Özge Gökmen
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 26 Şubat 2009
1972 yılında İsveçin Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan bir kararla 5 Haziran günü Dünya Çevre günü olarak kabul edilmiştir. Bu tarihten itibaren BM her yıl bir tema çerçevesinde bu günü kutlamaktadır. Böylece yılda bir gün çevreye ne kadar duyarlı oldukları aldatmacasını tüm dünyayla paylaşma fırsatı bulanlar kendilerini aklayarak yeni bir döneme başlamaktadırlar.
Demokrat Çevre Mühendisleri olarak; 5 Haziran Dünya Çevre Gününün kutlama zamanı değil ekolojik yıkımla mücadele zamanı olduğunu her koşulda vurgulamaktayız. En son Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube tarafından düzenlenen Yaşam ve Çevre Politikaları çalıştayında haykırdık bir kez daha, Dünya Çevre günü kutlama günü değil mücadele günüdür! 31 Mayısta HES protestosunda hayatını kaybeden Metin LOKUMCU ve aynı tarihlerde baş gösteren gezi direnişinin yolumuza tuttuğu ışıkla, ÇMO İstanbul Şube Genel Kurulunda 31 Mayıs-5 Haziran haftasının ekolojik yıkımla mücadele haftası olarak belirlenmesi talebimizi dile getirdik. Ardından şubemizin de desteğiyle Oda Genel Kurulunda ÇMOnun artık çevre gününü 31 Mayıs- 5 Haziran Ekolojik Mücadele Haftası olarak belirleme ve etkinliklerini örgütleme kararını aldırdık.
Kapitalizmin 1966 yılında ciddi bir kriz evresine girmiştir. Temiz havanın metalaşması, suların metalaşması ile ilgili ilk adımların da bu dönemlerde atıldığını görüyoruz. Evet o günden bugüne doğa metalaştırılma süreciyle karşı karşıyadır. Unutulmamalıdır ki hiçbir doğa parçası emek sömürüsü olmadan metalaştırılamaz. Doğa ve emek sömürüsü içiçe geçmiş birlikte anılması gereken kavramlardır. Örneğin; 3. Köprü inşaatı devam ederken her adımda bir yandan doğa katledilmekte bir yandan da emek sömürülerek bu iş yaptırılmaktadır. Daha köprünün yarısı bile yapılmadan 3 emekçimizin iş cinayetinde kaybettiğimizi unutmamalıyız.
Demokrat Çevre Mühendisleri olarak; doğa sömürüsünün devamında emek sömürüsünü de getirdiğinin bilincinde olarak kapitalizm kıskacında her gün doğal varlıkları sermaye birikimine sokan, halkı kentsel dönüşüm projeleri adı altında yaşam alanlarından uzaklaştıran, tarihi ve kültürel dokuların düşünmeden yok edildiği, başta 3.köprü olmak üzere, 3. Havaalanı, Kanal İstanbul gibi, doğanın ticarileştirilmesine/sermaye talanına açılmasına, suyun ve doğal varlıkların metalaştırılmasına karşı dün olduğu gibi bugün de mücadele edeceğiz.
Demokrat Çevre Mühendisleri olarak; 5 Haziran Dünya Çevre Gününün kutlama zamanı değil ekolojik yıkımla mücadele zamanı olduğunu her koşulda vurgulamaktayız. En son Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube tarafından düzenlenen Yaşam ve Çevre Politikaları çalıştayında haykırdık bir kez daha, Dünya Çevre günü kutlama günü değil mücadele günüdür! 31 Mayısta HES protestosunda hayatını kaybeden Metin LOKUMCU ve aynı tarihlerde baş gösteren gezi direnişinin yolumuza tuttuğu ışıkla, ÇMO İstanbul Şube Genel Kurulunda 31 Mayıs-5 Haziran haftasının ekolojik yıkımla mücadele haftası olarak belirlenmesi talebimizi dile getirdik. Ardından şubemizin de desteğiyle Oda Genel Kurulunda ÇMOnun artık çevre gününü 31 Mayıs- 5 Haziran Ekolojik Mücadele Haftası olarak belirleme ve etkinliklerini örgütleme kararını aldırdık.
Kapitalizmin 1966 yılında ciddi bir kriz evresine girmiştir. Temiz havanın metalaşması, suların metalaşması ile ilgili ilk adımların da bu dönemlerde atıldığını görüyoruz. Evet o günden bugüne doğa metalaştırılma süreciyle karşı karşıyadır. Unutulmamalıdır ki hiçbir doğa parçası emek sömürüsü olmadan metalaştırılamaz. Doğa ve emek sömürüsü içiçe geçmiş birlikte anılması gereken kavramlardır. Örneğin; 3. Köprü inşaatı devam ederken her adımda bir yandan doğa katledilmekte bir yandan da emek sömürülerek bu iş yaptırılmaktadır. Daha köprünün yarısı bile yapılmadan 3 emekçimizin iş cinayetinde kaybettiğimizi unutmamalıyız.
Demokrat Çevre Mühendisleri olarak; doğa sömürüsünün devamında emek sömürüsünü de getirdiğinin bilincinde olarak kapitalizm kıskacında her gün doğal varlıkları sermaye birikimine sokan, halkı kentsel dönüşüm projeleri adı altında yaşam alanlarından uzaklaştıran, tarihi ve kültürel dokuların düşünmeden yok edildiği, başta 3.köprü olmak üzere, 3. Havaalanı, Kanal İstanbul gibi, doğanın ticarileştirilmesine/sermaye talanına açılmasına, suyun ve doğal varlıkların metalaştırılmasına karşı dün olduğu gibi bugün de mücadele edeceğiz.
Demokrat Çevre Mühendisleri
http://www.demokratcevremuhendisleri.org/icerik/YAKA.jpg