• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Zehir saçıyor

Fatih Özcan

Site Kurucusu
Katılım
7 Aralık 2008
Şehir
Yurt Dışı
Firma
ABL Group
Toprağa gömülü radyasyonlu atıklar çevreye zehir saçıyor.
İZMİR, (DHA) 03.12.2012 16:56
haber.jpg
İzmir'in Gaziemir İlçesi'nde 1940 yılında 70 dönümlük arazi içinde kurulan 70 yıl burada faaliyet gösterdikten sonra 2 yıl önce Torbalı İlçesi'ne taşınan kurşun fabrikası alanında toprağa gömülü radyasyonlu atıklar çevreye zehir saçıyor. Zehiri kusan topraktan duman çıkıyor. Fabrika çevresindeki evlerde yaşayanlarda nefes darlığı, öksürük, astım ve bronşit şikayetleri arttı. Çevre sakinleri, soludukları havanın tuzruhu gibi boğazlarını yaktığını söyledi.

İzmir'in Gaziemir İlçesi'nde 1940 yılında, Aslan Avcı tarafından kurulan döküm fabrikası, 70 yıl boyunca külçe kurşun imal etti. Bunun için de ömrünü tamamlamış akü ve hurda kurşun kullandı. 70 dönümlük arazi içindeki fabrika kurulurken çevresi boştu ancak yıllar içinde konutlar fabrikanın tellerine kadar dayandı. Fabrika iki yıl önce Torbalı'ya taşındı ancak terk ettiği topraklardan şimdi dumanlar yükseliyor. Kurşun üretimiyle oluşan radyoaktif atıklar, fabrika arazisine gömüldüğü için toprak zehir saçıyor.

Türkiye Atom Enerjisi (TAEK) 2007 yılında fabrika sahasının içinde radyasyonlu atıkların gömülü olduğunu tespit etti. Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, 2008 yılında bir depoda 200 ton atık, bir başka yerde 180 ton atık buldu. Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, fabrikaya tehlikeli madde için 300 bin lira ceza kesti. Fabrikanın durumu, Büyükşehir Belediyesi'ne, Gaziemir Kaymakamlığı'na ve Gaziemir Belediyesi'ne bildirildi.

TAEK, 2009 yılında fabrikayı yine denetledi, atıkların taşınması ya da bertarafı halinde kuruma bilgi verilmesi istendi. TAEK'in İzmir'de temsilciliğini Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü yapıyor. Kurumların harekete geçmemesi üzerine bertarafına 12 milyon lira gereken atıklar için önlem alınmadı. Fabrika içindeki atıkların toplam miktarının 100 bin tonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Gömülü atığı miktarı ise bilinmiyor. Fabrikanın hemen yanında bir ilköğretim okulu eğitim hizmeti veriyor. Fabrikanın etrafında çevrili ama çoğu yırtık olan tellerinden içeri giren çocuklar, önlem alınmadığı için bilinçsizce zehir saçan toprakta oynuyor. Fabrika sahibi Hasan Avcı, beş yıl önce öldüğü için arazi üzerinde miras kavgası yaşanıyor.

HAVA TUZRUHU GİBİ KOKUYOR, TOPRAKTAN DUMAN ÇIKIYOR

Yıllardır Aydın Mahallesi'nde yaşayanlar, zehir soluyor. 87 yaşındaki Şehmus Çoban, 15 yıldır nefes darlığı çekiyor. Nazmiye Yalur, kapı ve pencere eşiklerinde sarı metal kalıntıların biriktiğini belirterek, cam açamadıklarından yakındı.

Mehmet Pasin ise koyun ve keçi beslemek istediklerini ancak hayvanların beş ay içinde öldüğüne dikkat çekerek, "Hayvanın duramadığı yerde yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Bu fabrikanın şu an çalışmaması sorun değil. Toprak asitten kaynıyor. Bu tepelerin içinde zehir var. Kepçelerle gömdüler. Topraktan duman çıkıyor, birkaç kez itfaiye gelip müdahale etti. Eşim hasta beyninde tümor var. Mahallede herkes hasta. Defalarca imza topladık ama çözüm yok" dedi.

Üç yaşındaki çocuğunun yaz kış hep öksürdüğünü, boğazının ağrısı, ve burun akıntısı şikayetleri olduğunu anlatan Canan Bölükbaş da "Burası, tuzruhu, porçöz gibi kokuyor. Genzimiz yanıyor. Sabaha kadar uyku uyuyamıyoruz. Yazın çok sıcak bile olsa camları açamıyoruz. Yetkililer ilgilensin çocuklarımızın ciğeri yanmasın" dedi. Yine semt sakinlerinden Nazmiye Akdağ, "Zehir soluyoruz. Cam kapı açamıyoruz. Sabahları keskin bir kokuyla uyanıyoruz. Hayvan leşi gibi kokuyor" diye konuştu.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

 
topraktan alınan numuneler inceleniyor diye duydum haberlerde sanırım sonuçlara göre süreç şekillenecek. böyle ağır sanayinin yerleşim yeri içerisinde yıllarca faaliyette olması ve buna izin verilmesi de düşündürücü. bence burada yetkililerin de suç var. belirtilen rakamlar çok ciddi boyutlarda.
(Kurumların harekete geçmemesi üzerine bertarafına 12 milyon lira gereken atıklar için önlem alınmadı. Fabrika içindeki atıkların toplam miktarının 100 bin tonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor.)
 
İzmir’de, yeraltına gömülen kurşun atıklarından yüzeye duman çıkmasıyla zehir saçtığı ve radyasyon sızıntısına yol açtığı iddialarıyla çevre skandalına yol açan eski kurşun fabrikasının, bir çevre kongresine sponsor olduğu ortaya çıktı.

İzmir’in Gaziemir İlçesi’nde, yeraltına gömülen kurşun atıklarından yüzeye duman çıkmasıyla zehir saçtığı ve radyasyon sızıntısına yol açtığı iddialarıyla çevre skandalına yol açan eski kurşun fabrikasının, 2007 yılında Çevre Mühendisleri Odası’nın düzenlediği, ana teması 'Yaşam, çevre, teknoloji' olan bir kongreye sponsor olduğu ortaya çıktı.

Gaziemir’de 2 yıl önce üretimini sona erdiren, 1940'dan bugüne kadar, ömrünü tamamlamış akü ve hurda kurşunları eritilerek külçe kurşun üreten Aslan Avcı Kurşun Fabrikası’nın toprağa gömdüğü atıklarının yarattığı kriz sürüyor. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) 2007 yılında fabrika ile ilgili rapor hazırladı.

Raporda, tesisten çıkan cüruf atığında ratyoaktivite bulaşığı tespit edilirken, daha sonra çeşitli önlem ve işlemler yapıldığı açıklanmasına karşın şikayetler üzerine bu yıl cüruf üzerinde yapılan ölçümlerde 15-30 olması gereken değerlerin 200 mikronsaate çıktığı tesisle ilgili endişe sürüyor. TAEK son incelemelerden sonra fabrikada ölçülen radyasyon değerlerinin insan sağlığı için tehdit oluşturmadığını açıkladı.

Çevre konusunda 'Skandal' olarak nitelendirilen gelişmelere konu olan Gaziemir’deki kurşun fabrikasıyla ilgili ortaya bir bilgi daha çıktı. Aslan Avcı Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'nı 24-27 Ekim 2007 tarihleri arasında İzmir'de düzenlediği, 'Yaşam, çevre, teknoloji' ana temalı Ulusal Çevre Mühendislik Kongresi’nin sponsorlarından biri olduğu ortaya çıktı.

Bu sporsorlukla ilgili Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Emine Helil İnay Kınay, 2007 yılında firmanın bugün ortaya çıkan süreciyle ilgili bilgi sahibi olmadıklarını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisanslı bir geri kazanım firmasının bilimsel kongreye sponsor olmasının doğal olduğunu söyledi. Bugünkü bilgilere sahip olmaları durumunda sponsorluğu kabul etmeyeceklerini belirten Kınay, şöyle dedi:

"Çevre sektöründe çalışan lisanlı bir firma. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında bir sorun yok. Çünkü bugün ortaya çıkanları o zaman bilmiyorduk. Meslek odası olarak doğru çalışıp çalışmadığını bilemeyiz. Biz savcı, hakim değiliz. Bugünkü bilgilerimizle bakıldığında çevreyle ilgili olumsuzlukta adı geçen firmanın çevreyle ilgili bir kongreye sponsorluğu trajikomik gelebilir."

Kınay, kongrenin yapıldığı dönemde kendisinin Oda’nın yönetim kurulunda yeraldığını, ancak sporsorluğun boyutunu hatırlamadığını söyledi. Çevre Mühendisleri Odası yönetim kurulu üyesi ve eski başkanlarından Faruk İşgenç ise meslek odası olarak çevre polisi olmadıklarını, firmanın sicilini 2007 yılında bilmediklerini söyledi. İşgenç, ruhsatlı, geri dönüşüm sektöründe çalışan bir firmanın sponsor olmasını o yıl farklı şekilde değerlendirmelerinin mümkün olmadığını dile getirdi.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Gözünüzü toprak doyursun,
Mirasçıları o arazinin tam ortasında yapılmış 5 yıldızlı barınağa koyup ilerleyen yıllarda mevcut halka yaşattıklarını ödeteceksin.
Usta ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri, diye boşuna dememişler.Arkadaşlar miras kavgası yapacaklarına bu güne kadar çevreye ve çevre sakinlerine verdikleri zararı nasıl kapatırız diye düşünseler bu onlar için daha iyi olur kanımca, aksi halde nereden çıkacağı belli olmaz.
Zaten, hep böyle olmuştur, birileri kaymağını yer, sıra pisliğine veya posasına gelince, zavallı vatandaş hiç bir şeyden habersiz yaşam kavgasının içinde hem bunlara katlanır, hemde bütün bu olumsuzluklar içinde yaşamını sürdürür gider veya kaybolur gider.
Sadece el insaf diyorum, gözünüzü toprak doyursun,
 
Üst