• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Rocky filminin gerçek başarı hikayesi...

İlham veren başarı hikayesine sahip Rocky filminin ardında da aslında gerçek bir başarı öyküsü saklı. Sylvester Stallone, bize asla pes etmemeyi öğretiyor.

Bundan sonra Rocky'yi izlediğimizde, Eye of the Tiger parçasını dinlediğimizde ekstradan bir ilham kaynağımız daha olacak. İşte Sylvester Stallone'un Rocky'yi oynama sürecinde yaşadıkları:

Stallone'un, kendine has ifadesi olarak akıllarda kalan ağız/yüz yapısını bilirsiniz. Bu durum, konuşmasına da yansımıştır.
Hatta sık sık espri malzemesi yapılır.
Ağız yapısının ve konuşmasının böyle olma nedeni ise çocukluğunda geçirdiği kısmi yüz felci.

Bu küçük sorun, bir aktörün sahip olmak için can atacağı bir özellik değil elbette. Bu da kariyerinin ilk yıllarında ona hep engel olmuş.
1970 - 1975 yılları arasında küçük rollerde yer alabilen, birkaç senaryo denemesinde bulunmuş tecrübesiz bir aktör ve senarist olarak hayatına devam eder.

Bir gün geçim derdi yaşadığı ve daha ünlü bir aktör olma hayali olduğu için New York'a gitmeye karar verir.

Burada kimse ona aktörlükte rol vermez. Bunda, geçirdiği kısmi felcin de etkisi vardır. Uzun süre işsiz kalır.

Banka hesabında yalnızca 106 dolar kalmıştır.

İşler o kadar kötü gider ki köpeği Butkus ile birlikte haftalarca New Jersey otobüs terminalinde uyumak zorunda kalır.

Hatta çok sevdiği köpeğini besleyecek parası olmadığı için onu tanımadığı bir yabancıya, yalnızca 25 dolara satmak zorunda kalır.

Stallone dibi gördükten sonra, bir gün Muhammed Ali'nin bir maçını izleme imkanı bulur.

24 Mart 1975'te Muhammed Ali ve Chuck Wepner karşı karşıya gelmektedir.

Bu maçta, Chuck Wepner'in Muhammed Ali karşısında hiçbir şansı olmadığı, en fazla 3 raund dayanabileceği düşünülüyordu. Ancak Chuck Wepner, Muhammed Ali'den ne kadar sert darbeler alırsa alsın durmuyor ve dövüşmeye devam ediyordu.

Wepner herkesi şaşırtarak Muhammed Ali'ye tam 15 raund dayanmayı başardı ve maçı teknik nakavtla kaybetti.

Bu maçtan çok etkilenen Stallone, hafta sonu uykusuz kalarak sadece 3 günde ortaya bir senaryo çıkardı. İsmi Rocky'ydi.

Stallone, senaryosunu Irwin Winkler ve Robert Chartoff adında iki yapımcıya gösterdi. Yapımcılar senaryoyu beğenince Stallone'a senaryonun hakları için tam 125.000 dolar teklif ettiler.

Parasızlıktan, çok sevdiği köpeğini bile satan Stallone için bu teklif hayallerinin bile ötesindeydi.

Ama yapımcıların bir şartı vardır: Filmde Rocky'yi başkası oynayacaktı. Stallone, teklifi kabul etmez. Rocky'yi kendisi oynamadığı sürece senaryosunu satmayacaktır.

Aradan birkaç hafta geçer. Aynı yapımcılar, Stallone’un oynamaması şartı ile senaryoya 325.000 dolar teklif ederler.

Stallone yine hayır der.

Zor durumda kalan yapımcılar, Sylvester Stallone'un isteğini kabul eder ve filmin çekilebilmesi için Chaplin'in kurucusu olduğu United Artists adlı kuruluşa başvururlar.

Filmin bütçesini 2 milyon dolar olarak belirleyen kuruluş, başrol oyuncusunun hiç tanımadıkları Sylvester Stallone olmasına karşı çıkarlar.

Rocky'yi, Stallone yerine o dönemin yıldız isimlerinden Robert Redford, Ryan O'Neal ya da Burt Reynolds'un oynaması konusunda ısrar ederler.

Ancak iki yapımcı Winkler ve Chartoff, Stallone'un bu konuda kesin kararlı olduğunu anlatınca; yapım şirketi, filmin bütçesini yarı yarıya indirir.
Hatta bununla da yetinmeyip iki yapımcıya, filmin zarara uğraması durumunda her şeyden sorumlu olacaklarına dair sözleşme imzalatırlar.

Film çekilebilsin diye bütçe artışına ihtiyaç vardır. İki yapımcı Winkler ve Chartoff, projenin tamamlanabilmesi için evlerini ipotek ettirirler.

Stallone'un oynamasına da izin verilir ama alacağı ücret 35.000 dolara düşmüştür.

Stallone, bu 35.000 doların 15.000'ini köpeğini satın alan adamı bulmak için harcar. Mutlu sona ulaşır, köpeği Butkus'u bulup geri alır.
Filmdeki köpek kendi köpeği Butkus'tur.

Rocky'nin büyük rakibi Apollo karakteri için seçmeler düzenlenmektedir. Sıra Carl Weathers'a gelir.
Weathers'tan, Sylvester Stallone'un karşısına geçerek bir boks sahnesi canlandırması istenir. Weathers yanlışlıkla Sylvester Stallone'un çenesini yumruklar.

Stallone, Weathers'a sakin olmasını, bunun yalnızca seçmeler olduğunu söyler. Weathers ise bir dublör yerine 'gerçek' bir aktörle oynayabilseydi daha iyi rol yapabileceğini ifade eder.

Yönetmen John G. Avildsen gülümser ve Weathers'a Stallone'un filmin 'gerçek' aktörü olduğunu söyler. Weathers, bir an için durup Stallone'a bakar ve şöyle der: "Peki, belki ileride daha iyi rol yapmaya başlar."

Stallone, Apollo Creed rolünü hemen ona verir.

Ve Rocky vizyona girdiği 1976 yılının en büyük gişe hasılatı yapan filmi olur.
Üstelik Taxi Driver'ı geride bırakıp En İyi Film Oscarı'nı da kazanır. Aynı zamanda bu ödülü kazanan ilk 'spor filmi' olarak tarihe geçer.

Rocky filmi Sylvester Stallone'a toplamda 200 milyon dolar kazandırdı. Terminalde yatıp köpeğini satmak zorunda kaldığı günler artık çok uzaktaydı.
Eğer Sylvester Stallone Rocky konusunda bu kadar kararlı olmasaydı belki de film efsaneler arasına hiçbir zaman giremeyecekti. Her şeye rağmen hayalinden vazgeçmeyip pes etmediği için tebrik ediyoruz.

Rocky'den bir replik:
"Dünya her zaman güllük gülistanlık değildir. Acımasız ve kötü bir yerdir. Ne kadar güçlü olduğun önemli değildir. İzin verirsen seni dizlerinin üstüne çökertir, sonsuza kadar orada kalmana sebep olur. Sen, ben, hiç kimse hayat kadar güçlü darbe vuramayız. Ama önemli olan ne kadar güçlü vurabildiğin değil, önemli olan o darbeyi yedikten sonra ileri doğru gitmeye devam edip edemediğindir. Kaç darbe alıp hayatta yoluna devam edebiliyorsun? İşte kazanmak böyle bir şey! ... Kendine inanmaya başlayana kadar, kendine ait bir hayatın olmayacak!"
 
Üst