• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Türkiye gündemine dair haberler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Çevre Bakanlığı'ndan İzmit Körfezi açıklaması: Zarar kirletenden alınacak
İZMİT (Kocaeli), (DHA) - ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı, İzmit Körfezi'ndeki kirliliğin büyük oranda temizlendiğini, kirliliğe neden işletmeye gerekli idari yaptırımın uygulanacağını belirterek, zararın tazmininin kirletenden alınacağını açıkladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmit Körfezi'nde yaşanan çevre kirliliğiyle ilgili yazılı açıklamada bulundu. Bakanlık, İzmit Körfezi'nde yaşanan deniz kazasına anında müdahale edildiğini belirterek şu görüşlere yer verdi:

"12 Ocak Perşembe günü Dilovası bölgesinden denize fuel oil döküldüğü ihbarı üzerine, Bakanlığımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Liman Başkanlığı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yetkilileri olay yerine intikal etmişlerdir. Tesiste bariyer çekme ve kirliliği temizleme çalışmaları tesis yetkilileri ve yetkili acil müdahale firması tarafından başlatılmış, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından olay yerinden numune alınmış ve analize gönderilmiştir. Kirliliğe acil müdahale işlemleri gece boyu sürdürülmüştür. 13 Ocak günü İzmit Körfezi'nin çeşitli yerlerinde deniz kirliliği olduğu ihbarları alınmıştır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan havadan kontroller sonucu kirliliğin Dilovası bölgesinden geldiği gözlemlenmiştir. Kocaeli Liman Başkanlığı tarafından 2'nci seviye kirlilik olduğuna dair Kocaeli Valiliği'ne yapılan bildirim sonucunda, Bakanlığımız tarafından onaylanan Marmara ve Boğazlar Bölgesel Acil Müdahale Planı doğrultusunda Valilik tarafından İl Kriz Merkezi kurularak çalışmalarına başlamıştır. Ayrıca, konu ile ilgili zarar tespit komisyonu kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır."

ZARAR KİRLETENDEN ALINACAK
Alınan numunelerin TÜBİTAK'a gönderildiği belirtilerek, şu açıklamada bulunuldu: "Deniz yüzeyindeki kirliliğin kaynağının analizle teyit edilmesi için Bakanlığımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince numuneler alınmış ve parmak izi analizi için TÜBİTAK'a gönderilmiştir. Söz konusu bölgede toplam 3 adet acil müdahale firması tarafından 350 personel görevlendirilerek temizlik çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Ayrıca, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Seyit Onbaşı gemisi ve tahlisiye botu deniz operasyonlarını koordine etmek amacı ile olay yerine intikal etmiş, deniz temizleme çalışmalarını sürdürmektedir. Bunlara ilaveten tüm limanlar tarafından kendi personelleriyle temizlik işlemlerine destek verilmektedir. Bakanlığımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Kocaeli Liman Başkanlığı teknik personelleri sahada çalışmalarını sürdürmektedirler. Kirlilikten etkilenen yaban hayvanlarına ilgili kurumlar tarafından gerekli müdahaleler yapılmaktadır. Ayrıca, acil müdahale çalışmalarına destek olunması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan heyetler yerinde incelemeler yapmıştır. Kirliliğin başladığı andan itibaren temizleme çalışmaları yoğun bir şekilde devam etmekte olup, kirlilik büyük oranda temizlenmiştir. Kirliliğe sebep olan işletmeye 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden gerekli idari yaptırım uygulanacaktır. Ayrıca zararın tazmini kirletenden alınacaktır."

Kaynak:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Afyon’da kurulan EBER Biyokütle Yakma Tesisi için Siemens SST-600 Buhar Türbini tercih edildi. Tamamlandığında Türkiye’nin ikinci en büyük biyokütle tesisi olacak proje ile yılda 250 bin tona yakın atık bertaraf edilirken, yaklaşık 200 milyon kW/saat elektrik üretilecek.
426587.jpg

Siemens’in yenilikçi “Gelişmiş Platform” teknolojisine dayanan yüksek verimli ve güvenilir SST-600 Buhar Türbini, Türkiye’nin atık bertarafına ve temiz enerji üretimine katkıda bulunacak. Afyon’da inşaatı devam eden ve tamamlandığında 27 MWe kurulu güçle hizmet verecek EBER Biyokütle Yakma Tesisi’nde kullanılan Siemens SST-600 Buhar Türbini, sağladığı yüksek verimlilik, uygun fiyat ve hızlı teslimat süreleri nedeniyle tercih edildi. Zirai ve ormansal atıkların enerjiye dönüştürüleceği akışkan yataklı EBER Biyokütle Yakma Tesisi’nin Ekim 2019’da devreye alınması planlanıyor. Siemens, santral devreye alındıktan sonra türbinin kesintisiz çalışması için bakım ve servis hizmetlerini de üstlenecek.
Çevre dostu enerji üretimi
27 MWe kurulu gücüyle Türkiye’nin en büyük ikinci biyokütle tesisi olacak EBER, yalnızca enerji üretiminde baz yük santrali olarak faaliyet göstermeyecek. Proje geliştirme ve Yatırımcılığını Oltan Köleoğlu’nun, MIMSAN Grup’un ise tüm mühendislik, üretim, teslim ve montaj işlemlerini üstlendiği tesis, aynı zamanda çevre, orman ve tarım alanlarında da bir bertaraf tesisi olarak hizmet vermesi nedeniyle yenilenebilir enerji üretimi sağlayacak. Yılda 250 bin tona yakın atığın bertaraf edileceği tesiste yaklaşık 200 milyon kW/saat elektrik üretilecek. Santralde, kömür veya doğalgaz gibi diğer fosil yakıtlara kıyasla çok daha düşük oranda emisyon salımına neden olan zirai ve orman atıklarının kullanılması, çevreyle daha uyumlu bir enerji üretimi sağlayacak.

Çok yönlü ve güvenilir
EBER Biyokütle Yakma Tesisi’nde kullanılacak SST-600 Buhar Türbini, Siemens’in yenilikçi “Gelişmiş Platform” teknolojisine dayanıyor. Endüstriyel buhar türbinlerinde global pazar lideri olan Siemens’in hızlı devreye girme ve ekonomik bir şekilde çalışma üzerine tasarladığı 250 MW’a kadar olan endüstriyel buhar türbinleri, yüksek performans ve verimlilik sunuyor. Proje Geliştirme ve Yatırımcılığını Oltan Köleoğlu’nun üstlendiği EBER Biyokütle Yakma Tesisi’nde yer alan tek gövdeli buhar türbini SST-600, kompakt tasarımı sayesinde kurulum için minimum alan gereksinimine ihtiyaç duyarken mekanik bileşenlere erişimin kolay olması bakım işlemlerini, uzaktan kontrol imkanı ise operasyonları kayda değer ölçüde kolaylaştırıyor.
Performans odaklı buhar türbini
SST-600’ün DIN ve API standartlarıyla uyumlu, projeye özel buhar akış yolu dizaynına sahip, eksensel ve radyal çıkışlı esnek ve modüler tasarımı, başarısı kanıtlanmış bir çözüm sunuyor. Yüksek güvenilirlik ve erişilebilirlik sağlayan Siemens SST-600 Buhar Türbini, hem kondenserli hem de karşı-basınçlı uygulamalarda kullanılabiliyor. Kimya-petrokimya, madencilik, kağıt ve çelik sektörlerinin yanı sıra enerji santrallerinde, atıktan enerji üretiminde ve deniz suyu arıtma tesislerinde de yüksek performanslı ve güçlü bir çözüm sunuyor...
 
@Ferhat Elçi

Sadece Zirai ve ormansal atıkların mı yakılması planlanıyor,günlük kapasitelik atık oluşumu mevcut olacak mı? Bu düşündürdü beni.
 
@Mert Uğraşkan
haber böyle zirai ve ormansal olması bile iyi bence başlangıç için .. intertten bakabilirsiniz belki diğer alanlar ile ilgili çalışmalar vardır..
 
Şuan projesinde olduğum tesis de günlük 3000 ton katı atık yakılması ile yaklaşık 90 MW’a üretecek. Artık enerji sektöründe doğru adımların atıldığını görmek sevindirici.
 
@Mert Uğraşkan
inşallah bu sisteme yansır da eletrik üretilir zamlar da biter :)
 
Burdur Gölü'nün kuruyan alanlarında iki gözyaşı damlasını andıran görüntü, gökyüzünden fotoğraflandı. Son 50 yılda su varlığının 3'te 1'inden fazlasını kaybeden, vahşi tarımsal sulama ve küresel ısınmanın tehdidi altındaki göl, 3-4 yıl içinde yarısını, 10 yılda tamamına yakınını kaybetme riskiyle karşı karşıya
2128426_810x458.jpg

Literatürde 'Burduricus' olarak adlandırılan balık türünün tek yaşam alanı olarak bilinen
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
Gölü, bilinçsiz sulama ve buharlaşma nedeniyle hızla yok oluyor. Burdur Gölü ve bölgedeki diğer göller ile Burdur yaban hayatı üzerine çalışmalarıyla tanınan Doğa Koruma ve Milli Parklar Burdur Şube Müdürü Tamer Yılmaz, son yıllarda hızla kuruyan ve tamamen yok olma tehlikesi altındaki Burdur Gölü'nün iki gözyaşı damlasını andıran görüntüsünü, drone ile fotoğrafladı. Etkileyici görüntü, son 50 yılda su kapasitesinin 3'te 1'ini kaybeden gölün hızla yok oluşunu da gözler önüne serdi. 2128426_af0c10fb64384fe68bee789227e99b51.jpg


"SON 50 YILDA YARI YARIYA KÜÇÜLDÜ"
Yaklaşık 5 yıl önceye kadar 4.3 milyar ton su varlığı olan ve son dönemde yılda 330 milyon tonunu kaybeden göl için tehlike çanlarının çalmaya devam ettiğini belirten Lisinia Doğa Yaşam Alanı kurucusu Öztürk Sarıca, "Burdur Gölü'nün 50 yıl önceki su kapasitesi 7.5 milyar tonken, şu an bu miktar 3.5 milyar tona düşmüş durumda. Göl artık yalnızca yağmur sularıyla besleniyor. Bugün tarımsal sulama için kullanılan suyun miktarı 190 milyon ton. Bölgedeki tarlaların büyük kısmı vahşi sulama yöntemiyle sulandığı için muazzam su kaybı yaşanıyor. Ayrıca ekimi tercih edilen tarım ürünlerinin büyük kısmı bölgeye uygun ürünler değil. Yörede 1 büyükbaş hayvan başına yıllık tüketim bin ton suyu buluyor" dedi.

TARIMSAL SULAMADA DAMLAMA SİSTEMİ
Bölgede tarımsal sulamada damlama ve yağmurlama sistemlerine geçilebilirse yıllık su tasarrufunun 75 milyon tonu bulacağına işaret eden Sarıca, "Bu miktar, gölün yıllık su açığı olan 70 milyon tonu karşıladığı gibi, hızla tüketilen dip suyunun da yeniden yükselmesini sağlayacak. Vahşi sulamaya göre yüzde 75 daha tasarruflu olduğu belirlenen damla sulama yönteminde toprak kalitesine zarar verilmediği gibi, ürün miktarının artmasına da katkı sağlanıyor. Damla sulama yöntemiyle su, toprağın 80 santimetre altına sızabiliyor. Bu hızla devam ederse göl 3-4 yıl içinde yarısını kaybetme, 10 yıl içinde de tamamına yakını kuruma tehlikesi yaşıyor. 10 yıl sonra küçücük bir alanda kalabilir" diye konuştu...
 
geri-donusum-tesisi-zehri-2.jpg
Ergene’nin kanı; Geri Dönüşüm Tesisi'nin zehri Çorlu Nehri'nden aktı.
Uzun zamandır zehir saçan Ergene Nehri’nin kolu Çorlu Deresi fabrika atıkları nedeniyle kırmızı akmaya başladı.
Tekirdağ Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri dereye atıkların bırakıldığı yeri tespit etmek amacıyla yaya olarak dere boyunca 5 kilometrelik tarama yaptı ve bir bölümü toprak altında yaklaşık 2 kilometrelik döşenen bir geri dönüşüm tesisine beton hat tespit etti.
Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, bu sorunların sürekli yaşandığını belirterek “Denetimler artırılmalı, cezalar caydırıcı olmalı” dedi.
Istrancalar’dan başlayıp Ege Denizi’ne dökülen Ergene Nehri yıllardır can çekişiyor.
Çorlu - Çerkezköy - Lüleburgaz civarındaki sanayi tesisleri Ergene Nehri’ne yıllardır atıklarını deşarj ediyor. Nehirde canlı kalmadı.
Bu kez çevre kirliliği Çerkezköy’de doğan ve Muratlı ilçesi İnanlı Mahallesi’nde Ergene ’ye katılan Çorlu Deresi’nin önceki gün tamamen pembe ve kırmızı renkte akmasıyla gözler önüne serildi.
geri-donusum-tesisi-zehri-3.jpg

Cezalar artırılmalı
Jandarma ve İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri, dereden numune aldıktan sonra yaya olarak dere boyunu tarayıp nehre beton boru sistemiyle atık salan tesisi tespit etti. Atığı dereye verdiği tespit edilen işletme hakkında adli ve resmi işlemler başlatıldı. Derenin hızlı akan bölgelerinde ise suyun rengi normale döndü. Gazetemize konuya ilişkin açıklama yapan Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, “Mesele süreklilik arz ediyor. Yine fabrikalardan bir tanesinin çevreyi düşünmeden yaptığı bir hareket bu.

geri-donusum-tesisi-zehri-1.jpg

Denetim artmalı. Bunu çözmenin başka yolu yok. Maalesef şirketler arıtma tesisi masraflarındansa böyle yapıyor. Denetimlerin kesinlikle artması gerek. Cezalar da yasal düzenlemelerle caydırıcı hale gelmeli ve caydırıcı önlemler artmalı” diye konuştu.
 
Ferhat bey denetim artmalı ancak bu tesis geri dönüşüm tesisi yanlış bilmiyorsam 2-3 tane de çevre mühendisi çalışıyordu, hadi çevre mühendisi de çalışmasın o firma o bölgede 1. sıradadır IBC tank yıkama bidon vs. konusunda, bende o firmaya 1 yıl boyunca IBC yıkama gönderdim, bizim firmadan haftalık ortalama 100 IBC çıkıyordu, eğer bu herhangi bir arıtma arızasından değilse (ki o da kabul edilebilir değil) yıllardır attığı atığı hangi ceza karşılayabilir bilmiyorum çok üzüldüm bu duruma diyecek pek birşey de bulamıyorum...
 
@Üzeyir Meral
O bölgede 2 yıla yakın çalıştım kimsenin umurunda olmadığı bölge maalesef il çevre denetimi nasıl yaptığını kendi gözlerimle görüyorum ne Tekirdağ ne de Kırklareli il çevresi vasat laboratuvar sektöründeyim denetimlere katılırdım çay dan vakit kalmazdı özel sektör numuneyi alır kendileri kaynağın başına bile gelmezlerdi maalesef ... denetim organizasyonu sıfır o yüzden olan bölge halkına sağlık konularına geçiyor zincirleme birbirlerini tetikliyor arıtma olsa bile insanımız herşeyin kolayına kaçıyor ..
 
Bir arkadaş, ABD-EPA il çevre de kısa süre çalışmıştı. Şerif rozetimiz var, istediğimiz an fabrikanın her noktasına (patent gizliliği belgesi olan yer hariç) girebiliriz, kimsenin gıkı çıkmaz/çıkamaz diye anlatıyordu.

Bizde de öyle değil midir?
 
Söz konusu GDT'nin internet sitesinde "Doğaya Saygılı" ibaresi var ve hala duruyor...
 
Edirne'nin Meriç ilçesinde döküldüğü Meriç Nehri ile aynı adı taşıyan dere, fabrika atıkları nedeniyle beyaz akıyor.
6 kilometrelik uzunluğuyla üreticilerin tarlaları suladığı derenin kirli akmasına çevresinde bulunan Küçük Doğanca Mahallesi Muhtarı İsmail İşözü tepki gösterip, kirliliğe fabrika atıklarının neden olduğunu söyledi.
İşözü, "Bu dere haftada 2-3 gün bu renkte, zehir akıyor.
Ve bu renk çevreye kokuyla birlikte büyük zarar veriyor" dedi.
Trakya'da kirliliği ile gündemin ilk sırasında bulunan Ergene Nehri'nin ardından bölgedeki küçük dereler de kirlenmeye başladı.
Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde Ergene Nehri'nin kolu olan Çorlu Deresi'nin 'kırmızı' akmasının ardından Marmara Ereğlisi ilçesindeki Kamara Deresi de kirlenerek kızıl renge bürünüp, Marmara Denizi'ne dökülüyor.
Bu derelerle ilgili yetkililer, numuneler alıp incelemesini sürdürürken, son olarak Edirne'nin Meriç ilçesinde Meriç Nehri'ne dökülen Meriç Deresi'nin de fabrika atıklarıyla ilgili kirlenip beyaz köpükler içinde akmaya başladı.
meric-nehri-beyaz-akiyor-1.jpeg

'SİNEK BİLE YAŞAMIYOR'
Meriç ilçe merkezinden doğan ve 6 kilometrelik uzunluğu ile binlerce dekar ekili arazinin sulanmasında kullanılıp, Meriç Nehri'ne dökülen derenin kirlenmesine çevre köylüler tepki gösterdi.
Derenin fabrikaların olduğu bölüme kadar temiz aktığını söyleyen Küçük Doğanca Mahallesi Muhtarı İsmail İşözü, "Ergene Nehri'nden sonra binlerce dekar ekili arazilerimizi sulayan ve 5-6 kilometre sonra Meriç Nehri'ne bağlanan Meriç deremiz, fabrika atıkları nedeniyle beyaz renkte akıyor.
Bu dere haftada 2-3 gün bu renkte, zehir akıyor. Ve bu renk çevreye kokuyla birlikte büyük zarar veriyor. Bu derede 15-20 yıl önce balık tutup yiyorduk. Şu an sivrisinek bile yaşamıyor. Bunu yetkililerimiz görmesini ve çare bulmasını istiyoruz" dedi.

meric-nehri-beyaz-akiyor-5.jpeg

Derenin yağ fabrikasının kurulmasının ardından 25 yıldır zehir aktığını iddia eden İşözü, her yere müracaat etmelerine rağmen sonuç alamadıklarını belirterek şunları söyledi: "Köyden bazı arkadaşlarla sağlık ocağına, ardından Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne müracaatta bulunduk. Gelip sudan numune aldılar. Gittiler suyu incelediler maalesef hiçbir yaptırım olmadı" dedi.

meric-nehri-beyaz-akiyor-2.jpeg

'BURNUNUZU TIKAMADAN DURAMIYORSUNUZ'
Köylülerden Veli Demir, fabrikaların kurulmasının ardından derelerinin kirlendiğini belirterek, "1993 yılına kadar bu deremizde temiz su akışı vardı. Bu dereden akan sudan sebze yetiştirerek bahçecilik yapıyorduk. Maalesef bu fabrikaların burada kurulmasının ardından, dereye akıtılan pis sularla oksitlenme meydana gelmesinden dolayı bahçeciliği tamamen bıraktık.


meric-nehri-beyaz-akiyor-4.jpeg

Şu anda da deremiz gri renk şeklinde akıyor. Özelikle yaz aylarında burnunuzu tıkamadan burada bulunamıyorsunuz. Tüm kurumlara müracaat etmememize rağmen bir sonuç alamadık. Ayrıca Ergene Nehri de ortada, zehir akıyor. Bir tarafta Ergene bir tarafımızda Meriç Nehri kirletilmeye devam ediyor. Biz bu suyla sulamaya devam edersek yediğimiz gıdalarda sağlıklı olmayacak" dedi.

meric-nehri-beyaz-akiyor-3.jpegmeric-nehri-beyaz-akiyor-7.jpeg
 
Diğer yaptıklarını ele alırsak insanlığın çevreye bu gene devede kulak kalır. Ben yere bir kağıt parçası atmamaya çalışırken bunların bunu yapması kanıma dokunuyor tabi :)
 
kendine saygısı olmayan insanlardan, kendisini besleyen toprak ve suya karşı saygılı ve koruyucu olmasını beklemek!!!!!!!!
ama şunu da biliyorum ki gün gelecek bizim korumayı başaramadığımız doğa bizleri kendisinden yoksun bırakarak en güzel savunmasını yapacaktır......
 
Maalesef herşey karşılıklı etki tepki betonlaşsın türkiye akkıları başına gelince geç olacak ..
 
yapılmayan atamalar...boş kalan kadrolar...her kurumda iki kişinin işini tek personele yüklemeler.....bunların sonucunda yetersiz, eksik, kulak arkası edilen denetimler....kimsenin yetkin olduğu işte çalışamaması sonucu üstlenilen görevlerin tam anlamıyla yapılamaması....tüm bunlar bir araya gelince paylaştığınız manzaralar kaçınılmaz oluyor haliyle...ve bu çok sinir bozucu....merak ettiğim nereye kadar bu başıbozukluğun devam edeceği......
 
atama olması çözüm de olmayacak piyasada özel sektörde çalışmamış adam denetim yaptığında saçma sapan şeyler yapıyor bugün 81 ilin il çevre müdürlüğü çoğu denetim bilmiyor ..önemli olan işi bilen kişilerin denetim yada ataması olması aslında daha iyi olacaktır özel ssektör ne kadar sıkıntılı ise iş olarak bir o kadar kamuda beceriksiz mühendis sıkıntısı var ..
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst