Baştan bir problem var: Aranan bir meslek değiliz. Yetmiyor sizden başka belgeler de alınması isteniyor. İSG gibi belgeler değil kendi Bakanlığınız kendi işiniz için istiyor. İstenmeyen bir meslek olduğumuz için Bakanlık tarafından verilen belgelerin yanında İSG Sertifikası gibi belgeleri bizlerden talep ettiler. Yakın geçmişte İSG, Çevre ve TMGD aynı anda yapılabilir mi soruları geliyordu. TMGD zaten yapılamıyordu da ilgili yeni düzenlemeler ile Mühendislikler dışına da belge açıldığı için bu soru ortadan kalktı, diğer tarafta da Çevre tarafında taslak var o da taslaktaki gibi gelirse bu konu da kapanabilir.
@Burak Bilen yazdığı mesajda haklı ama eskiden durumlar biraz farklıydı. Eski adı Çevre Görevlisi Belgesi için insanlar aylarca bekliyordu, mezun olsa bile eğitim açılmadığı için belgeyi alamıyordu. Alamayınca da çalışma alanı bulmakta zorlanıyordu. Geçen de yazdım bunu. Yeni mezunların önü her geçen gün kapanırken eski mezunlar imzalı bir belgeyle imtiyazlı hale geliyorlar. Örnek AATBEL sistemi. Daha geçen taslak çıktı, 3 gün oluyor, Temmuz ayında burada yazdık, arkadaşlarımız tepkilerini gösterdiler ama yine taslağa eklemişler.
Bunların hiç olmadığını farz edelim. Üstte bahsedilen konularda en iyi olmanız bile bir şey ifade etmiyor. Çünkü sektörün, daha doğrusu yeni iş ilanlarının büyük kısmı Çevre Danışmanlığı üzerinden dönüyor. Sektörde maaşlar genellikle düşük, yapacağınız işler tabiri caiz ise "angarya." Bilmem kaç dil bilmeniz veya Office gibi programları ileri düzey bilmek çok fazla önem taşımıyor. Taşıdığı alanlar mesleğimizde hiç mi yok? Fazlasıyla var ama bir de "geçim derdi" var. Bir de ülkede "vasat" olmak daha fazla iş yapıyor, yaptırıyor.
İyi dil bilmek, Türkçe bilmek, alanında gerçekten uzman olmak, Office ve CAD Programı bilmek, Forum Kurucusu
@Fatih Özcan dediği gibi araştırmacı olmak önemli konular. Fakat tavsiye olarak verilmesi gereken burada şu ana kadar verilenlerden biraz farklı. Nedir? Ne iş yapacağına önceden karar vermek ve ona göre bir 4 sene geçirmek. Burada kasıt konuyu teorik olarak öğrenmekten ibaret değil. Eğer bir yerde çalışacaksanız işverenler sizi önceden tanımalı. Sektörde öğrenciyken bilinir olmaktır. Mezun olunca genellikle en büyük sorun tecrübesi ve "tanıdığı olmamaktır." Bunu stajlarla çözebilirsiniz ama herkesin şartları da aynı değil. Bu söylediğim bütün meslekler için geçerli. Mesela geçen bir eleştiri okudum: Stajları babaları buluyor. Sıkıntı şu. Sizin ortalamanızın öğrenci iken bile işyerlerinin çoğunda bir önemi yok. Öyle yerler var ki babanız veya yakın çevreniz size o kapıyı açabilir. Tecrübe denilen hadisenin bir tarafı da gerçekte budur.
Akademik kariyer düşünüyorsanız da önceki paragrafta söylediklerim geçerli. Mesela ben uzatmalı Yüksek Lisans yapıyorum, size de Üniversiteden yazıyorum. Arkadaşım diyor ki niye yapıyorsun akademi istemiyorsan? Bizde bu Yüksek Lisans Diploması artık herkeste var. Belediyelerde çalışanlarda da var, çevremdeki arkadaşlarımda da var. Bir de işin bu boyutu var.
Zaman hızla akıp gidiyor. Vakit sanıldığı kadar geniş değil. Üniversite eksiklerin kapatılacağı yer değil aslında "güçlü olduğunuz" alanı geliştirme mekanıdır. Bu konuda da ülkedeki eğitim geriye gidiyor. Aslında bu tarz tavsiyeleri "4+4+4" kapsamında vermek gerekir. Bana Rehberlik ekiplerinin yapabilecekleri çok fazla bir şey yoktu. O konulara girmeyeyim fazla ama mesele en başta buralarda başlıyor.