldığından ispatlanacağına kadar konular hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Bunun dışında Tacizcinin davranış çeşitleri hakkında da bilgiler edinerek, mobbingle nasıl baş edileceğini bilmelisiniz. Tüm bu konuları ve daha fazlasını aşağıda başlıklar halinde ele alacağım. Şimdi dilerseniz mobbing nedir, nasıl yapılır hakkında bilgiler verelim:

Mobbing Nedir?
Mobbing, ilk olarak 1960’lı yıllarda bazı hayvan davranışlarını incelemek için Konrad Lorenz tarafından kullanılan bir sözcüktür. Etolog (kısaca hayvan davranışlarını inceleyen bilim insanı) Lorenz, mobbing için “küçük hayvan gruplarının büyük hayvanlara karşı gösterdiği tepki” tanımını yapmış. 1972 yılında ise İsveçli doktor Peter Paul Heinemann, okul yaşantısındaki çocukların davranışlarını incelemiş. Mobbingi, çocuklar arasındaki zorbalık olarak ifade etmiştir. Daha sonra ise mobbing ile ilgili yaptığı çalışmalarla tanınan Dr. Leymann, bu kavramı yeniden ele almıştır.

İş yerinde mobbingi ilk kez tanımlayan Leymann’ın ifadesine göre ise bu kavram “bir ya da daha fazla kişinin, diğerine yaptığı düşmanca ve ahlak dışı bir iletişim şeklindeki psikolojik terör” olarak tanımlanmıştır. Evet, mobbing kavramının ortaya çıkışı hakkında bunları söyleyebiliriz. Sözcük Batı literatürüne yeni girmiş olduğu için net bir Türkçe karşılılığı henüz bulunmamaktadır. Mobbing; “psikolojik terör, psikolojik şiddet, duygusal taciz, yıldırma” gibi kelimelerle tanımlanabilir. Şimdiye kadar söylediklerimde hemfikirsek, gelelim mobbing nasıl yapılır sorusunu cevaplandırmaya:

Mobbing Nasıl Yapılır?
Mobbingin psikolojik taciz, baskı, aşağılama gibi anlamları olduğunu öğrendiğimize göre mobbinge örnek olabilecek vakalara gelelim. Çünkü kavramın gündeme gelmesi, pek çok kişinin yersiz şekilde mobbinge maruçz kaldığını söylemesine yol açtı. Örneğin; yöneticisinin kötü bir tepkisiyle karşılaşan çalışan hemen “bana mobbing yapılıyor” diyor. Diğer bir ifadeyle; en küçük olumsuzluklar bile mobbing olarak gösteriliyor. İşte bu nedenle; yanlış anlaşılmamalara meyil vermemek adına birkaç örnek mobbing davranışından bahsetmek istiyorum.

Öncelikle iş yerinde duygusal tacize uğradığınızı söylemeniz için, mobbingin sistematik bir şekilde yapılması gerektiğini bilmelisiniz. Normalde gayet normal bir alt-üst ilişkinizin olduğu yöneticinizin, size söylediği olumsuz bir sözü, mobbing olarak nitelendiremezsiniz. Kısacası; iş yerinde mobbinge maruz kaldığınızı söylemeniz için bir ya da birkaç kişinin sizi yıldırmak, işten uzaklaştırmak için sürekli olarak benzer hareketleri yapması gerekiyor. Yöneticiniz, üstünüz ya da iş arkadaşlarınız sizi yıldırmak için şu davranışları sergiliyorsa mobbing mağduru olabilirsiniz!

Mobbing Örnekleri
  • Dedikodunuzun yapıldığını duyuyorsanız ve hissediyorsanız,
  • Toplantılar, seminerler, kısacası iş yerinizle ilgili organizasyonlar konusunda hiçbir bilgi verilmiyorsa,
  • Öz güveninizi sarsacak şekilde davranılıyorsa,
  • Etik olmayan tepkilerle karşılaşıyorsanız,
  • Görünüşünüz, diliniz, dininiz vs… yüzünden dışlanıyorsanız,
  • Benzer sebeplerden dolayı sürekli alay konusu oluyorsanız,
  • Her adımınız izleniyor, her hareketiniz gözlem altında tutuluyorsa,
  • Ağzınızı açtığınız her an susturulmaya çalışıyorsanız ve söylediklerinizden dolayı aşağılanıyorsanız,
  • Sürekli olarak ortamda yokmuşsunuz gibi davranılıyorsa,

  • Pozisyonunuza uygun olmayan işler yapmanız söyleniyorsa,

  • Eksiğinizi bulmak için ekstra çaba sarf ediliyorsa,

  • İtme, sandalyesine-masasına vurma, çelme takma gibi davranışlarla fiziksel şiddete maruz kalıyorsanız,

  • Elle sarkıntılık, sözlü cinsel imalar gibi tacizlerle mağdur oluyorsanız,

  • Ve benzer hareketlerle her gün karşılaşıyorsanız; mobbing kazazedesiyim diyebilirsiniz.

Neden Mobbing Yapılıyor?
Peki, neden mobbing yapılıyor? İnsanlar bu kadar kötü mü? Kişiler ya da gruplar neden karşısındakine kasti olarak zarar vermek ister ki? Neden onun kötülüğü için sistemli bir şekilde hareket eder? Onu işten uzaklaştırmak, yıldırmak, kötü hissettirmek gibi amaçlar için neden ekstra çaba sarf edilir? Aslına bakarsanız, bunun pek çok farklı nedeni olabilir. Ancak belli başlı olanlar için şunlar söylenebilir. Mesela; mobbing yapan kişinin körü körüne inandığı bazı şeyler vardır. Irk, din, mezhep gibi! Ve karşıdaki kişi onun düşüncelerine, inanışlarına ters düşecek şekilde davranıyordur.

Ya da mobbing yapılan kişi, diğer bir ifadeyle mağdur, tacizci tarafından bir tehlike olarak görülüyordur. Rekabet ortamı ve fazla hırs; bezdirme, yıldırma, psikolojik şiddet gösterme gibi meyilleri olan kişilerin mobbing yapmasına zemin hazırlıyor da denilebilir. Bunlara ek olarak; kötü yönetilen bir şirket, yoğun stres, iş yerindeki yerleşmiş yanlış kuralları bir başkasının da benimsemesini istemek gibi faktörler mobbing yapılmasına neden olabilir.

Tacizcilerin ve Mağdurların Ortak Özellikleri Nelerdir?
Peki, duygusal tacizde bulunanların ve mağdurların göze çarpan özellikleri nelerdir? Demek istediğim o ki acaba mobbing mağduru olanlar diğerlerinden farklı niteliklere sahip oldukları için mi böyle davranışlarla karşılaşıyorlar? Ya da mobbingcileri diğerlerinden ayıran ortak özellikler var mı? İsterseniz aşağıdaki başlıkta da bu sorulara değinelim.

Mobbing Mağdurlarının Ortak Özellikleri
  • Kendi hakkının yanı sıra başkalarının haklarını da savunmak isteyen ve bunun için çaba gösteren,

  • Boyun eğmekten hoşlanmayan, yanlış bir şey gördüğünde söylemekten çekinmeyen,

  • Karşısındaki kişiye pozisyonuna göre değil yaptığı işe ve dürüstlüğüne göre davranan,

  • İşini severek yapan ve elini attığı hemen her şeyde başarılı olan,

  • Kariyerinde yükselmek için uğraşan ve bu yolda önüne çıkan engellere karşı koyan,

  • Ya da tüm bunların tersi yönde; utangaç veya içe dönük olan,

  • Hakkını savunmaktan korkan ve öz güven sorunu yaşayan,

  • İşe yeni başlayan veya yeni mezun olanlar,

  • Ve erkeklere ziyade daha çoğunlukla kadınlar; mobbing mağduru oluyorlar.

Mobbing Tacizcilerinin Ortak Özellikleri
  • Psikolojik sorunları ve pek çok farklı korkusu olan,

  • Öz güven sorunu yaşayan, kendini kanıtlamak için birilerini ezme ihtiyacı duyan,

  • Geçmişte travmalar yaşayan,

  • Empatiden yoksun, kendilerini sevmedikleri gibi başkalarını da sevmeyen,

  • Duygusal zekaları son derece düşük olan,

  • Şiddete meyilli olan ve hakimiyet kurmak isteyen,

  • Kendini yeterli görmediği için başarılı olan herkesi bir tehlike olarak gören,

  • Ahlak dışı davranmaktan çekinmeyen ve kontrol manyağı gibi davranan kişilerse genel anlamda mobbingciler grubunu oluşturuyor.

Mobbingle Nasıl Başa Çıkılır?
Gelelim; mobbing ile başa çıkma yöntemlerine! Tüm bu bilgilerden sonra mobbinge maruz kaldığınızı düşünüyorsanız, ne yapmalısınız? Nasıl bir yol izlemelisiniz? Nerelere başvurmalısınız? Mobbing uygulayan kişiye karşı nasıl davranmalısınız? Öncelikle; duygusal tacize uğradığınızdan eminseniz; bunu kanıtlamak için karşılaştığınız davranışları tek tek not etmelisiniz. Mesela; size sorumluluğunuz dahilinde olmayan ve pozisyonunuza pek de yakışmayan bir iş verildiğinde bunu yazılı olarak kaydetmelisiniz. Yaptığınız işin niteliğini, emrin size ne şekilde verildiğini, hangi saatlerde o işi yaptığınızı ya da yapmaya zorlandığınızı, kısacası bütün ayrıntıları yazmalısınız. Çünkü bu elinizde delil niteliğinde yazılı bir belge olması açısından faydalı olacaktır.

Buna ek olarak; zorbaya boyun eğmemek için onunla açıkça konuşmalısınız. Duruma itiraz ettiğinizi söylemelisiniz ve psikolojik şiddet tarzındaki davranışlarını acilen durdurmasını istemelisiniz. Ki bu konuşmayı yaparken yanınızda size şahitlik edebilecek güvenilir birilerinin olması gerektiğini de unutmamalısınız. Zira sizi destekleyecek bir tanığınızın olması, mobbing ile başa çıkma sürecinde epey işinize yarayacaktır.

Buraya kadar dediklerimde hemfikirsek devam edebiliriz;
Mobbing karşısında yapmanız gereken bir diğer şey de yaşadıklarınızı yetkili birilerine bildirmektir. Üstünüz mobbing uyguluyorsa daha yetkili yöneticiye, insan kaynaklarına ya da yönetim kurulu gibi mercilere çıkarak durumunuzu elinizdeki delillerle birlikte rapor etmelisiniz. Tüm bu süreçte, psikolojik açıdan yardım almayı da düşünmelisiniz. Mobbing mağdurları; her gün karşılaştıkları tacizler yüzünden (kas ağrıları, hem beden hem de zihin olarak yorgunluk, uyku problemleri, paranoyak düşünceler, kaygı, iştah sorunları, mutsuzluk, güvensizlik…) problem yaşamaktadırlar. Bir uzmandan yardım almanız hem mobbingle başa çıkmanız hem de mobbinge uğradığınız yönünde kanıtınızın olması açısından lehinize olacaktır.

Tacizciye karşı hukuksal bir mücadele verecekseniz ise haklarınız şunlar olacaktır. Çünkü mağdur; haklı nedenlere dayanarak iş sözleşmesini feshedebilecektir. Mobbing uygulayan kişilerden maddi ve manevi tazminat talep edilebilecektir. Peki, hukuksal mücadele için mobbinge uğrayan çalışan ne yapmalı, nerelere başvurmalı? Mağdurlar, Alo 170, Türkiye İnsan Hakları Kurumu, Anayasa Mahkemesi gibi mercilere başvurabilirler. Ama bu noktada hem daha doğru bir yol izlemek hem de şikayetçi olmak için 7/24 ulaşabileceğiniz Alo 170’ ile işe başlamak daha mantıklı diye düşünüyorum.

Kaynak:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Üst