• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Yerli Otomobil Üretim Tesisiyle İlgili ÇED Süreci Başladı

Olgaç Sürmelihindi

Mevzuat Grubu Lideri
Yönetim Grubu
Mevzuat Grubu
Katılım
11 Şubat 2013
Şehir
Gaziantep
Firma
-
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Elektrikli Otomobil Üretim Tesisi projesi ile ilgili ÇED süreci başladı. Açıklama Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünden geldi.
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Sanayi ve Ticaret tarafından yapılması planlanan Elektrikli Otomobil Üretim Tesisi projesi ile ilgili ÇED süreci başladı.

Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünün internet sitesinde konu ile ilgili yapılan açıklamada ÇED sürecine ilişkin, "BURSA il GEMLIK, ilce Gençali Mahallesi mevkiinde Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Elektrikli Otomobil Üretim Tesisi projesi ile ilgili olarak bakanlığımıza sunulan ÇED Başvuru Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 8. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır." denildi.
Müdürlük, Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanana kadar projeye ilişkin görüş, soru ve önerilerin Bursa Valiliği'ne veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderilebileceğini belirtti.

Geçen perşembe günü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, Bursa Milletvekillerini ve Bursa İli Oda Borsa Yönetim Kurulu Başkanlarını Ankara'da ağırlamıştı. Bu toplantıda, yerli otomobil üretim fabrikasının kuruluş lansmanının 12 Mart'ta Gemlik'te yapılması da kararlaştırıldı.

Toplantıda TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Bursa ilinin temsilcileri ile görüş alışverişinde bulunurken, Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında Bursa milletvekillerine ve oda borsa başkanlarına bilgilendirmede bulundu. Toplantıda Bursa’nın çok önemli bir ekonomik güç olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, potansiyelinin tam olarak kullanılması halinde ülke ekonomisine katkısının daha da artacağını kaydetti. 20200301_115858.jpg 12 Mart'ta düzenlenecek toplantının yöredeki paydaşlara yönelik olacağı kaydediliyor. Toplantıya yerli otomobil için üretim tesislerinin kurulacağı Gemlik ilçesi ve ilçenin bağlı olduğu Bursa'daki sivil toplum örgütleri, odalar ve borsalar davet edilecek.
 
Yerli otodan yeni haber! Türkiye'ye büyük katkı sağlayacak

Türkiye'nin yerli otomobilinin temellerinin atılacağı Bursa'da kurulacak fabrikanın ÇED raporu açıklandı. Babayiğitler olarak bilinen Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun (TOGG) üreteceği yerli otomobil için fabrikanın inşaat aşaması toplamda 18 ay sürecek. İşletmeye alma sürecinin ise 2021 Mayıs ayını bulacak. Üretime ise 2022 yılında başlanacak.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
'nın Gemlik ilçesi Gençali Mahallesi civarındaki askeri alanda yapılacak fabrikanın inşaat aşamasında iki bin kişi çalışacak. İşletme aşamasında ise 2023 yılı için 2 bin 420, 2032 yılına kadar da 4 bin 323 kişinin çalıştırılması öngörülüyor. Projede çalışacak personel, öncelikli olarak yöre halkından temin edilecek.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
gazetesinde yer alan habere göre, ÇED raporunda otomobilin ürün gamının belirlenmesi için yapılan çalışmadan da bahsedildi. Bu kapsamda Türkiye'de iki binin üzerinde örneklemle
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
satın alma davranışı üzerine bir araştırma yapıldı.

Araştırmaya göre
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
pazarında C segmentinde bir
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
Amaçlı Taşıt'a (SUV) olan talebin yüksek olduğu görüldü. Pazar tahminleri de, gelecek yedi sekiz yıl içinde sedan pazarının yüzde 1-2, SUV'ların ise yüzde 8'in üzerinde büyüyeceğini işaret ettiği için ilk ürünün C segmentinde SUV olmasına karar verildiği vurgulandı.

İlk ürün olan C-SUV'nin öncelikle iç pazara sunulması, bundan iki sene sonra da elektrikli araçların yoğun olarak tercih edildiği Avrupa pazarlarıyla ihracata başlanması hedefleniyor.

Fabrika için sebep
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
'nın seçildiği de ÇED'de vurgulanan bir diğer konu oldu.
Projenin yer alternatifleri olarak Marmara Bölgesi'nde
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
'nin gelişmiş sanayi ve lojistik altyapısına sahip
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
, Sakarya, Kocaeli ve Bursa şehirlerinin incelendiği belirtildi.

Ege Bölgesi'nde ise
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
ve
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
değerlendirildi. Yapılan incelemelerde
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
'daki alanın denize sıfır konumda olması ve arazinin yakınında liman yer alması dolayısıyla öne çıktığı ifade edildi.

Liman sayesinde üretilecek araçların sevkiyatının deniz üzerinden rahatlıkla yapılması planlanıyor.
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
'nın seçilmesinde, Osmangazi Köprüsü'ne ve yan sanayiye yakınlığı da önemli bir faktör oldu.

Raporda şirket ortaklarının yatıracağı toplam sermayenin 2023 yılı itibariyle 500 milyon avro karşılığı olacağı ifade edildi. Projenin toplam bedeli proje hazırlık, ön mühendislik, izinler, inşaat, makine,
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
, tesisat, ekipman, montaj, işletmeye alma, ürün geliştirme, pazarlama kalemleri dâhil olmak üzere 22 milyar lira olarak vurgulandı.

Proje ile 2032 yılına kadar, gayrisıhhi yurt içi hasılaya 50 milyar avro katkı sağlanması, cari açığın 7 milyar avro azaltılması, yan sanayi ile birlikte 20 bin ek
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
oluşturulması bekleniyor.

Proje alanı 49 yıllığına
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
'a tahsis edilirken arazi hazırlık ve inşaat aşamasında 50 adet kamyon, 10 adet kule vinç, beş adet mobil vinç, beş adet ekskavatör, beş adet kazık makinesi, 20 adet mikser, üç adet beton pompası ve beş adet jet grout makinesi kullanılacak.


Ancak bu iş makinelerinden sadece kamyonlar sahaya malzeme temini için giriş çıkış yapacak. Sahanın bir bölümünde kazı yapılacak alanlarda 10 santimetre bitkisel toprak bulunduğu ve bu toprak malzeme ekskavatör ile kürenerek alınacak. Alınan toprak, alanda oluşturulacak bitkisel toprak depolama sahasında ayrıca tutulacak.
 
- Bu copy paste ÇED saçmalığına ne zaman son verilecek. Yapılan ÇED lerin % 99,778 i aynı.
- ÇED işi bildiğin dökümanları toparlama harmanlama işi olmuş.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve 17 adet farklı komisyon üyesinin taleplerinin tamamı doğrultusunda hazırlanan ve onaylanan bir rapor ile ilgili neye dayanarak "copy paste" yapıldığını iddia ediyorsunuz acaba?
 
Biliyorsunuz ki ÇED'de copy-paste yapmak yasak. Bununla ilgili tespit ettiğiniz yerler varsa bilgilendirmeniz gerekir diye düşünüyorum. Yok eğer copy-paste'ten kastınız şablon ve yazım tekniği ise Türkiye'de tüm yazışmalar, raporlar vb copy-paste oluyor. Bu da o raporları hazırlayanlara ve o şablonları oluşturanlara haksızlık olur.
 
ÇED Raporu'nun yazımı ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yayınlamış olduğu bir rehber var, yazı tipi, tablo adları, boyutları vb. bu rehberde belirlenmiştir. Raporları bu doğrultuda yazmaktayız. Ayrıca, firmanın veya kişinin daha önce kendi yazdığı raporlardan uygun olan yerleri "copy-paste" yapmasında hukuki açıdan bir sorun bulunmamaktadır. Örneğin bir Yönetmeliğe uyum hakkında yazılan cümleler, yönetmeliklerin ilgili hükümleri gibi.
 
Yani bu bağlamda haklısınız.

1- Çevre ve şehircilik bakanlığının formatı rezalet
2- Ülkede ki tüm çedler gibi bu çed dosyası da dökümanları toparlama harmanlama işi
3- Bu ülkede kendi görüşünü belirtecek kadar öteye gidecek bir bağımsız çed firması yok.
4- Fiilen ÇED dosyalarının artık üniveriste son sınıf Bİtirme tezi kıvamında olduğunu söylemek isterim

Araba fabrikasını biz kurmuyoruz ama çed biz yapıyoruz
format gereği o kadar saçma ÇED ler yapılıyor ki Araba fabrikasının dosyası ile Maden Ocağı formatı aynı.

Bende ÇED yaptım hatta bu format yokken ÇED yaptım o zaman yeterlilik bile yoktu 3 tane mühendis birleşip PTD hazırlıyorduk. Sonralarda Bakanlık kendini geliştirdi Allah razı olsun format falan geliştirdi, özellikle madencilik konusunda ama geri kalan kısım çok geride.

Belki de sıkıntı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yönetiminde Eskiden de bu işi beceremiyorlardı şimdide.

Bu ülkede bu ÇED Genel Müdürlüğünde ki adamlar çok vasıfısız çok en azından Yurtdışı örnekleriyle kıyas yapılarak ilerleme kaydedilebilir ama onları oturup tercüme edip analiz edecek adama ne izin vermezler.

Bu firmalarda yetişen adamlarda yanlış yetişiyor formata hakim olmaya çalışıyor konuya hakim olmaktansa

Denetime bak, Meteorolojiden EFT dekontu olunca AERMOD raporu tamam diyorlar.
 
@hepaistos
1- ÇED PTD, Başvuru ve ÇED Raporlarının Yönetmelikte başlıkları olsa da Ek-1 projelerde Halkın Katılımı sonrası kurumlardan gelen format görüşleri de dikkate alınarak ÇED RAPORU ÖZEL FORMATI her yatırımcı için ayrıca belirlenir. Ortak başlıklar olsa da özel başlıklar da olur. Büyük ihtimal sizden sonraki dönemlere denk geldiğinden gözden kaçırmış olabilirsiniz,
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
buradan her sektör için ÇED klavuzlarını inceleyebilirsiniz. Dolasıyla araba ile maden ocağı ÇED formatı asla aynı değildir.

2- Bu ÇED dosyası 3 ay gibi inanılmaz kısa sürede hazırlanmış ve yeterli bulunmuş bir projedir. Devlet destekli yatırımlar bu şekilde süratli olur, birçok farklı yerlerden istenilen bilgiler de ÇED raporu içinde toplanır harmanlanır. İstenilen yeteri kadar verilir ayrıntı vermeden sonuca varılmak istenir. Bu proje belki size böyle gelmiş olabilir ama ülkedeki tüm ÇED'ler demek, herkesi zan altında bırakmak anlamına gelir.

3- Ülkede kendi görüşünü belirtecek ÇED kuruluşları yok demişsiniz. Eğer lisans tezi ya da bir makale yazdıysanız teziniz bir kaynağa dayanması gerektiğini biliyorsunuzdur. ÇED Raporlarında kendi görüşümüzü yorumumuzu belirtemeyiz. Projenin olumlu olumsuz etkilerinden bahsedir, olumsuz etkiler için ne önlemler alınacağı hakkında proje, rapor da içeren destekleyici bilgi verirsiniz.

4-Çoğu ÇED dosyaları üniversiteden yeni mezun olmuş arkadaşlarımıza yaptırıldığı için, dosyalar son sınıf bitirme tezi kıvamında gelmiş olabilir, güzel hazırlanmış ÇED raporlarına denk gelmenizi dilerim.

İl Müdürlüğü/Bakanlıktaki herkes bir değil.
"Yurtdışı örnekleriyle kıyas yapılarak ilerleme kaydedilebilir " demişsiniz ya otobüs üreten bir fabrikanın ÇED projesini hazırlarken il müdürlüğü deneme sürüşü/testi yapılacak araçların fren balatalarının aşınmasından kaynaklı toz (PM10) emisyonu hesabını istemişti.

Unutmayın ki ÇED Raporlarını Çevre ve ŞEHİRCİLİK Bakanlığına yani eski Bayındırlık Bakanlığına sunuyoruz. Bu kurumun içinde hala özelleştirme ile Tekel, Telekom, TEDAŞ gibi gelen insanlar ÇED Raporlarına onay veriyorlar. Kendilerini geliştirdiyseler ne ala ama emekliliği bekliyorlarsa vay halimize.

Birbirimizi eleştirelim, burada gelin projeleri tartışalım. Eksiklerimizi tamamlayalım ama ÇED Raporunu da biz Çevre Mühendisleri hazırlamayacak/hazırlayamacak isek mesleğin itibarını kaybetmesi kaçınılmaz olacaktır.

Örnek olarak buradaki yorumumu inceleyebilirsiniz.
https://www.cevremuhendisleri.net/k...s-ocagina-koylulerden-tepki.18385/post-178717
 
@Murat TÜYLÜ
1- Benim anlatmak istediğim konu kimse bağımsız değil bu işin çevre ile alakası kalmamış. ÇED RAPORU ÖZEL FORMATI da yetersiz bu işlerin projeye özgün olması gerekir.

2- Ben sadece bu çed üzerinden konuşmuyorum çoğunluğu özgünlüğünü kaybetmiş standart tip tez kıvamında işlerdir. 3 ay gibi kısa sürede hazırlanmış yeterli bulunmuş diyorsunuzda kim yeterli bulmuş.

3- İl müdürlüğü konusuna hiç girmeyeceğim zaten çok yetersizler, Bakanlıkta da bir elin parmağını geçmez.

4- Aşağıda link vermişsiniz sayısal ifadeler tamam maden çedleri konusunda Bakanlık bir yere geldi ama işin özünü yakalayamıyorlar.

- Yani şuna net karar kıldım Bir Çevre Mühendisi olarak bu iş Mesleki Tekelden çıkması lazım yoksa toz hesabı yapan adam oturup ÇED dosyası hazırladım koordinatörüm diyor.

- Çevre Bakanlığı dışında bağımsız bir komisyon oluşturmalı dosyaları bu komisyonlar tarafından incelemeli ( Bilirkişi tarzı)

- Bu ÇED yeterlilik mevzusu da kalkmalı. Sektöre yakın bağımsız gruplar tarafından yapılmalı.

yoksa 3 ayda Araba fabrikası ÇED i geçer, 3 ayda Cerrrahpaşa Maden ocağı Çedi geçer hatta 2 ayda Köprü onayı alınır.

işin özü kaybolmuş.
 
@hepaistos
İşin özünü mantığı bir türlü anlaşılamadı zaten. Anlaşılmış olsaydı 1993 yılındaki ilk ÇED Yönetmeliği'nden bu güne hala bunları konuşuyor olmazdık. Size katıldığım ve katılmadığım yerler var.

Yeterli bulunmuş derken, Bakanlık ve diğer kurumlar yeterli bulmuş ki onay vermiş anlamında dedim. Sonuçta ÇED Olumlu Kararı alınmış. ÇED Raporları hazırlanırken diğer meslek dallarından da personel çalıştırılması isteniyor. Örneğin kimya projelerinde Kimyager ya da Kimya Mühendisi, Madencilikte Maden ve/veya Jeoloji Mühendisi gibi. Bu çalıştırılması gereken kişilerden tam anlamıyla yararlanılmadığı çoğunun da projeden bihaber olmaları nedeniyle iş buralara gelebiliyor.

İlk ÇED yeterlik belgesini alan ile 25 yıldır ÇED yapan firma aynı projeyi hazırlamaya yetkin sayılıyor. Bu nedenle ÇED konusunda sektöre, yapmış olduğu ÇED'lere göre Firmanın ve aynı zamanda Personelin ayrı ayrı yetkinliği, A-B-C gibi ayrımlarının olması gerekir. 5a, 5c gibi değil de madencilikte A, kimyada C sınıfı projelerde yetkindir gibi. Sera gazı emisyonlarında olduğu gibi.

Bilirkişi tarzı komisyonlar ise Türkiye'de bu kadar adam kayırmanın olduğu sürece işe yaramayacağını düşünüyorum. Rakip olan firma diğer firmanın ÇED'i geçmesin diye uğraşır, işi olmayacak firma oldurmaya çalışır vs vs.
 
@Murat TÜYLÜ ÇED raporunda depremsellik raporları, bitki ve hayvan türleri gibi olan bölümler var. Bu tarz bölümlerin ÇED dosyasında çevre mühendisliği ile veya çevre ile alakası ne? Bu tarz bilgilerin sunulması gerekiyor kabul ediyorum ama bu bilgilerin tamamı çevre mühendisliği veya çevre bakanlığı açısından incelenecek konular değil. Bir komisyon tarafından ele alınması gereken konular. Fakat kurumlar yönetmelik sebebiyle entelektüel bir bakış açısıyla incelemiyor. Sürekli kendini tekrarlayan dosyalar hazırlanmış oluyor. Dosyaların hiçbirinin birbirine uymaması lazım normalde. Şuan ki format gibi sektör sektör detay bir format var ise bu işin doğru olduğunu değil bir yerlerde hatalı olduğumuzu gösterir. ÇED raporunun iki amacı vardır. Biri inşaat aşamasındaki oluşan kirlilik ve meydana gelecek olan tahribatın anlatılması. Diğeri sistem devreye girdikten sonrasında meydana gelecek olan tahribatın ve kirliliğin anlatılmasıdır. Bunu doğru bir şekilde yapabilmek içinde Türkiye'nin bölgelere ayrılıp kirlilik çalışmalarının yapılmış olması lazım ki sizin yaptığınız kirlilik bu değerler içerisinde nerede olduğu anlaşılsın. Bitki türleri, hayvan türleri üzerindeki oluşacak etkiler ekologların işi. Dolayısı ile bununla ilgili teknik kişilerin yetişmesi lazım. Çevre mühendisinin veya biyoloji mezunlarının değerlendireceği, imza atacağı bir konu değil. Yapılacak olan projenin deprem haritasında incelemek bizim mesleki tekniğimizin üstü olan bir konu. ÇED raporlarının içerisinde daha bunun gibi bir çok konu mevcut. O yüzden Türkiye'de yapılan ÇED'ler ne yazık ki kendi kendimizi kandırmaktan ibaret.
 
@yarabandı düşünce ve fikirlerinize saygı duyuyorum, zaten multidisipliner bir şekilde ÇED Raporlarına diğer meslek dalları da dahil ediliyor ve onların hazırlamasını istedikleri bölümler oluyor. Bugün biyolog'a hazırlatılıyor yarın ekolog'a hazırlatılır.

ÇED bir sigortadır. Olmazsa olmazdır. Bunun önemini anlatmak da Çevre Mühendislerinin elindedir böyle de olmalıdır. İnsanların özensizlikleri, hataları nedeniyle ÇED'i yerersek bu kez bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. ÇED raporları üzerinde değerlendirme yapalım. Bu iyidir bu kötüdür diyelim, eleştirelim yeni öneriler getirelim.
ÇED'i eleştiren herkes tekrardan bahsediyor ya buyrun özgün bir ÇED raporu için bir format oluşturun ve diyin ki işte budur?
Tüm sektörler için ayrı ayrı başlıklarda yine ortak konular, başlıklar olacaktır.

Bitki ve hayvan raporlarının ÇED dosyasına tabiki yeri olmalı çünkü ,
Çevre; insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır.
 
@Murat TÜYLÜ O zaman şöyle söyleyeyim ÇED raporunun içerisinde çevre mühendisi haricinde meslek dallarının var olmaması demek yaptığımız işi bağımsız yapmak. Sürekli birilerine bağımlı kalmak zorundasınız. Eğer mesleğim kirlik analizini yapmak ise ben bunu yaparım ve geçerim diyorum. Mesleğimi icra edebilmek için jeoloji, ziraat, maden, kimya mühendisine ihtiyacım olmamalı. ÇED raporunu oluştururken bu mesleklere ihtiyacım oluyorsa bir yerlerde hata vardır diyorum. Zemin etütüt raporunun Çevre Bakanlığının incelemesi absürt. Bölgedeki bulunan hayvanlar ve bitkileri tespit etmek, bunlar üzerindeki etkiyi yine Çevre Bakanlığının söylemeye çalışması tuhaf. Çünkü bu tarz konular üzerine yorum yapabilecek bir eğitim almıyoruz. Kimya prosesi kurarken kimya prosesinin doğru anlatabilmek için Kimya Mühendisine ihtiyacınız yok. Amaç teknolojiyi, prosesi anlatmak değildir. Üretim tekniğinin anlatabilmek ve buna bağlı olarak meydana gelecek devamlı kirliliği söyleyebilmekte. Aynı şekilde inşaatı yaparken oluşacak olan tahribat ne bunu anlatabiliyor olmamız lazım. Kirlilik ve tahribat etkisini belirleyebilmek için tüm ülkenin bölgesel kirlilik değerlerini çıkarmanız lazım. Meydana gelen tahribat noktasal mı, bölgesel mi, ulusal mı bilmiyoruz. Dolayısı ile yapılan rapor bilimsellikten uzaklaşıp yönetmelik icabı yapılan bir rapor halini alıyor. ÇED raporunun yapılmamasına karşı değilim. Ya da şuan yapılan ÇED'ler saçmadır, gereksizdir demiyorum. Sadece yönetmeliklerden dolayı bilimsellikten uzaklaştığı için anlamını kaybetmeye başladı diyorum. Önemini kaybetmesi demek anlamını kaybetmesi demek değildir bu arada. Ama zaman içerisinde önemini de kaybetmeye başlayacaktır. O yüzden de önemini de kaybetmeden önce revize etmemiz lazım diyorum. Sosyo ekonomik açıdan da incelenmeli lakin bu ayrı bir konu. Özet olarak belli yerlerde aynı şeyleri söylüyoruz. Farkımız şurada ben bir yatırım yapılırken inşaat aşaması ve sonrasındaki meydana gelecek olan tahribat nedir bu sorunun cevabını bulmak istiyorum ÇED raporunda. Diğer soruların cevapları başka meslek dallarının ve idari birimlerinin vermesi gereken bir cevap. Bunlar bittikten sonrada çevre mühendisleri olarak tekrardan dönelim sosyoekonomik olarak değerlendirmeye alalım. ÇED te yaşanan sıkıntı neyse aynısı arıtma tesisinde de var. Neden elektrik mühendisine, inşaat mühendisine ihtiyaç duyuyorum. Elektrik panoları, sisteme enerji verilmesi ayrı konular. Önemli olan proses çalışıyor mu çalışmıyor mu bunu değerlendirmesi lazım. Elektirk, beton başkasının işi. Dolayısı ile tek başına mesleğe anlam yüklenemediği için sürekli yancı muamelesi görüyor ve bunun ilk başı zaten ÇED yeterliliğinde yaşadığımız olay. Karışı olduklarım bu yani.

Tüm bunlardan ayrı birşey söylemek gerekirse yanlış hatırlamıyorsam Türkiye ilk ÇED raporunu boğaz köprüsü için yapmak zorunda kalıyor ve ÇED ile tanışıyor. Bunun sebebi de finansman kaynağı olarak Avrupa Bankalarının ÇED istemesinden kaynaklanıyor ve bu şekilde bu sürece girmiş oluyoruz.
 
Son düzenleme:
@yarabandı Ufak bir düzeltme esasında ÇED 1993 değil, 1983 Çevre Kanunu ile ortaya çıkmıştır. Bundaki amaçta bu kanun 'unda direk translate edilmesidir. 1993 'de kanunu çıkartırken baktılar özellikle devler işletmeleri zorluk çekecek, o muazzam madde eklendi. 1993 öncesi MUAF ;)

Ufak bir alıntı aşağıda yer almaktadır.
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


ÇED’İN TÜRKİYE’DEKİ GELİȘİMİ Çevresel Etki Değerlendirme sürecine ilișkin ülkemizde ilk yasal düzenleme 11 Ağustos 1983’de yürürlüğe konan 2872 sayılı Çevre Kanunu’dur. Bu kanunun 10. maddesi șu șekildedir: “Gerçekleștirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluș ve ișletmeler bir Çevresel Etki Değerlendirme Raporu hazırlarlar. Bu raporda çevreye yapılabilecek tüm etkiler göz önünde bulundurularak çevre kirlenmesine sebep olabilecek atık ve atıkların ne șekilde zararsız hale getirilebileceği ve bu hususta alınacak önlemler belirlenir.” (RG 18132, 11.08.1983) 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun kabulünden on yıl sonra 7 Șubat 1993 tarihinde ilk ÇED yönetmeliği 21489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiștir.
 
Üst