• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

İyi Bir Lider Olmanın Temel Koşulları

Fatih Özcan

Site Kurucusu
Katılım
7 Aralık 2008
Şehir
Yurt Dışı
Firma
ABL Group
İyi Bir Lider Olmanın Temel Koşulları SANDER A. FLAUM

Yukarıya tırmanmak için tuttuğunuz dalı hem sıkıca kavrayın hem de daha hızlı çıkmak için çaba gösterin.
Gerçek bİr liderliğin en açık bir şekilde görülebileceği zaman, liderliğin yerine getirildiği andır. Üzerinde araştırma yapmak amacıyla böyle bir anın sonradan yinelenmesi genellikle olanaksızdır. Liderlik cesaret ve beceriklilik gerektirir; çok çalışmak, dürüstlük ve güvenilirlik ister ve bunların sahtesi olmaz. Bu özellikler her türlü liderlik akımının ve modasının üzerinde olup gerçek liderliğin yeşerdiği topraklardır.
Fordham Graduate School’da iş dünyasında liderlik üzerine yaptığımız araştırmalarda biz büyük liderleri inceliyoruz ve çalışmalarımız sonucunda bir liderlik modeli geliştirmiş bulunuyoruz; bu model iyi bir lider olmak için her yerde her zaman geçerli altı temel koşulun varlığına dayanıyor. Bunlar; amaç, insanlar, tutku, performans, sebat ve paranoyadır.

İyi Bir Lider Olmanın Koşulları

1. Amaç. Gerçek bir lider ne istediğini bilir ve istediğini gerçekleştirmek için gerekli esnekliğe, cesarete, akla ve ödün vermez bir kararlılığa sahiptir. Dümeni elinde tutan kişi sürekli olarak diğerlerine amaçlarının peşinden gitmeyi öğretir, onlara liderliğin ne olduğunu gösterir. Böyle bir kaptan gücünün niteliğini kavramıştır ve onu akıllıca kullanır. Bulunduğu yeri diğer insanlara hem esin kaynağı olmak hem de onları sürekli olarak eğitmek amacıyla kullanır. Büyük liderler vizyonlarına sadık kalır ve başarısız olmaları halinde isimlerinin de yara alacağını kabul ederler. Alman filozof Nietzsche şöyle demiştir: "Bir şeyin niçinini bilirsek tüm nasılları da çözebiliriz." Üzerinde iyice düşünülmüş bir amaç, gerçekleştirilmesi ne kadar zahmetli olursa olsun başarıyı da beraberinde getirecektir. Liderler amaçtan söz ettiklerinde, yaptıklarının ardındaki en derin nedenleri kastederler.

2. İnsanlar. Büyük liderler çevrelerine kendilerinden daha akıllı insanları toplarlar. Her biri kendi alanında en iyi ve en uzman kişileri arayıp bulurlar. Güvenilir liderler açık iletişim ve tartışma ortamını yaratır ve korurlar. Kendilerine doğrudan bağlı çalışanlarının kendileri ile tartışmalarını, gerektiğinde kendilerine "Hayır" demelerini beklerler. Çevresinde sürekli olarak kendisini onaylayan insanların bulunmasını isteyen bir lider kendisine güvenmiyor demektir. Liderlerin, vizyonlarını gerçekleştirme konusunda kendilerine yardımcı olabilecek insanları tanımak gibi bir yeteneği vardır. Bu insanlar patronun birer kopyası olmamakla birlikte etki alanını ve uzmanlığını genişletmesinde ona yardımcı olur; hem patronun kendisine hem de kuruluşa yarar sağlarlar. Yaptıkları işi niçin yaptıklarını iyi bilirler. Bu, niçini bilme ve nedeni gözlerinin önünde tutma yeteneği, uygulamanın nasılını da bilmelerine olanak verir. Hangi büyük lider çevresindekilerin böyle bir yeteneğe sahip olmalarını istemez ki? Büyük liderler vizyonlarını gerçekleştirme konusunda en iyi ekibi oluşturur ve insan olarak kendilerinden çok hoşlansalar bile zayıf oyunculardan uzak dururlar.

3. Tutku. Tutku, bir amacın gerçekleştirilmesine yönelik ödünsüz bir adanmışlıktır. Büyük bir liderin sahip olduğu tutku bulaşıcı olup, diğer insanlara da kuşkularını bir yana bırakıp, çizgileri aşarak amaçlarını gerçekleştirme konusunda esin kaynağıdır.
Büyük bir lider için süreç ile sonuç, araçlar ile amaçlar arasında bir ayrım yoktur. Büyük bir lider en derindeki amacını gerçekleştirir ve somut bir adanmışlığı yansıtır. Artık iş dünyasında adanmışlık sözcüğünü pek kullanmıyoruz.
Henry Ford kendisini otomobil işine adamış mıydı? Sam Walton ev gereksinimleri konusunda müşterilerine en iyi fiyatı vermeye kendisini adamış mıydı? Bill Gates kendisini en fazla sayıda insana en kaliteli bilgisayar programını sunmaya mı adadı? İçinde bulunduğumuz on yılın mimarları, inşaatçıları ve yatırımcıları kendilerini yeni bir Dünya Ticaret Merkezi’nin inşasına adayacaklar mı?
Tutku, kişinin kendisi dışındaki bir şeye ödünsüz adanmışlığı demektir. Büyük liderler kendileri ile birlikte çalışan insanların tutkularını ateşlerler. Daha iyi bir şeyler oluşturmaya, önceden tedavi edilemeyen bir hastalığın çaresini bulmaya, bir tüketicinin işini kolaylaştıracak bir hizmet sunmaya yönelik bir mükemmellik ve tutkuya adanmışlığın çevresinde bir kültür oluşturmaya çaba gösterirler.

4. Performans. Tom Peters; "Birinci sınıf bir stratejiyi ikinci sınıf yöntemlerle uygulamaktansa, ikinci sınıf bir stratejiyi birinci sınıf yöntemlerle uygulamayı tercih ederim" demişti. Küresel ekonominin sürekli bir değişim içinde olduğunu biliyordu. Bu sabah çok akıllıca görünen bir strateji yarın eskimiş olacaktır; çok sayıda nokta.com şirketi bunu gayet iyi öğrenmiş durumdadır.
Sporcular, yaptıkları spor ile bütünleştiklerinde ortada yalnızca performans vardır. Sporcu sallanır, atış yapar, vurur, yakalar, koşar; ama sadece yapar. Durup ne yaptığı üzerine düşünmeye kalkarsa geç kalacaktır.
Üstün performans yoğun ve çevik bir uygulamanın doğal sonucudur; uygulama araçları ile ulaşılan bir son amaç değil, uygulama ile performansın el ele, aynı anda birlikte akmasıdır. Ortaya konan performansın doğal olarak akmasını sağlayan, büyük bir gayretle çalışmanın ritmidir. Stratejiler gelir geçer, koşullara göre değişirler ancak mükemmel bir uygulama, tartışmasız birinci sınıf bir performans, her zaman vazgeçilmez bir gereklilik olarak kalır.

5. Sebat. Performansın önündeki engellerden bir tanesi, başarısızlık korkusunun bizi özgün davranmaktan ve yeni topraklar keşfetmeye çalışmaktan alıkoymasıdır. Emerson, "Fikirler, iyi ve cesur insanların beyinleri ve elleri aracılığı ile harekete geçmelidir; yoksa birer hayal olmaktan öteye gidemezler" der. Büyük liderler engellerle karşılaştıklarında hayallerinin tuzla buz olmasına izin vermez, engelleri aşmak için ellerinden geleni yaparlar. Kan ve ter döküp, tüm varlıkları ile çaba göstererek engelleri aşarlar.
Thomas Edison’a göre, "Çok çalışmanın yerini hiçbir şey tutamaz." Edison, elektrik ampulü için işe yarar bir tel bulmadan önce 2000 başarısız deneme yapmıştı. Ampulü herkesten daha akıllı ya da daha şanslı olduğu için mi keşfetti? Kesinlikle hayır. Ampulü o keşfetti, çünkü sonuca ulaşıncaya kadar çalışmaktan vazgeçmedi. Tek bir amacı, o amacın arkasında bir tutkusu, egosundan arınmış bir performansı ve inatçı bir kişiliği vardı. Liderlerimiz sebat kavramını "Engellere karşın vazgeçmeme becerisi" olarak tanımlıyorlar. Üstelik bu beceri, kişinin yetenekleri ve yaratıcılığı ile sınırlı da değil; başarısızlıklara karşın yeniden işe dört elle sarılmayı ve hedefe ulaşmayı ifade ediyor.
Biz personel toplantılarımızda; "‘Hayır’ yalnızca bugün için geçerlidir. Mücadelemiz, yarın ‘Evet’e ulaşmak içindir" diyoruz.

6. Paranoya. Intel’in eski CEO’su Andy Grove, Only the Paranoid Survive adlı kitabında yalnızca paranoyakların hayatta kalabileceğini yazmıştı. Bill Gates ve başka başarılı liderler de aynı düşüncede olduklarını ortaya koyan yazılar yazmışlardır. İçinde bulunduğumuz küresel rekabet ve değişim çağında liderler, sanki birileri kendilerini sürekli olarak izliyormuş gibi çalışmak zorundadırlar.
"2001 Yılının Forbes Şirketi" seçilen motorsıklet şirketi Harley-Davidson bu konuda iyi bir örnektir. 2001 yılında çoğu şirket için kârlılığını olduğu gibi sürdürmek bile bir başarı iken Harley’in satışları yüzde 15 oranında bir artış göstermiştir. Kazançları yüzde 26, pazar payları ise yüzde 40 oranında artmıştır. Bunu nasıl gerçekleştirmişlerdir? CEO Jeffrey Bleustein şöyle söylüyor: "Ağızlarından ateşler saçan on şeytan sürekli peşimizden koşuyormuş gibi hareket ediyoruz." Bleustein çalışanlarını şu ikiz korkulara karşı da uyarıyor: Kendini beğenmişlik ve rehavet.
Büyük liderler paranoyalarını bilgi ve bilince dönüştürürler. Piyasa koşullarını, jeopolitik ortamı, tüketici güveninin niteliğini, çalışanların sorunlarını ve kendi sektörlerindeki gelişmeleri iyi bilirler. Paranoyalarını akla ve uygulama mükemmelliğine dönüştürürler.
Benim iyi bir liderde bulunması gereken altı temel özellik için verebileceğim en iyi örnek Winston Churchill’dir. Churchill, 1941 yılında Büyük Britanya’da durum hiç de parlak görünmezken, Harrow’daki son sınıf öğrencilerine şunları söyleyebilmiştir: "Onur ve sağduyu dışında hiçbir şey için; büyük ya da küçük, önemli ya da önemsiz hiçbir şey için asla, asla asla vazgeçmeyin." Churchill’in kendisinden daha büyük ve varlığının derinlerine işlemiş bir amacı vardı.
Lider olarak bizim yaptıklarımız, başka insanların yaşamlarını derinden etkiler. Gerçek liderler, kalıcı olanlar doğru özelliklere sahiptir. İşe dürüstlük ve güvenilirlikle başlar, oradan yola devam ederler.
Liderlik kendisini her birimizde farklı biçimlerde gösterir, çünkü kültür, yaş, cinsiyet gibi unsurlar tarzlarımızı etkiler. Ancak büyük liderler, sözünü ettiğim altı özelliğin tümünü birden kendilerinde toplamış insanlardır.

Sander A. Flaum, bir reklam ajansı olan Robert A. Becker’ın CEO’su ve Fordham University Graduate School of Business’te Fordham Leadership Forum’un başkanıdır.
 
Üst