Üyeler Görebilir
Merhaba arkadaşlar,
Sektöre yeni giren meslektaşlarımızın kafasını karıştırabilen bir konu var. Bu yazıyı onlar için hazırladım. Çalıştıkları/danışmanlık verdikleri kurumdan çıkan atıklar parayla mı satılır yoksa üstüne para mı verilir?
Bunun cevabı aslında çok kısa: Atık para ediyorsa satılır, etmiyorsa üstüne para verilir.
Gelelim detaylara. Atık dediğimiz şey bir faaliyet sonucu oluşan artık istenmeyen maddedir; ancak başka bir sektör için o atık dediğimiz şey bir hammadde olabilir. Örneğin, bir peynir fabrikasında oluşan peynir altı suyu bir atıktır. Protein tozu üreten bir fabrika için ise peynir altı suyu bir hammaddedir.
Örneklerle devam edelim. Peynir üretimi yapan “Peynirci” fabrikasında işe başladınız. Peynir altı suyu, karton, metal, motor yağı, atık su arıtma çamuru gibi atıklarınız oluşuyor olsun. Bu atıkları nasıl yönetirsiniz? Öncelikle atıklarımızın koduna karar veriyoruz. Örneğin “Peynir altı suyunu” ele alalım. Atık Yönetimi Yönetmeliği ekini açıp kodlara bakın. En uygun kod 02 05 01 olarak gördünüz(atık ve kod örnektir, daha uygun bir kod olabilir). Daha sonra şu web adresini açın:
Burada “Atık kodları” kutucuğuna bu kodu giriyorsunuz ve “Sorgula” butonuna bastığınızda bu kodlu atıkları alma lisansı olan tüm firmaları göreceksiniz. Burada bulunduğunuz şehri filtreleyebilirsiniz. Çıkan firmaların iletişim adreslerini arama motorlarından bulmak son derece kolay olacaktır. Bu dakikadan sonra firmaları telefonla arayarak ya da e-posta göndererek atığınız hakkında teklif isteyebilirsiniz. Geldik kafanızı en çok karıştıran konuya: Peki para mı isteyeceksiniz yoksa para mı teklif edeceksiniz? Atığın maddi değeri varsa elbette para isteyeceksiniz. Atığınız para ediyor mu bilmiyorsunuz ve buna karar veremediyseniz topu karşı tarafa atabilirsiniz. Peynir altı suyu örneğinden devam edelim. Teklifleri isterken karşı tarafa bunu şu şekilde sorabiliriz:
“Sayın yetkili,
02 05 01 kodlu atık için lisansınız olduğunu görmekteyim. …….. adresindeki tesisimizde 25 ton 02 05 01 kodlu peynir altı suyu bulunmaktadır. Bu atıkla ilgileniyorsanız fiyat teklifi iletmenizi rica ederim.
Ad Soyad
İletişim bilgileri”
Karşı taraf bu atıkla ilgileniyorsa size bir fiyat teklifi gönderecektir. Nakliye için para isteyebilir ya da istemez. Tamamen o firma ile sizin aranızdaki ticarete bağlıdır. Gelen teklifte “Peynir altı suyu: 1.000 TL+KDV/ton” yazdı gönderdi diyelim, anlamadınız haliyle. “1.000 TL ödüyor muyum yoksa alıyor muyum?” Böyle durumlarda karşı tarafa bu atık için ödeme yapmak mı istiyorsunuz yoksa ödeme almak mı istiyorsunuz diye net şekilde sorabilirsiniz. Bu ayıp değil, standart bir uygulamadır. Bazen teklif veren firmalar gerçekten anlaması zor şekilde teklif gönderebiliyor çünkü. Üstelik birden fazla atık için tek dosyada teklif veriyorsa ve bazıları için para istiyor bazıları için para teklif ediyorsa iyice karıştırıcı olabilir. Sorun yok. Artık ne yapacağınızı biliyorsunuz
X, Y, Z firmalarından teklifleri topladınız. Kimse para ödemek istemiyorsa büyük ihtimalle para etmeyen bir atıktır. Pazarlık yapabilirsiniz, ücretsiz vermeyi teklif edebilirsiniz. Bu bir ticarettir ve asla ilk teklifi kabul etmek zorunda değilsiniz. Örneğin 1.000 TL+KDV/ton teklif etti ve nakliye için ayrıca sefer başına 5.000 TL+KDV fiyat teklifi vermiş olsun. Her iki kalem için de ayrı ayrı pazarlık yapabilirsiniz. Bazı atıklar için para verilir, bazı atıklar için para alınır diye genel bir kural asla yoktur. Örneğin herkes tarafından bilinir ki plastik, kağıt atıklar değerlidir. Genellikle para karşılığında bu atıkları atık firmalarına satarız. Keyfim isterse bu atıklar için üstüne para ödeyebilirim. Bu benim finansal olarak başarısız bir ticaret yaptığım anlamına gelir. Çevresel anlamda hiçbir sorun yoktur. Yaptığım ticaret kimseyi ilgilendirmez.
Örneğimizden devam edersek, gelen teklifler hep para istiyor olsun. Siz, peynir altı suyunu yasal süreyi aşmayacak şekilde elinize tutmaya, parayla satabilecek firma aramaya karar verebilirsiniz.
Bakanlığımız atığı satmanıza ya da üstüne para ödemenize karışmaz. Sadece atığı mevzuatta belirtilen şekilde depolama, saklama ve lisanslı firmaya gönderme süreçlerinize bakar. Ayrıca bunun yıllık raporlamasına bakacaktır.
Birkaç örnekle devam edelim. Peynir altı suyu için teklifler şöyle olsun:
Sektöre yeni giren meslektaşlarımızın kafasını karıştırabilen bir konu var. Bu yazıyı onlar için hazırladım. Çalıştıkları/danışmanlık verdikleri kurumdan çıkan atıklar parayla mı satılır yoksa üstüne para mı verilir?
Bunun cevabı aslında çok kısa: Atık para ediyorsa satılır, etmiyorsa üstüne para verilir.
Gelelim detaylara. Atık dediğimiz şey bir faaliyet sonucu oluşan artık istenmeyen maddedir; ancak başka bir sektör için o atık dediğimiz şey bir hammadde olabilir. Örneğin, bir peynir fabrikasında oluşan peynir altı suyu bir atıktır. Protein tozu üreten bir fabrika için ise peynir altı suyu bir hammaddedir.
Örneklerle devam edelim. Peynir üretimi yapan “Peynirci” fabrikasında işe başladınız. Peynir altı suyu, karton, metal, motor yağı, atık su arıtma çamuru gibi atıklarınız oluşuyor olsun. Bu atıkları nasıl yönetirsiniz? Öncelikle atıklarımızın koduna karar veriyoruz. Örneğin “Peynir altı suyunu” ele alalım. Atık Yönetimi Yönetmeliği ekini açıp kodlara bakın. En uygun kod 02 05 01 olarak gördünüz(atık ve kod örnektir, daha uygun bir kod olabilir). Daha sonra şu web adresini açın:
Burada “Atık kodları” kutucuğuna bu kodu giriyorsunuz ve “Sorgula” butonuna bastığınızda bu kodlu atıkları alma lisansı olan tüm firmaları göreceksiniz. Burada bulunduğunuz şehri filtreleyebilirsiniz. Çıkan firmaların iletişim adreslerini arama motorlarından bulmak son derece kolay olacaktır. Bu dakikadan sonra firmaları telefonla arayarak ya da e-posta göndererek atığınız hakkında teklif isteyebilirsiniz. Geldik kafanızı en çok karıştıran konuya: Peki para mı isteyeceksiniz yoksa para mı teklif edeceksiniz? Atığın maddi değeri varsa elbette para isteyeceksiniz. Atığınız para ediyor mu bilmiyorsunuz ve buna karar veremediyseniz topu karşı tarafa atabilirsiniz. Peynir altı suyu örneğinden devam edelim. Teklifleri isterken karşı tarafa bunu şu şekilde sorabiliriz:
“Sayın yetkili,
02 05 01 kodlu atık için lisansınız olduğunu görmekteyim. …….. adresindeki tesisimizde 25 ton 02 05 01 kodlu peynir altı suyu bulunmaktadır. Bu atıkla ilgileniyorsanız fiyat teklifi iletmenizi rica ederim.
Ad Soyad
İletişim bilgileri”
Karşı taraf bu atıkla ilgileniyorsa size bir fiyat teklifi gönderecektir. Nakliye için para isteyebilir ya da istemez. Tamamen o firma ile sizin aranızdaki ticarete bağlıdır. Gelen teklifte “Peynir altı suyu: 1.000 TL+KDV/ton” yazdı gönderdi diyelim, anlamadınız haliyle. “1.000 TL ödüyor muyum yoksa alıyor muyum?” Böyle durumlarda karşı tarafa bu atık için ödeme yapmak mı istiyorsunuz yoksa ödeme almak mı istiyorsunuz diye net şekilde sorabilirsiniz. Bu ayıp değil, standart bir uygulamadır. Bazen teklif veren firmalar gerçekten anlaması zor şekilde teklif gönderebiliyor çünkü. Üstelik birden fazla atık için tek dosyada teklif veriyorsa ve bazıları için para istiyor bazıları için para teklif ediyorsa iyice karıştırıcı olabilir. Sorun yok. Artık ne yapacağınızı biliyorsunuz
X, Y, Z firmalarından teklifleri topladınız. Kimse para ödemek istemiyorsa büyük ihtimalle para etmeyen bir atıktır. Pazarlık yapabilirsiniz, ücretsiz vermeyi teklif edebilirsiniz. Bu bir ticarettir ve asla ilk teklifi kabul etmek zorunda değilsiniz. Örneğin 1.000 TL+KDV/ton teklif etti ve nakliye için ayrıca sefer başına 5.000 TL+KDV fiyat teklifi vermiş olsun. Her iki kalem için de ayrı ayrı pazarlık yapabilirsiniz. Bazı atıklar için para verilir, bazı atıklar için para alınır diye genel bir kural asla yoktur. Örneğin herkes tarafından bilinir ki plastik, kağıt atıklar değerlidir. Genellikle para karşılığında bu atıkları atık firmalarına satarız. Keyfim isterse bu atıklar için üstüne para ödeyebilirim. Bu benim finansal olarak başarısız bir ticaret yaptığım anlamına gelir. Çevresel anlamda hiçbir sorun yoktur. Yaptığım ticaret kimseyi ilgilendirmez.
Örneğimizden devam edersek, gelen teklifler hep para istiyor olsun. Siz, peynir altı suyunu yasal süreyi aşmayacak şekilde elinize tutmaya, parayla satabilecek firma aramaya karar verebilirsiniz.
Bakanlığımız atığı satmanıza ya da üstüne para ödemenize karışmaz. Sadece atığı mevzuatta belirtilen şekilde depolama, saklama ve lisanslı firmaya gönderme süreçlerinize bakar. Ayrıca bunun yıllık raporlamasına bakacaktır.
Birkaç örnekle devam edelim. Peynir altı suyu için teklifler şöyle olsun:
| Teklifi (TL/ton) | Para istiyor mu, veriyor mu? | Ödememizi istedikleri nakliye bedeli teklifi (TL/ton) |
A firması | 1.000 | İstiyor | 3.000 |
B firması | 1.500 | İstiyor | Ücretsiz nakliye |
C firması | 0 | Bedelsiz almak istiyor | 5.000 |
D firması | 750 | Ödüyor | 2.500 |
25 ton peynir altı suyunu tek seferde 1 tankerle gönderebildiğimizi düşünürsek bu 4 tekliften en avantajlısına karar verelim.
A firmasının teklifini kabul ederseniz: 1.000 + 3.000 = 4.000 TL harcarsınız (ton başına)
B firmasının teklifini kabul ederseniz: 1.500 + 0 = 1.500 TL harcarsınız (ton başına)
C firmasının teklifini kabul ederseniz: 0 + 5.000 = 5.000 TL harcarsınız (ton başına)
D firmasının teklifini kabul ederseniz: (-750) + 2.500 = 1.750 TL harcarsınız (ton başına)
Bu durumda gördüğünüz gibi B firması en pahalı gibi gözükse de ekonomik olarak en mantıklı oldu. Burada demek istediğim şey teklifler birbirinden farklı olur, kimisi para ister kimisi para verir. Siz atığınızın miktarına göre, sefer sıklığına göre hangisi sizin için en karlı olacak bir şekilde karar verebilirsiniz.
Elinizde para eden X ve para etmeyen Y atığı olsun. Normalde Y atığına kimse para vermek istemeyebilir. 0 TL yani bedelsiz alsa bile mutlu olacaksınız; ancak nakliye parası isteyebilirler. Bazen bazı firmalar "X atığını alırım, yanında Y atığını bedelsiz alabilirim." diye teklif verebilir. Bu durumda şu şekilde bir yöntem izleyebilirsiniz: X atığınızdan kar elde edecektir, buna karşılık sizinle olan ticaretini, ilişkilerini güçlendirmek için Y atığını bedava ve nakliye ücreti olmadan da verebilme imkanı bulabilirsiniz.
Bu verdiğim senaryoları artık çeşitlendirmiyorum. Sanırım olayın temelini anladınız. Atık firmaları bir ticarethanedir. Kimse “yaşasın doğa, çiçekler açsın böcekler ötsün” diye bu işi yapmıyor. Bu bilinçle karşı tarafla pazarlık yapınız.
Bu konuyla alakalı kafanıza takılan bir şey varsa bu başlık altında çekinmeden anonim olarak sorabilirsiniz.