• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Müslümanlar işte böyle vahşiler

Fatih Özcan

Site Kurucusu
Katılım
7 Aralık 2008
Şehir
Yurt Dışı
Firma
ABL Group
Müslüman coğrafyasında yeniden bir şekillendirme çalışmasının başladığı çok net görülüyor. Fotoğrafa bakanlar korkuyor, ürküyor ve"Müslümanlar işte böyle vahşiler. Onlar demokrasiden memokrasiden anlamazlar!" diyor.

A. Raif Öztürk "Günlerce aklımdan çıkmadı" dediği "Küçük Tavuklar" filmini kısaca özetlemiş. Bu kısa özet, bugün Müslüman coğrafyasında yaşananları anlatmaya fazlası ile yetiyor. Lütfen atlamadan okuyun!

[ Başrollerde bir kümes var. Kümeste birçok tavuk ile genç ve küçük horozlar, bir de kümesin tecrübeli ve büyük horozu bulunuyor. Kümesin etrafında da kurnaz bir tilki dolaşıyor. Tecrübeli ve büyük horoz, tilki içeri girmesin diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, tavukları dışarı bırakmıyor. Dışarı bırakmadığı tavuklara, ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak yaşamalarını sağlıyor.

Tabii ki dışarı çıkamadıkları için, doğru dürüst yemlenemeyen tavuklar da zayıf ve cılız kalmışlar. Bu nedenle de “Küçük tavuklar” olarak anılıyorlar.

Kümese giremeyen tilki ise, sinsi niyet ve planından hiç yılmıyor. Kümesin tellerinde küçük bir delik açarak, küçük ve genç bir horoza sesleniyor ve ona biraz mısır veriyor.

Mısırı yiyen küçük ve genç horoz, bu gizli alışverişten memnun olarak, her gün gelip tilkiden mısır alıyor. Bir süre sonra tilki, küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden fazla mısır verince, genç horoz hem kendisi yiyor hem de diğer tavuklara mısır dağıtıyor.

Böylece çevresinde yavaş yavaş sempati toplayarak otorite sağlarken, tecrübeli ve büyük horozun ise kümesteki gücü kırılıyor. Tecrübeli horozun etrafındaki tavuklar azalmaya başlıyorlar. Çünkü tavuklar, artık popüler olan ve o gizli beslenmelerle iyice irileşen genç horozun etrafında toplanıyorlar ve ona daha çok itaat etmeye başlıyorlar.

Bu aşamadan sonra tilki, kümesin kapısının önüne bolca mısır bırakıyor. Kümeste “kapıyı açalım mı, açmayalım mı” diye ciddi bir tartışma çıkıyor...

Sonunda, tilkinin beslemesiyle semiren genç horozun sözü revaç görüyor. Yine de kapıyı, korkarak açıyorlar ve kafalarını dışarı uzatıp yemlenip, hemen geri çekiyorlar.

Bir süre böyle devam ediyor. Bakıyorlar ki hiçbir şey olmuyor ve herhangi bir tehlike yok. Kümesteki tavuklar iyice rahatlıyor. Korkuları azalıyor. Tecrübeli horoza da “boşu boşuna hürriyetimizi kısıtladın” diye sitem ediyorlar.

Nihayet bir gece tilki, kümesin önündeki avluya, geniş bir alana mısırlar döküyor. Artık korkusuzluğa da âşina olan tavuklar, genç ve güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkıyorlar ve rahat rahat yemleniyorlar.

Kümesteki her tavuk yavaş yavaş semiriyor ve daha da çok cesaretleniyorlar.

Tilki bir süre sonra, gece kümesin kapısından kendi mağarasına kadar mısır tanelerini döküyor. Sabah kümesten çıkan ve korkusuzca yemlenen tavuklar, yemleri kapışa kapışa mağaraya kadar gidiyorlar.

Sonra, kısa bir tereddüt geçirerek mağaraya giriyorlar. Onları içeride bekleyen tilki, bütün aldanmış tavuklar mağaraya girince, mağaranın kapısını kapatıyor.

İşte bundan sonrasındaki pişmanlıklar, acı akıbeti asla değiştirmiyor…

Diğer yandan Tecrübeli horoz ve ondan ayrılmayan birkaç tavuk ise bir yandan aldatıcı menfaatler uğruna terk edilmişliğin ezikliğiyle, teb’asının acı akıbetlerine üzülmekten başka bir şey yapamıyorlar… ]

-

Evet, komplo teroileri üretmekte millet olarak üstümüze yok. Ancak Mısır'da, Tunus'ta ve Libya'da yaşananların teori olmadığı, net bir komplo olduğu hemen görülüyor.

Ne idüğü belirsiz bir adam (sonradan pornocu olduğu öğreniliyor) bir film çekiyor, önce filmin fragmanı kıyameti koparıyor. Sonra da filmin vizyona girmesi... Sokaklar kızılca kıyamet! Arap Baharı dönüyor son bahara! Ve komplocuların ağızlarının suyunu akıtan gelişme; sokağa dökülen Müslümanlar ABD büyükelçisini ve yanındakileri öldürüyor.

Sonuç: Müslümanlar işte böyle vahşiler! Derhal Amerikan ordusu müdahale etmeli! İran vurulmalı!

-

Mısır, Libya ve Tunus'ta yaşanan Arap Baharı devriminin sonucuna bakarsak bugün yaşananların nedenini daha net görebiliriz. Bu üç ülkede batı karşıtı olmayan, Türkiye yanlısı, AK Parti benzeri partiler iktitara geldi! Birilerinin bu sonuçtan ciddi rahatsızlığı var.

Tesadüflere bakar mısınız!?

İğrenç filmin yapımcısı İsrail asıllı bir Amerikan vatandaşı...

İlk demeç verdiği gazete Amerikan Wall Street Journal. Wall Street Journal kime ait? Küresel medya devi Murdoch'a! Murdoch bu gazeteyi kimden aldı? Yahudi Bancroft Ailesi'nden!

Geçenlerde Serdar Turgut Wall Street Journal için şöyle bir ayrıntıyı köşesinde yer vermişti:

"AMERİKA'da iki gazeteyi Yahudi lobisinin izni olmadan satın almanın imkânı yoktur. Bunlardan bir tanesi zaten Yahudilerin sahip olduğu New York Times, diğeri de Yahudi mali ve bankacılık çevrelerinin direkt kontrolünde olan ve Başbakan'ın namert dediği Wall Street Journal'dir."

Filmi çeken yapımcının ilk sözleri şifrenin anahtarı: "İslam kanserdir, Müslümanlar da yok edilmesi gereken böceklerdir. Bu film ile İslam'ın nefret içerikli bir din olduğunu göstereceğim."

Bu üç ayrıntıyı yan yana getirince tüm bu yaşananlara tesadüf demek ne kadar zor değil mi?

Zaman Gazetesi yazarı Ekrem Dumanlı'nın köşesinde yaptığı vurgu çok önemli:

"Bazı güç odakları yeryüzünü iki kutuplu hale getirmek için düğmeye basmış durumda. Önce tahrik ediyorlar haince; sonra da tepkilerin cehaleti ve ölçüsüzlüğü üzerinden Müslümanları kara imajlara mahkûm ediyorlar. Oysa Müslüman, başkasının yazdığı senaryoda rol almaz, tahrikler karşısında aslî duruşunu bozmaz. Provokatörlere dünyayı dar etmenin yolu belli: Kendini doğrudan ve güzel bir üslupla anlatacaksın, inancını doğru temsil edeceksin, başkasının yazdığı senaryoda figüranlığını yapmayacaksın, demokratik ve hukuki yollardan hakkını arayacak, terbiyesiz adamlara yeryüzünü dar edeceksin... Ancak bu şekilde global operasyonun oyununu bozabilirsin."

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
malesef ki başlık kadar konusu da kendince yazılmış bir aktör ün horozluğundan başka birşey olmayan bu yazı ne saçma.... kim olduğu ne olduğu bilinmeyen kişilerce yapılmış bir şeyleri 1.5 milyar müslümana mal etmek ne kadar canice?
Abd yada Avrupa nın tarihine bakın da vahşi kimmmiş görün müslümanlar mı yoksa onlarmı? ırakta kadın çocuk demeden tecavüzler işkenceler çıplak haya organlarına saldırılar....
malesef ki müslümanlar ın en ufak bir hadisesi ki müslümanlarca tasvip edilmeyen birkaç kişi tarafından yapılan olaylar 1.5 milyara mal ediliyor ve bizim saf avrupa hayranı insanlarımz buna aldanıyor....
 
Bu horoz hikayesi bana ziyadesiyle tanıdık geldi.Ekonomimiz iyi gidiyor,giderek büyüyoruz,rakamlar iyi gidiyor,... diye önümüze mısır taneleri konuluyor.Mısır tanelerini temin edenleri genç horoz misali ihya ediyoruz.Sonuç ne olacak tilkinin mağarası yani önce özerklik sonra bölünme,çok ağır tavizler vermiş Amerikanın Ortadoğudaki taşeronu Türkiye!!!Arkadaşlar maalesef müslümanın müslümana yaptığını kimse yapmıyor.Büyük devletlerin planlarının,projelerinin piyonu olacağımıza,tüm müslümanlar birlik olalım plan yapan proje yapan biz olalım!!!
 
Müslüman derken, kendine "müslüman" diyenlerin meşrebine iyi bakmak lazım. O kişilerin gerçek İslam'ı anlayıp anlamadıkları -ki İslam'a ve gerçek müslümanlara atfedilen davranışlar büyük çoğunluğun anlamadıklarını gösterir- gözden geçirilmelidir. Yoksa toptan yaftalamak kolay bir iştir. Rencide etmek ise hiç doğru değildir kanımca.
 
Üst