• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Tmmob'nın yetkisi çevre ve şehircilik bakanlığına

Biz Mühendisler ne diyoruz bu konuda?

  • Yanlış

    Oy: 8 50.0%
  • Doğru

    Oy: 8 50.0%

  • Kullanılan toplam oy
    16
  • Anket kapatılmış .

Ercan Selvi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mayıs 2012
Şehir
Kocaeli
Firma
Gebze AAT
Türkiye'nin gündemindeki önemli projelere dava açıp toplam 150 milyar liralık işi engelleyen TMMOB'un yetkileri, Hükümet'in TMMOB Kanunu'nda yapacağı değişiklikle kısıtlanacak.

AK Parti Meclis'te torba kanuna meslek odalarının vize ve onay yetkilerini kaldıracak bir önerge verdi. AK Parti İmar Kanunu 8 maddeye meslek odalarının vize ve onay yetkisini kaldıran ekleme için oylama yaptı ve oy çokluğuyla kabul etti. Bu önerge Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ni fiilen bitirecek ve tüm yetkileri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 'na geçecek.


Önergede, “Harita, plan, etüt ve projeler, idare ve ilgili kanunlarda açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez” ifadeleri yer aldı.

MUHALEFETTEN SERT TEPKİ

Muhalefet bu uygulamaya sert tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “Gezi Parkı nedeniyle Hükümetin cadı avı operasyonunun bir parçasıdır bu. Gezi 'nin intikamını alıyorsunuz. Toplumu kutuplaştırmanın peşindesiniz” dedi.

İMZASIZ METİN TARTIŞMASI

CHP başta olmak üzere muhalefet partileri öncelikle 500 kelimeden fazla önergenin TBMM Genel Kurulu 'nda özetlenerek okutulmasına itiraz etti. Madde gerekçesinin özetlenebileceğini maddenin özetlenmesinin sözkonusu olamayacağını savunan muhalefet, özet metninde de önerge sahiplerinin imzasının bulunmamasına da itiraz etti. Muhalefetin özet metin için “korsan metin” eleştirisi üzerine Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş komisyon sıralarına giderek metni imzaladı. Muhalefet buna da sert tepki verdi.

KORSAN MİTİNG GİBİ

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise, 500 sivil toplum örgütünün budanmasının doğru olmadığını savundu. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut görüşmelere uzun süren aralar vermek zorunda kalırken, tutumunu değiştirmeyince usul tartışması açıldı. Usul tartışmasında MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, “Korsan miting yapar gibi korsan kanun yapılmaz. Önergeyi TBMM 'nin organlarından kaçırarak gece vaktinde kanunlaştırmak kimsenin menfaatine olmaz. Önerge görüşülemez” dedi.

300 BİN MİMARI İLGİLENDİRİYOR

AK Partili Elitaş ise, düzenlemenin 300 bin mimar ve mühendisi ilgilendirdiğini savunurken, 25 oda yöneticisinin bundan rahatsız olduğunu savundu. Elitaş konuşurken CHP sıralarından “yuh” sesleri yükselmesi üzerine, “sana yuh olsun” diye karşılık verdi. CHP 'li Özgür Özel ise, “yalan söylüyorsun” diyerek tepki gösterdi. Önerge CHP 'lilerin sert tepkileri sürerken AK Partililerin oylarıyla kabul edildi.

CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, Twitter'dan, "AKP kendisine siyasi rakip gördüğü TMMOB gibi meslek örgütlerini fiilen kapatmak için korsan önerge verdi. TMMOB'a yapılan darbeyi engelleyemezsek bütün meslek örgütleri tek tek kapatılacak..." yazdı.

TWITTER'DAN TEPKİ YAĞDI

Twitter üzerinden ise #TMMOBaDokunma hashtagiyle sosyal medya aracılığıyla Meclis'te görüşülen yasa teklifine yönelik tepkiler dile getiriliyor. Yapılan bu gece yarısı oylamasının Gezi Parkı eylemlerinin intikamını almak için atılan bir adım olarak algılandı.


TMMOB bugüne kadar 150 milyar TL’yi geçen proje ile özelleştirme kararlarına karşı dava açmış ve birçok yatırımı engellemişti. İşte TMMOB’un dava açtığı ve engellemeye çalıştığı bazı dev projeler:
* Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu (Körfez geçiş projesi): 12 milyar TL (Çekeceği yatırımlarla birlikte 30 milyar TL)
* Kartal kentsel dönüşüm projesi: 20 milyar TL
* 3′üncü köprü projesi: 6 milyar TL
* Marmaray tüp geçiş projesi: 12 milyar TL
* Akkuyu nükleer santrali: 20 milyar dolar
* Galataport projesi: 5 milyar dolar
* Taksim Topçu Kışlası ve cami projesi: 3 milyar TL
* Levent garajı ihalesi: 1.1 milyar dolar
PARALAR TAŞRADA KALACAK
Taslağa göre TMMOB artık taşradan topladığı gelirleri de merkezde harcayamayacak. Birliğe illerde toplanan paraların yüzde 5′inden fazlası gidemeyecek. Üyelerden toplanan gelirler birliğe değil, oda harcamalarına ve il teşkilatına verilecek. Mevcut yapıda, gelirlerin kullanımı tamamen birlik yönetiminin tasarrufundaydı. Mimar ve mühendislik odaları, kendi isteklerine göre yönetmelik yayınlamayacak, yasamanın alanına müdahale edemeyecek. Çevre Bakanlığı’nın düzenlemede geri adım atmayı düşünmediği öğrenildi.
İSTEDİĞİ YERDE ODA AÇAMAYACAK
Taslağa göre odaların örgüt şeması değişecek. TMMOB’un, istediği yerlerde oda açma yetkisi elinden alınacak. İllerde 25 meslek üyesi bir araya gelerek oda açabilecek. Ayrıca 250 meslek mensubunun olduğu illerde de oda açılması zorunlu hale gelecek. Genel merkez yönetimi seçimlerine her odadan bir kişi değil, üyesi oranında belirlenecek delegeler katılacak. Böylece tüm yerel odalar, nispi temsile göre adil görevlendirilmiş olacak. İstanbul ile daha küçük bir ilin delege sayısı aynı olmayacak. Birliğin odalar üzerindeki etkisini kıracak bu değişim ile taşra teşkilatları daha güçlü hale gelirken, yönetim kurulu üzerinde demokratik bir yapı sağlanmış olacak.

DDK’YA GÖRE GEÇ KALINDI
Cumhurbaşkanlığı, meslek kuruluşları hakkında bir rapor yayınlamış, TMMOB gibi meslek örgütlerinin hukuki niteliklerini, işlevlerini bir kenara bırakıp kâr amacı güden organizasyonlara veya ideolojik/politik amaçlı yapılara dönüştüğü endişesini dile getirmişti. Meslek örgütlerinin salt üye çıkarlarını koruma ve geliştirmeye odaklanan bir grup niteliği kazandığı vurgulanan raporda, bu grupların tekelci ve hiyerarşik yapısının, kamunun verdiği yetkiyi kendi çıkarları doğrultusunda kullandıkları ifade edilmişti. DDK, bu kuruluşlara özellikle gelirlerin harcanması ve belirlenmesi başta olmak üzere tüm mali konularda sıkı denetim getirilmesini öngörmüştü. DDK raporunda ayrıca, anayasal güç ile birlikte hakim oldukları ekonomik gücün de etkisiyle bu kurumların bazı demokratik olmayan uygulamaları gerçekleştirdiği tespit edilmişti.
"Söz konusu Tasarıda yapılan düzenlemelerle;

· İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı, ortak sağlık ve güvenlik birimi ile eğitim kurumlarının tanımlarının İş Yasasına eklenmesi; bu tanımlara göre anılan mesleki formasyonlar, taşeron hizmet sunum kuruluşları ile eğitim kuruluşlarının Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi,

· İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmeti sunmak üzere işyeri dışında kurulacak kuruluşların nitelikleri, altyapı ve personel standartları ile işyerlerinin bunlardan hizmet almaları; işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının da içinde bulunduğu çalışanların görev yetki ve sorumlulukları, işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitimleri ile belgelendirilmeleri; bu eğitimlerde görev alacak eğiticilerin nitelikleri ve eğitim sonunda yaptırılacak sınav ile ilgili olarak Çalışma Bakanlığı tarafından ilgili tarafların görüşü alınarak yönetmelik çıkartılması,

· İşyeri sağlık ve güvenlik birimi ile işyeri ortak sağlık ve güvenlik biriminde görev yapacak işyeri hekimlerinin işyerinde yapacakları görevler için diğer kanunların kısıtlayıcı hükümlerinin uygulanmaması,

· Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teşkilat Yasa‘sına ek yapılarak yukarıda belirtilen yetki ve görevlerin yasaya, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü‘nün görevleri arasına eklenmesi öngörülmektedir.

Bütün bu değişiklik önerilerinin ortak noktası işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinde görev yapacak olan işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı yetkisinin kazanılması, bu yetkinin kazanılabilmesi için gerekli eğitimi verecek kuruluşların saptanması ve anılan mesleklerin hizmet sunum yöntemlerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenmesine yöneliktir.

Öncelikle belirtmek isteriz ki; iş kazası ve meslek hastalıklarına ilişkin sayısal veriler göstermektedir ki, personel ve altyapı eksikliklerinin de etkisiyle, anılan Bakanlık ilgili yasa ile kendisine verilen görevleri bile yerine getirememektedir.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Böyle bir konuda daha tarafsız yaklaşım gerekmez mi sizce? Anket biraz taraflı olmamış mı sanki?
 
Bugün okuduğum yasal düzenlemeyi büyük üzüntü ve şaşkınlıkla okudum. Hükümet bugün kendi gibi düşünmeyenlere darbe yapmış, yetki ve gelirlerine el koyarak kendine bağlamıştır. Çevre Şehircilik bakanlığı kendi çıkardığı yasalara uymazken TMMOB tarafından açılan davaları engellemek için böyle bir adım atılmıştır. Çevre bakanlığı çevre ve şehircilik ismini aldığı zaman "Bakanlık yaşadığınız tüm çevreye inşaat yapacağız demek istiyor." demiştim ki bu yavaş yavaş gerçekleşiyor. Çünkü en büyük bütçe çevre ve inşaat konularında dönüyor.

Peki hükümet bir kanun çıkararak TMMOB yetkilerine el koymaktan başka bir şey yapamaz mıydı? Herkes bunun cevabına çok şey yapılabilirdi diyecektir diye tahmin ediyorum.
 
@Ercan Selvi

ahahah. hangi müteahhidin gastesinden alıntı bu haber aceba?
hee, şimdi baktım, emlakhaber imiş. aynı şeyin laciverdi.
 
Güçlü oda, güçlü meslek derdik. Şimdi derdimizi kim vasıtasıyla kime anlatacağız? Yoksa 2+2 sorusuna "sana kaç lazım" diyen mühendislerden mi olacağız?
 
Oda haklarımızı savunamayacak diye birşey yok. Sadece gelirinin önemli bir kısmını kaybetti. Buda devletteki yanlış projelere açılan davaların bedellerini ödemekte sıkıntı çıkaracağı için sesi susturmuş gibi olacak. Ancak meslek odası saynı zamanda sivil toplum kuruluşu olduğu için bu maddi kısımlar yine bir şekilde aşılır. Neticede odaya olan üyeliklerimiz gönüllülük esasına dayanmaktadır. Fakat geziparkı olaylarından sonra bu tarz bir hareketin gelmesi demokrasiye darbedir.
 
Yanlış bir bilgilendirme oluyor sanırım. Zaten oda vize gelirlerinin %95ini bir önceki düzenlemeyle kaybetmişti. Bu düzenlemeyle de yetkisi alınıyor. (Konu parasal değil yani)
 
Proje onayında odaya gidiyordunuz. Belli bir bedel ödeniyordu odaya. Şimdi Ne bedel ne onay kaldı doğru mudur?
 
TMMOB olarak kutuplaşmayı yapanlar kendileri, oda olarak politik bir olayın tarafı olamazsın, şahsi olarak tepkini verirsin, oda başkanının ve çevresindekilerin bütün meslektaşlarının adına söz söyleme hakkı yoktur ve bütün odaların üyelerine maddi külfetten başka bir getirisi yok.
 
Kesinlikle oda siyasi bir düşünceye sahip olamaz. Apolitik olmak zorundadır. Ancak geziparkının yıkılıp yerine AVM yapılmak istendiğinde, kontrolsüz yapılan bir yığın HES projelerinde, bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu tip olaylarda meslek odası olarak tarafsız ve bilimsel bir şekilde fikrini belirtmesi gerekir. Eylemci olmadan fikir yoluyla, hukuki yollarla götürmesi gerekirdi. Eğer bu şekilde hareket etmiş olsaydı bugün mecliste TMMOB yetkileri ile alakalı bir yasa geçmiş olmayacaktı.
 
yara_bandi size örnekle acıklayayım. 5 katlı bir binanın mekanik projelerinin vize ücreti ilk düzenlemeden önce 2000 TL felan tutuyordu. Düzenlemeyle birlikte 80 TL ye(satandart) düşürdüler. Aradaki uçurumu görebiliyormusunuz yada toplama vuruldugunda nasıl rakamların ortaya cıktıgını. Ama buna ragmen TMMOB haklarından vazgecmeyip vize ücreti alınmasa dahi yetkilerini kullanacagını bildirmişti. Bu düzenlemeyle yetki alındı.
 
@CMNet Okuru



Şimdi ne bedel ne onay kaldı doğru mudur?
 
TMMOB ve odalar biziz arkadaşlar.Odalardaki yönetim kurulundaki kişiler tepeden paraşütle de inmedi. Kendi içimizden arkadaşlarımız üye oldu. Bizler de seçtik. Bu yüzden odadanın aldığı her karar bizi yani kamuyu ilgilendirir.

Ben Ankara'da yaşıyorum. Eğer ki oda siyasi bir oluşum zemininde olsaydı her gün odayı TKP mitinglerinde görürdük. Bir sivil toplum kuruluşunun öncelikli görevi kamu yararını gözetmektir. Nedir bu kamu yararı? HES'lere karşı çıkmak mı? Hayır! 1 dereye 10'larca HES'i, alınan çakma doğaya zararı yoktur denilen bilimsel raporlarla kurulmasına karşı çıkmaktır. İhalelerin usulsüz ve haksızca yapılamsına, bir meslek grubunun hiç edilmesine, haksız sınavlara, düzenlemelere, oldu bittilere karşı çıkmaktır. Haksızlığa karşı çıkmaktır. Haksızlığa karşı çıkılınca siyasi parti üyesi mi olmak mı gerekiyor?
 
@Serkan Çiçekay


Böyle bir şey olabilir mi Serkan bey,

Oda başkanı ve yönetim kurulundaki kişiler seçimle o göreve gelmektedir. Herkes ne kadar olursa hakkını savunsun mesleği temsil etsin diye seçiyor bu kişileri. Bu kişiler meslektaşların adına söz söylesin diye varlar. Odanın külfetten başka getirisi yok demişsiniz. Umarım bu sorumu açık yüreklilikle cevaplarsınız. Odaya üye misiniz? En son ne zaman gittiniz odaya destek olmak için?
 
@CMNet Okuru

Bende tabloya farklı açılardan baktım :D
 
TMMOB'un içinden gelmiş biri olarak beğendiğim yönleri de var beğenmediğim yönleri de. Bunlar ayrıca tartışılabilir. Ama oda Siyasi bir kurum mudur? derseniz. Kesinlikle siyasi bir kurumdur. Muhalif olmak ayrı şeydir taraf olmak ayrı şeydir.
 
Üst