• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Türkiye gündemine dair haberler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Çevre Bakanlığı'ndan İzmit Körfezi açıklaması: Zarar kirletenden alınacak
İZMİT (Kocaeli), (DHA) - ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı, İzmit Körfezi'ndeki kirliliğin büyük oranda temizlendiğini, kirliliğe neden işletmeye gerekli idari yaptırımın uygulanacağını belirterek, zararın tazmininin kirletenden alınacağını açıkladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmit Körfezi'nde yaşanan çevre kirliliğiyle ilgili yazılı açıklamada bulundu. Bakanlık, İzmit Körfezi'nde yaşanan deniz kazasına anında müdahale edildiğini belirterek şu görüşlere yer verdi:

"12 Ocak Perşembe günü Dilovası bölgesinden denize fuel oil döküldüğü ihbarı üzerine, Bakanlığımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Liman Başkanlığı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yetkilileri olay yerine intikal etmişlerdir. Tesiste bariyer çekme ve kirliliği temizleme çalışmaları tesis yetkilileri ve yetkili acil müdahale firması tarafından başlatılmış, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından olay yerinden numune alınmış ve analize gönderilmiştir. Kirliliğe acil müdahale işlemleri gece boyu sürdürülmüştür. 13 Ocak günü İzmit Körfezi'nin çeşitli yerlerinde deniz kirliliği olduğu ihbarları alınmıştır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan havadan kontroller sonucu kirliliğin Dilovası bölgesinden geldiği gözlemlenmiştir. Kocaeli Liman Başkanlığı tarafından 2'nci seviye kirlilik olduğuna dair Kocaeli Valiliği'ne yapılan bildirim sonucunda, Bakanlığımız tarafından onaylanan Marmara ve Boğazlar Bölgesel Acil Müdahale Planı doğrultusunda Valilik tarafından İl Kriz Merkezi kurularak çalışmalarına başlamıştır. Ayrıca, konu ile ilgili zarar tespit komisyonu kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır."

ZARAR KİRLETENDEN ALINACAK
Alınan numunelerin TÜBİTAK'a gönderildiği belirtilerek, şu açıklamada bulunuldu: "Deniz yüzeyindeki kirliliğin kaynağının analizle teyit edilmesi için Bakanlığımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince numuneler alınmış ve parmak izi analizi için TÜBİTAK'a gönderilmiştir. Söz konusu bölgede toplam 3 adet acil müdahale firması tarafından 350 personel görevlendirilerek temizlik çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Ayrıca, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Seyit Onbaşı gemisi ve tahlisiye botu deniz operasyonlarını koordine etmek amacı ile olay yerine intikal etmiş, deniz temizleme çalışmalarını sürdürmektedir. Bunlara ilaveten tüm limanlar tarafından kendi personelleriyle temizlik işlemlerine destek verilmektedir. Bakanlığımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Kocaeli Liman Başkanlığı teknik personelleri sahada çalışmalarını sürdürmektedirler. Kirlilikten etkilenen yaban hayvanlarına ilgili kurumlar tarafından gerekli müdahaleler yapılmaktadır. Ayrıca, acil müdahale çalışmalarına destek olunması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan heyetler yerinde incelemeler yapmıştır. Kirliliğin başladığı andan itibaren temizleme çalışmaları yoğun bir şekilde devam etmekte olup, kirlilik büyük oranda temizlenmiştir. Kirliliğe sebep olan işletmeye 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden gerekli idari yaptırım uygulanacaktır. Ayrıca zararın tazmini kirletenden alınacaktır."

Kaynak:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Teklifle tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde hizmet vermekte olan C sınıfı iş güvenliği uzmanlarının ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde hizmet vermekte olan B sınıfı iş güvenliği uzmanlarının hizmet verme sürelerinin kamu kurumları ile 50’nin altında çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinin hizmet alma yükümlülüğünün yürürlük tarihi eşleştirilerek, iş güvenliği uzmanları için iş gücü piyasasının daralmanın önüne geçilmekte.

Torba yasa içerisinde yer almaktadır.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından İklim Değişikliğine Uyum Uzman Havuzu Anket Formu oluşturularak web sayfasında yayımlanmıştır.
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin katılımcı ve kapsamlı bir yaklaşımla ele alınması amacıyla ; uluslararası ve yerel ölçekte paydaşların katılımının sağlanması, uzmanlık alanlarından yararlanılması için oluşturulan "İklim Değişikliğine Uyum Uzman Havuzu Anket Formu" na meslektaşlarımızın katılım sağlaması önemlidir. Anket formuna ulaşmak için:

link:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
"Daha önce bilgisayarınızdan bu ankete katılım sağlandığı için, anketi tekrar dolduramazsınız." Anketi dolduramadan bu uyarı çıktı bu sefer. ? Neyse önemli olan katılmaktı. Diğer arkadaşlar doldururlar artık ?
 
Oturan Boğa'nın (Sitting Bull), güzel bir sözü ama artık 21.yüzyılda böyle sözlerle peynir gemisi yürümüyor. Çünkü Oturan Boğa'nın bu sözlerini kuralları ihlal edenler de çevreye zarar verenler de biliyorlar ama onlara hiç etki etmiyor. Ki, etse zaten şu an böyle olmazdı. Mühendislerin hareket etme metodu herkesin bildiği şeyleri paylaşmak olmamalı. Böyle pek de olmuyor sanki. Ne zaman doğayla ve çevreyle alakalı bir sorun olsa, hemen bu tip sözler resim/grafik halinde ısıtılıp ısıtılıp temcit pilavı gibi paylaşılıyor. Tamam, anladık yani bunu zaten biliyoruz, biliyorlar. Sosyal paylaşım sitelerinde dönüp dolaşan aynı resimlerin CMNet'te paylaşılmaması dileğiyle.
 
Sakin ol Dystopia :) Ben üzerime düşen görevi yapıyorum vicdanım rahat merak etme sektörün içinde olan bir kişi olarak. Benim elimden gelen neyse onu yapıyorum ancak patronlar ya da yöneticilerin buna uymasını sağlaması gereken kurum devletin tüm imkanları elinde olan ÇEVRE BAKANLIĞI'dır. Ayrıca burası özgür bir forumsa bu fotoğrafı paylaşmakta sorun görmüyorum. Azarlar gibi yorumunuz hoş olmadı.
 
"Daha önce bilgisayarınızdan bu ankete katılım sağlandığı için, anketi tekrar dolduramazsınız. " diyor. Halbuki ilk defa linke tıkladım :)
 
farklı düşünmenize gerek yok kimse kimsenin yeine dolduramaz ben ankete doldurduktan sonra paylaştım o yüzden olmuş olabilir link öyle kalmıştır çok istersenseniz bakanlık sitesinden girip duyuruya bakabilirisiniz katılım sağlamış olursunuz ..
 
@Ferhat Elçi hocam biliyorum merak etmeyin :) İlk linke tıkladığımda böyle bir anket bulunmamaktadır demişti. Galiba onu ankete katılmışım gibi aldı sistem. Sonra yeni linke tıklayınca bu bilgisayardan ankete katılım sağlanmıştır uyarısı geldi. Sorun yok yani.
 
Son günlerde fiyatı artan sebzeler arasında yerini alan patatesin, 25 ildeki toplam 141 bin 650 dekar alanda üretiminin yasaklandığı ortaya çıktı.

22279


TBMM'ne verilen bir soru önergesi ile, son günlerde fiyatı artan sebzeler arsında yerini alan patatesin, Tokat ile beraber 25 ildeki toplam 141 bin 650 dekar alanda üretiminin yasaklandığı öğrenildi. Yasaklama kararı Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine, Bakan Pakdemirli'nin verdiği cevapla ortaya çıktı.
Bakan pakdemirli soru önergesine verdiği cevapta, aralarında ülkede en çok patates üretimi yapılan illerinde bulunduğu 25 ilde karantina etmeni olan Patates Siğili Hastalığı, Patates ve Domateste Bakteriyel Solgunluk, Patates Kahverengi Çürüklüğü, Patates Halka Çürüklüğü ve Patates Kist Nematodlan nedeniyle dikim yasağı uygulandığını ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ülkede karantinaya tabi zararlı organizma tespiti nedeniyle 141 bin 650 dekar patates üretim alanında patates ekiminin yasaklandığını bildirdi. Patates ekimi yasaklanan bölgelerde münavebe önerildiğini ve alternatif ürün eken üreticilere destekleme ödemesi yapıldığını belirten Pakdemirli; Adana, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Çanakkale, Erzurum, Eskişehir, Gümüşhane, Hatay, Iğdır, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Konya, Nevşehir, Ordu, Sivas, Tokat, Trabzon gibi illerdeki bazı bölgelerde karantina nedeniyle patates ekiminin yasaklandığını ifade etti.
Pakdemirli, “Söz konusu karantina zararlılarının kimyasal mücadelesi bulunmamakta olup, tek mücadele yöntemi karantina tedbirlerinin alınması, kültürel tedbirlerin uygulanması ve münavebe yapılmasıdır. Aksi takdirde hastalığın bulaşma ve yayılması devam etmekte ve tüm ekim alanlarına yayılarak ürün/verim ve kalite kayıplarına dolayısıyla önemli ölçüde ekonomik zarara neden olmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi hastalığın konukçusu olan bitkilerin yetiştirilmesi yasaklanarak alternatif ürün ekilmesi teşvik edilmektedir. Yasaklama süresi bulaşık olan toprağın hastalıktan temizlenmesine bağlıdır.” dedi.
 
Ekli dosyayı görüntüle 1507940147251-drlcss.mp4



22299
2230022301


İstanbul Büyükçekmece göl havzasında kimyasal madde içerdiği belirlenen 60 çuval sanayi atığı bulundu. Büyükçekmece göl havzasına kimyasal madde içerdiği belirlenen 60 çuval sanayi atığı döküldü. Büyükçekmece Belediyesi, Çevre Kontrol ve Koruma Müdürlüğü ekiplerinin gece yaptığı rutin kontrollerle tespit edilen kimyasal atığın çevresine güvenlik şeridi çekildi. İhbar üzerine olay yerine AFAD ekipleri sevk edildi. Ekiplerin hazırladığı raporun ardından İSTAÇ ekipleri tarafından atığın kaldırılması bekleniyor. Kimyasal sanayi atığından numuneler alınırken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Ekipler atığı bırakan aracın bulunması için çalışma başlattı.

BAŞKAN YARDIMCISINDAN VATANDAŞLARA DUYARLILIK ÇAĞRISI

2018 yılında da bölgeye 4 kez kimyasal atık bırakıldığını belirten Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Adem
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
vatandaşların duyarlı olması çağrısında bulundu. Yazır, "Çevre kontrol ekiplerimiz, çevre denetimi esnasında endüstriyel atık bulmuşlar. Mutlak koruma alanı göl havzasında arkadaşlarımız tedbir alarak gerekli birimlere durumu iletmişlerdir. Büyükçekmece göl havzası İstanbul'un yüzde 30'luk su ihtiyacını karşılamaktadır. Bu konuda duyarlı olunması gerekiyor. Bu tür durumları belediyemiz çevre Müdürlüğüne ihbarda bulunabilirler. 2018 yılılında bu olayla 4 kez karşılaştık. Gerekli müdahaleler yapıldı. İlgili yerlere bilgilendirmeler yapıldı. Bu yıl ilk kez böyle bir durumla karşılaştık" dedi.

BÜYÜKÇEKMECE KAYMAKAMLIĞI'NDAN AÇIKLAMA

Büyükçekmece Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklamada, "Büyükçekmece İlçesi Çakmaklı Mahallesi yolu üzerindeki boş arsaya kimliği belirsiz şahıslarca bırakılan 60 çuval atık, Büyükşehir Belediyesi ekiplerince kaldırılarak, İSTAÇ'a ait lisanslı bertaraf tesisine nakledilmiştir." denildi.
 
Önüne gelen bertaraf firması kurarsa ve denetimsiz şekilde devam ederlerse bu haberleri daha çok görebiliriz.
Yazık vallahi yazık
 
22308



Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Birpınar: "Çevre Meselesi, Çocuklarımızın Geleceği Açısından Önemli Bir Meseledir "
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Çevresel Performans İnceleme Raporu tanıtım toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşan Birpınar, OECD'nin çevresel alanda yaptığı çalışmaların yol gösterici olduğunu belirterek, OECD ile iş birliğinin gerek çevre gerekse şehircilik anlamında Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yaklaşılmasında ön açıcı olacağını düşündüklerini söyledi.
Raporun, Türkiye'nin çevre görünümünü bir kere daha gözden geçirme açısından fırsat sunduğunu anlatan Birpınar, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin çevre alanında 2008 yılında hazırlanan son rapordan sonra kaydettiği gelişme bu rapor ile ortaya konmaktadır. Çevre meselesi, siyaset üstü bir meseledir. Çevre meselesi, çocuklarımızın geleceği açısından önemli bir meseledir. Dolayısıyla siyasi kavgaların içerisinde olmaması gerekiyor.
Raporda yer alan iyi örneklerin diğer ülkelerin uygulamalarına da örnek teşkil etmesi tarafımızca memnuniyet yaratacaktır. Bu rapor, izlediğimiz politikalardaki şeffaflığımızın da önemli bir göstergesi olmuştur."


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın "Sıfır atık projesi''nin dünyaya örnek teşkil ettiğini vurgulayan Birpınar, "Raporda, uluslararası toplumun benimsediği 'hesap verebilirlik' ilkesine verdiği önem de ortaya konmakta. Söz konusu rapor, çevre alanındaki çabalarımızı ortaya koyması, karşılaştığımız sınamaları çeşitli veriler ışığında yorumlaması, belirli durumlara yönelik tavsiyeler ortaya koyması bağlamında atacağımız adımlara ışık tutmaktadır." ifadelerini kullandı.

İklim değişikliğinin bir kalkınma meselesi olduğuna değinen Birpınar, "Hatırlarsınız geçen sene İstanbul'da bir yağış meydana geldi. 20 dakika sürdü. 20 dakikalık dolu yağışının ekonomimize etkisi 3 milyar liraydı. Herkes kendi kendine tedbir aldı. Benzer bir yağış gelecek diye herkes arabalarının üzerine halılar örtmeye başlamıştı. Devlet olarak vatandaşlarımıza yardımcı olmamız gerekiyor. Son günlerde yaşadığımız sebze ve meyve fiyatları meselesinde de olaylara iklim değişikliği noktasından da bakmamız, tedbirleri almamız lazım." diye konuştu.
Bakan Yardımcısı Birpınar, plastik poşet kullanımının azalmasında ciddi bir başarı elde ettiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bir zincir marketten alınan rakamlara göre, geçen sene ocak ve şubat ayının ilk 40 gününde vatandaşların kullandığı poşet miktarı 79 milyon adet. Bu rakamın 2019'un ilk 40 gününde 19 milyona düştüğünü, yüzde 75'lik bir azalma olduğunu görüyoruz. Bunun devam etmesi arzusundayız. Bu biraz da israfı da önleyen bir durum."
OECD Çevre Direktörü Dr. Rodolfo Lacy ise Türkiye'nin büyümesini ve ne kadar güçlü bir ekonomik kalkınmaya sahip olduğunu gösteren bu güzel şehirde bulunmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin ekonomik büyüme açısından çok fazla ilerleme gösterdiğini dile getiren Lacy, "Çevresel baskılara rağmen. Türkiye'deki gayri safi milli hasılanın nasıl büyüdüğünü görüyorsunuz. OECD ülkeleri içerisinde enerji talebinde en yüksek artış gösteren ülke Türkiye. Tabii ki Türkiye'nin OECD ülkeleri ekonomik büyüme açısından da en önde gelen ülkelerden biri olduğunun altını çizmek gerekir." dedi.

YENİLENEBİLİR ENERJİ ARTIYOR
Toplantıda konuşmaların ardından Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, OECD Çevresel Performans İnceleme Raporu'na ilişkin bilgi verdi.
Raporda, 2008 yılındaki son Çevresel Performans İncelemesi'nden (ÇPİ) bu yana Türkiye'nin, güçlü ekonomik büyümesini çeşitli çevresel baskılardan (hava emisyonları, enerji kullanımı, atık üretimi ve su tüketimi) ayırmayı nispeten başararak ilerleme kaydettiği vurgulandı.
Türkiye'nin başta güneş, rüzgar, jeotermal ve hidroelektrik enerjisi olmak üzere son yıllarda kurulu kapasite bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğu aktarılan raporda, yenilenebilir enerjinin toplam birincil enerji arzındaki payının, OECD ortalamasının üstünde olduğuna dikkati çekildi.
ATIK YÖNETİMİ
Türkiye'nin, atık ile ilgili AB direktiflerine neredeyse tamamen uyum sağlayarak ve kentsel atıklar ile tehlikeli atıkların üretimini azaltarak ilerleme kaydettiği kaydedilen raporda, kimyasalların yönetimi anlamında mevzuat bakımından bazı gelişmeler kaydedildiği belirtildi.
Raporda, tehlikeli kimyasalların uluslararası ticaretine ilişkin Rotterdam Sözleşmesi'nin, 2017 yılında onaylanmış olup mevzuatın, AB'nin tehlikeli kimyasal ihracatı ve ithalatı ile kalıcı organik kirleticiler ile ilgili yönetmeliklerine uyumu adına taslak yönetmelikler hazırlandığı anlatıldı.

"ORMAN ÖRTÜSÜ GENİŞLEMİŞTİR"
Türkiye'nin, biyoçeşitlilik bakımından sıcak bir nokta olup, koruma alanlarının kapsamını genişleterek çevre koruma anlamında ilerleme sağladığı aktarılan raporda, şunlar kaydedildi:
"Saha tespiti, biyoçeşitliliğin korunması ve nesli tükenen türlerin doğal yaşam alanlarının geri kazanımına yönelik araştırmalar yapılmaktadır. Tarımsal biyoçeşitlilik araştırma ve genetik nitelendirme çalışmaları, 2001 yılından bu yana yürütülmeye devam etmektedir.
Ağaçlandırma, erozyon denetimi, bozulan ormanların ıslahı, mera ıslahı ve suni gençleştirme çalışmaları sayesinde Türkiye, orman örtüsünü genişletme anlamında ilerleme kaydetmiştir.
OECD üyesi pek çok ülkenin aksine, doğal ve yarı doğal alanların yanı sıra orman örtüsü de genişlemiştir."
"ÇEVRE MEVZUATI GÜÇLENDİRİLDİ"
Türkiye'nin çevre ile ilgili düzenleyici çerçevesinin, çevre mevzuatını Avrupa Birliği (AB) direktiflerine uyumlu hale getirmek üzere devam eden çalışmalar sonucunda 2008 yılından bu yana büyük oranda güçlendirildiği vurgulanan raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
ÇED ve izin süreçleri, elektronik sistemlerden yararlanılarak sadeleştirilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, eğitimler aracılığıyla ve denetimlerin planlanması, raporlanması ve değerlendirilmesine yönelik bir yazılımdan yararlanarak denetçilerinin kapasitesini artırma anlamında kayda değer çalışmalar yapmıştır.
Türkiye, çoğunluğu çevresel etkiler ve iyi uygulamalara ilişkin basılı materyallerin dağıtılması yoluyla çevresel farkındalık programlarının uygulanması bakımından ilerleme kaydetmiştir.
Okul müfredatında çevre ile ilgili konular pek çok fen ve sosyal bilimler dersine entegre edilmiştir."

"YEŞİL BÜYÜME İLE İLGİLİ PEK ÇOK ALANDA İLERLEME KAYDEDİLDİ"
Raporda, Türkiye'nin, 2008 yılı Çevre Performansı İnceleme Raporu'ndan bu yana yeşil büyüme ile ilgili pek çok alanda ilerleme kaydettiği belirtilerek, şunlar yer aldı:
"Çevre ve sürdürülebilir kalkınma hususları, genel bir stratejik istikamet sağlamak üzere yararlanılan temel bir araç olarak Kalkınma Planları’na daha fazla entegre edilmektedir. Benzin ve dizel yakıtlara getirilen vergiler, büyük motorlu araçlara yönelik hem ÖTV hem de MTV'nin yüksek olması çevresel hedefler ile genel anlamda örtüşmekte, elektrikli ve hibrit araç kullanımı da daha düşük ÖTV oranlarıyla teşvik edilmektedir. Türk firmaları, küresel gönüllü karbon piyasasında halihazırda aktif şekilde rol almaktadır. Türkiye'nin 2010 yılında yenilenebilir enerji için tarife garantisi sistemine geçmesi, yatırım anlamında güçlü bir teşvik sağlamıştır. Türkiye'nin altyapı finansmanına yönelik olarak kamu özel ortaklığı finansal modellerinden yararlanma oranı, OECD'nin de önerileri doğrultusunda önemli bir artış göstermiştir. Sürdürülebilir ürünler ve tedarikçilere yönelik artan talebin farkında olan büyük ve ihracat ağırlıklı firmaların ilgisiyle birlikte Türkiye'de özel sektörün kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları artmaktadır."

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
2008 yılındaki Çevresel Performans İncelemesi'nden bu yana Türkiye'nin, Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planı'nı geliştirme ve uygulama anlamında önemli bir adım attığı hatırlatılan raporda, "Türkiye, büyük oranda tarife garantisi sayesinde 2023 yenilenebilir enerji hedefine hemen hemen ulaşmış durumdadır. Türkiye, CO2 emisyonları için önemli bir yutak olan orman örtüsünü genişletme anlamında başarılı olmuştur." denildi.
Raporda, Türkiye'nin, Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planı'nın ardından 2011 yılında Ulusal Uyum Stratejisi ve Eylem Planı'nı kabul ettiği, bu plan kapsamında toplum nezdinde iklim değişikliğinin etkilerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlandığı anlatıldı.

ATIK SU YÖNETİMİ
Türkiye'nin, süreklilik arz eden ulusal ve uluslararası fon yatırımları, kurumsal kapasite artışı, yasal ve kurumsal düzenlemeler sonucunda kentsel atık su yönetimi anlamında önemli bir ilerleme kaydettiği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:
"Su kalitesini izleme faaliyetleri, 2008 ÇPİ'den bu yana önemli ölçüde gelişim göstermiş olup, atık su sektöründe de benzer bir gelişime ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye, su ile ilgili sürdürülebilir kalkınma hedeflerini planlama belgelerine entegre etmeye başlamıştır.
Hükümet, son yıllarda havza yönetim planlarının yanı sıra kuraklık ve taşkın yönetim planlarının hazırlanması konusunda önemli bir kaynak yatırımı yapmıştır. Türkiye, AB Su Çerçeve Direktifi ilkelerine uygun olarak 'hassas su kütleleri, kentlere duyarlı alanlar ve nitrata duyarlı alanlar' olarak tanımlanan 25 hidrolojik havza tespit etmiş ve 25 nehir havzası koruma eylem planı hazırlamıştır.
Türkiye'de tüm atık su altyapı idareleri, tamamen maliyeti karşılayabilir atık su tarifelerine geçmiştir. Atık suların yeniden kullanımı ve çamur çürütme gibi su ve atık su sektörlerindeki gelişimi hızlandırmak adına Türkiye'de pek çok yenilikçi uygulama araştırması yapılmaktadır."
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst