Çevre mühendislerinin yok sayılması

Söz ettiğin konu hakkında bilgi sahibi olmayan meslektaşlarımız için daha detaylı ve belgeli bilgi verebilir misin.
Eğer mesleki bir yıpratma yapıldıysa birlikte müdahale edebiliriz. Oda dan bu konu hakkında görüş alabiliriz.

Hocam sizin dediğiniz şey bir kere daha yeni yayınlanmış AAT Genelgesine bile aykırı. Dava açılır buna

@Mesut Güngör
Detaylı bilgiyi şöyle verebilirim ekap ihale kurmunun web sitesine girip hale ara sekmesinden atıksu diye yazdığınızda çıkan iller bankası atıksu arıtma tesisi ihalelerinin idari şartnamelerinde denk sayılacak mühendislik dalları diye yazılan bir bölüm mevcut. Oraya dikkat edebilirler. İhale kayıt no aşağıdadır.

2018/576925

@Melih Coşar
AAT genelgesini bilemeyecekler kadar salaklar o zaman , devlet kurumu böyle yapıyorsa artık )

Eğer oda yönetiminde olan arkadaşlara duyurmamız gerekiyorsa bir metin hazırlayıp merkeze ve tüm illere gönderelim.

@Mesut Güngör
oda yönetiminde bu tür ihlalleri kontrol eden bir mekanizma var mı ? Odaya mail gönderip durumun ciddiyetini ileteceğim.

Yönetimdeki arkadaşların pek azı tam zamanlı olarak oda da faaliyet gösteriyor. tam zamanlı çalışanlar için ise o kadar çok iş yükü birikiyor ki bu tarz şeyleri kontrol edebileceklerini zannetmiyorum. Çünkü hem odanın kendi iç yazışmaları hem eğitimler hem görüş verme çalışmaları (yönetmelikler, İllerdeki sanayiler, ced raporları vs) bir kaç kişinin katılımıyla gerçekleşmek zorunda kalıyor. Bazı durumlarda bir kişi olabiliyor.
Eğer odaya ileteceğiniz metni burada da paylaşabilirseniz bizler de bağlı bulunduğumuz yönetime iletiriz. Daha hızlı sonuç alınır.

Bu ara da 2014/7 genelge yürülükten kaldırılmış olup.arıtma tesisi proje onayı genelgesi 2018/14 genelgesi yayımlanmış ve yürülüğe girmiştir.

@Mesut Güngör
siz odada mı görevlisiniz ?

Yok hayır sadece sakarya"da çalışan bir oda üyesiyim. Oda da herhangi bir görevim yok. Bu şekilde sizlerden aldığım bilgileri gerek bağlı bulunduğum şube ye gerekse genel merkeze mail ile yazılı olarak iletiyorum. Görüş istiyorum onlarda sözlü ya da yazılı olarak dönüş yapıyorlar.
Tabi hep birlikte yaparsak bu işi daha hızlı ve etkili olur görüşündeyim.

Ben başka bir konuya değinmek istiyorum. Bildiğiniz üzere son dönemlerde çevre mühendisliğini seçen öğrenci sayısında azalma olmaktadır. Bunun en büyük sebebinin bölümümüzün ismi olduğunu düşünüyorum. Çünkü bölümümüz peyzaj, çevre düzenleme, park bahçe ile karıştırılmaktadır. Öğrencilerin gözünde mühendislik olarak gözükmediği ve gerekli bilginin yani reklamının yapılmamasından dolayı çoğu üniversitemizde bölümlerimiz kapanma raddesine gelmiştir. Benim şahsi önerim bölüm adımızın gerekli mercilerle görüşülüp değiştirilmesidir. Örneğin Arıtma Mühendisliği gibi bir adı olsa bölümün tanınmasında ve seçilmesinde büyük rol oynayacağına eminim. En azından mesleğimizi söylediğimizde karşı tarafta hiç olmazsa bir fikir uyandıracağız. Görüşlerinizi merak etmekteyim.

Bence gereksiz bir talep olur. Bölümün adını görüp gelen, bir zahmet gelmesin. Meslek seçerken alınan puana değil de, yapılabilecek işe göre seçilebilmesi lazım. "Aaa bu sene 270 aldım du bakayım ne okuyabiliyorum" diye çevre mühendisi yazan insanlar çok olduğu için, çevre mühendisinin görevinin bahçe düzenlemek olmadığını üniversiteden ancak mezun olduklarında öğrenebiliyorlar. Arıtma mühendisi dediğinizde, biz ne yapacağız? Mesela çevre danışmanı için, laboratuvar personelleri için, bakanlık personelleri için hepsine Arıtma Mühendisi mi denecek?

İsime takılmayın, bölümlerin kapatılması lazım. Ülkenin 5 büyük üniversitesine ya da teknik üniversitelerine çevre mühendisliği bölümü açma yetkisi verip, diğerlerini kapatarak; öncelikle biriken binlerce çevre mühendisini eritmeleri lazım.

Peyzaj ile ilgisi yok bence işin

-Yıllardır olan "Çevre Mühendisi işsiz" algısı. Tamam işsizlik yok değil, ama biraz da kendimizden kaynaklı sebepler var. İşsizlik oranı olarak, pek çok Mühendislik dalından daha az işsiziz gerçekte.
-Kamuda atamamız az, sanayi alanında tesislerde sayımız ya 1 ya yok. Görev alabileceğimiz alanda İnşaat Müh. olmak genelde daha avantajlı. Kamuda yok değiliz, atamamız da var, sadece yükselme ihtimalimiz pek yüksek değil, yani kasman pek önemli değil. Atama için de başka şeyler devreye giriyor.
-Öğrenciler, günlük, aktüel seçimler yapıyor. Mesela İlahiyat, Hukuk gibi alanların kontenjanı ve arz-talep oranı yüksek. Çünki bir umut var, ülkenin şartları seni buna zorluyor, aynı şey Tıp için de geçerli. Memur olabilme ihtimalinizin yüksek olduğu bölümleri seçiyorsun. Herkes öğretmen olmak istiyor, çünki maaşı yüksek algısı var. Ben de İlahiyat öğrencisiyim, örgüne girdiğimde öğrenci kart numaram 1 idi. Şu an uzaktan eğitimdeyim.
-Bölümümüzün iş olanaklarına sahip olmak için belgeler topluyorsun, işe girdiğinde ücretine bakıyorsun asgari ücret, adam diyor ki ben çalışmam. 3 senelik mühendisim ben hiç Mühendislik yapmadım.
-Devletin Çevre Mühendisi'ne bakışı ve diplomanın değeri. Çankırı Karatekin EEM veya İnşaat Müh.>Çevre Mühendisi

Peyzaj mimarlığı bölümünde bu sene açılan kontenjanların %95'i doldu. Boş kalan kontenjanların %45'i de mühendislik bölümleri. Makine mühendisliği bile her üniversitede kontenjan dolduramazken çevre birkaç seçkin üniversiteden başka yerde kontenjan dolduramaz. O işin tek çözümü var bütün bölümlerin kontenjanını en az yarı yarıya düşürmek ve ülkenin yetişmiş insan ihtiyacına göre kontenjan belirlemek. Yoksa mezunların çoğu işsiz, iş bulup çalışanı da kıymetsiz oluyor.

Tercih edilmesin ki zaten. Neden bunca Çevre Mühendisi bambaşka işler yaparken Çevre Mühendisi sayısının artmasını isteyeyim?

Üniversitelerin kontenjan doldurmak gibi bir derdi olmamalı. Önemli olan kaliteli eğitim, kontenjanın boş kalması daha iyi.

@ahmetcan25 Benim fikrime göre de Çevre Mühendisliğinin öğrenci sayısının azaltılması vs gibi durumlar tamamıyla Mesleğin insanlar tarafından bilinmemesi.
Yani şu saatten sonra herkes bu bölümü seçse tamamen zararlı. @Burak Bilen 'in de dediği gibi mevcut olanları sektöre kazandırmak varken neden bir işsiz Çevre Mühendisi ordusu kurulsun ki ?
Bu saatten sonra yapılması gereken en önemli şey Plastik sorunu , sıfır atık , atık ithalatı gibi geleneksel ve sosyal medyada dillendirilmiş ve gündemde olan konularla ilgili çözümün ana merkezi olan Çevre Mühendislerinin daha aktif rol almasını sağlamak ve insanlara tabiri caizse bilinçsiz halka bizim kim olduğumuzun belirtilmesi ve aktarılması gerekiyor.

Bu nedenle öncelikle Yönetim erkanının önce bizim kim olduğumuzu ve ne kadar önemli olduğumuzu bilip ona göre insanlara bu konunun ve bu mesleğin ne kadar önemli olduğunu bildirmelidir.
Yani bu iş isim değişikliğiyle maalesef olacak iş değil.
Bilinçlendirme ve eğitim...

Bazı konularda anlam aramak zor...Tüm Türkiye sıfır atıktan bahsederken gördüğümüz her şeyin üzerine işaretleri basılırken dünya sürekli susuzluk, kirlilik,geri dönüşüm ve bunun gibi birçok konudan bahsederken Çevre mühendislerinin akla gelmemesi adının bile geçmemesi ANLAM aramak zor Mantık aramak zor.. Üniversiteler de bölüm artırmak azaltmak yerine keşke herkes Çevre Mühendisi olsa o gözle baksa çevreye.. Birde zihniyet Ve Mantık değişmedikçe Çevre Mühendislerinin durumu değişmeyecek...

Tüm cevapların değindiği konuların hepsine katılıyorum. Değinmek istediğim konu öncelikli olarak aslında mesleğin değer kazanmasında ismin önemli olduğunu düşünmem. Yoksa ben de işsiz ve değer görmeyen bir çevre mühendisleri topluluğuna karşıyım.