-
Sayın Üyeler,
Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.
Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.
Üniversitelerdeki çevre mühendisliği bölümlerinin 2017 puan,kontenjan ve yerleşen sayıları.
- Konuyu başlatan serhanmaden
- Başlangıç tarihi
-
- Etiketler
- çevre mühendisi taban puan
Zamanında bizim kendi üniversitemze zor girdiğimiz puanlar şimdi marmara itü kazandırıyor sonra eğitim düzelmiyor diye ağlayalım
Taa biz okurken hocalar alttan gelenler seviyesi çok düşük çok kötüler diye yakınırdı şimdi düşünemiyorum
Hiç olmazsa mühendislik bölümleri için sınır koydular da belli sıralamanın altı tercih edemedi o kalan boş kontenjan da ondan kalmıştır. 250bin deki adamı mühendisliğe almak kişiye ve ailesine ihanet etmekten başka bir şey değil
Taa biz okurken hocalar alttan gelenler seviyesi çok düşük çok kötüler diye yakınırdı şimdi düşünemiyorum
Hiç olmazsa mühendislik bölümleri için sınır koydular da belli sıralamanın altı tercih edemedi o kalan boş kontenjan da ondan kalmıştır. 250bin deki adamı mühendisliğe almak kişiye ve ailesine ihanet etmekten başka bir şey değil
@TAÇ doğru bizim eski puanlarla şimdikiler arasında dağlar var. yazıkkkk... Sırf üniversitesi kazanmak için birçoğu yazıyor sonunu düşünmeden.Ben hala ikinci öğretimlerin tamamen kapatılmasından yanayım en azından daha az mezun verilsin önemli olan üni okumak değil malesef sektör ve devlet alımı olmadıktan sonra. Ben mesleğimi çok seviyorum hiç pişmanda değilim yine olsa yine bu bölümü okurdum.. Ama bu tabloyu görüncede üzüldüm.
@serhanmaden
En doğrusu... Yığınla mezun çevre mühendisi var dışarda. 20 üniversitede olacağına 10 üniversitede olsun, mezunu tutulsun işsiz kalmasın.
En doğrusu... Yığınla mezun çevre mühendisi var dışarda. 20 üniversitede olacağına 10 üniversitede olsun, mezunu tutulsun işsiz kalmasın.
S
MALESEF hayatı boyunca parazit gibi yaşayan insanlar da mühendis oluyor.Sınavların bir tanesini dahi bireysel olarak geçemeyen insanlar var.Daha da sayabileceğim bir sürü ıvır zıvır...Bence mühendisliklere TABAN ALT PUAN SINIRLAMASI getirilmeli 
MÜHENDİSLİK için MF- puanlarının bayağı yüksek olmasını gerekir. Yoksa parazitler çoğalmaya devam edecektir.Sonra SURİYELİ işçiler gibi 100 liralık işi 50 liraya yapan mühendisler peydah olur.Biz de böle düşük ücretlere sırf tecrübe adına katlanmak zorunda kalırız.:booo:
MÜHENDİSLİK için MF- puanlarının bayağı yüksek olmasını gerekir. Yoksa parazitler çoğalmaya devam edecektir.Sonra SURİYELİ işçiler gibi 100 liralık işi 50 liraya yapan mühendisler peydah olur.Biz de böle düşük ücretlere sırf tecrübe adına katlanmak zorunda kalırız.:booo:
@asudecavdar
Asude hanım 100 Liralık işi 50 Liraya yapan mühendislerin olmadığını mı sanıyorsunuz..Ben dediğiniz gibi 'tecrübe kazanayım da ücret almasam da olur. İş arıyorum ' diye foruma yazan insanlar gördüm.
Asude hanım 100 Liralık işi 50 Liraya yapan mühendislerin olmadığını mı sanıyorsunuz..Ben dediğiniz gibi 'tecrübe kazanayım da ücret almasam da olur. İş arıyorum ' diye foruma yazan insanlar gördüm.
S
@OSMAN EROĞLU Bende tam olarak bundan bahsediyorum. Bir iş yapmak için 2 işçi güç,zaman ve maddiyat anlamında yeterli iken sen buraya 20 işçi verirsen İŞVERENİN işine gelir.İşverenler değil İŞÇİLER arasında rekabet başlar.100 liralık işi 10 liraya da bedavaya da yapan olur.
- #9
Konu Sahibi
Geçenler de kariyer de bir iş ilanına 850 çevre mühendisi başvurmuştu durumun vahamiyeti açısından paylaşmak istedim.
850 mi bu gözler 1000-2000 arasını gördü @serhanmaden kurumsal bir firmaydı, çalışan çalışmayan herkes başvurmuştur. Öylesine başvuru yapmak için bile bir iş ara butonuna tıklamak gerek; bu da demek ki işi olanlar da memnun değil, yoksa kim iş ilanlarını takip eder. Rakamlar o kadar kişi o işi arzuluyor demek. Mesleki tatmin yok. Başvuru sayısını görünce içleniyorum. Bu meslek bunu haketmiyor.
bu gözler 1000-2000 arasını gördü @serhanmaden kurumsal bir firmaydı, çalışan çalışmayan herkes başvurmuştur. Öylesine başvuru yapmak için bile bir iş ara butonuna tıklamak gerek; bu da demek ki işi olanlar da memnun değil, yoksa kim iş ilanlarını takip eder. Rakamlar o kadar kişi o işi arzuluyor demek. Mesleki tatmin yok. Başvuru sayısını görünce içleniyorum. Bu meslek bunu haketmiyor.Yıl 2018 bu başlığı yeşillendirmek istedim ?. Pozitif düşünmeliyiz aksi takdirde bu rekabet ortamından sıyrılamayız.
Gerçekten çok ilginç. Mesela istanbul ve marmara üniversitelerinin eğitimi itü ve yıldız teknikten çok daha iyi olmalarına rağmen puanları çok daha düşük. Mesela dokuz eylül çok köklü bir bölüme sahip ayrıca gebze teknik yine kaliteli eğitim verebilirken 18 mart'ın puanıyla arasında yeterli puan farkı yok. Hepsinden daha şaşırtıcı olan (eğitimiyle ilgili bilgi sahibi olmasam da) süleyman demirel gibi çok iyi araştırmalar yapan araştırma yönü çok kuvvetli bir çevre mühendisliği bölümün puanının bu kadar düşük olması. En iyi görülen üniversitenin her bölümü çok iyidir diye birşey yok. Bunu anlamalıyız. Vasat görülen bir üniversitenin tek bir bölümü çok kaliteli olabilir. Bunu araştırarak bulabilirsiniz. Bölümdeki hocaların özgeçmişlerine bakın. En önemli gösterge güncel yayınları var mı? Çalıştığı süre, yaşı göz önüne alındığında çıkardığı yayın sayısı mantıklı mı? 20 yıldır doçent ve ilerlemeyi umursamıyor mu ya da profesör olduktan sonra yayını çıkmış mı yoksa çok mu azalmış, durmuş mu? Yabancı yayınları var mı yoksa hepsi türkçe ve türkçe konferans yayınları mı? Bütün bölümde hocaların geneli mi böyle (yayın yapan, aktif) yoksa 1-2 hoca mı bölümü çekip çeviriyor? Bmlüm hocalarının birbirleriyle bir sürü yayını var mı( eğer yoksa bölümdeki hocalar arası husumet olması yüksektir, bu da çok büyük sorunlar getirir) ? Bölümle ve hocalarla ilgili internette yapılan dedikodular, yorumlar? Sonuçta geleceğiniz söz konusu olduğu için tutması en olası yerlerdeki hocalarla gidip görüşün, havayı bir koklayın. Sizce adaletin, saygının, bilgi aşılama, el verme isteğinin hakim olduğu bir yer mi yoksa memuriyet havasına bürünmüş insanların yeri mi? görüşmek için gittiğinizde hocalar sizi kibarlıkla mı karşılıyor yoksa insan yerine koymuyor mu? Lisans dönemi kişiliğinizin en hızlı şekilleneceği yıllara tekabül eder, bulunduğunuz ortam sizi sadece mesleki değil insani yönden de şekillendirir. Çıkarcı, sinsi, bencil biri de yapabilir paylaşımcı, insancıl, gerçek mühendis ruhunu almış da. Ama puanlardan anlaşıldığı üzere okul adı veya okulun bulunduğu il bütün bunlardan çok daha önemli. Bir sürü çocuk puanıyla rezil olmuş resmen.
@otripsi Bursa Teknik Üniversitesi öğrencisiyim, üniversitemiz hakkında ne düşünüyorsunuz merak ettim
@OSMAN EROĞLU
Her iş ilanında ''EN AZ 2 YIL TECRÜBELİ'' şartı konulunca tecrübesiz adam ne yapacak acaba hiç düşündünüzmü? Bu söylediğiniz cümle saçma. Sekttörümüz mezunların çalışma yükünü kaldırmıyor. Yığınla işsizimiz var bölümümüzde. Ben '' tecrübe kazanayım da ücret almasamda olur '' diyen kardeşlerimin destekçisiyim. Gönül isterdiki bu duruma düşmeyelim. Burada utanması gerekenler bu cümleyi kuranlar değil bu duruma düşürenlerdir.
Her iş ilanında ''EN AZ 2 YIL TECRÜBELİ'' şartı konulunca tecrübesiz adam ne yapacak acaba hiç düşündünüzmü? Bu söylediğiniz cümle saçma. Sekttörümüz mezunların çalışma yükünü kaldırmıyor. Yığınla işsizimiz var bölümümüzde. Ben '' tecrübe kazanayım da ücret almasamda olur '' diyen kardeşlerimin destekçisiyim. Gönül isterdiki bu duruma düşmeyelim. Burada utanması gerekenler bu cümleyi kuranlar değil bu duruma düşürenlerdir.
@Mehmet Baytemur
Üniversiteyle ilgili hiçbir şey duymuşluğum yoktu, şimdi açıp baktım. Zaten 2010'da kurulmuş ve bölümde profesör olan hoca yok. Bu kadar yeni kurulan üniversitelerde dinamikler oluşmadığı, ilişkiler oturmadığı için okulun veya bölümün ekolü oluşmamıştır. O yüzden ODTÜ gibi, dokuz eylül gibi çok köklü ve alana yön vermiş okulların verdiği bilgi vermek harici eğitimi veremezler. Bölümün hocalarına şöyle bir göz attım. Çevre mühendisliğinin temel alanlarının kapsayacak çeşitlilikte hoca var. Baktıklarımın çalışmaları güncel, yurtdışı menşeili hocalar da var. Yeni kurulmuş okulun köklü okullara göre çok önemli bir avantajı vardır; o da çok çoşkulu ve idealist olmaları, gelişmelerinin ivmesinin yüksek olması. Hocaların çoğunun da alt yapısı düşünüldüğünde burada kötü bir eğitim verileceğini zannetmiyorum, umut vaat ettiğini düşünüyorum. Bu arada üniversitede orman fakültesinin olmasını kıskanmadım değil, ben burada okuyacak olsam ya yanlamasına ya çiftlemesine bu alana kayardım mutlaka.
Üniversiteyle ilgili hiçbir şey duymuşluğum yoktu, şimdi açıp baktım. Zaten 2010'da kurulmuş ve bölümde profesör olan hoca yok. Bu kadar yeni kurulan üniversitelerde dinamikler oluşmadığı, ilişkiler oturmadığı için okulun veya bölümün ekolü oluşmamıştır. O yüzden ODTÜ gibi, dokuz eylül gibi çok köklü ve alana yön vermiş okulların verdiği bilgi vermek harici eğitimi veremezler. Bölümün hocalarına şöyle bir göz attım. Çevre mühendisliğinin temel alanlarının kapsayacak çeşitlilikte hoca var. Baktıklarımın çalışmaları güncel, yurtdışı menşeili hocalar da var. Yeni kurulmuş okulun köklü okullara göre çok önemli bir avantajı vardır; o da çok çoşkulu ve idealist olmaları, gelişmelerinin ivmesinin yüksek olması. Hocaların çoğunun da alt yapısı düşünüldüğünde burada kötü bir eğitim verileceğini zannetmiyorum, umut vaat ettiğini düşünüyorum. Bu arada üniversitede orman fakültesinin olmasını kıskanmadım değil, ben burada okuyacak olsam ya yanlamasına ya çiftlemesine bu alana kayardım mutlaka.
@Yunus Emre Kapkara Merhaba Yunus Bey, dediklerinize katılıyorum ben stajım 3 üncü sınıfta olmasına rağmen gönüllü staj görmek için İSKİ başvurdum ama üniversitemizde gönüllü staj için sigortamı yatırdığı takdirde zorunlu staj için yatıramama durumu söz konusu olduğu için gönüllü staj yapmadım. Demem o ki böyle bir rekabet ve gelecek kaygısında bir yerde çalışıp birşeyler öğrenmeye can atan benim gibi insanlar eminim çoktur . Ücret beklentisi olmadan kendini geliştirmeye çalışmak ayıp değil yoksa nasıl bilgi ve deneyim kazanacağız.
@otripsi
Üniversitemiz hakkında yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Bu platformda çok bilgili insanlar var sizin de onlardan biri olduğunuz çok açık. Biraz size kendimden bahsetmek istiyorum Bursa Teknik Üniversitesinde ilk senemi tamamladım Bölüm Başkanımız Doç.Dr Mehmet İşleyen sizin de bahsettiğiniz gibi üniversitemizin coşkulu idealist tavrına uyan gerçekten bizlere çok yardımcı olan birisi her zaman gidip bilgi alabildiğim her zaman iletişime açık samimi birisi onun bizim üniversitemizde olması benim için çok büyük bir şans. Kendimi geliştirmek için araştırmalar yapıyorum bölümümüzde yüksek ortalama hedefini öncelik edinip yüksek lisans yapmak isteyip üniversitede öğretim görevlisi olmayı öncelik edinen arkadaşlarım olmasına rağmen ben Mehmet Hocamızın amfideki ilk konuşmasında söylediği gibi teorik bilgiden ziyade coşkulu, araştırmacı ve bu meslek hakkında gerçekten ilerlemek projeler üretmek isteyen insanlara ihtiyacımız olduğunun farkındayım. Kendimce adımlar attım örneğin ; Stajım 3ncu sınıfta olmasına rağmen İskiye gönüllü staj için kabul edildim fakat bir sorundan ötürü gidemedim. Sosyal medyada mesleğimiz hakkında pek birşey olmamasından dolayı yapmak istediğim birkaç şey var Genç girişimcilerin neler başardığını görüyorum örneğin Biopipe şirketinin kurulması gibi veyahut yurtdışında akademik bir gelecek kuran Florida Üniversitesinde yer alan Prof.Dr.Berrin Tansel in çalışmalarına baktım gerçekten ilham kaynağı olacak çok insan var. Neden bizler de bunları başarmayalım size sormak istediğim orman fakültesini yan dal olarak seçersem ne gibi katkıları olur ve mesleğim hakkında daha çok neler yapmalıyım ? Yolun başında olan birisine neler önerirsiniz
@otripsi
Üniversitemiz hakkında yorumlarınız için teşekkür ediyorum
. Bu platformda çok bilgili insanlar var sizin de onlardan biri olduğunuz çok açık. Biraz size kendimden bahsetmek istiyorum Bursa Teknik Üniversitesinde ilk senemi tamamladım Bölüm Başkanımız Doç.Dr Mehmet İşleyen sizin de bahsettiğiniz gibi üniversitemizin coşkulu idealist tavrına uyan gerçekten bizlere çok yardımcı olan birisi her zaman gidip bilgi alabildiğim her zaman iletişime açık samimi birisi onun bizim üniversitemizde olması benim için çok büyük bir şans. Kendimi geliştirmek için araştırmalar yapıyorum bölümümüzde yüksek ortalama hedefini öncelik edinip yüksek lisans yapmak isteyip üniversitede öğretim görevlisi olmayı öncelik edinen arkadaşlarım olmasına rağmen ben Mehmet Hocamızın amfideki ilk konuşmasında söylediği gibi teorik bilgiden ziyade coşkulu, araştırmacı ve bu meslek hakkında gerçekten ilerlemek projeler üretmek isteyen insanlara ihtiyacımız olduğunun farkındayım. Kendimce adımlar attım örneğin ; Stajım 3ncu sınıfta olmasına rağmen İskiye gönüllü staj için kabul edildim fakat bir sorundan ötürü gidemedim. Sosyal medyada mesleğimiz hakkında pek birşey olmamasından dolayı yapmak istediğim birkaç şey var Genç girişimcilerin neler başardığını görüyorum örneğin Biopipe şirketinin kurulması gibi veyahut yurtdışında akademik bir gelecek kuran Florida Üniversitesinde yer alan Prof.Dr.Berrin Tansel in çalışmalarına baktım gerçekten ilham kaynağı olacak çok insan var. Neden bizler de bunları başarmayalım size sormak istediğim orman fakültesini yan dal olarak seçersem ne gibi katkıları olur ve mesleğim hakkında daha çok neler yapmalıyım ? Yolun başında olan birisine neler önerirsiniz İltifatınız için teşekkür ederim. Çok bilgili olduğumu düşünmesem de isteğiniz üzerine biraz daha ahkam keseyim. Bahsettiğiniz gibi bir bölüm başkanına sahip olmanız çok güzel, lütfen onu küstürmeyiniz (sadece sizin için söylemiyorum, arkadaşlarınız için de geçerli). Unutmayın ki yüksek ortalama sadece akademik devam edecekseniz önem teşkil ediyor. Kimse şeref veya yüksek şeref öğrencisi olarak mezun olmanın ne demek olduğunu bile bilmiyor. Siz de bu durumun farkındasınız belli ki. Önemli olan dersi dersler işlenirken öğrenerek geçmek. Bu iş işte öğrenilir gibi gelse de bu bilgiler çok işinize (dolaylı olarak) yarayacak. İSKİ'deki stajınızla ilgili üzülmeyin, aslında insana o kadar da birşey katan yerler değil oralar. Zaten alımların neredeyse hepsi tanıdıkla yapılıyor ve işi bilip bilmemeniz de çok umursanmıyor. Ama normal staj döneminizden önce staj yapmak istemenizi iyi buluyorum. Yaz bitmedi, umarım başka biryerler bulabilirsiniz. Orman ile çevre mühendisliklerinin birleştiği alan niş bir alandır. Türkiye'nin aslında uzmana çok ihtiyaç duyduğu bir niş (kendi farkında olmasa da) ve dünyada da yeri olan bir niş. Ben heyecanlanıp size orman fakültesiyle ilgili bir tavsiye de bulundum ama aslında bu daha çok akademik kariyer için mantıklı bir hareket olur (mesela Kanada). Akademik düşünmediğiniz için bu konunun üzerinde durmayacağım. Kendinizi ek birşeyle geliştirmek istiyorsanız mutlaka ilginizi çok çeken bir konu olsun. Şuan ben, hocalarınız, siz bu ilgilendiğiniz yan alanla ilgili çevreyle birleşiminden ne çıkacağını bilemeyiz ama çok yaratıcı ve ilginç bir proje çıkabilir. Steve Jobs'un ünlü Stanford konuşmasında anlattığı gibi okulu bıraktıktan sonra sadece ilgisini çeken dersleri almaya başlıyor ve bu derslerden biri de kaligrafi oluyor. Bu aldığı ders sayesinde mac bilgisayarları baskı karakterleri (typography'si) ilk düzgün olan bilgisayar oluyor ve diğer işletim sistemleri (mesela windows) onu izliyorlar. Steve Jobs bu dersi alırken buna yol açacağını bilemezdi. Ondan çok hesaplı kitaplı ilerlememek lazım, ilginizi çeken şekilde devam edin. Sadece çevre ilginizi çekiyorsa bir yerlere yanlamanıza gerek yok.
KAriyer hedefiniz ne olursa olsun bir tane genelgeçer nokta var ki hepsinde işe yarar: "İngilizce". CV'sine herkes orta, iyi birşeyler yazıyor, yds'den 90 üstü alıp ne ingilizce yazışma yapabilen ne de konuşabilen sürüyle insan var. İngilizce bilmek grammeri yalayıp yutmak, bir sürü kelimeyi ezbere bilmek veya test stratejisini çözmüş olmak değildir. Mülakatlarda "let's continue in English" dedikten sonra iki gerilip sonra devam edebilmek demektir. Kusursuz, hatasız konuşmak da değildir, kendini akıcı bir şekilde doğru ifade edebilmektir. TOEFL'dan 120 almış ingilizce öğretmeni çevre mühendisliği alanında gidip cv'sine "full working proficiency" yazamaz. O alanın jargonuna hakim olmak gerekir. Bunun çözümü Metcalf, Reynolds, vs.
Türkiye'de en çok sayıda çevre ile alakalı şirketler önce geri dönüşüm sonra ÇED. Buralar diğer şirketlere göre daha çok belge ve yönetmelik esaslı iş yaptıklarından iş olasılığınızı artırmak sonrasında girişimci olup şirket kurmak isterseniz göreceli olarak daha rahat kurulabileceğinden staj olarak buraları tercih edebilirsiniz. Proje mühendisi olmak isterseniz şimdi için erken sayılır. mezun olmadan microstation ve autocad'i çok iyi öğrenmiş olmanız gerekir. Okullar bunu öğretmekte pek bir başarısız olabiliyorlar. Sizinki de benzer bir durumsa biraz youtubedan kendinizi geliştirdikten sonra 3. sınıftan itibaren bu tarz stajlar arayabilirsiniz. Proje şirketleriinin neredeyse hepsi İstanbul ve Ankara'dalar, bu belki bir dezavantaj olabilir. Proje şirketleri de aslında müthiş mühendislik çözümleri üretmiyorlar. Ne tip atıksu tipi gelirse gelsin "oxidation ditch" yapan bir proje şirketi efsanesi dolanıyordu Ankara'da bir ara. Diğerleri de ondan çok hallice değiller.
"İşi öğrenene kadar az ücretle çalışsam da olur, nasıl olsa deneyim kazanınca vazgeçilmez olacağım" malesef ki çevre mühendisliği işlerinin %90'ı için geçerli değil. FED'in dolar saçtığı refah yıllarında Türkiye'nin de ekonomisi iyiydi, gözünü AB'ye dikmişti. Bakanlıklarda çok hummalı çalışmalar vardı. Özellikli çevre şirketleri artmıştı, yabancı ortaklı müthiş profesyonel mühendislere hayal işler sunan şirketler açılmıştı. Devlette bir sürü çevre mühendisi istihdam ediyordu. Ama ABD dolarları geri çağırıryor ve bütün dünya gibi ekonomik dar boğazdayız daha da devamı var. Ama ekonomiyi stabil tutmak gerek işyerleri kapatmamalı, gerekirse maliyetleri düşmeli. O yüzden çoğu çevreyle ilgili konu dostlar alışverişte görsün tadında ilerliyor. Nitelikli çevre projesi/işi ve nitelikli çevre mühendisi işi çok azaldı. Nitelikli ve çok güzel hayal işlerde çalışanlar (mesela şirket Türkiye birimini kapattığı için) işten ayrıldıklarında edindikleri müthiş tecrübeyi aktarabilecekleri işler bulamıyorlar. Çoğu mühendisin yaptığı iş satış, belge ve yönetmelik mühendisliğine döndü (Bu durum neredeyse bütün mühendislikler için geçerli). Bu işlerin büyük bir oranını bir mühendise yaptırma gereksinimi de yok aslında. Meslek liseli biri ya da tekniker de yapabilir. Ama bu alanda mezunlar verilmiş ve iş istiyorlar bu yüzden de iş için mühendislik diploması devlet tarafından isteniyor. Tekniker, lise mezunu, mühendis hepsinin işini mühendis yapıyor. İşte maaşların çok düşük olmasının sebebi tam da bu. Çoğu iş yerine çalışmaya başladığınızda proje işi hariç çok kısa zamanda (kapasitenize göre) 1 ila 6 ay arasında öğrenilmesi gereken herşeyi öğrenebilirsiniz. Şirketler 1-2 yıl deneyim istiyor çünkü öğrencilik psikolojisinden sıyrılmış olsun istiyor hem de (asıl sebep olarak) kişiye bişiler öğretebilecek hali hazırda mühendis bulunmuyor. 10 yıl üstü mühendisin bazı konularda iş bulması aşırı zor oluyor çünkü şirket ona göre maaş isteyeceğini biliyor, 1-2 yıllık deneyimle çok daha ucuza çalıştırabileceği ve işleri halledebilecek kişiler varken neden çok deneyimliyi alsın ki.
Bu söylediklerimi moralinizi bozmak için söylemiyorum demek isterdim ama aslında tam da bunun için söylüyorum. Çünkü istisnasız çevremde ne kadar heyecanlı, şevkli, birşeyler yapmak isteyen insan varsa şevki kırıldı, umutsuzluğa düştüler, "başarısız" oldular (göreceli başarısızlık kendilerine göre). Ne kadar da boş beleş okuyan, birşey beklemeyen, hatta bölümü sevmeyip nefret eden, saygı duymayan insan varsa yaptıkları vasat işlerden çok memnun oldular, dünyanın en önemli işlerini olabilecek en iyi şekilde yaptıklarına inanıyorlar çünkü bir beklentileri yoktu. O yüzden daha gerçekçi ve ayakları yere basar şekilde umut etmekte fayda var.
KAriyer hedefiniz ne olursa olsun bir tane genelgeçer nokta var ki hepsinde işe yarar: "İngilizce". CV'sine herkes orta, iyi birşeyler yazıyor, yds'den 90 üstü alıp ne ingilizce yazışma yapabilen ne de konuşabilen sürüyle insan var. İngilizce bilmek grammeri yalayıp yutmak, bir sürü kelimeyi ezbere bilmek veya test stratejisini çözmüş olmak değildir. Mülakatlarda "let's continue in English" dedikten sonra iki gerilip sonra devam edebilmek demektir. Kusursuz, hatasız konuşmak da değildir, kendini akıcı bir şekilde doğru ifade edebilmektir. TOEFL'dan 120 almış ingilizce öğretmeni çevre mühendisliği alanında gidip cv'sine "full working proficiency" yazamaz. O alanın jargonuna hakim olmak gerekir. Bunun çözümü Metcalf, Reynolds, vs.
Türkiye'de en çok sayıda çevre ile alakalı şirketler önce geri dönüşüm sonra ÇED. Buralar diğer şirketlere göre daha çok belge ve yönetmelik esaslı iş yaptıklarından iş olasılığınızı artırmak sonrasında girişimci olup şirket kurmak isterseniz göreceli olarak daha rahat kurulabileceğinden staj olarak buraları tercih edebilirsiniz. Proje mühendisi olmak isterseniz şimdi için erken sayılır. mezun olmadan microstation ve autocad'i çok iyi öğrenmiş olmanız gerekir. Okullar bunu öğretmekte pek bir başarısız olabiliyorlar. Sizinki de benzer bir durumsa biraz youtubedan kendinizi geliştirdikten sonra 3. sınıftan itibaren bu tarz stajlar arayabilirsiniz. Proje şirketleriinin neredeyse hepsi İstanbul ve Ankara'dalar, bu belki bir dezavantaj olabilir. Proje şirketleri de aslında müthiş mühendislik çözümleri üretmiyorlar. Ne tip atıksu tipi gelirse gelsin "oxidation ditch" yapan bir proje şirketi efsanesi dolanıyordu Ankara'da bir ara. Diğerleri de ondan çok hallice değiller.
"İşi öğrenene kadar az ücretle çalışsam da olur, nasıl olsa deneyim kazanınca vazgeçilmez olacağım" malesef ki çevre mühendisliği işlerinin %90'ı için geçerli değil. FED'in dolar saçtığı refah yıllarında Türkiye'nin de ekonomisi iyiydi, gözünü AB'ye dikmişti. Bakanlıklarda çok hummalı çalışmalar vardı. Özellikli çevre şirketleri artmıştı, yabancı ortaklı müthiş profesyonel mühendislere hayal işler sunan şirketler açılmıştı. Devlette bir sürü çevre mühendisi istihdam ediyordu. Ama ABD dolarları geri çağırıryor ve bütün dünya gibi ekonomik dar boğazdayız daha da devamı var. Ama ekonomiyi stabil tutmak gerek işyerleri kapatmamalı, gerekirse maliyetleri düşmeli. O yüzden çoğu çevreyle ilgili konu dostlar alışverişte görsün tadında ilerliyor. Nitelikli çevre projesi/işi ve nitelikli çevre mühendisi işi çok azaldı. Nitelikli ve çok güzel hayal işlerde çalışanlar (mesela şirket Türkiye birimini kapattığı için) işten ayrıldıklarında edindikleri müthiş tecrübeyi aktarabilecekleri işler bulamıyorlar. Çoğu mühendisin yaptığı iş satış, belge ve yönetmelik mühendisliğine döndü (Bu durum neredeyse bütün mühendislikler için geçerli). Bu işlerin büyük bir oranını bir mühendise yaptırma gereksinimi de yok aslında. Meslek liseli biri ya da tekniker de yapabilir. Ama bu alanda mezunlar verilmiş ve iş istiyorlar bu yüzden de iş için mühendislik diploması devlet tarafından isteniyor. Tekniker, lise mezunu, mühendis hepsinin işini mühendis yapıyor. İşte maaşların çok düşük olmasının sebebi tam da bu. Çoğu iş yerine çalışmaya başladığınızda proje işi hariç çok kısa zamanda (kapasitenize göre) 1 ila 6 ay arasında öğrenilmesi gereken herşeyi öğrenebilirsiniz. Şirketler 1-2 yıl deneyim istiyor çünkü öğrencilik psikolojisinden sıyrılmış olsun istiyor hem de (asıl sebep olarak) kişiye bişiler öğretebilecek hali hazırda mühendis bulunmuyor. 10 yıl üstü mühendisin bazı konularda iş bulması aşırı zor oluyor çünkü şirket ona göre maaş isteyeceğini biliyor, 1-2 yıllık deneyimle çok daha ucuza çalıştırabileceği ve işleri halledebilecek kişiler varken neden çok deneyimliyi alsın ki.
Bu söylediklerimi moralinizi bozmak için söylemiyorum demek isterdim ama aslında tam da bunun için söylüyorum. Çünkü istisnasız çevremde ne kadar heyecanlı, şevkli, birşeyler yapmak isteyen insan varsa şevki kırıldı, umutsuzluğa düştüler, "başarısız" oldular (göreceli başarısızlık kendilerine göre). Ne kadar da boş beleş okuyan, birşey beklemeyen, hatta bölümü sevmeyip nefret eden, saygı duymayan insan varsa yaptıkları vasat işlerden çok memnun oldular, dünyanın en önemli işlerini olabilecek en iyi şekilde yaptıklarına inanıyorlar çünkü bir beklentileri yoktu. O yüzden daha gerçekçi ve ayakları yere basar şekilde umut etmekte fayda var.
@Mehmet Baytemur
Kesinlikle öyle. Ama baksanıza bazı arkadaşlar arasında alay konusu olacak yada kınanacak kişi olarak görülüyor. Bu cumleyi kuran kişilere böyle bakıldığıını hiç düşünmemiştim
Kesinlikle öyle. Ama baksanıza bazı arkadaşlar arasında alay konusu olacak yada kınanacak kişi olarak görülüyor. Bu cumleyi kuran kişilere böyle bakıldığıını hiç düşünmemiştim
@otripsi
Sıcak parayla yani doların faizinin neredeyse hiç olmadığı dönemlerde Türkiyeye akan parayla üretim teşvik edileceğine betonarme teşvik edildi.Sanayi teşvik edilseydi zaten betonarme sektörünü de yeterince teşvik edecekti ama olmadı, kolaya kaçıldı.Dediğiniz gibi bu dar boğazda ekonomiyi sabit tutmak gerekiyor.Geleceğin ne getireceğini bilemeyiz ama hayata uyum sağlamak için heyecanımızı ve bu mesleğe olan sevgimizi diri tutmalıyız. Rica ederim :
Sıcak parayla yani doların faizinin neredeyse hiç olmadığı dönemlerde Türkiyeye akan parayla üretim teşvik edileceğine betonarme teşvik edildi.Sanayi teşvik edilseydi zaten betonarme sektörünü de yeterince teşvik edecekti ama olmadı, kolaya kaçıldı.Dediğiniz gibi bu dar boğazda ekonomiyi sabit tutmak gerekiyor.Geleceğin ne getireceğini bilemeyiz ama hayata uyum sağlamak için heyecanımızı ve bu mesleğe olan sevgimizi diri tutmalıyız. Rica ederim :
