TÜÇA, Türkiye Çevre Ajansı, 2020 sonunda 7261 sayılı Kanun ile kurulmuş, Bakanlığın ilgili, özel hukuk kaidelerine tabi bir Kuruluşudur.
TÜÇA, bazı kişilerin dediğinin aksine paralel bir şirket olarak tanımlanmamış lakin Bakanlık bağlılığı ile birlikte Bakanlık dışında da yetkilere sahip bir şekilde donatılmış durumdadır. TÜÇA ile ilgili eleştirilerimin en büyük hedefi, TÜÇA'nın Ajans ismini taşımasına rağmen EPA gibi bir Kuruluş olmamasıdır. Kuruluşa bilimsel çalışmalar hatta laboratuvar kurma görevleri verilmiş olsa da Kuruluşun esasları içinde strateji, politika ve bilgi üretmek değil mevcut yapının özellikle maddi değeri olan ve ani hamleler gerektiren işlerin yapılması için oluşturulan bir yapı olduğu aşikar.
Kuruluşun en önemli sorumluluğu Depozito Sistemi kurulumu. Bu kurulum süreci çok gecikmeli de olsa yapılmakta olup, Sakarya'da uygulama denenmekte, diğer pilot İllerde de kurulum başlamış durumda. Yanılmıyorsam 23 Milyar Ambalaj işaretlenmiş ve depozito bedeli ödenerek satışa sunulmaktadır. Şahsi deneyimim sistemin halkta karşılığının olduğu ama Başkanlığın işletme konusunda yeterli donanıma sahip olmadığı görüşüne vardırmıştır. Kurulan makineler sadece Merkezde belirli Market, AVM ve Belediyeler içine kurulmuş olup, Belediyeler kapalı olduğunda mesaiden çıkan kişilerin tek seçeneği Marketler olmaktadır. Marketler de genel anlamda ihtiyacı karşılayamadığından sorunlar çıkmaktadır. Makineler beklenenden çabuk dolmakta, dolan makinelere özel poşetler de bittiğinden ne yazık ki ambalajlar havada kalmaktadır. Bu ambalajları evde veya başka yerde biriktirmektense çöpe atmak hatta yaygınlığı süren bir şekilde yerde görebilmekteyim. TÜÇA'nın bu sistemde yetersiz kalması, TÜÇA'nın havale ettiği kişi ve Kurumlarla birlikte personel yetersizliği olarak göze çarpmaktadır. Sistemin geç kurulması da şahsi görüşüm Anayasa Mahkemesine açılan dava ile ilişkilidir. Davada TÜÇA'nın Anayasaya aykırılığı öne sürülmüş, Mahkeme bunu reddetmiştir. Mahkeme iddiayı kabul etseydi, TÜÇA ortadan kalkacaktı. TÜÇA mevcut koşulda idari düzenlemelerde ve yürütmede de yetersiz kalacaktır.
TÜÇA'nın Sayıştay tarafından düzenlenen raporunda 2023 yılında Kuruluşta 100'den az personel bulunmaktadır. 2023 sonunda rakamın 71 olduğu, 29 kişinin Mühendis olduğu belirtilmiştir. Mevzuat gereğince TÜÇA personel olarak 200 kişiye kadar istihdam sağlayabilir ve TÜÇA Personeli 5510 4/A yani 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışan SSK provizyonu olan çalışanlardır. TÜÇA'ya deneyimlerime bağlı olarak kesin istihbaratım Danışmanlık Firmalarından istihdam sağlanmıştır. Kuruluştan bazı kişilerin verdiği brifingleri dinleme fırsatım olmuştur. TÜÇA bildiğim kadarıyla herhangi bir genel alım yapmamakta ve kapalı devre çalışmakta olup, yakın zamanda Başkanı değişmiştir.
TÜÇA İklim Değişikliği konusunda önemli bir rol üstlenmesi gerekirken mevcutta pek bir şey yapamamaktadır. TÜÇA Sıfır Atık konusunda ne kadar aktiftir? TÜÇA'ya bırakılmış eğitimler ki sayıları azdır TÜÇA'ya ne kazandırmaktadır? TÜÇA kendi inisiyatifi ile neler yapabilmektedir? Sayıştay Raporuna göre henüz hak ettiği ödenekleri alamazken (GEKAP) görev alanında olan mali desteği nasıl sağlayacaktır? Kapalı Devre çalışırken nasıl faaliyetler yürütecektir? Asıl soru şudur: Halka nasıl ulaşacaklardır?
TÜÇA'nın en başta belirttiğimiz gibi Politika üretme gibi bir sorumluluğu yoktur lakin bazı Kurumlar TÜÇA'ya bu sorumluluğu yüklemektedir. Örnek Büyük Menderes Havzası için Taşkın Yönetim Planının Güncellenmesi Projesi kapsamında SÇD Taslak Kapsam Belirleme Raporunda TÜÇA'ya politika ve programlar oluşturma konusunda danışılacağı belirtilmiş. TÜÇA bu konuda danışacağınız Kuruluş değil çünkü böyle bir sorumluluğu ve yetkisi yok.
TÜÇA'nın Yönetim Kurulu meselesi önemli bir olaydır. TÜÇA'yı bir Başkan ve Yönetim Kurulu yönetir. Yönetim Kurulu Üyeleri Bakan tarafından atanır.
Kısaca, TÜÇA düşünüldüğü gibi işlevi olmayan, bana göre zayıf yapılandırılmış bir Kuruluştur. TÜÇA'nın hiç kurulmaması değil, kurulduysa yetkileri daha geniş olmalıydı. Yine Bakanlık İlgili Kuruluşu lakin daha geniş yetkilere sahip, yönetimi daha güçlü olması gereken bir oluşum olmalıydı. TÜÇA'nın mevcut yapısını Bakanlık taşrası bir şekilde yürütebilirdi. Nasıl sınır kapıları için 200 civarı Çevre Mühendisi aldıysanız bir o kadar da kişiyi DBYS için alırlardı.
Saygılarımla.
TÜÇA, bazı kişilerin dediğinin aksine paralel bir şirket olarak tanımlanmamış lakin Bakanlık bağlılığı ile birlikte Bakanlık dışında da yetkilere sahip bir şekilde donatılmış durumdadır. TÜÇA ile ilgili eleştirilerimin en büyük hedefi, TÜÇA'nın Ajans ismini taşımasına rağmen EPA gibi bir Kuruluş olmamasıdır. Kuruluşa bilimsel çalışmalar hatta laboratuvar kurma görevleri verilmiş olsa da Kuruluşun esasları içinde strateji, politika ve bilgi üretmek değil mevcut yapının özellikle maddi değeri olan ve ani hamleler gerektiren işlerin yapılması için oluşturulan bir yapı olduğu aşikar.
Kuruluşun en önemli sorumluluğu Depozito Sistemi kurulumu. Bu kurulum süreci çok gecikmeli de olsa yapılmakta olup, Sakarya'da uygulama denenmekte, diğer pilot İllerde de kurulum başlamış durumda. Yanılmıyorsam 23 Milyar Ambalaj işaretlenmiş ve depozito bedeli ödenerek satışa sunulmaktadır. Şahsi deneyimim sistemin halkta karşılığının olduğu ama Başkanlığın işletme konusunda yeterli donanıma sahip olmadığı görüşüne vardırmıştır. Kurulan makineler sadece Merkezde belirli Market, AVM ve Belediyeler içine kurulmuş olup, Belediyeler kapalı olduğunda mesaiden çıkan kişilerin tek seçeneği Marketler olmaktadır. Marketler de genel anlamda ihtiyacı karşılayamadığından sorunlar çıkmaktadır. Makineler beklenenden çabuk dolmakta, dolan makinelere özel poşetler de bittiğinden ne yazık ki ambalajlar havada kalmaktadır. Bu ambalajları evde veya başka yerde biriktirmektense çöpe atmak hatta yaygınlığı süren bir şekilde yerde görebilmekteyim. TÜÇA'nın bu sistemde yetersiz kalması, TÜÇA'nın havale ettiği kişi ve Kurumlarla birlikte personel yetersizliği olarak göze çarpmaktadır. Sistemin geç kurulması da şahsi görüşüm Anayasa Mahkemesine açılan dava ile ilişkilidir. Davada TÜÇA'nın Anayasaya aykırılığı öne sürülmüş, Mahkeme bunu reddetmiştir. Mahkeme iddiayı kabul etseydi, TÜÇA ortadan kalkacaktı. TÜÇA mevcut koşulda idari düzenlemelerde ve yürütmede de yetersiz kalacaktır.
TÜÇA'nın Sayıştay tarafından düzenlenen raporunda 2023 yılında Kuruluşta 100'den az personel bulunmaktadır. 2023 sonunda rakamın 71 olduğu, 29 kişinin Mühendis olduğu belirtilmiştir. Mevzuat gereğince TÜÇA personel olarak 200 kişiye kadar istihdam sağlayabilir ve TÜÇA Personeli 5510 4/A yani 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışan SSK provizyonu olan çalışanlardır. TÜÇA'ya deneyimlerime bağlı olarak kesin istihbaratım Danışmanlık Firmalarından istihdam sağlanmıştır. Kuruluştan bazı kişilerin verdiği brifingleri dinleme fırsatım olmuştur. TÜÇA bildiğim kadarıyla herhangi bir genel alım yapmamakta ve kapalı devre çalışmakta olup, yakın zamanda Başkanı değişmiştir.
TÜÇA İklim Değişikliği konusunda önemli bir rol üstlenmesi gerekirken mevcutta pek bir şey yapamamaktadır. TÜÇA Sıfır Atık konusunda ne kadar aktiftir? TÜÇA'ya bırakılmış eğitimler ki sayıları azdır TÜÇA'ya ne kazandırmaktadır? TÜÇA kendi inisiyatifi ile neler yapabilmektedir? Sayıştay Raporuna göre henüz hak ettiği ödenekleri alamazken (GEKAP) görev alanında olan mali desteği nasıl sağlayacaktır? Kapalı Devre çalışırken nasıl faaliyetler yürütecektir? Asıl soru şudur: Halka nasıl ulaşacaklardır?
TÜÇA'nın en başta belirttiğimiz gibi Politika üretme gibi bir sorumluluğu yoktur lakin bazı Kurumlar TÜÇA'ya bu sorumluluğu yüklemektedir. Örnek Büyük Menderes Havzası için Taşkın Yönetim Planının Güncellenmesi Projesi kapsamında SÇD Taslak Kapsam Belirleme Raporunda TÜÇA'ya politika ve programlar oluşturma konusunda danışılacağı belirtilmiş. TÜÇA bu konuda danışacağınız Kuruluş değil çünkü böyle bir sorumluluğu ve yetkisi yok.
TÜÇA'nın Yönetim Kurulu meselesi önemli bir olaydır. TÜÇA'yı bir Başkan ve Yönetim Kurulu yönetir. Yönetim Kurulu Üyeleri Bakan tarafından atanır.
Kısaca, TÜÇA düşünüldüğü gibi işlevi olmayan, bana göre zayıf yapılandırılmış bir Kuruluştur. TÜÇA'nın hiç kurulmaması değil, kurulduysa yetkileri daha geniş olmalıydı. Yine Bakanlık İlgili Kuruluşu lakin daha geniş yetkilere sahip, yönetimi daha güçlü olması gereken bir oluşum olmalıydı. TÜÇA'nın mevcut yapısını Bakanlık taşrası bir şekilde yürütebilirdi. Nasıl sınır kapıları için 200 civarı Çevre Mühendisi aldıysanız bir o kadar da kişiyi DBYS için alırlardı.
Saygılarımla.