• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Taksim gezi parkındaki ağaçlar kesiliyor..

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Murat Erdem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Aralık 2008
Çevreye duyarlı bütün İstanbul halkı Gezi Parkı'na koşmuştu. Bir ağaç kesilmesin diye... Limon ve su aldılar yanlarına. Biber gazına karşı direnişe geçtiler bir tek dal kırılmasın diye... Tam 7 ağaç söküldü yerinden... Tam 7 can... Bir eylemci kadın şöyle bağırıyordu o kalabalıkta; "Evlat acısı çekin inşallah..."

Oysa o küçük ağaç, yanındaki koca gövdeli ağacın evladıydı belli ki, kadın o yüzden o ağacı kökünden sökenler böyle sesleniyordu ağlayarak.

Eylemciler el birliğiyle diktiler ağaçları yerlerine... Ya tutarsa diye...

Polis eylemcilere yine sert şekilde müdahale etti, sanki savaş vardı, oysa direniş doğa içindi...

Polis tazyikli su sıkıyor, biber gazını dayıyordu yine eylemcilere...

Tam o sırada deklanşöre basan Reuters muhabiri Osman Örsal bu unutulmaz resmi kaydetti hafızalara...

Ve sosyal medyada "Fön çeken polis" ismiyle başladı paylaşılmaya...

İşte o resim..

polis_müsveddesi.jpg

Kaynak :
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Zaten son içki muhabbeti ve diğer sanal gündem yaratma şovlarından sonra ne olacak diye bekliyordum. O ağaçları sökmeye çalışanlar acaba ömürlerinde tek bir fidan dalı dikmişler midir ? Bir ağacın nasıl yetiştiğini bilirler mi ? Özendiğimiz o avrupa ülkelerinde devlet adamları bu ağaçlar için devasa projeleri değiştiriyorlar. Otoyolları ağaçlara zarar vermeyecek şekilde projelendiriyorlar. Hani demek istediğim insan olmak başka bi şey. Sadece kendisi için değil kendisine biber gazı sıkan o polis müsveddesi ve onun ailesi içinde mücadele veren genç kadının suçu ne acaba ? Doğayı sevmek mi ?

Dini değerlerden bahsedeceksiniz insanların inançlarıyla oynayıp göz boyayacaksınız ondan sonra böyle şeyler yapacaksınız. Ağaç tüm dinlerde ve inanışlarda kutsaldır. Çinde ağaç kesmek adam öldürmekle bir tutuluyor bilginize..

Peygamber Efendimizin şu hadisi zaten konunun ne kadar önemli olduğunu anlatmaya yetiyor. “Kıyamet kopmaya başladığında birinizin elinde bir ağaç fidanı bulunsa, kıyamet kopmadan onu dikmeye gücü yeterse hemen diksin”

Kıyamet anı.. para, pul ve dahi tüm dünyevi değerlerin son bulduğu anda bile ağacın dikilmesini emreden bir peygamber ve ona itaat ettiklerini savunan yöneticilerimiz..
 
söylenecek o kadar çok şey varken...!!
jop ve biber gazını eline alınca kendini kahraman zannedip polislik adı altında zulmedenlere,
insanların duygularını sömürüp yöneticilik adı altında geleceğimizi yok edenlere,
çıkarları uğruna bilerek ve isteyerek doğayı yok etmekten çekinmeyenlere ve tüm bunları destekleyen ya da seyirci kalanlara acıyorum, onlar bilmezler ama onlar adına utanıyorum, YAZIKLAR OLSUN diyorum. öyle polislik, öyle yöneticilik, öyle insanlık olmaz olsun!
doğayı yok ederek, ağaçları kesip her yeri beton yığınlarına dönüştürerek kimsenin geleceği çalmaya hakkı yok..elbet bir gün yaptıklarının hesabını verecekler!

(onlara sesleniyorum) ey insanlar(!)
korumaktan, geliştirmekten, güzelleştirmekten haberiniz yok onu anladık..bari yok etmeyin!!
"insanları mutlu etmek, hayatı kolaylaştırmak, insan için çabalamak.."söylerken kendinizin bile inanmadığınız bu yalanlarınıza sığınıp nelerden vazgeçebilecek kadar cani olduğunuz ortada..devam edin lütfen bozmayın!!!3. değil 4. hatta 5.köprüleri inşa edin, alışveriş merkezleri ve siteler kurun bol bol..nasıl olsa ormanlar emrinize amade...(!)

(benim gibi düşünenlere ve tüm insanlara sesleniyorum)
unutmayalım ki yarınlar bize emanet ve doğacak olan her bebek bir gün yakamıza yapışma hakkına sahip. beton yığınları arasındaki sahte güzellikler içinde yaşayıp, torunlarımıza eski fotograflarla anlatmayalım "yeşili ve maviyi" değil mi? biraz duyarlılık lütfen..
 
ya tamam bu eylem güzel ama bu gün açılışı yapılacak olacan 3.köprü temel atma töreni var ve bu köprü yapılırken binlerce ağaç kesilcek ama ona kimse ses çıkarmaması çok garipp.....
 
@seyaher

"3. değil 4. hatta 5.köprüleri inşa edin, alışveriş merkezleri ve siteler kurun bol bol..nasıl olsa ormanlar emrinize amade...(!)" diyerek bu konuya tepkimi de belirtmiştim ben..
ama genel bir sessizlik olması garip ve üzücü..
 
@seyaher


sorun sadece ağaç katliamı değil. bir yere tarihi bir kışlanın tekrar yapımı adı altında rezidanslı (ne alaka?) avm'li bir yeni rant alanı açılıyor. ne pahasına? kimin için? halk için mi? hayır tabii ki, düzenli yemlenmesi gereken açgözlü bir kısım para babası için, gelir düzeyi orta ve üst bir kısım insanın hafta sonunu daha fazla para harcayarak geçirebilmesi için, vs. eylemin bir amacı onlarca yıl istanbulun orta yerinde koca bir alanın (sadece paranız ölçüsünde kullanabileceğiniz) kültürsüz bir hizmet alanı haline gelmesini engellemek.
bu yüzden taksim çevresin yaşam alanı bellemiş her çeşit insan orada buluşuyor. yani sahibi olan bir yerin sahipleri o yere sahip çıkıyor. kırmızılının biber gazına efsane tepkisi ise "allah belanızı versin dengesizler" manasına gelen yüz ifadesi ve arkasını dönüp gitmesi.. ♥♥ çok hoş. fotoğraf çekildikten kısa süre sonra polise müdahale eden mohikanı da ayrıca tebrik ediyorum.
 
önüne gelen de polis olmaya başlayınca polislik mesleğine de saygım kalmadı...
 
İzmirde bugün (31.05.2013)te saat 19:00' da alsancak iskelesi yarın ise (01.06.2013)'te saat 18:00 sevinç pastanesi önünde destek eylemi olduğu söylenmekte, bilgisi olan?
 
@Zehra Doğan

mail adresime gelen odanın maili;

Değerli Üyemiz,

Bugün Saat 19.00'da Alsancak İskelesi yanında yapılacak olan "Gezi Parkı Direnişiyle Dayanışıyoruz" etkinliği TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından da desteklenmekte olup, katılımınızı diler, bilgilerinizi rica ederiz.
 
@Şebnem Tunç


Şebnem Hanım yazınız gerçekten çok güzel, tebrik ederim. Ben şunu anlamıyorum, insan yapısı olan her yapının çevre üzerinde mutlaka öyle yada böyle bir takım olumsuz etkileri olacaktır, önemli olan bunları minimum düzeye indirmek yada alternatiflerini aramak. Taksimi bilmeyenimiz yoktur, zaten o parkın etrafı yollarla çevrili, İstanbul'un merkezinden kalan asırlık ağaçları bünyesinde barındıran temsili bir yeşillikti orası. O planlanan yol, etrafındaki yollarla birleştirilemez miydi acaba? Bir plan yapıldı mı, mimar ve mühendisler odasına usuleten de olsa soruldu mu acaba ? Bugün öğrendim dünya basını orta toplanmış, bizim polisimiz teröriste bu muameleyi göstermezken, orda hepsi doğa gönüllüsü arkadaşlarımıza yapılan zulüm neyin kavgasıdır ?

Want to live a better life? Then don't move to Turkey

Bu cümle saygın ekonomi haber ajanslarından Business Insider'a ait. "Kaliteli bir yaşam istiyorsanız, Türkiye'ye gitmeyin"

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Dünyanın en kalitesiz yaşam standardı listesinde 1. sıraya yükselmişiz. Neden acaba? Söylenecek o kadar söz var ki.. Bugün akşam bende iş çıkışı oraya gidiyorum, şimdiden içim sızlıyor..
 
@orkunmumcu


aynen öyle, doğa için değil. ben kendi açımdan bunu kabul ediyorum. zaten şehrin kalan son bir karış toprağına saplanmış duran sefil durumdaki birkaç ağacı kurtarmakla doğa için bir şey yapabildiğimizi ispatlayamayacağımızı orada hemen hepimiz biliyorduk. ne kadar uğraşılsa da samimiyet testinden geçilemeyen durumlardan biri olmaya mahkumdu bu sebepten. yine bu sebepten ve şu saatten sonra kimsenin eylemin meşruiyetini tek başına ispatlamaya çalışması da gerekmiyor. gidildi, otoriteye karşı gelindi, güç yettiği kadar direnildi. savunulan bir yaşam alanıydı. üzerinde o an dekor olarak ağaçlar vardı, o ağaçlar da savunuldu. o alana, daha adı sanı belli olmayan, o alandan kapacağı rantı ne şekilde cebine atacağı belli olmayan müstakbel sahibinin (adı varlığıyla beraber yerin dibine batsın) kim olduğu bile açıklanmadan, gerçek sahipleri "sahip çıktı". durum bundan ibaret. arada çok slogan atıldı, hükümet karşıtı falan ama herhalde en basit ve oradaki herkesi kapsayanı "sık bakalım, biber gazı sık bakalım, kaskını çıkar, copunu bırak, delikanlı kim bakalım" tezahüratıydı. en azından beni kapsadı.
eylemde benim aklımdan ise sürekli "zulmün artsın ki zeval bulasın" dileği geçti.
bir de hayatımda hiç bu kadar genç ve bu kadar güzel insanı bir arada görmemiştim.
gözümün önünde yürüyemez, nefes alamaz hale gelene kadar gaz, ses bombalı gaz, basınçlı su ve muhtemelen hedef gözetilerek atılmış gaz bombası kapsülü ile muamele gören baygın insanlar varken, bir yerden sonra ağacıydı, tabiatıydı, bunlar da unutuluyor haliyle. hani oraya doğa için giden samimiler de vardı ama yakınlarına ilk kapsül düştüğünde onlar da zıvanadan çıktı. bu vesileyle bizi böyle birleştirdiği ve gücümüzün farkına vardırdığı için ♥♥♥emniyet teşkilatımıza♥♥♥ sonsuz teşekkürleri borç bilirim ♥♥♥
şunu da eklemeyi unutmayayım:
♥♥♥
ding-chan-2.jpg
♥♥♥
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst