• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Gdo'ya ihtiyacımız yok

Biyogüvenlik Kurulu, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği’nin (BESD-BİR) müracaatı üzerine bazı genetiği değiştirilmiş mısır ve soya çeşitlerinin hayvan yemlerinde kullanılmasına izin verdi. Mısır üretiminin giderek arttığı ülkemizde hayvan yemi, üstelik GDO’lu yem ithalatına gerçekten gerek var mı?

http://bugday.org/content/uploads/images/tavuk.jpg

Türkiye hayvan yeminde kendine yetebilir durumdadır. GDO, yemler yoluyla hayvan dokusuna geçerek insana da zarar verir.
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar, biyolojik çeşitliliğimizi tehdit ediyor.Bazı GDO’ların kanser, alerji gibi hastalıklara neden olabileceği araştırmalarla da ortada. Ayrıca pek çok GDO çeşidinin sağlık açısından nasıl bir tahribata yol açacağı henüz bilinmiyor bile.Yani durum, düşündüğümüzden daha vahim.
Bakanlığın özellikle son yıllarda hayvan yemi konusunda kendine yeten bir ülke olma yolunda adım atması ve hayvan yeminde de GDO ithalini tamamen terk ederek, GDO'yu tamamen yasaklaması gerektiğini düşünüyoruz.
Organik tarım, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren bir tarım şekli olduğu için sentetik, kimyasal ilaçlar ve kimyasal gübrelerin kullanımına karşıdır. Üretimde, ürünün kalitesini yükseltmeyi amaçlar.Organik tarımla üretilen ürünlerde GDO kesinlikle yasaktır.
Organik tarımı teşvik edici düzenlemeler beklediğimiz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, GDO’yu sınırlarımızdan sokmayarak tüketici mağduriyetlerini öncelikli olarak göz önüne almasını bekliyoruz.
16 Temmuz itibariyle beyaz et üretiminde kullanılması yasallaşan en yeni GDO’lu mısır ve soya çeşitleri şöyle;
"Zararlı böceklere karşı dayanıklılık sağlayan gen içeren GDO’lu MIR604 mısır çeşidi. Böcek türlerine dayanıklılık sağlayan gen içeren GDO’lu MON863 mısır çeşidi. Yabani ot ilacına (herbisite) tolerans sağlayan gen içeren GDO’lu T25 mısır çeşidi. Böceklere dayanıklılığı sağlayan gen içeren GDO’lu MON87701 soya çeşidi. Böceklere dayanıklılığı sağlayan gen ile herbisite toleransı genleri içeren GDO’lu MON87701xMON89788 soya çeşidi ve ürünleri."
Peki biz ne yapabiliriz?
Evimize aldığımız, tükettiğimiz beyaz et ve yumurta üreticilerini bulmak ve tavuklarını GDO’lu yemle mi beslediğini sormak, sorgulamak…Bedel ödeyerek aldığımız her ürünün bir hikayesi vardır. Bu hikayeyi öğrenmeye hevesli olmamız ve çaba sarfetmemiz gerekir.

kaynak:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Bizim görebildiğimizi muhakkak onlar da görüyordur diye düşünüyorum ben artık. Ülkemizdeki tarımın bu kadar değersizleştirilmesine, neredeyse bitirilmesine göz yumduklarına göre arka planda siyasi bir takım sözler veriliyor bence. Ya da ekonomik anlamda birileri rant sağlıyor. Bana kalırsa tek yapabileceğimiz şey, kaynağını bildiğimiz ya da en azından bir noktasına kadar güvendiğimiz gıdaları tüketmek. Mesela küçük işletmeler ya da köylüden alınıp direk satılan ürünler var, ben şahsen teşvik için ağırlıklı olarak böyle insanlardan alışveriş yapıyorum, tavsiye ederim. Bu dala da tutunmazsam çıldıracağım çünkü :/
 
Bizim de ufak bi bahçemiz var temel sebzeleri falan kendimiz yetiştiriyoruz artık. Dışarıdan çok nadir sebze alıyorum. Meyveleri de köylü pazarından almaya dikkat ediyoruz.
 
Üst