• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Mühendis....

@emin2

Bunun açıklaması çok basit aslında Emin Bey, sitemizde yer alan her 10 çevre mühendisinden en az 6-7'si çevre görevlisi ile ilgilenirken; kaç tanesinin arıtma tesisleri sorunları ile uğraşmaya ihtiyacı olabilir ki? Sorunlar karşımıza çıktıkça çözüm arıyoruz. Ayrıca çevre görevlisi belgesi için tek bir konu var; o zaman mühendislik problemlerinin tamamı için tek bir konu açıp bir de o gözle bakalım kaç mesaj, kaç görüntülenme olduğuna :)
 
PROF. DR. CUMALİ KINACI:
Açıkçası Türkiye’de maalesef bir arıtma tesisi mezarlığı olduğunu söylemem gerekiyor. Bu, biraz firmaların ve çevre mühendislerinin yetersiz kalmasından kaynaklandı. Ayrıca tesisler verimli tasarlanmadılar ve tükettikleri yoğun enerji nedeniyle çalıştırılmadılar ve çoğu mezarlığa döndü. Fakat artık Türkiye’de enerji verimliliğiyle ilgili önemli bir birikim ve talep oluştu.

Bir de eskiden yurtdışı firmalar Türkiye’yi üçüncü dünya ülkesi olarak görüyorlar ve eski teknolojileri, kendi ülkelerinde terk edilmiş teknolojileri satmaya çalışıyorlardı. O mantıkla kurulmuş birçok arıtma tesisi de var ve bunlar artık çalışamaz durumdalar. Bu yaklaşımdaki firmalar da artık kendilerini yenilediler ve artık Türkiye’de bu tarz bir iş yürütülemeyeceğini anladılar. Türkiye’de önümüzdeki yıllarda birçok mevcut arıtma tesisi yenilenecek. Ayrıca yeni tesisler de yapılacak. Türkiye su arıtma alanında henüz doygunluğa ulaşmadı. Bakanlıktaki görevim esnasında AB destekli yürütülen bir projede, Türkiye’deki içme suyu arıtma tesislerinin 4 bin metreküp/günün üzerinde olan 195 tesisi incelemiştik ve bu tesislerden sadece 3 tanesinin ham su özelliklerini karşılayabilir nitelikte olduğunu görmüştük. Yani 192 tanesinin revizyona ihtiyacı var. Dolayısıyla bunların tek tek ham su özelliklerinin de dikkate alınarak gözden geçirilmesi gerekiyor. Yani Türkiye’de pazar hala doygun hale gelmiş değil. Burada önemli olan firmaların kendi farklılıklarını ortaya koymaları. Ekipman üreticileri de, teknik olarak hizmet veren firmalar da kendilerini geliştirip pazarda söz sahibi olabilirler.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
......Fakat Türkiye olarak bu dönüşümü
hala gerçekleştiremedik. Tesisleri hala
sınırlı imkanlarla ve kalifiye olmayan
elemanlarla işletmeye çalışıyoruz. Ciddi
bir işletme yönetimi sorunumuz var.
İşletme alanında hizmet verecek yerli
firmalarımızı büyütemedik; ki bu tip
firmalar eminin Türkiye’de çok çabuk
gelişir uluslararası çapta önemli hizmetler
verebilirler.
Ayrıca tesis işletme ihalelerinde,
sözleşmelerin daha uzun süreli olması
lazım. İki yıllık veya üç yıllık sözleşmelerin
verimli olmadığı kanaatindeyim.
İki sene sonra tesisteki işinin biteceğini
bilen firma önünü göremediğinden,
gerekli teknolojiyi getiremez, daha
avantajlı bir fiyat sunamaz. Bu sözleşmelerin
8 yılın altında olmaması gerekiyor.
Bu, uzmanlık gerektiren teknik bir
alan. Bunun mahalli idare seçimleriyle
de fazla bir alakası yok. Bu, toplumsal
bir hizmet, bunun layıkıyla uzman firmalar
eliyle, daha uzun sürelerde, daha
kaliteli verdirilmesi lazım. Bana göre
sektörün en önemli sorunlarının biri
bu. Arıtma tesislerinin özel işletmelere
devri, kırsal kesimde daha da büyük bir
ihtiyaç ve zorunluluk. 30 büyükşehir
belediyesi ve 80 milyonluk bir nüfusumuz
var. Bu konuda en azından birkaç
büyük uluslararası çapta Su/Arıtma
firma çıkartabilmeliydik. Büyük bir su
endüstrisi (sektörü) geliştirebilmeliydik.

Ama bizde özel firma= min. maliyet, max. kar.
Yani çok iyi denetleme gerekir...

Katı Atık Programı (KAP) projesi kapsamında yerel yönetimlerin katı atık toplama, taşıma, geri kazanım ve bertaraf tesisleri, Katı Atık Ana Planı esasları dahilinde SUKAP benzeri bir yapı ile finanse edilecek.

Su ve Kanalizasyon Altyapı Projesi (SUKAP), belediyelerin içme suyu ve kanalizasyon projelerine destek için 2011'de başlatılan programla nüfusu 25 binin altında olan yerleşimlerin içme suyu ve kanalizasyon projelerine yüzde 50 merkezi bütçe hibesi sağlandı. Programa merkezi bütçeden 3,9 milyar lira kaynak aktarıldı. Program kapsamında 8,2 milyar lira maliyetli bin 242 proje başlatıldı.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


HALİ PÜR-MELAL’İMİZ…

Osmanlıca; içerisinde bulunduğu acı durumun özeti.
(Bir şeyin can sıkıcı, dertli ve biraz da utanılması gereken durumunu ifade etmek, gözler önüne sermek için kullanılır)

Ev sahibinin kısa cevabı ne acaba?

Bence, hava kirliliğini azaltmak için yaptı. Fazla eğitim almamış olmasına rağmen ev sahibi Fuzzy Logic ile modellemelere meraklıdır ve yaptığı karmaşık model hesaplarında böyle bir sonuç bulmuştur.

20181012_095710.jpg
 
Üst