Merhaba herkese
İklim değişikliğiyle mücadele artık sadece bir çevre sorunu değil, bir kalkınma, sağlık, ekonomi ve güvenlik sorunu. Bu gerçeği hepimiz görüyoruz ve nihayet Meclis de bu konuda adım attı; İklim Kanunu geçti. Bu önemli bir gelişme. Ancak aklımda şu soru dönüp duruyor:
Peki bu kanunu uygulayacak, sahada yönetecek, denetleyecek, raporlayacak teknik insanlar kim olacak?
İklim Kanunu’nun devreye girmesiyle;
• Karbon ayak izi,
• Sera gazı envanterleri,
• Sanayi ve belediyelerle ilgili emisyon yönetimi,
• Sürdürülebilirlik raporları,
• Döngüsel ekonomi projeleri
ve daha nicesi artık daha sistemli bir şekilde yürütülmek zorunda.
Tüm bu başlıklarda doğrudan uzmanlığı olan bir meslek grubu var: Çevre Mühendisleri.
Ancak hâlâ ne yerel yönetimlerde ne de bakanlık düzeyinde yeterli alım yapılmıyor.
Neden?
• Yeterince farkında mı değiller?
• İklim krizi kağıt üzerinde mi kalacak?
• Yoksa uygulama yine başka disiplinlerin “yan işi” olarak mı görülecek?
Ben bu çelişkiyi anlayamıyorum.
Bir çevre mühendisi olarak bu kanunun, bizim gibi teknik donanımı olan insanlarla yürütülmesi gerektiğine inanıyorum.
Bizler sadece evrak değil, sahada çözüm üretmek, sistem kurmak, hesap yapmak, yönlendirmek için yetiştirildik.
Çevre Mühendisleri; iklim kanununun yükü altına girecek en yetkin meslek grubudur.
Bunun görmezden gelinmesi sadece bizim değil, hepimizin geleceği için büyük bir kayıptır. Bu konuda bir şey yapamamakta ayrıca üzüyor beni. Aklımda olan şeyleri sormak söylemek istedim sizlere