• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Türkiye'de Enerji İhtiyacı ve Termik Santraller

Emre Türk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şubat 2009
Firma
....
Arkadaşlar merhaba....
Herkesin bildiği gibi devlet şuan da elektrik üretimi için termik santral yapımı için özel şirketleri yatırıma teşvik etmektedir.Şuan da ülkemizde tek iyi örnek 2003 yılında faaliyete geçen Adana ilindeki Sugözü Enerji Santralidir. (
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
)
Günümüz teknolojisiyle termik santral zararsız hale getirilebilirmi? Şuan ki başta yatağan ve afşin-elbistan termik santralleri tamamen çevre katilidir.Her geçen gün elektrik ihtiyacı artarken, bazı grupların termik santrali istemesini ve bazı grupların istememesini nasıl değerlendiriyorsunuz.Gerekli arıtmalar yapıldığında çevreye ne gibi etkileri olabilir.
 
Bu değerlendirmem bilimsellikten biraz uzak ve bildiğim kadarıyladır.

Evet bence termik santraller çevre dostu yapılabilir gereken önlemler alındıktan sonra. Fakat bunu işletecek kalifiye eleman varmıdır? Bence yoktur. Çünkü ülkemizde ki termik santaller belli buna göre de yetişen eleman bellidir. Fakat bu açık kapatılabilir. Termik santraller mi yenilenebilir enerji mi sorusu aklıma geliyor. Evet ülkemizde enerji ihtiyacı her geçen gün artmaktadır, fakat bunun ne kadarını yenilenebilir enerjiden karşılayabiliriz bunun tam bir araştırmasının yapıldığını duymadım. Yapılması gereken kullanabilildiğimiz yenilenebilir enerji potansiyelini kullanıp yetersiz kaldığı durumda termik ve nükleer enerjiye yönelmek olmalıdır. Sadece çevreyi gözeterek termik santrallerden vazgeçmekte çok yanlış bir karar olur eğer gerçekten gerekiyorsa tabi ki termik santrallerde kurulmalıdır.

Termik Santraller nasıl Çalışır?
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
Aşağıda türkiyede bulunan termik santraller kurulu güçleri ve yakıt cinslerine göre verilmiştir. (Kaynak : elektrikce.com)

termik.jpg

TERMİK SANTRALLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Yukarıdaki bilgilere göre değerlendirmek daha akılcı olacaktır..

termik.jpg

termik.jpg
 
öncelikle cok tesekkur ederım...eklemiş olduğunuz yazıların tamamı Türkiyedeki termik santrallerin çevreye verdiği zarardan yola cıkılarak yazılmıs ve dogru birer tespittir.Ama yurtdışında ki termik santrallerin çevreye ve insana daha duyarlı olduğunu bilmekteyim.Neden ülkemizde de yapılamasın böyle santraller..?
Şuanki teknolojiyle sülfür giderimi ve azot giderimi baca gazı arıtma sistemlerinde mecvuttur.ayrıca elektrostatik filtrelerle külün %99'u tutulmaktadır.Bunlar mümkün olduguna göre, çevreye ve insana saygılı termik santrallerin yapılabiliceği kanısındayım.
 
Evet yapılabilir bende belirttim bunu. Fakat bunun için işini bilen teknik siyasetçiler veya işini bilmesede laf dinleyen ve maddi yardımda bulunan siyasiler gerekmektedir. Buda bizlere arada sırada denk geliyor kanısındayım.
 
Kömürle çalışan termik santralların çevresel etkileri ve önleme olanakları

Önleme Olanakları

· Desülfürizasyon ünitesi (Flue Gas Desulfurization - FSD) SO2 gazının % 95’ini tutabilmektedir. Ancak FSD üniteleri sadece kükürtü tutmaktadır. Çevreye zarar veren diğer etkenler bu sistemden etkilenmezler. Bu ünite baca gazındaki SO2’i bazik karakterli maddeler çözeltisi içinden geçirerek katı maddelere dönüştürür. Oluşan bu kükürtlü bileşiklerin bir kısmı kimya ya da gübre sanayisinde kullanılabilse de, yine de ortaya önemli bir katı atık sorunu çıkmaktadır. Düşünülen başka bir yöntem, SO2’i çeşitli kimyasal işlemlerle alçı taşına dönüştürmek ve bu taşlardan briket yapımında yararlanmaktır. Ancak alçı taşı kanserojen bir madde olup özel yöntemlerle saklanması gerekir. Diğer bir düşündürücü konu, desülfürizasyon ünitesinin maliyetidir. Örneğin 1991’de Çevre Bakanlığı Kemerköy Termik Santralı’nın 1,182 trilyona malolacağını hesaplamış, aynı kaynak desülfürizasyon ünitesinin 1,070 trilyon liraya yapılabileceğini ileri sürmüştür.



· Bacadan yayılan diğer maddeler, uçucu küllerdir (partiküler madde - PM). Bu küller ve filtrelerde biriken tozların oluşturduğu yığınlar, termik santralların yarattığı en önemli sorunlardan biridir. Toz ve kül tutmaya yarayan elektrostatik filtreler % 95 - 99 oranında işe yarasa da, bir termik santralın en sık arızalanan üniteleri elektrostatik filtreler olduğundan ve arıza süresince üretimin durdurulup durdurulmayacağı belirsiz olduğundan bu ünitelerin işlevseliği kuşkuludur.

Bu iki yöntem sadece SO2 ve PM’nin yarattığı kirliliği önlemeye yöneliktir ve kömürle çalışan termik santralların diğer atıklarını (NOx, CO, O3 gibi) filtre etmez.
 
örneğin kemerköydeki termik santralde elektrostatik filtre %99 'un üzerinde ir verimle çalışmaktadır.Ayrıca herhangi bir arıza gerçekleştiğinde (elketrostatik filtrelerde) işletme hemen stop vaziyetine getirilmek zorundadır.Aksi takdirde işletme müdürünü ceza evine gönderebilecek yaptırımlar vardır.Hiç kimsenin bu riski göze alabileceğini tahmin etmiyorum...
Bildiğim kadarıyla da şuan NOx baca gazı arıtma sistemleri mevcuttur.Yani birtek sorun CO2dir.Bu da Türkiyenin değil, dünyanın genel bi sorunudur.CO2i tutabilcek bir teknoloji mevcut deildir....
 
Karbon emisyonları sadece termik santrallerde değil. Birçok faaliyette karşımıza sorun olarak çıkıyor ve çıkmaya da devam edecek gibi görünüyor. Karbon emisyonlarının kontrolü ve azalımı ile ilgili biliyorsunuz Kyoto Protokolünde bazı maddeler geçmekte. Türkiye'nin ne yazıkki Kyoto Protokolünü imzalamadaki tavrını hepimiz biliyoruz.

Yönetimsel anlamda kapsamlı bir strateji oluşturamadığımız sürece bu tarz kirliliklerle baş edebileceğimizi düşünmüyorum ben kendi adıma ne yazık ki.
 
Cevap: Türkiye'de Enerji İhtiyacı ve Termik Santraller

Termik santrallerde emisyonları azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmakta, ancak kül sorunu için hala bir çözüm bulunmuş degil.
 
Cevap: Türkiye'de Enerji İhtiyacı ve Termik Santraller

Termik santrallerin çevreyle ilgili çok büyük sorunları var.Ancak bu sorunların giderilmesi ancak ve ancak üst kurullarda alınan kararlar ile gerçekleşebilir. FGD ya da e.filtre yapım ve işletim maaliyetleri trilyonları buluyor. Bu nedenle son derece büyük yatırımlar ve bizim memleketimizde ç.evreye bu yatırımı zorunlu olmadıkça yapmıyor. Yapımı bir maaliyet bir de işletmesinin mükemmel olması lazım.
 
Üst