• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Kum ve Karbon Filtreler ile BOİ ve AKM giderim verimi hakkında

ozdencengiz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Eylül 2020
Şehir
İstanbul
Firma
Esnek
Yüksek BOİ ve AKM içeren (500-400 mg/L) evsel atıksu arıtma tesislerinde çıkış kalitesini iyileştirmek için kullanılan kum+aktif karbon filtreleri ile AKM ve BOİ'yi 10 mg/L nin altına düşürmek mümkün olur mu? Deneysel çalışmalar var ancak sahada %98-99'a varan giderimler elde edilebilir mi diye tecrübe sahiplerine sormak istedim. Biyolojik arıtma olarak tahmin ettiğiniz üzere MBBR prosesi tercih edilmiş.
 
Debiyi bilmiyorum ama büyük bir filtre sistemi gerekir ve çok sık tıkanır. Örneğin içmesuyu arıtma tesislerinde kum filtreleri kullanılıyor ama suyun AKM değeri zaten çok düşük. Ona rağmen sık geri yıkama yapmak gerekiyor. Atık su için daha zor olacaktır.

Çok büyük filtre alanı gerekecektir.
 
30 ila 300 m3/gün e kadar şimdilerde çok sık rastladığım bir talep olmaya başladı. Mikrofiltrasyonsuz çözmek istiyorum.
 
ozdencengizUygulamalarda gördüklerimi anlatmak isterim. Muğla ilinde yaklaşık 5 yıldır evsel atık su deşarj kriterleri olarak sulama suyu kriterleri E7.1 A ve B değerleri istenmektedir. mevcut atık su arıtma tesisleri genelde kesikli tip biyolojik atık su arıtma tesisi olarak yapılmış durumdalar. bu kararın alındığı ilk sene, arıtma firmaları çok güzel satışlar yaptılar. biyolojik arıtmadan çıkan arıtılmış suyun kum ve/veya karbon filtreden geçirilerek ve klor dozajı yapılarak sulama suyu kriterlerinin sağlayabileceklerini söylediler. bu durum kimi yerde olumlu netice verdi kimi yerlerde ise sistemi çok daha kötü bir duruma soktu. kötüleşen yerlerde gördüğümüz sıkıntı biyolojik arıtmadan kaynaklanmaktaydı. biyolojik arıtma tam yapılmadıktan sonra isterseniz 10 filtre koyun verim alamıyorsunuz. nihayetinde filtre dediğimiz şey bir nevi süzgeç, büyük oranda fiziksel parametrelerde etki ediyor. siz eğer biyolojik kısımdan akm si yüksek bir su verdiğinizde direkt filtre tıkanıyor ve bu sefer geriye doğru su şişmeye başlıyor. bu durumun sürekliliği durumda taşma kaçınılmaz oluyor. kum filtreleri kurulan sistemlerde operatöre çok iş düşmektedir. biyolojik ünitenin ilk defa devreye alınmasında, çamur kaçmasında otomasyon arızasında gibi durumlarda operatörün bu durumu erkenden fark ederek filtrasyon sistemine bu suyun girişini engellemesi gerekmektedir. (bypass) aksi halde kum filtresi tıkanacak, hatta içindeki medya bloke olabilecektir. sistemin rutin çalışmasında ise geri yıkama işlemlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi mümkünse geri yıkama suyu olarak şebeke suyu değilse filtrelenmiş arıtılmış su ile yapılması sağlanmalıdır. genelde yapılan hatalardan biri de filtre geri yıkama suyu olarak filtre besleme suyunun kullanılmasıdır. bu durumda verimli bir geri yıkama yapılamadığından zamanla tıkanmalar ve verim kayıpları yaşanmaktadır. ayrıca filtrasyon sistemi projelendirilirken kesit hızına dikkat edilmesi büyük önem taşımaktadır. bildiğim kadarıyla optimum verim için kesit hızı 10-15 m/s olması istenmektedir. yanlışsa lütfen düzeltin.
aslında iyi projelendirilmiş ve iyi işletilen bir biyolojik arıtma tesisi sadece klor dozajı yapılarak sulama suyu kriterlerini rahatlıkla sağlamaktadır. bunu bölgedeki bir çok tesiste gözlemlemekteyiz. anlayacağınız olayın ana kahramanı biyolojik reaktör ;)
 
Son düzenleme:
Bu arıtma teknolojileri konusunda Türkiye'de hep bir kafa karışıklığı olmuştur. Bir süre klasik aktif çamur sistemi akımı bir süre uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi akımı sürüyor gidiyor. Şimdi trend BNR sistemlerinde ve AAT çıkışına filtrasyon ünitesi eklenmesinde. O eski klasik aktif çamur sistemleri şimdi bin bir soytarılıkla BNR sistemine devşirilmeye çalışıyor. Arıtılmış suların tarımsal sulama kriterleri ve tavsiye edilen teknolojiler AAT Teknik Usuller Tebliğinde verilmektedir. Tebliğin 4 nolu maddesinde "MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde verilen atıksu arıtımı için uygulanabilir olduğu genelde kabul edilmiş metodlar, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinde öngörülen deşarj standartlarını karşılayabilecek mevcut ve/veya yeni diğer metodların kullanılmasını kısıtlamaz." ifadesi yer almaktadır. Yani Tebliğ'de yer alan teknolojileri uygulama zorunluluğu bulunmamaktadır.

İyi çalışan, oksijen ve çamur atımı sorunu olmayan bir uzun havalandırmalı aktif çamur sisteminde AKM ve BOİ'yi çok rahat 10 mg/lt'nin altında görebilirsiniz. Doğru tasarlanmış bir tesiste AKM ve BOİ için filtrasyon sistemine ihtiyaç bulunmamaktadır. Yanlızca filtrasyonu dezenfeksiyon verimliliğini arttırmak için kurabilirsiniz .O da 10 mg/lt AKM'nin altında kurmak ne kadar verimliliği arttırır, attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değer mi sorgulamak lazım.
 
Merhabalar, kum filtresinde 50 micron ve üzeri kirlilikleri tutmaktadır. Akm giderimine yardımcı olabilir. Bazı durumlarda arıtma çıkışında kum filtresine giden hatta helezon karıştırıcı konup ufak bir koagülant ilavesi ile kum filtresinde giderim yaptığımız oldu. Kum filtresine gelen su miktarı ve kirlilik yükü çok önemli. Tıkanma yapabilir. Bu yüzden ters yıkama süresi kısa tutulmalıdır ve kesinlikle tanka besleyecek pompa debinin 1,5 katı olmalıdır. Ters yıkama esnasında kirliliği daha iyi atabilmesi için önemlidir. Aktif karbon filtresinin asıl amacı klor tutumu yapmak, renk ve koku gidermektir. Renk sorunu olmadığı sürece karbon filtresinin konulmasının akm ve boi parametrelerini etkileyeceğini düşünmüyorum. Sonuçta kum ve karbon filtresi fiziksel arıtım yöntemleridir. Sadece akm giderimine yardımcı olacağını düşünüyorum. Ben kurduğum sistemlerde nunune alıp boi ölçümü yapmadım. O yüzden net konuşamıyorum. Bu filtrasyon sistemlerinin ters yıkaması ile kendini temizlemesi önemlidir. Sonuçta mikroorganizma bulunan su beslenecek ve iyi temizlenemez ise bakteri oluşumu görülebilir. Tıkanıklığa sebep olabilir. Hiç başıma gelmedi ama ileri bir noktayı düşünüyorum tıkanıklık yaşanırsa su geri basıp taşma yaparsa biyolojik arıtmaya ciddi sıkıntı yaratabilir. Sistemler tam otomatik ve baypasslı olması (herhangi bir tıkanıklıkta sistemlerin devredışı kalması için) önemli, insan kontrolüne bırakıldığında problem çıkması muhtemel olabilir.
 
Bu tarz çok da kompleks olmayan atıksularda çok opsiyonlu prosesler geliştirebiliyoruz tabii. Sahada veya lab ortamında da tasarlanan proses adımlarını arıtılabilirlik testleriyle destekleyebiliyoruz. Kendi yaptığım bazı lab çalışmalarında kum filtre sonrası AKM artışı bile gördüm. Sebebini ise filtre yatağının sağlıksız olduğu, filtre tipi (yukarı akışlı, hızlı veya basınçlı) uygunsuzluğu vb. olarak açıklayabiliyorum. Ama belli oranda AKM tuttuğunu gözlemledim. Ancak genel olarak yorumlara bakıldığında karbon filtrenin tamamen gereksiz olduğu kanısına varıyorum. Karbon filtre ile alakalı son zamanlarda medya cinsi ve yüzey alanı ile orantılı olarak ciddi KOİ giderimleri yapılabildiğini görüyoruz aslında. Hatta bazı tesislerde yağ giderimi için de son aşamada yine kullanılıyor ki bu da direkt KOİ'yi etkileyen parametre. Sizce proses garantisi istenen arıtma taleplerinde çıkış kalitesi için önlem oluşturmaz mı?
Vakit ayırarak tecrübelerini paylaşanlara teşekkür ederim.
 
@ozdencengiz atıksu geri kazanım üzerine araştırma yapıyorum. AAT çıkışından aldığım suyu arıtarak tekrar işletmeye verme konusunda çalışma yapıyorum. Kum ve karbon filtresi kullanıyoruz. 2 adet farklı tesiste yaptığım analiz sonuçlarını görsel olarak iletiyorum. Değerlere baktığımızda KOİ giderimi olduğunu görüyoruz. Size fikir vereceğini umuyorum.

Adsız.png

Adsız2.png
 
Üst