Üyeler Görebilir
1. DENEYİN AMACI
MAP (Magnezyum Amonyum Fosfat) Prosesi ile amonyak ve fosfor gideriminin sağlanmasıdır.
2. DENEYİN ANLAM VE ÖNEMİ
Yüzeysel sular, yeraltı suları ve atıksularda en çok bulunan azot birleşikleri NH3, NO2, NO ve organik azottur. Bu azot çeşitleri ve azot gazı (N2) azot çevriminde yer alır ve biyokimyasal olarak birbirine dönüşebilir. Azot değişik oksidasyon seviyelerinde hemen tüm canlı hücrelerin yaşama ve üremeleri için gerekli bir besin maddesidir. Bu nedenle üreme ve yaşamanın sürmesi için besi maddesi adıyla tanımladığımız bu tür elementleri belli bir minimum değerin üstünde olması gerekir (Liebig yasası).
Herhangi bir içme suyunda NH3 bulunması, o su kütlesine kanalizasyon suyunun karışımını yani taze (yeni) kirlenmeyi gösterir. Nitrit tespiti kirlenmenin yeni olduğunu (Amonyak’tan Nitrite geçiş), nitrat tespiti kirlenmenin uzun süre önce olduğunu gösterir. NH3-->NO2--> - NO3 - dönüşümü zaman içerisinde gerçekleşir, zamanla suyun kalitesi kendiliğinden yükselir. Oksijen suya kazandırılarak bu denklem gerçekleşir.
Fosfor, canlıların temel yapı taşlarından biri olduğu için çevresel proseslerde büyük öneme sahiptir. Fosforun başlıca kaynakları evsel atıksular ve tarım alanlarından oluşan drenajlardır. Fosfat bileşikleri buhar kazanlarında kireç tabakası oluşumunu kontrol etmek üzere kullanılır. Eğer, kompleks fosfatlar kullanılmışsa bunlar hızlı bir şekilde, yüksek sıcaklıklarda ortofosfatlara hidroliz olurlar. Fosfat seviyesinin kontrolü, ortofosfat tayinleri ile yapılır. İçme ve kullanma sularında polifosfatlar korozyonu gidermek için ve aynı zamanda su yumuşatma işlemlerinde de fosfatlar eklenerek, kalsiyum karbonatın ortamdan çökelme sureti ile uzaklaştırılmasını kolaylaştırır.
Kirlenmiş sularla atılıp, yüzeysel sulara karışan azotlu maddeler, karbon ve fosfor gibi diğer besleyici maddeler birikir. Bu besi maddelerinin fazla miktarda alıcı ortamlara verilmesiyle, özellikle yaz aylarında zooplankton ve fitoplankton üremesi oluşarak alg patlaması gerçekleşmekte ve bu da ötrofikasyona sebep olmaktadır. Ötrofikasyona uğramış gölde anaerobik şartlar nedeniyle H2S gaz çıkışı meydana gelebilmektedir.
Devamı Ektedir
MAP (Magnezyum Amonyum Fosfat) Prosesi ile amonyak ve fosfor gideriminin sağlanmasıdır.
2. DENEYİN ANLAM VE ÖNEMİ
Yüzeysel sular, yeraltı suları ve atıksularda en çok bulunan azot birleşikleri NH3, NO2, NO ve organik azottur. Bu azot çeşitleri ve azot gazı (N2) azot çevriminde yer alır ve biyokimyasal olarak birbirine dönüşebilir. Azot değişik oksidasyon seviyelerinde hemen tüm canlı hücrelerin yaşama ve üremeleri için gerekli bir besin maddesidir. Bu nedenle üreme ve yaşamanın sürmesi için besi maddesi adıyla tanımladığımız bu tür elementleri belli bir minimum değerin üstünde olması gerekir (Liebig yasası).
Herhangi bir içme suyunda NH3 bulunması, o su kütlesine kanalizasyon suyunun karışımını yani taze (yeni) kirlenmeyi gösterir. Nitrit tespiti kirlenmenin yeni olduğunu (Amonyak’tan Nitrite geçiş), nitrat tespiti kirlenmenin uzun süre önce olduğunu gösterir. NH3-->NO2--> - NO3 - dönüşümü zaman içerisinde gerçekleşir, zamanla suyun kalitesi kendiliğinden yükselir. Oksijen suya kazandırılarak bu denklem gerçekleşir.
Fosfor, canlıların temel yapı taşlarından biri olduğu için çevresel proseslerde büyük öneme sahiptir. Fosforun başlıca kaynakları evsel atıksular ve tarım alanlarından oluşan drenajlardır. Fosfat bileşikleri buhar kazanlarında kireç tabakası oluşumunu kontrol etmek üzere kullanılır. Eğer, kompleks fosfatlar kullanılmışsa bunlar hızlı bir şekilde, yüksek sıcaklıklarda ortofosfatlara hidroliz olurlar. Fosfat seviyesinin kontrolü, ortofosfat tayinleri ile yapılır. İçme ve kullanma sularında polifosfatlar korozyonu gidermek için ve aynı zamanda su yumuşatma işlemlerinde de fosfatlar eklenerek, kalsiyum karbonatın ortamdan çökelme sureti ile uzaklaştırılmasını kolaylaştırır.
Kirlenmiş sularla atılıp, yüzeysel sulara karışan azotlu maddeler, karbon ve fosfor gibi diğer besleyici maddeler birikir. Bu besi maddelerinin fazla miktarda alıcı ortamlara verilmesiyle, özellikle yaz aylarında zooplankton ve fitoplankton üremesi oluşarak alg patlaması gerçekleşmekte ve bu da ötrofikasyona sebep olmaktadır. Ötrofikasyona uğramış gölde anaerobik şartlar nedeniyle H2S gaz çıkışı meydana gelebilmektedir.
Devamı Ektedir