EİSENİA FOETİDA Türü Solucanların kısa karakteristiği ve endüstriyel türünün farklılıkları
1. Genel durum: halkalı solucan sınıfının Lümboritsid ailesinin 8 türünden biri olan toprak solucanıdır.
2. Morfolojik özellikleri: bu tür solucanların doğasındaki farklılıklar vücut yapıları ve ölçüleridir.
Uzunlukları 60-130 mm. En fazla kalınlıkları 7,5 mm. dir. Ön baş tarafı daha kalın, güçlü kaslı ve koyu turuncu renklidir. Arka kuyruk tarafı daha ince ve zayıftır. Baş tarafının ucunda ağız, kuyruk sonunda ise rektum bulunur. Segment sayısı 80-110 dur. Baş segmenti epilobiktir. Vücudun ön tarafındaki segmentler daha büyüktür ve renkleri parlak kırmızı veya turuncuya yakın kırmızıdır. Segmentler arası pigmentsiz olduğu için özellikle kuyruk tarafı halkalı/çizgili görünür. Genç solucanlarda pigmentasyon daha koyudur.
Bütün vücut boyunca solucanın hareket etmesini sağlayan ayakçıklar vardır. Her segmentte birbirine yakın 8 çift ayakçık bulunur, bunların aralığı aa=vs dd=1/2 çevredir. Yetişkin solucanlarda 24-32. segmentler arasında 7-9 adet segment uzunluğunda kuşak şeklinde bir kalınlaşma vardır, burası yumurta kozası oluşumu içindir. Vücudun karın kısmında ön tarafta 9-12. segmentler arasında çiftler halinde erkek ve dişi genital üreme organları deliği vardır. Erkeklik organı gözenekleri kıl gibi "C" harfi şeklinde büyükçe yastık şeklini oluştururlar, dişilik organları ise sırt bölgesine yakın bulunurlar. Solucanların bütün vücudu, glandüler ve kambiyal hücreler içeren şeffaf bir mukoz filmi olan epitelyumla kaplıdır. Bu, pürüzsüz bir cilt yüzeyi ve kayganlık sağlayarak solucanın rahat hareket etmesini temin eder.
3. Fizyoloji:
3.1- Üreme: solucanlar çift cinsiyetlidir (hermofrodit), ancak üremeleri için birbirleriyle çiftleşmeleri gerekir. Solucanlar ancak özel koza içinde, en uygun şartlarda 5-7 günde bir bıraktıkları yumurtalarla çoğalmaktadırlar. Kozalar, elastik, oval şekilde limona benzer, yeni bırakılmış kozalar açık sarı renklidir, erginleştikçe kahverengiye dönüşürler. Kozanın çapı 2-4 mm. dir, her birinin içinde 1-21 adet yumurta vardır. Kozadan çıkar çıkmaz yavruların uzunluğu 4-7 mm. ve sanki ince iplik parçası gibidirler, ancak açık kırmızı renkteki sırt omurgalarıyla fark edilirler. Kozadan çıktıklarında 1 mg. olan yavrular hemen beslenmeye başlayarak 60 gün içinde 350-300 mg. ağırlığa ulaşırlar. Cinsel erginliğe doğumdan 9-10 hafta sonra gelirler, 5-6 ay içinde ise ağırlıkları 1-2 grama çıkarak yetişkin hale gelirler. Koza yapma (yumurtlama) zamanı yetişkin solucanlarda doğal, uygun yaz şartlarında 2,5-3 aydır. Mayıs başından temmuz sonuna kadar olan bu dönemde her solucan 18-26 koza bırakabilir. En iyi şartlarda kozalardaki yumurtalardan ortalama 3 yumurta yaşama şansı bulur.
3.2- Hareket: Solucanların hareket etme sisteminin esas kısmı, vücudun etrafındaki güçlü kas sistemidir. Halka ve uzunlamasına yerleştirilmiş kaslı derili torbalara benzeyen bu kaslar hareket veya toprak kazma esnasında bir engelle karşılaşınca solucanın güçle hareketini sağlar. Doğal şartlarda solucanlar toprağın kabarmasında çok büyük rol oynarlar. Normal topraklarda solucan yoğunluğunun m2 de 100 adet solucan olduğu kanıtlanmıştır, bu solucanlar yaz sezonu boyunca ortalama 1000 m. kat ederek toprağı kabartıp havalanmasını sağlarlar. Bu arada toprakta bulunan dağınık haldeki organik maddeleri (bitkisel ve hayvansal hücreler, toprak bakterileri, mantarlar v.b.) yiyerek toprağı organik madde açısından zenginleştirirler. Solucanlar gün boyu kendi ağırlıkları kadar toprağı sindirim sistemlerinden geçirerek dışarı atarlar.
3.3- Beslenme: solucanların vücut yapısı içi içe geçmiş iki boru gibidir. Dış boru vücudu kaplayan deri, iç boru ise sindirim sistemidir. Bunların arasındaki boşluk ise sıvıyla doludur. Ağızdan geçen lokma yemek borusu ve gırtlakta birikir daha sonra parça parça porsiyonlar halinde taşlığa/mideye geçer. Burada sindirilen/öğütülen besin ince ve kalın bağırsaklardan geçerek rektumdan çıkar. Sindirilip rektumdan çıkan besin küçük granül- korpolitler şeklindedir.
Korpolitler, toprağın yapısını düzenleyen, havalanma ve su tutma özelliklerini iyileştiren, mekanik strese dayanıklılığını artıran ve toprağın yapısını düzenleyerek verimini artıran humik maddeleri (humik asitler ve bunların tuzları) içerirler. Bunlardan başka korpolitler, çok çeşitli miktarda toprak mikro florlarının mikrobiyolojik aktivite merkezidirler ve solucanların sindirim sistemi, topraktaki karbondioksit ve su miktarı artışını ölü hayvansal ve bitkisel hücreleri yok ederek sağlayan toprak mikro florlarının içindeki taze mikrop jenerasyonlarını sürekli yenileme kaynağıdır.
Doğadaki karbondioksitin ana kaynağı topraktır. Topraktan çıkan karbondioksit atmosfere yükselirken yeşil yapraklar tarafından yakalanarak güneş enerjisinin yardımıyla (fotosentez) yeniden büyümekte olan bitkiye kazandırılır. Karbondioksitsiz ve fotosentezsiz yeryüzünde hayat olmaz, ortaya çıkmaz ve zenginleşemezdi. Sonuç olarak, solucanlar ve toprağın mikrobiyolojik canlı topluluğu, toprağı ve yeşil bitki örtüsünü şekillendiren, yeryüzündeki bütün canlıların sağlık ve refahını sağlayan temel canlı organizmalardır.
Solucan Gübresi ile Hayvan Gübresinin Kıyaslaması
Kriter
Hayvan Gübresi
Solucan Gübresi
Özellikler
- Katı ve sıvı hayvan dışkısıdır.
- Bitkilerin ihtiyacı olan makro ve mikro elementleri, potansiyel olarak içerir.
- Bol miktarda ot tohumu, bitkiyi hasta edecek mikro organizmalar içerir.
- Solucanların organik atıkları veya hayvan dışkılarını işlemesi sonucu ortaya çıkan üründür.
- Toprağın ihtiyacı olan, doğal yaşamsal maddeler içerir.
- Humik maddeler hayvan gübresinden 4-8 kat daha fazladır.
- Tamamen bitkilere yararlı biyolojik aktif maddeler içerir.
- Solucan gübresinde toprağın verimliliğini yaratan eşsiz, yararlı mikro organizmalar yaşar.
- Nemi uzun süre tutar ve gerektikçe bitkiye aktarır.
- Zararlı mikro organizmalar, ot tohumları, parazit yumurtaları ve diğer hastalık yapıcı maddeler içermez.
Kullanım
- Organik gübre olarak doğrudan veya çürütülerek kullanılır.
- Her türlü tarla, sera bitkileriyle dekoratif ve çiçekli süs bitkilerinde organik gübre olarak toprağın verimini artırmak (toprağı canlandırmak) için kullanılır.
Uygulama
- İçinde bulunabilecek ve toprağa zarar verebilecek ot tohumları, parazit yumurtaları, mikro organizmalar, ağır metaller, hasta hayvanları tedavide kullanılan ilaç kalıntıları mutlaka kontrol ettirilmelidir.
- Taze dışkı kesinlikle kullanılamaz, bekletilerek yanması sağlanmalıdır.
- Her yıl toprağa 3-4 ton/da uygulanmalıdır.
- Uluslararası standartlara göre, kullanımında hiçbir sınırlama yoktur.
- Diğer organik gübrelere oranla oldukça az miktarda uygulanır.
- Toprağa etkisi 3-5 yıl devam eder.
- Kesin kullanım miktarı ve zamanı yoktur, istenildiği zaman istenildiği kadar kullanılabilir ve etkisini gösterir. Bitkinin tohum ekiminden ürün vermesine kadar her dönemde uygulanabilir, ürün verimini ve kalitesini artırır.
- Toprağa dengeli karıştırılması etkisini azami artırır.
- Özelliklerini aşırı soğuklarda toprağın donması nedeniyle bile kaybetmez.
Toprak ve çevre
- Faydalı mikro florların faaliyetlerini aktifleştirir.
- İçindeki organik maddelerle toprağı zenginleştirir, humus oranının artmasına katkıda bulunur ve verimi artırır.
- Toprağa çok miktarda ot tohumları, hastalık yapıcı mikro organizmalar, parazit yumurtaları ve ağır metaller karışmasına neden olur.
- Besleyici maddelerin bir kısmı, yağmur veya sulama suyuna karışarak akıp gitmekte ve çevreyi kirletmektedir.
- Topraktaki mikro organizmaları daha aktif hale getirir. Toprağın mikrobiyolojik zenginliğini yeniden oluşturur; topraktaki mikro elementleri, humatı, faydalı mikro organizmaları stabilize eder.
- Fiziko-kimyasal özelliğini ve su-hava dengesini iyileştirir; toprak parçacıklarının birbirine kenetlenme gücünü ve gözenekliliğini artırır.
- Toprak; çözünür mineral maddeleri ve nemi daha iyi tutar, sulama miktarı % 40 azalır.
- Toprağın rengini koyulaştırdığı için toprak ısısını artırır.
- İçindeki organik maddelerin ayrışması esnasında ortaya çıkan karbon dioksit, bitkinin yaşamını sürdürebilmesi için ek bir karbon dioksit kaynağı oluşturur.
- Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını, atmosferi ve toprağı kirletmesi kesinlikle mümkün değildir.
- Doğal solucan miktarını artırır.
- Bitkiyi besleyici madde rezervini ve toprağın doğal verimliliğini artırır.
- Aşırı kimyasal gübre ve tarım ilacı kullanımıyla meydana gelen zararlı etkileri ortadan kaldırır.
Bitki
- Bitkiyi besleyici maddeler sağlar, büyüme ve gelişimini hızlandırır.
- Toprağa karışan gübrenin içten yanması sonucu bitkinin köklerini yakarak ölümüne neden olur.
- Bitkilerin çeşitli hastalıklara yakalanma derecesini artırır.
- Temel vitaminler, aminoasitler, enzimler, hormonlar ve büyüme uyarıcılarıyla tam bir dengeli beslenme sağlar.
- Hastalıklara karşı bağışıklığını artırır. Bitkiye, toprak stresine, zararlılara, değişken iklim şartlarına ve toprağın olumsuz etkilerine karşı direnç kazandırır.
- Hızlanan ve artan tohum canlılığı, uyanma ve çabuk köklenmeyi geliştirir.
- Bitkinin gelişimini hızlandırır ve kaliteli ürün artışı sağlar.
- Hastalıklı bitkileri hızla iyileştirir. Zararlı maddelerin, hastalık yapan organizmaların hasar verdiği hücreleri hızla kurtarıp eski hale getirir.
- Ekim alanında her yıl değişik ürün ekmeye (rotasyon) gerek yoktur.
Ürün
- Verimi % 20-30 artırır.
- İnsan sağlığı açısından zararlı nitrat ve diğer zararlı maddeleri azaltır.
- Bitkilerin topraktan aldığı çeşitli hastalıkların üründe de oluşması mümkündür.
- Raf ömrü solucan gübresiyle üretilen ürüne göre daha kısadır.
- Verimi 2-3 kat artırır.
- Olgunlaşma süresini 2-3 hafta daha erkenleştirir.
- İçindeki nitrat miktarı, diğer gübrelerle ürünlerden birkaç kat daha düşüktür.
- Raf ömründe belirgin bir artış sağlar.
- İçindeki insan sağlığı için çok gerekli olan, vitaminler, şekerler ve diğer biyoaktif maddelerin miktarını artırır.
- İnsan sağlığı için zararlı hiçbir madde içermeyen ekolojik doğal ürün oluşmasını sağlar.
- Ürünü doğal tat, renk , aroma ve kalitesine kavuşturur.