• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Toksik, Radyoaktif Ve Güç Ayrisabilen Maddeler

Murat H. Ünsal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eylül 2011
Firma
xxx
acaba bu konuyla ilgili elinde dokuman olan var mi? Sunum hazirlamam gerekli ve elimde bilgi yok. 2 hafta icinde toparlamaya calisiyorum yardim ederseniz sevinirim.
 
bunun bir ders için verilmesi gereken bir ödev olduğunu sanıyorum. bu varsayım ile devam edersek, araştırma ödevlerinin mantığı öğrenciyi özellikle internette ya da okul kütüphanesinde kolayca ulaşabileceği bilimsel veritabanlarının kullanımına özendirmek, alıştırmak hatta zamanla bağımlı kılmaktır. hatalı, dejenere, kaynağı belirsiz, bilimsellikten uzak yayınlar ile ciddi, bilimsel, hakemli teknik yayınları birbirinden ayırabilme yeteneğini kazandırmak bu ödevlerin gizli amaçlarındandır. bu sitede bulacağın yazılar ise muhtemelen yüzeysel ve salla-pati yazılmış başka ödevler olacaktır. sen de onlardan kırpıtıp ekleyip daha salla-pati bir ödev hazırlayacaksındır (kehanet değil benim de yaptığım şeyler bunlar). kaldı ki bu konu çok teknik ve türkiye gibi nükleer teknolojisi olmayan ülkede radyoaktif maddelerle ilgili yatırım yapan kaç çılgın sermayedar vardır ki? olsa dahi kaçı bu işleri çevre mühendislerine emanet eder? (evet burada kendi okuduğum bölümü de aşağılıyorum) bu mühendislerin varsa kaçı bu foruma dahildir? kaçı bu mesajını görmüştür? yani atıksu, çamur, belediyelerde katı atık yönetimi gibi konular tamam da, nükleer enerji ya da toksik maddeler ile ilgili ciddiyetli ve "sahih" kaynak kütüphanesi olan pek arkadaş olacağını sanmam. buraya kadar yazdıklarıma "nasihat verme, özet geç" der isen,

toksikoloji konularında çalışma yaptını bildiğim hocalarımdan ilhan talınlı'nın google scholar'da çıkan 4 makale sonucu veren araması:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


ayrıca bilim ve teknik dergisi okul kütüphanende vardır, şuradan:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

indekslerde "radyoaktif, atık, teknetyum, radyum, iyot-131" falan fiye aratırsan çok şahane yazılar göreceksin.
bilim ve teknikte son yirmi yıldır (ben altı yaşımdan beri bilim ve teknik okuyorum :)) sebil gibi makale çıktı bunlarla ilgili. radyoaktif atıkları camlaştırma yolu ile depoluyorlar yer altında. sonra mesela radyoaktif elemente nötron veriyorlar, element deli kararsızlaşıyor, direkt fisyona uğruyor ve kararlı iki başka elemente dönüşüyor ya da bir yerin atığı başka bir reaktörde yakıt olarak kullanılabiliyor (recovery hesabı).

eğer istersen elimde yeraltı jeokimyası ile ilgili ingilizce kitap var, orada "case study" olaraktan uranyumun yeraltı suyuna kontaminasyonu ve bunun modellemesi falan var, şekil istersen pdf'den çeker fotoğraf halinde ufak bir dosya yaparım, biraz da türkçe metin yazarım, ödevine şekil olur, istersen yazman yeterli, ilk boş vaktimi buna ayırabilirim.

bir de son olarak, şu an çalıştığım yerde, işyeri sahibini (emektar makine mühendisi kendisi) gözlemliyorum, hakikaten pek çok sektörle ilgili bilgi sahibi, çevre de dahil, işle ilgili en olmadık bir telefon geldiğinde, mesela ısıtma, soğutma, yakma, ısı iletimi ne bileyim, jet motoru yakıtları falan, ya da endüstriyel kimyasal prosesler vs hakkında bile kısa da olsa teknik dille bir yorum yapabiliyor kendisi. bunlar çok önemli, uzmanı olmasan da işin nasıl yürüdüğünü, kimlerin bu işlerle uğraştığını bilmen, mesela ileride mühendislik bürona bir başka branştan mimar mühendis geldiğinde bir çay ikram ederken onun uzmanlığıyla ilgili oturaklı iki kelam edebilmen, bunlar önemli şeyler. hem saygınlık, hem dünya görüşü, hem mesleki tatmin. yani bence önemli. o yüzden dal abi, paslanmaz çelikle ilgili, otomasyonla iligli, kaynakla ilgili, korozyonla ilgili, otantik çevre mühendisliği konularıyla ilgili "bunlar ne işime yarar ki?" demeden her gün bir makale falan oku. faydasını özgüveni yüksek bir mühendis olduğunda fark edeceksin. ya da ilgi duymaz isen bu foruma 5 yıl sonra girip "neden kimse mesleğimize saygı göstermiyor yaa?" temalı yazılar yazacaksın.

neyse çok uzattım, kendine iyi bak..

kendime not: internet gibi safsızlığı yüksek bilgi kaynaklarında etkin araştırma teknikleri ile ilgili bir monografi ya da yazı dizisi hazırlayıp koyayım buraya bir kopya.
 
beni ciddiye alip boyle uzun guzel bir yazi yazdiginiz ve bilgilendirdiginiz icin tesekkur ederim. Ayrica dergiye bakacagim ve elinizdeki uranyum ile ilgili bilgileri gormek isterim.:)
 
sunuma eklenebilecek şekilde bazı yazılar ve fotoğraflar buldum.
bahsettiğim şu ilk kitaba da baktım, radyoaktif atık depolamadan çok yeraltı suyu modellemeye ağırlık vermişler. hiç işime yaramadı.
 

Ekli dosyalar

  • RADİO.rar
    2.5 MB · Görüntüleme: 23
Üst